Batı'dan, 14 Mayıs'ta yapılacak cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerine ilişkin muhalefet cephesine doğrudan ve dolaylı destek açıklamaları gelmeye devam ediyor.
ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi David Satterfield, yaptığı açıklamada, 6'lı masanın adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na desteğini ima yoluyla ifade etti.
AMERİKALI ELÇİDEN MUHALEFETE DESTEK
VoA'ya demeç veren Satterfield, Türkiye'nin "hayati ve kritik bir NATO müttefiki" olduğunu söyledi.
Türkiye'nin demokrasisini eleştirmeye çalışan Satterfield, rengini şu sözlerle belli etti:
"ENDİŞELERİMİZİ DİLE GETİRDİK"
Kamusal hayata katılım, ifade özgürlüğü ve grupların örgütlenme kabiliyetleri üzerindeki kısıtlamalara ilişkin endişelerimizi dile getirdik.
Türklerin tam ve eksiksiz gelişen bir demokraside yaşamayı hak ettiğine inanıyoruz.
"1950'DEN BU YANA EN BELİRLEYİCİ SEÇİM"
Demokratik kurumlarda "kısıtlama ve gerilemeler" olduğunu iddia eden Amerikalı elçi, tek partiden çok partili döneme geçilen 1950 seçimlerine ve dönemin Başbakanı Adnan Menderes'e atıfta bulundu:
Bu seçimler, çağdaş Türkiye tarihindeki belki de en belirleyici seçimler, özellikle de 1950 seçimlerinden bu yana. Bu seçimler, Türkiye'nin ekonomik geleceğini ve Türk halkının refahını belirleyecek.
Dış gelişmelerden etkilenmekten ziyade Türkler'in geleceğe bakışları açısından çok daha içe dönük bir seçim; ancak son derece önemli.
MUHALEFETE S-400 MESAJI
Satterfield, muhalefetin Batı maşalığı yapacağını alenen ifade ederek şunları söyledi:
"Muhalefet Türkiye'nin dış ilişkilerinde bir istikrar, bir denge görmek istediğini açıkça ifade etti. Umarız bu, S-400 meselesinin çözümünü de içerir. Türk-Yunan ilişkilerinin düzelmeye devam etmesini çok arzu ediyoruz ve bu konuda her iki hükümetin de övgüyü hak ettiği, olumlu ilerlemeler gördük. Ancak bunlar, Başkan'ın ya da herhangi bir ABD başkanının F-16 satışı gibi önemli bir askeri paketi Kongre'den geçirme kabiliyetini etkileyecek faktörler. Başkan'ın pek çok kez söylediği gibi, Türkiye'ye geliştirilmiş F-16 paketinin satışının önemli olduğuna inanıyoruz. Bu paket, Türkiye'nin kritik bir NATO ortağı olarak diğer NATO uçaklarıyla güvenli bir şekilde birlikte çalışabilme rolünü yerine getirebilmesini sağlamakta. Ancak Türkiye, nihayetinde bu satışları belirleyecek olan Kongre'nin onayını şekillendirmek açısından üzerine düşeni yapmalı."
"TÜRKİYE'NİN KONUMUNU ETKİLEYECEK"
David Satterfield, 14 Mayıs'a ilişkin dikkat çeken sözlerini şu şekilde sürdürdü:
Türkiye'nin hem bölgedeki hem de ötesindeki statüsünü ve bir NATO ortağı olarak konumunu da etkileyecek.
SATTERFİELD: SAMİMİYETLE İNANIYORUM
Satterfield, özgürlüklerle ilgili engellemeler olduğu iddiasıyla hükümeti üstü örtülü suçlama çabalarına da giriştiği açıklamasında şöyle dedi:
Türkiye'de seçim süreçlerine ilişkin siyasi coşku ve katılım düzeyi, Avrupa standartlarına göre bile her zaman son derece yüksek olmuştur.
Türkler, ülkelerinin demokratik kurumlarına katılmak istiyorlar ve bunu son 10 yılda bu özgürlükleri, bu demokratik kurumları kısıtlamak ve çarpıtmak için aşamalı olarak atılan adımlara rağmen yapıyorlar.
Önümüzdeki seçimlerin Türk halkının görüşlerini gerçekten yansıtan bir sonuç vereceğine samimiyetle inanıyorum.
ABD'NİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ FLAKE'TEN KILIÇDAROĞLU'NA ŞOK ÖNERİ
Eski istihbaratçı Bülent Orakoğlu, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake'in, geçtiğimiz yıl Kemal Kılıçdaroğlu'na "Bir Alevi olarak cumhurbaşkanlığı seçiminde başarılı olman zor. Adaylık konusunda Ekrem İmamoğlu'nun önünü açmalısın. Eğer adaylık ısrarını sürdürürsen İmamoğlu, İYİ Parti ve HDP desteğiyle zaten aday olacak. Sen CHP'nin başında kalmaya devam etmelisin" mesajını ilettiğini ileri sürdü.
Yeni Şafak'taki yazısında, Flake'in, ikinci kez ziyaret ettiği Kılıçdaroğlu ile ne görüştüğünü aktaran Orakoğlu, şunları kaydetti:
"15 Temmuz darbe girişiminde ve Gezi Kalkışması'nın göbeğinde yer alan CIA Ajanı Henri Barkey, ABD Dış İlişkiler Konseyi'nin (CFR) yayın organı olan Foreing Affairs'te kaleme aldığı makalesinde Başkan Erdoğan'ı skandal, küstah ifadeler ve tehditler ile hedef alıyor. Bağımsız Türkiye'nin dış politikasını Amerikan çıkarları doğrultusunda eleştiren Barkey'in bu hadsiz ve açıkça tehdit eden açıklamaları ABD'nin Türkiye karşısında elinin ne kadar zayıfladığını da açık ediyor!!! Barkey'in makalesindeki diğer önemli bir husus da "ABD'nin Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı için tercihlerini ortaya koyması oluyor." "Umutsuzca aday olmak isteyen" Cumhuriyet Halk Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "samimi ve çalışkan" olmasına rağmen, "hem karizma eksikliğinden muzdarip hem de modası geçmiş göründüğünü" söylüyor. Barkey, Kılıçdaroğlu için "en zayıf aday o ve muhtemelen Erdoğan'a karşı kaybedecek." değerlendirmesini yapıyor. Barkey Erdoğan'a karşı en güçlü aday olarak Ekrem İmamoğlu ismini 6'lı koalisyona dikte ettirerek işaret ediyor.
Pentagon'da 6'lı koalisyonun Alman Federal İstihbaratı ile iş birliği içinde Kılıçdaroğlunu muhalefetin cumhurbaşkanı adayı yapmak için kurulduğu istihbaratı üzerine ABD Başkanı Baydın'ın ikazı üzerine Büyükelçi Flake önce acil olarak 26 Ocak'ta İmamoğlu'nu ziyaret ediyor. Daha sonra Akşener başta olmak üzere Pentagon'un bilgisi dahilinde 6'lı koalisyonun 5 liderini ziyaret ederek İmamoğlu'nun adaylığını desteklemeleri konusunda uyarılarda bulunuyor.
ABD'NİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ FLAKE'DEN KILIÇDAROĞLU'NA: ALEVİ'SİN KAZANMAN ZOR, EKREM'LE DEVAM EDELİM, SEN KOLTUĞUNDA KAL!
26 Ocak'ta Kılıçdaroğlu'nu ziyaret eden Jeff Flake, iddialara göre CHP lideri Kılıçdaroğlu'na uygun bir dille şu mesajı iletti: "Bir Alevi olarak cumhurbaşkanlığı seçiminde başarılı olman zor. Adaylık konusunda Ekrem İmamoğlu'nun önünü açmalısın. Eğer adaylık ısrarını sürdürürsen İmamoğlu, İYİ Parti ve HDP desteğiyle zaten aday olacak. Sen CHP'nin başında kalmaya devam etmelisin."
