KONFERANSLARIYLA GENÇLİĞİ ETRAFINA TOPLADI
Dergiyi Büyük Doğu Hareketi'ne dönüştüren Kısakürek, 1963'ten itibaren Türkiye'yi dolaşarak fikirlerini "Hitabeler", "İman ve Aksiyon" "Komünist İhtilali", "Dünya Bir İnkılap Bekliyor" ve "Batı Tefekkürü ve İslam Tasavvufu" başlıklı konferanslar aracılığıyla yaymayı sürdürdü.
Kısakürek, etkili konuşma yeteneği ve kalabalıkları coşturan hitabetiyle dönemin gençleri arasında "üstad" olarak anılmaya başladı.
Türk Edebiyatı Vakfınca 1980'de "Sultanu'ş Şuara (Şairler Sultanı)" unvanı verilen usta edebiyatçı, Baki'den sonra bu unvanı alan ikinci şair olarak tarihe geçti.
Şair Kısakürek, 1980'de Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü, 1981'de Milli Kültür Vakfı Armağanı, 1982'de ise Türkiye Yazarlar Birliği "Üstün Hizmet Ödülü"nü aldı.
HAYATINA 100'E YAKIN ESER SIĞDIRDI
Şiirde olduğu kadar Türk fikir, siyaset ve sosyal hayatında derin izler bırakan, pek çok önemli ismin hayatına da yön veren Kısakürek, "Künye", "Sabır Taşı", "Çerçeve", "Para", "Vatan Şairi Namık Kemal", "İdeolocya Örgüsü", "Son Devrin Din Mazlumları", "Halkadan Pırıltılar", "Çöle İnen Nur", "Maskenizi Yırtıyorum", "Ulu Hakan II. Abdülhamid Han", "Kanlı Sarık", "Sonsuzluk Kervanı", "At'a Senfoni", "Sahte Kahramanlar", "Her Cephesiyle Komünizm", "Babıali", "Ahşap Konak" ve "Reis Bey"in de aralarında bulunduğu çok sayıda esere imza attı.
Yaklaşık 80 yıllık ömrüne sayısız yazı, "Ağaç", "Rapor" ve "Büyük Doğu" adlarıyla çıkardığı dergi, düzineleri aşan konferans ve söyleşilerle 100'e yakın eser sığdıran Kısakürek, Erenköy'deki evinde 25 Mayıs 1983'te vefat etti.
BİNLERCE GENÇ SON YOLCULUĞUNA UĞURLADI
Türkiye'nin her tarafından binlerce gencin katıldığı Fatih Camisi'ndeki cenaze namazının ardından usta edebiyatçı, Eyüp Sultan Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Her yıl, Kısakürek'in manevi ve kültürel mirasını yaşatmak amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle "Necip Fazıl Ödülleri" takdim ediliyor.