"Bunun için gündem sapmasına yol açacak seçim sürecinin bir an önce geride bırakılması, ülkenin seçim gerilimi ve tartışmalarından hızla çıkması şarttır." diyen Erdoğan, seçimlerin daha önce açıkladıkları 14 Mayıs tarihinde yapılmasının, bu imkanı vereceğini söyledi.
Seçim sürecindeki gündemlerinin yine deprem, depremin yol açtığı maddi ve manevi kayıpların telafisi olacağını kaydeden Erdoğan, "Ülkemizin bir bölümü yıkılmış, 10 milyon insanımız evinden, işinden, huzurundan olmuşken, siyasi çekişmelerle, polemiklerle, kavgalarla örülü bir seçim kampanyası yapmayı içimize sindiremeyiz." diye konuştu.
Depremin ilk gününden itibaren asla siyasi tartışmalara girmediklerini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Söylenen her şeyi, sergilenen her tutumu not ettiğimizi belirtmekle yetindik. Milletimizi, devletine karşı tahrik edenleri de yalan ve iftiralarla çalışmaları tehlikeye atanları da kamu görevlilerimiz ve vatandaşlarımız bölgede mücadele ederken rahat koltuklarında ahkam kesenleri de insanımız can derdindeyken, mal bölüşümü derdine düşenleri de kısacası gördüğümüz, duyduğumuz her şeyi not ettik. Depremzedelerimizin yaralarını sarıp, yüzlerini güldürene kadar bu notları tutmayı sürdüreceğiz. Ülkemiz bu felaketin izlerini silip, yeniden normal gündemine döndükten sonra ise herkese hak ettiği cevabı verecek, herkesi hak ettiği muameleye tabi tutacağız. O güne kadar milletimize ve özellikle de depremzede vatandaşlarımıza olan hürmetimiz gereği başka bir gündemle başka bir tartışmayla meşgul olmayacağız."
"RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANMASIYLA SÜRECİ BAŞLATIYORUZ"
"Esasen Türkiye'nin böyle bir vakit kaybına, enerji israfına, dikkat dağınıklığına tahammülü yoktur. Bunun için, Türkiye için hemen şimdi diyoruz." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Osmaniye, Kilis, Adana, Şanlıurfa, Diyarbakır, Elazığ için 'Hemen şimdi' diyoruz. Bunlarla birlikte ülkemizin diğer 70 vilayetinin her biri için 'Hemen şimdi' diyoruz. 10 Mart Cuma günü Anayasa'nın bize verdiği yetkiye dayanarak alacağımız seçim kararının, ertesi gün Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla süreci başlatıyoruz. Tabii bu kararın yayımlandığı 11 Mart itibarıyla seçim takvimi ile ilgili hususlar Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) yetki alanına girmektedir.
Bu süreçte başka ile taşınan, başka ildeki yurt ve misafirhane gibi yerlerde konaklayan, çocuğunun kaydını başka ile alan, sağlık nedeniyle başka ile giden, seçmen kütüğünü yaşadığı yere nakleden, velhasıl hangi sebeple olursa olsun, 6 Şubat felaketinden sonra ikametgahını veya seçmen kaydını değiştiren depremzedelerimizin kendilerine sağlanan hak ve imkanlardan mahrum kalmamalarını sağlayacak bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesini de yayımlıyoruz. Depremle ilgili çalışmalarımızın ve seçim sürecinin, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum."