BAŞKAN ERDOĞAN'IN ADAYLIĞINA ENGEL YOK
Kurulun bu başvuruları sonuçlandırdığını dile getiren Yener, şöyle devam etti:
"Kurulumuz, her 3 adaya yönelik olarak yapılan itirazları değerlendirmiş ve yapılan değerlendirme sonucunda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 77, 101, 106 ve 116'ncı maddeleri ve 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'nun 3, 6, 8 ve 8/a maddeleri birlikte değerlendirilmiş ve yapılan değerlendirmeler sonucunda, oy birliğiyle her 3 aday yönünden; alfabetik olarak tekrarlıyorum Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Sayın Muharrem İnce ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylıklarına yönelik itirazların reddine karar verilmiştir. Alfabetik olarak Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Sayın Muharrem İnce, Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Sinan Oğan'ın kesin aday listesinde bulunduklarına karar verilmiş olup karar ilan edilmek üzere bugün Resmi Gazete'ye gönderilecektir."
KARAR SONRASI MANGIR MEDYA RAHATSIZ OLDU
Yaşanan bu gelişmelerin ardından CHP yandaşı gazeteci olarak bilinen Fatih Portakal 'Bu ismi unutmayın' diyerek YSK Başkanı Ahmet Yener'i adeta hedef gösterdi.
"AHMET YENER İSMİNİ UNUTMAYIN"
'Bu ismi unutmayın' diyerek üstü kapalı göndermelerde bulunan Portakal, "Elimizdeki anayasaya göre Erdoğan'ın aday olamayacağını anlıyoruz. YSK itirazları teker teker gözden geçirdi ve karar alındı. Ahmet Yener ismini unutmayın. Çok önemli bir isim." İfadelerini kullandı.
ÜLKEYİ BATIRAN CUMHURBAŞKANINA ÖVGÜLER DİZDİ
Öte yandan CHP yandaşı gazeteci Fatih Portakal sunduğu haber programında anayasa kitapçığı fırlayarak ülkeyi batıran vetocu eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e methiyeler dizdi.
YERE GÖĞE SIĞDIRAMADI
"Nasıl bir cumhurbaşkanından nasıl bir cumhurbaşkanlığına gitmişiz. Yurt dışına çok mu gitti etti. Hayır, yurt dışına çok gitmedi. Eksiklik midir? Eksikliktir veya fazlalıktır. O kendi bileceği iş. Ama bakın şöyle bir cumhurbaşkanımız varmış geçmişte" diyen Portakal Başkan Erdoğan'ı da hedef alarak Ahmet Necdet Sezer'i yere göğe sığdıramadı.
"BEN BU KARAKTERDE OLAN CUMHURBAŞKANLARI TARAFINDAN YÖNETİLMEK İSTİYORUM"
"7 yıllık bu da çok önemli. O zamanlar görev süresi 7 yıldı. Parlamenter sistem vardı. 7 yıllık görev süresinde 167 milyon lira olan bütçesini 46 milyon TL'sini hazineye devrediyor. Biz böle cumhurbaşkanları tarafından yönetilmişiz. Ben bu karakterde olan cumhurbaşkanları tarafından yönetilmek istiyorum. Yurttaşının parasına sahip çıkan, yurttaşının malına mülküne sahip çıkan, yurttaşının karakterine sahip çıkan, yurttaşına sahip çıkan onu gerçekten temsil edebilecek, kalitede ve kalibrede ve gerçekten de ağzında çıkacak kelimelerle yurttaşını yüceltecek insanlara ihtiyaç duyuyorum."
(Haberi okumak için görsele tıklayınız)
ESKİ TÜRKİYE
Söz konusu konuşmanın ardından, hafızalarda kötü anıların canlanmasına neden oldu. Biliyorsunuz vetocu eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, anasaya kitapçığı fırtlatıp ülkeyi batırmıştı. Gelin yeniden hatırlayalım.
