Çavuşoğlu, bu konuda Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in de gayretlerinin olduğunu ve Türkiye olarak güçlü şekilde bunu desteklerini vurguladı.
NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı marjında İngiltere ve ABD dışişleri bakanları başta olmak üzere mevkidaşlarıyla yaptığı görüşmelerde, Tahıl Anlaşması'nı ele aldıklarını belirten Çavuşoğlu, Tahıl Anlaşması'nın uzatılması için Rus tahılı ve gübresinin ihracının önündeki engeller gibi sorunların da giderilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Çavuşoğlu, Lavrov ile yaptığı görüşmede Libya konusunu da ele aldıklarına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkenin (Libya) bir an önce demokratik, şeffaf bir seçime hazırlanması gerektiğine inanıyoruz. Bugün, aynı şekilde ülkenin hem siyasi olarak hem diğer unsurlarıyla birleştirilmesinin önemini vurguladık. Özellikle çok sayıda milis gruplar var, dolayısıyla Libya'nın artık askeri ve polis dahil güvenlik gücüne ihtiyacı var. Ülkenin her anlamda birleştirilmesi için çabalarımızı devam ettireceğiz. Bu konuda Rusya ve diğer aktörlerle yakın işbirliği içinde olacağız."
Rus mevkidaşı ile Azerbaycan ve Ermenistan arasında devam eden süreç, Türkiye ile Ermenistan arasında başlayan normalleşme başta olmak üzere Güney Kafkasya'daki durumu da ele aldıklarını aktaran Çavuşoğlu, "Arzumuz, bir an önce Azerbaycan-Ermenistan arasında kapsamlı bir barış anlaşmasının imzalanması. Güney Kafkasya'nın kalıcı istikrarı ve huzuru için bu adımların atılması gerekiyor. Rusya ile yakın istişare içinde olmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin temmuzda Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ) Dönem Başkanlığı'nı üstleneceğini, bu süreçte üye ülkeler arasında zirve gerçekleştirilmesi için çaba sarf edeceklerini söyledi.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin KEİ'ye önem verdiğini ve özellikle siyasetten uzak tutulması için dönem başkanlığında çabalarını sürdüreceğini, üye ülkeler arasındaki iletişimin tesis edilmesi konusunda da çaba sarf edeceklerini belirtti.
Mevkidaşıyla Afganistan'ı da değerlendiklerini söyleyen Çavuşoğlu, "Afganistan'da Taliban'ı tanımadan angajmanımız devam ediyor ama özellikle kadınlar ve kız çocuklarıyla ilgili aldıkları kararları kabul etmemiz mümkün değil. Bu doğrultuda ortak mesajları Taliban yönetimine, geçici yönetime vermeye devam etmemiz lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Çavuşoğlu, Kıbrıs konusunda da görüş alışverişinde bulunduklarını, Türkiye ile Rusya arasındaki ikili ilişkileri farklı boyutlarıyla değerlendirdiklerini, mevcut konjonktürde iki ülke arasındaki işbirliğinin ilerletilmesi için neler yapılabileceğini ele aldıklarını aktardı.
Türkiye ile Rusya arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi için ortak bir irade olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, Akkuyu Nükleer Güç Santrali dahil olmak üzere enerji işbirliği konularını da ele aldıklarını belirtti.
Çavuşoğlu, turizmin iki ülke arasındaki işbirliğinin önemli bir unsuru olduğunu ve 2022'de Rusya'dan 5,2 milyon turistin Türkiye'yi ziyaret ettiğini ve bu yıl içinde de daha fazla Rus turistin gelmesini beklediklerini dile getirdi.
ARABULUCULUK GİRİŞİMLERİ
Türkiye'nin arabuluculuk girişimleri ve Tahıl Anlaşması'nın uzatılmasına ilişkin soru üzerine Çavuşoğlu, bugüne kadar Ukrayna'nın 3 limanından 866 gemiyle 27 milyon tondan fazla tahıl ve gıda sevk edildiğini bildirdi.
Çavuşoğlu, Tahıl Anlaşması'nın dünyada gıda fiyatı istikrarının getirilmesine önemli katkı sağladığını belirterek, Rus tahılının bir miktarının Türkiye'ye getirilmesi ve una dönüştürüldükten sonra en az gelişmiş ülkelere ulaştırılması konusunda işbirliği sürecinin başladığını ve Katar'ın da buna destek verdiğini söyledi.