Flake'in bu yöndeki telkinlerinden sonra parti içerisinde de baskıyla karşılaşan Kılıçdaroğlu, 27 Nisan tarihli grup konuşmasında tuhaf mesajlar vermiş ve CHP'deki 'Ekremcilere' şu sözlerle rest çekmişti: "Bütün yol arkadaşlarıma sesleniyorum. Ne pahasına olursa olsun yürüyeceğiz. Şimdi ya bana katılın, ya da yolumdan çekilin!"
CHP'YE 'ULUSLARARASI' MÜDAHALE. KILIÇDAROĞLU-BND İLİŞKİSİ DEVAM MI EDİYOR?
ABD Büyükelçisi, İmamoğlu adına kulis faaliyeti yürütürken, Kılıçdaroğlu, adaylık ısrarına devam edebilmek için CHP milletvekili olduğu bir süreçte görüşmeler yaptığı Almanya Federal İstihbarat Başkanlığı'nı (BND) devreye sokarak 6'lı masa taktik ve stratejilerini ancak kendisinin Cumhurbaşkanı seçilmesi şartına uygulayarak Pentagon'un "kazanamayacak aday" ambargosunu ekarte edip 6'lı koalisyonun Cumhurbaşkanı adayı olmayı başarmıştı. Kılıçdaroğlu'nun BND ile ilişkilerinin devam ettiğinin en önemli delili de 6'lı masanın bildiri metninin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından emekli bir büyükelçi eliyle Almanya'nın Ankara büyükelçisi JÜRGEN SHULZ'A iletilmesi, büyükelçi tarafından metnin üzerinde gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra ilân edilmesi olmuştur. Bu husus bizzat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından detayları ile birlikte kamuoyuna açıklanmıştır.
ABD BÜYÜKELÇİSİ FLAKE İKİNCİ KEZ KILIÇDAROĞLU'NU NEDEN ZİYARET ETTİ, NE GÖRÜŞÜLD��?
Her ne kadar taraflar bu ikinci ziyaretin bir nezaket ziyareti olduğunu iddia etseler de ilk ziyarette Flake'nin nezaket kuralları dışına taşarak Kılıçdaroğlu'nu CHP'nin Genel Başkanlığı ile tehdit etmesi şüphesiz hoş olmamıştı. Kılıçdaroğlu'nun BND üzerinden Almanya ile kurduğu ilişkilerin en önemli ayağı FETÖ'nün psikolojik harp söylemlerini Kılıçdaroğlu üzerinden Türk kamuoyuna enjekte etmesi olayıdır. 2023 çifte seçimlerine 1 aydan az bir süre kala Flake'nin ikinci kez Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etmesi en azından kazanamayacak aday olarak nitelendirdikleri Kılıçdaroğlu'na açık bir destek ziyaretidir. Bu görüşmede ABD Başkanı Biden'in açık bir şekilde Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan yönetiminin son bulması için muhalefete verdiği desteğin devam ettiğinin bir kez daha dile getirilmiş olması muhtemeldir. (...)"
CHP'DEN ABD'YE TAM TESLİMİYET
14 Mayıs seçimlerine sayılı bir zaman kala CHP ve İYİ Parti'nin başını çektiği HDPKK'nın gerek siyasi aktörleri gerekse Kandil'deki elebaşlarıyla destek verdiği Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD ile temasları da sürüyor.
KILIÇDAROĞLU'NUN ABD TEMASLARI
Adaylıktan önce ABD ve Londra kapılarında icazet yoklayan, ABD'den danışman ithal ederek vizyon çizmeye çalışan Kılıçdaroğlu geçtiğimiz haftalarda ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake ile CHP Genel Merkezi'nde masaya oturdu.
KILIÇDAROĞLU'NUN DANIŞMANI ÜNAL ÇEVİKÖZ DE ORADAYDI
CHP Genel Merkezi'ndeki görüşmede Kılıçdaroğlu'nun danışmanı Ünal Çeviköz de hazır bulundu.
Çeviköz Türkiye'nin dış politikada çıkarına olan her meseleye karşı çıkmasıyla biliniyor. Mavi Vatan davasından Libya'ya Azerbaycan'a kadar her meselede Türkiye'nin tam karşısında hizalanıyor.
ABD'DEN ÖZGÜRLÜK İSTİYOR!
