Terörist Seven'in Türkiye'yi ve Başkan Erdoğan'ı hedef alıp 7'li koalisyona yönelik destek ve talimatlar verdiği sözleri şöyle;
APO'NUN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN DOST ÇEVRELERLE BERABER NE YAPILMASI GEREKİYORSA YAPILMALIDIR
"Hedefimiz, temel mücadele görevimiz Apo'nun özgürlüğünün sağlanması. Bunun için de büyük çabalar var. Özelde de 2023 yılının 8 Mart ve Newroz etkinliklerinde çok açık bir biçimde halkımız ve dost çevreler, Kurdistan ve dünyanın birçok yerinde meydanlarda büyük bir sahiplenmeyle mücadele bayrağını bir üst seviyeye çıkardıl. Kadını ve gençliğiyle bütün halkımız esas olması gerekenin bir an önce Önder Apo'nun fiziki özgürlüğünün sağlanması, Newroz halkına doğru bir cevabın verilip 51. yılında Önder Apo'nun Newroz halkıyla buluşmasının sağlanması gerçekliğidir. Bu temelde hepimize düşen görev ve sorumluluklar var. Her alanın direniş mevzisine çevrilip bir an önce Önder Apo'nun fiziki özgürlüğünün sağlanması gerekiyor. Bunun için ne yapılması gerekiyorsa yapılmalıdır."
KORKU VE PROPAGANDA: CUMHUR İTTİFAKI KAZANIRSA BÖLGELER DEVLET SINIRLARI İÇİNE ALINACAK
Bir yandan duyduğu korkuyu dile getiren terörist Seven diğer yandan da propagandasını sürdürdü.
AK Parti ve MHP'ye "faşist" diyerek saldıran terörist "14 Mayıs seçimleri demokrasi güçlerinin başarısıyla sonuçlanacağı kesin gibi." iddiasında bulundu.
Terörist şunları söyledi;
"Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 2023 itibarıyla 100. yılına giriyor. Önümüzdeki Temmuz'da bu süreç tamamlanıyor. Böylesi bir süreçte Türkiye'de 14 Mayıs'ta bir seçim yapılıyor. Bu seçim süreci, AKP-MHP tarafından komplo, entrika ve çeşitli oyunlarla bu faşist iktidarın sürdürülmesi temelinde tamamlanmak isteniyor. Osmanlı oyunlarının devamı olan bu komplo ve entrikaların önü alınabilinirse 14 Mayıs seçimleri demokrasi güçlerinin başarısıyla sonuçlanacağı kesin gibi. AKP-MHP faşist rejiminin temel planlaması, Lozan'ın 100. yılında Osmanlıcılık hayallerini gerçekleştirmeye dönüktür. Kendine göre Lozan'ı yenileyerek esas Osmanlı egemenliğinin olduğu Misak-ı Milli sınırları içerisindeki bölgelerin yeniden Türkiye Cumhuriyeti devleti sınırları içine alınmasıdır. Ekim 2014'te yapılan Türk Milli Güvenlik Kurulu toplantısında ve adına 'Çöktürme Planı' denilen katliam planının yapılmasından bu yana AKP-MHP faşist iktidarının gerçekleştirmek istediği temel hedefi budur. "
GÜÇLÜ MEVZİLER İÇİN SEÇİMLER ARAÇTIR
Yandaşlarını direniş için hareket etmesini isteyen teröristbaşı, "Bu yönlü çabalar en üst seviyede tutulmalıdır. Güçlü mevzilerin elde edilmesi mücadelesinde seçimler de bir araçtır. Şu bir gerçektir ki; AKP-MHP faşist rejimi bir seçim olayıyla tümden yok edilemez. Fakat seçimler doğru taktik ve stratejiyle meşru siyaseti de öngören, uygun ittifaklarla, kararlı bir tutumla bir araç ve mevzi olarak kullanılıp AKP-MHP'nin varlığı halklar lehine yasal çerçevede tümden bitirilmesi önümüzdeki günlerde mümkündür." dedi.
7'Lİ KOALİSYONA AYAR: HALA İSTİKRARLI BİR POLİTİKA YÜRÜTEMİYORSUNUZ
PKK'lı Nedim Seven 7'li koalisyona uyarılarda da bulundu. Devleti mafya diyerek hedef alan Seven 7'liye "istikrarlı politika yürütün" ayarı verdi.