Savaşın devam ettiğini ancak bu tür adımlarla da dünya gıda krizinin en az düzeyde hissedilmesi için önemli çaba sarf ettiklerini vurgulayan Çavuşoğlu, Rus tahıl, gübre ve amonyağının ihracatının sağlanması için BM ile Rusya arasında anlayış birliğinin olduğunu dile getirdi.
Çavuşoğlu, özellikle ABD ve İngiltere'nin ödemeler ve sigorta konusunda bazı adımlar attığına ancak sorunların halen devam ettiğine dikkati çekerek, özellikle bu ürünlerin yaptırımlara dahil edilmemesine rağmen bankaların ödemeler konusunda adım atmadığını gördüklerini söyledi.
Rus amonyağı ve gübresinin, bazı Batı ülkeleri üzerinden Afrika ülkelerine gönderilmesi konusunda adım atıldığını ancak tam olarak sorunun çözülmediğini belirten Çavuşoğlu, Ukrayna'dan tahıl ve gübre ihracatının devam edebilmesi için varılan mutabakatın yerine getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Çavuşoğlu, "Mesela, Rusya Federasyonu'nun Ziraat Bankası halen SWIFT sistemine dahil edilmedi. Bu konuda da sorun devam ediyor." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Rusya ve Ukrayna taraflarına, Rusya'nın taleplerinin karşılanmasıyla diğer bazı konuların birbirinden ayrılması gerektiğini söylediklerini belirtti. Bu süreçte, Ukrayna'daki savaşın sona ermesi konusunda Türkiye'nin samimi çaba gösterdiğini hatırlatan Çavuşoğlu, bahar aylarında savaşta yeniden tırmanma olacağına dair endişeleri paylaştıklarını dile getirdi.
Çavuşoğlu, "Bu savaşın kazananı olmaz, adil bir barışın kaybedeni olmaz. Bu savaşın da müzakereyle sona erdirilmesi gerektiğine inanıyoruz." değerlendirmesini yaptı.
KUZEY AKIM SALDIRILARI
Kuzey Akım 1 ve 2 doğal gaz boru hatlarında geçen yıl meydana gelen patlamalara ilişkin soruşturmaları nasıl değerlendirdiklerinin sorulması üzerine Çavuşoğlu, bu patlamaların mevcut enerji krizini daha da tetiklediğini vurguladı.
Çavuşoğlu, söz konusu saldırının ciddi olduğuna işaret ederek, saldırının kimin tarafından neden yapıldığına dair "açık ve şeffaf" bir soruşturmanın bağımsız uzmanlardan oluşan kuruluş tarafından yürütülmesi gerektiğine dikkati çekti.
"CUMHUR İTTİFAKI'NIN TALEPLERİNİ DEĞİŞİK BAHANELERLE REDDEDİYORLAR"
Lavrov'a yöneltilen "Türkiye'de 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerde, Rusya'yı kimin desteklediğine" ilişkin soruyu söz alarak yanıtlayan Çavuşoğlu, Türkiye'nin demokratik bir ülke olduğunu, demokratik ve şeffaf seçimler gerçekleştirdiğini vurguladı.
Çavuşoğlu, Mustafa Kemal Atatürk'ün "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir." sözünü hatırlatarak, her seçimde son kararı milletin verdiğini ifade etti.
Son 6 seçimdir yurt dışında yaşayan vatandaşlara da oy hakkı verildiğini kaydeden Çavuşoğlu, "Dolayısıyla milletimiz karar verecek. Rusya veya herhangi bir ülkenin Türkiye'deki seçimlere karışmasını biz hiçbir zaman arzu etmeyiz. Ruslardan da böyle bir niyet görmedik zaten." diye konuştu.
Çavuşoğlu, buna rağmen bu konuda çifte standartlar olduğuna dikkati çekerek, "Bazı ülkeler, özellikle o ülkelerde yapılacak seçim kampanyasıyla ilgili PKK'ya bağlı HDP ve CHP'nin taleplerini karşılarken Cumhur İttifakı'nın taleplerini değişik bahanelerle reddediyorlar. Farklı yöntemlerle müdahale etmeye çalıştıklarını biliyoruz." ifadelerini kullandı.
Seçim gözlem heyetlerini de Türkiye'ye davet ettiklerini kaydeden Çavuşoğlu, "Ama daha önce de olduğu gibi yine buraya gözlemci olarak geldiği zaman HDP'ye, PKK'ya destek veren bazı milletvekillerini de uyarılarımıza rağmen listeye dahil etmişler." dedi.