Kemal Kılıçdaroğlu'nun Dış Politikadan Sorumlu Başdanışmanı Ünal Çeviköz, geçtiğimiz yıllarda ABD'nin Türkiye'ye müdahale etmesi gerektiğini savunarak, "Joe Biden'dan beklentimiz, Türkiye için demokrasi vurgusu ve temel hak ve özgürlüklere vurgu yapması" ifadeleriyle mandacı kafasını açık etmişti.
ÜNAL ÇEVİKÖZ ABD'YE TAM TESLİMİYETİ İTİRAF ETTİ
Aynı Çeviköz bu kez ABD medyasına verdiği demeçte CHP'nin tam teslimiyetini itiraf etmiş oldu.
ABD'li Newsweek'e konuşan Çeviköz 7'li koalisyonun 14 Mayıs seçimlerinden galip çıkması durumunda dış politikada neler değişeceğini tek tek anlattı.
Çeviköz ABD basınına verdiği demeçte kullandığı ifadelerle Rusya-Ukrayna savaşından Suriye'deki gelişmelere teröre destek veren İsveç'in NATO'ya üyeliğine ve S-400'lere kadar her meselede Türkiye'nin çıkarlarına karşı bir politika çizdi.
İSVEÇ'İN NATO ÜYELİĞİNİ KABUL EDECEKLER SURİYE'DEN ÇEKİLECEKLER!
ABD dergisinde yayımlanan haberde Ünal Çeviköz'ün, "İç siyasette demokratikleşme süreçleri ve yeni hükümetle seçimlerin ardından Türkiye'nin dış politika uygulamasında yeni bir vizyonla, Türk-ABD ilişkilerinin de daha iyi açılımlara ve ufuklara sahip olacağına inanıyoruz." ifadeleri dikkat çekiyor.
Bu ifadeler teröre destek veren İsveç'in NATO üyeliğinin kayıtsız şartısz onaylayacağını ve Türkiye'nin Suriye'deki varlığından vazgeceğimi yorumlarına sebep oldu. Öyle ki ABD Türkiye'den beklediğini alamasa da her fırsatta bu taleplerini yineliyor.
TÜRKİYE'NİN RUSYA-UKRAYNA SAVAŞINDAKİ TARAFSIZ TUTUMUNU ZEDELEYECEKLER!
Öte yandan 7'li koalisyonun bir başka taahhüdü ise Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye'nin tarafsız tutumunu zedelemek. Öyle ki Kılıçdaroğlu Amerika'da yaptığı açıklamada, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de çeşitli programlarda iktidar olmaları halinde Ukrayna'ya destek vereceklerini ilan etmişti. Çeviköz de "Rusya'ya, Türkiye'nin NATO üyesi olduğunu hatırlatacağız." ifadeleriyle bunu teyit etti.
S-400'LERDEN VAZGEÇİLECEK
ABD'nin "F-16 modernizasyon paketini onaylamasın" ilişkin konuşan Çeviköz, Türkiye'nin ABD tarafından yapılan baskılara rağmen savunmasını güçlendirmek için aldığı S-400'lerden vazgeçileceğini de itiraf ediyor.
"Türkiye'nin F-35 projesine yeniden dahil olmasının ya da ABD ile savunma sanayii işbirliğini ilerletmesinin önündeki en büyük engellerden birinin Ruslardan S-400 alımı olduğunu biliyoruz." diyen Çeviköz kurulacak yeni hükümette S-400'lerin yarattığı tehlikeleri bertaraf etmek için NATO müttefikleriyle birlikte çalışmaya istekli olacaklarını söyledi.
Çeviköz şunları söyledi;
"Hem Türkiye'yi hem de ABD'yi tatmin edecek bir anlayış olacaktır. S-400 engelinin çözülmesiyle birlikte, Türkiye'nin ABD ile savunma sanayi işbirliğine devam edeceğinden eminim. NATO müttefiklerimizin S-400'lerin Türkiye topraklarındaki varlığına ilişkin güvenlik algısını tatmin edebilecek çeşitli mekanizmalar ya da seçenekler olabilir. Bence bu endişelerin üstesinden gelmek için pek çok olasılık olacaktır."