Seçimde Başkan Erdoğan'ın iktidarına son verilmesi gerektiğini öne süren Seven, "14 Mayıs seçimleri bu açıdan önemlidir. Dolayısıyla tüm duyarlı demokrasi çevreleri, her türlü birliğe, dayanışmaya ve ittifaka zemin açan bir duruşun sahibi olmalılar. Zaten ittifaklar önemli oranda netleşti. İşte bir tarafta Cumhur İttifakı olarak bilinen AKP-MHP-Hüda Par olarak şekillenen bir kontra, çete, mafya ittifakı; bir tarafta Emek ve Özgürlük İttifakı olarak gelişen devrimci, demokratik sosyalist ittifak; bir de 6'lı Masa olarak bilinen, esas restorasyoncu bir yapıya sahip, içinde birçok eğilimi barındıran hala da istikrarlı bir politikayı yürütemeyen Millet İttifakı gerçekliği bu seçimlerde yarışır haldedir. Yarışacak esas seçim güçleri önemli oranda bu üç blok etrafında netleşmiş durumdadır." dedi.
BAŞKAN ERDOĞAN'A HAKARET YEŞİL SOL'A İŞARET!
Başkan Erdoğan'a kin kusmaya devam eden kanlı katil HDP'nin seçime çatısı altında gireceği Yeşil Sol'a destek istedi.
7'LİYE UYANIK OLUN UYARISI
7'li koalisyona da uyanık olun uyarısı yapan Seven şunları öne sürdü;
"Halkımız ve demokrasi güçleri bu konuda uyanık olup her türlü tedbiri alan yoğun bir seferberlik içinde çalışmalı. Yeşil Sol Parti çatısı altında kendisini her alanda ifade edebilmeli. Bunu her türlü tedbiri alarak yapmalılar. Zaten Erdoğan kaçak olarak seçimlere giriyor, kaçak bir adaydır. Yalancı, hırsız, hiçbir ahlaki ölçüsü kalmamış Türkiye Cumhuriyeti devletini yöneten en rezil kişilikle karşı karşıyayız. Böyle bir kişiliğe sahip olan biri, kendi egosu için yapmayacağı hiçbir şey yoktur. Milli Görüş geleneğine ihanet ettiği gibi kendi inandığı tüm değerlerin hepsine gözünü kırpmadan ihanet edebilir. Hele hele o her ağzını açtığında salyalar akıtarak herkese her şeye saldıran kanla beslenen Devlet Bahçeli ve MHP gerçekliği göz önüne alındığında, demokrasi güçlerinin büyük bir uyanıklık içinde ve devrimci duruşla çabasını en yüksek seviyede tutması gerekir. Böyle olunca başarılacaktır. Ki her anlamda çürüyen, batan ve birçok çete, kadın düşmanı kontra çevrelerle ittifak yapan bu faşist iktidar karşında başarıya ulaşmak o kadar zor olamaması gerek."
Terörist kustuğu röportajda Başkan Erdoğan'a destek vereceğini açıklamasının ardından CHP ve FETÖ medyasın tarafından hedefe konulan HÜDAR PAR'a şu sözlerle saldırdı;
"Hüda Par, bir kontra yapıdır. Kürtler bunları çok yakından tanımaktadır. Bu yapı 1990'lı yıllarda derin devlet ve hükümetler tarafından her türlü destek verilerek, örgütlendirilen bir kontra cinayet şebekesidir. Binlerce insanımızın kanını döken bu çete yapısı, PKK'ye ve Kürtlere karşı savaştırılmak için kuruldu. Kürtler bu cinayet şebekesine Hizbulkontra diyor. Zaten Hizbullah'ın Kürtçedeki anlamı Hüda Par'dır. Yani Allah'ın partisi anlamındadır. Bu kontra örgütü aslında bir DAİŞ, bir JİTEM gerçekliğidir. 1990'lardaki JİTEM'in tüm katil elamanları tamamıyla bu Hizbulkontra yapısından oluşuyordu. Bu kontra yapısının biraz daha geniş yapısı AKP'nin kendisidir. Kürtler DAİŞ'e karşı savaş yürütürken DAİŞ'in doğrudan AKP olduğu net bir biçimde ortaya çıkmıştı. Onun için AKP'nin bu yapılarla ittifak kurmasına şaşırmamak gerek. Zaten her anlamda çürüyen faşist rejim, bu ittifakla halklar ve tüm insani çevreler nezdinde daha da hiçleşecektir. Bir diğer durum ise Hüda Par'a yasal bir kılıf uydurulmaya çalışılıyor. Bunun için her türlü ekonomi ve siyasi olanak sağlanıyor. İleriki süreçte bu durum muhtemelen çok tehlikeli bir hal alacaktır. Eğer AKP-MHP faşist bloku bu seçimde istediği sonucu alamazsa bunları Kurdistan'da ve diğer yerlerde silahlandırıp devrimci mücadeleye ve Kürtlere karşı savaştıracaktır. Bu kontralara yasal bir kılıfın uydurulmaya çalışılmasının nedeni budur.