22 YIL ÖNCE ANAYASA KİTAPÇIĞI FIRLATTI TÜRKİYE 51 MİLYAR DOLAR KAYBETTİ
10'uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Başbakan Bülent Ecevit'e anayasa kitapçığını fırlatmasıyla başlayan ekonomik krizin üzerinden 20 yıl geçti. Bir gecede fakirleşen Türkiye'deki piyasalar, devletin zirvesindeki bu tartışmayla altüst oldu. Borsa düştü, repo faizleri tarihin en yüksek seviyelerine fırladı. Döviz ve faizler tırmanışa geçti. İstihdamda da derin ve bedeli ağır bir tablo ortaya çıktı.
Takvim yapraklarının 19 Şubat 2001 Pazartesi gününü gösterdiği Türkiye'de Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) şubat ayı olağan toplantısı; son yılların en kapsamlı ve derin bunalımına sahne oldu. MGK toplantısında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasında sert tartışmalar yaşandı. Milli Güvenlik Kurulu toplantısı öncesinde saat 09.30 sularında Sezer, Ecevit'in Devlet Denetleme Kurulu'nun BDDK'da yaptığı çalışmaları eleştiren sözlerinden rahatsız olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı, anayasal hakkını kullandığını ve yasaları bilmeden eleştiride bulunmanın doğru olmadığını belirtti.
'ANAYASAYI BİLMİYORSUNUZ' DEDİ VE FIRLATTI
Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan araya girdi ve 'O anayasayı bir de biz görelim, anlayalım' dedi. Sezer, Özkan'ın bu sözüne sinirlendi ve elinde tuttuğu anayasa kitabını Ecevit ve Özkan'ın bulunduğu yöne doğru fırlattı. Bugüne kadar hiçbir MGK'da, anayasa kitapçığı masaya vurulup, havalarda uçuşmamıştı. Aslında her şey normal başlamıştı. Ancak gündeme geçileceği sırada, Sezer söze girerek, hemen sağında oturan Ecevit'i sert bir şekilde eleştirmeye başlayınca ipler gerilmeye başladı.
Bu sırada, Ecevit'in yanında oturan, bu defa yurtdışında bulunan Devlet Bahçeli değil, Başbakan'ın bir numaralı kurmayı Hüsamettin Özkan idi. Sezer, anayasayı havaya kaldırarak ''Denetimin denetimi bal gibi olur. İşte anayasa, anayasayı bilmiyorsunuz'' deyince son bir kez daha nefesler tutuldu. Hemen ardından da elinde tuttuğu anayasayı, aralarında çapraz olarak iki metre mesafe bulunan Ecevit'e bakarak, masaya doğru fırlattı.
MGK'DA UÇAN ANAYASA
Bu tavır üzerine önce Ecevit, sonra da Yılmaz toplantıyı terk etti. Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, "Asıl anayasadan anlamayan sizsiniz. Bir de Anayasa Mahkemesi Başkanlığı yaptınız. Burada hukuktan, kanundan söz ediyorsunuz. Kira kanunu çıkarıldı. Herkes kanuna uydu kirasını yüzde 10 arttırdı. Ama burada hukuktan söz eden siz, evinizin kirasını dolar bazında yüzde 25 artırdınız. Yüzde 25'lik Cumhurbaşkanısınız. Sizi orada oturtan iradenin biraz önce suçladığınız irade olduğunu unutmayın. O irade sizi de oradan indirmesini de bilir" diyerek Sezer'in bulunduğu yöne doğru anayasayı aynı yöntemle fırlattı.
Özkan'ın salondan çıkarken söylediği "nankör kedi" sözü ise siyaset tarihine geçti.
Daha sonra olayı anlatan Başbakan Bülent Ecevit, Bakanlar Kurulu toplantısında MGK'da yaşanan olayı bakanlarına anlatırken, 'Cumhurbaşkanı yüzüme anayasa kitapçığını fırlattı. Hüsamettin bey (Özkan) de ben salondan çıkınca alıp ona doğru fırlatmış' dedi. Hüsamettin Özkan ise, "Milli Güvenlik Kurulu toplantısında olmaması gereken bir şey yaşandı. Cumhurbaşkanı'nın Başbakan'a yönelik üslubu hele hele anayasayı fırlatır gibi önüne atması kabul edilir gibi değildi. Ben bu davranışın terbiyesizlik olduğunu söyledim" diyecekti.