"BU 2 TANE GÖZLEMCİNİN ÜLKEMİZE GİRİŞİNE DE MÜSAADE EDEMEYİZ"
Çavuşoğlu, bunların objektif gözlemde bulunamayacaklarının altını çizerek, "Daha önce de girişlerine izin vermediğimiz gibi, bu 2 tane gözlemcinin ülkemize girişine de müsaade edemeyiz çünkü bu seçim, şeffaf ve demokratik olmalı ama gözlemciler de aynı şekilde objektif ve dengeli olmalı. Gelip de başka partilerin kampanyalarına ya da herhangi bir partinin kampanyasına katılan gözlemcinin gözlemci olamayacağı da aşikardır." diye konuştu.
Türk milletinin 14 Mayıs'ta özgür iradesiyle Türkiye'yi kimin yöneteceğine karar vereceğini belirten Çavuşoğlu, Türk milletinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı güçlü şekilde tekrar cumhurbaşkanı seçeceğine inandıklarını sözlerine ekledi.
LAVROV'DAN AKKUYU MESAJI
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Akkuyu Nükleer Santrali'ne ilişkin "Bu santralin inşası Türkiye'nin enerji güvenliğini güçlendirecektir. Bu vesileyle şunu ifade etmek istiyorum, 27 Nisan'da santralin birinci bloğuna artık nükleer enerjiyi sevk etmiş olacağız." dedi.
Sergey Lavrov, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen görüşmesinin ardından ortak basın toplantısında konuştu.
Lavrov, Türkiye'nin benzeri olmayan bir deprem faciasıyla karşılaştığını ve ülkesinin Türkiye'ye yardım elini uzatan ilk ülkelerden olduğunu söyledi.
"Bizde de Türkiye'deki gibi kara gün dostluğu tabiri var. Biz Türk dostlarımıza her türlü zorlukta yardımcı olmaya çalışıyoruz." ifadesini kullanan Lavrov, depremde hasar gören altyapının yeniden yapılması için de yapı malzemesini tedarik etmeye hazır olduklarını kaydetti.
Lavrov, mevkidaşı Çavuşoğlu ile ikili ve uluslararası gündemin kilit konularını değerlendirdiklerini ve iki ülkenin ilişkilerindeki verimliliğin liderler arasındaki samimiyetten kaynaklandığını aktararak, şunları kaydetti:
"Bugünkü toplantıda ilişkilerimizde lokomotif olan projelerden bahsettik. Özellikle Akkuyu Nükleer Santrali'nin kuruluşundan bahsedildi. Bu santralin inşası Türkiye'nin enerji güvenliğini güçlendirecektir. Bu vesileyle şunu ifade etmek istiyorum, 27 Nisan'da santralin birinci bloğuna artık nükleer enerjiyi sevk etmiş olacağız. Türkiye'de bir gaz merkezi kurulacak. Rus enerji kaynaklarını dünya pazarına sevk etmek üzere bir merkez kuruyoruz. Geçen sene devlet başkanlarımız, liderlerimiz bu gaz merkezinin oluşturulması ile ilgili bir karar almıştı. Bu kararın ne kadar isabetli olduğunu daha da iyi anlamış olduk."
Lavrov, mevkidaşıyla yaptığı görüşmede uluslararası konular arasında oldukça detaylı bir şekilde Orta Doğu, Kuzey Afrika, Kafkaslar, Orta Asya ve Karadeniz Bölgesi'ndeki durumu değerlendirdiklerini belirterek, "Özellikle Suriye meselesine ciddi önem verdik. Biliyorsunuz, Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkiler normalleşmeye başladı, Rusya'nın aracılığıyla normalleşiyor bu ilişkiler." görüşünü dile getirdi.
Moskova'da dışişleri bakan yardımcıları seviyesinde 4'lü toplantı yapıldığını hatırlatan Lavrov, toplantıların önemli olduğunu vurguladı.
Lavrov, mevkidaşıyla Libya meselesini de görüştüklerini aktararak, "Türk dostlarımızla hedefimiz ortak. Libya'da siyasi uzlaşma sağlamak. Libya'da mevcut olan tüm güçleri barıştırmak ve tabii bunun temelinde devlet yapılarını yeniden kurmak." dedi.
Bakan Çavuşoğlu'yla Filistin ve İsrail arasındaki ilişkilerin onarılmasını görüştüklerini belirten Lavrov, Filistin ve İsrail arasında doğrudan bir diyaloğun kurulmasına ihtiyaç olduğunu ve iki devlet olarak varoluşlarını devam ettirmeleri gerektiğini söyledi.