Bu yaklaşımın bu düzeyde açık bir şekilde sergilenmesi T.C. geleneğinde ilk defa oluyor. Türkiye'nin geleneğinde kırmızı kitap vardır. İrtica tehlikesi denilen bir madde bulunur. İrtica, Kürtler ve Sol. Şimdi bu kitabın sayfasını yırtarak, AKP kendi yeşil faşizmini Hüda Par ile (Hizbulkontrayla) buluşturmuştur. Artık bu bir şer üçgeni, bir çete ve kontra grubudur. Bunu böyle yorumlayıp her yerde teşhir etmek gerekiyor. Bu Kürtler nezdinde teşhir olmuştur. Bu durum AKP-MHP'nin nasıl bir düzeyde zorlandığının resmidir. Amadspor, Bursaspor maçında Yeşil'in (Mahmut Yıldırım) ve beyaz torosların fotoğraflarının açılması, sonrasında Bahçeli'nin bu saldırıları sahiplenen bir tutum içerisine girmesi ve kutlaması, bu olayın nasıl organizeli bir saldırı ve tehdit olduğu açığa çıktı. Tüm çevreler bunu bilmeli, görmeli ve ona göre hareket etmeli. Bu zihniyet hiçbir farklılığı tanımaz ve yok etme çabasında olur. Onun için tüm kesimler buna karşı uyanık olup güçlü bir mücadele yürütmeli. Bu yapı, seçim sonrası tehlikeli hale gelebilir."
7'Lİ KOALİSYONA GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIN TALİMATI
Seven 7'li koalisyona ve ortaklarına gece gündüz çalışan talimatını ise şu sözlerle verdi;
"Bu açıdan bizim tutumumuz ve çağrımız, bu seçimi AKP-MHP faşist rejiminin sonunu getiren bir seçim olmalıdır. Şüphesiz bunun için çalışmak gerekiyor. Her kesin gecesini gündüzüne katarak sadece medyayla, bir iki telefon görüşmesiyle bir iki basın açıklamasıyla değil; kapı kapı dolaşan bir çalışma yürütülmelidir. "
PKK KAZANIRSA APO SERBEST KALACAK OSMANLICI İŞGAL SONA ERECEKMİŞ!
Rezil ifadelerle AK Parti'yi ve MHP'yi hedef almayı sürdüren terörist Seven seçimlerde Cumhur İttifakı'nın başarısız olması durumunda terör örgütü elebaşı Öcalan'ın serbest kalacağını iddia ederek HDP'nin Öcalan'a özgürlük söylemlerine gönderme yaptı.
Terörist Seven, "Bu Newroz'da gençlik ve kadın öncülüğünde gelişen muazzam direniş, Önderliğin özgürlüğünü haykıran bu direniş, kendisini tutumuyla da adına yasal çerçeve denilen sandıklara büyük bir potansiyel güç olarak yansıyacaktır. Bu temelde AKP-MHP'nin öngördüğü yeni Osmanlıcılık siyaseti boşa çıkarılacaktır. Yeni Osmanlı siyaseti ve Misak-ı Mili hayalleri işgalci planları gerçekleşmeyecektir. Bunun önemli oranda önü alınmıştır. Bu seçimler de buna vesile olacaktır. Bu temelde halkımıza ve demokrasiye duyarlı herkese çağrımız bu eksendedir. Newroz ruhuyla demokrasinin öngördüğü yasal çerçeveyi de siyaset alanında sahiplenmek gerekiyor." dedi.
KİMDİR BU TERÖRİST NEDİM SEVEN?
"Çukurcalı Behzad" kod adlı Nedim Seven Terör örgütü PKK'nın Avrupa sorumlusu olduğu 2008'de İtalya'da yakalanmıştı. Suriyeli terörist Fehman Hüseyin'in adamı olan Seven'in, Murat Karayılan yandaşları tarafından İtalyan güvenlik birimlerine ihbar edildiği bildirilmişti.
Seven PKK'nın Avrupa'daki kasası olarak da biliniyordu.
2008'de AA'nın aktardığına göre, İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranan ve Roma Fiumicino Havaalanı'nda geçen hafta İtalyan güvenlik güçlerince yakalanan örgütün Avrupa sorumlusu Nedim Seven'in üzerinden "Seyfi Ateş" adına düzenlenmiş sahte pasaport çıktı.
Ermenistan'a kaçmak isterken ele geçirilen Nedim Seven'le birlikte gözaltına alınan ve terör örgütünün İtalya sorumlusu olduğu bildirilen Mehmet Yüksel ise "Danimarka vatandaşı olduğunu" söyleyerek üzerinde taşıdığı Danimarka pasaportunu ibraz etmesi üzerine serbest kaldı.