28 Mayıs'taki ikinci tur seçimleri öncesi Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'dan A Haber canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu. Oktay, "İnşallah yüksek katılım bekliyoruz. Bizim en büyük zaten şu anda ikinci turla alakalı ilk andan itibaren Cumhurbaşkanımızın da açıkladığı konu sakın ha sakın rehavete kapılmayalım. İkincisi de zafer sarhoşluğuna girmeyelim. Çünkü son düdüğü millet çalacak son kararı millet verecek. Biz bu doğrultuda çalışmaları yürüttük. Sahada da gördüğümüz rehavetin olmadığı ve olmayacağı şeklinde. Ama şu anda aslında yapmaya çalıştığımız birinci turdaki seçmenlerimizi tamamını sandığa taşıyabilmek ve ilave yine sandığa ya önceden bize oy vermemiş olan veya bize oy verecek olup da gelmemiş olan seçmenleri sandığa getirmek ikna etmek ve bize oy vermelerini sağlamak. Çok daha fazlasını öngörüyoruz. Ama bu demek değil ki rehavete kapılacağız. Bu demek değil ki nasıl olsa bu garanti değil." dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Millet İttifakı'nın 14 Mayıs'tan itibaren "çatırdamaya" başladığını belirterek "Kendi üyeleri arasında bile bir güven unsurunun kalmadığı bir ittifakın Cumhurbaşkanı adayını konuşuyoruz. Kabiliyet, yetenek, liyakat, güven boyutunda zafiyetleri olan bir liderin Türkiye'yi yönetmesi, kendi etrafında bütünleştirmesi, geleceğe taşıması mümkün mü?" dedi.
Oktay, A Haber televizyonunda soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Oktay, seçimlerin sonucunda, milletin, Cumhur İttifakı'na 323 milletvekiliyle parlamento çoğunluğunu vererek "Güven ve istikrara devam" dediğini ifade etti.
.
"MİLLET İTTİFAKI'NIN VAR OLDUĞUNA İNANMIYORUM"
Millet İttifakı'nın 14 Mayıs'tan itibaren "çatırdamaya" başladığını söyleyen Oktay, şöyle devam etti:
"Dün Zafer Partisi ile yapılan görüşmeler ve açıklanan yedi maddelik protokole de baktığınızda, ittifak üyelerinden birisi 'Ben basından öğrendim' diyor, diğeri 'Yetkisi var da aslında o yetkisini kullandı' diyor, üçüncüsü 'Kardeşim sen bana başka şey söylemiştin kapalı kapılar ardında, şimdi başka bir şeyin sözünü veya hesabını veriyorsun. Ne oluyor?' diyor. Sayın Ömer Çelik'in güzel bir ifadesi oldu dün, son derece anlamlı bir ifade aslında, 'Ya Zafer Partisi'ne ya HDP'ye yalan söylüyorsunuz.' Yani ikisine birden gerçeği söyleme şansınız yok değil mi? Sayın Kılıçdaroğlu'nu kastediyorum çünkü bizim muhatabımız şu anda Kılıçdaroğlu'dur. Kendi üyeleri arasında bile bir güven unsurunun kalmadığı bir ittifakın Cumhurbaşkanı adayını konuşuyoruz. Kabiliyet, yetenek, liyakat, güven boyutunda zafiyetleri olan bir liderin Türkiye'yi yönetmesi, kendi etrafında bütünleştirmesi, geleceğe taşıması mümkün mü? Değil. Dolayısıyla 14 Mayıs öncesindeki Millet İttifakı'nın var olduğuna inanmıyorum. Şu anda 28 Mayıs akşamını nezaketen bekleyen, 'Ne konuşacak, hesaplaşacaksak ondan sonra hesaplaşalım' diyen bir zoraki çıkar birlikteliği var."
"PKK İLE MÜCADELEYLE DEVAM ETMİŞTİR"
Oktay, Ata İttifakı'nın dağıldığına ilişkin açıklamaların basında yer aldığını hatırlatarak "Dolayısıyla sonraki açıklamalar, herkesin kendi siyasi partisi adına yapabileceği ittifaklar veya destekler olabilir ama birinci turdaki desteği alan Sayın Sinan Oğan'ın, ikinci turda Cumhurbaşkanı'mızı sadece ilkeler bazında desteklediği açıkça ilan edilmişti. Biz olayı, şu anda iki cumhurbaşkanı adayı arasında geçen bir seçim olarak görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Fuat Oktay, Zafer Partisi ile HDP'nin aynı adaya destek vermesinin ilkeler bazında mümkün olmadığını, bir danışıklı dövüşün olduğunu belirterek "HDP'nin, PKK'nın başka bir yeri destekleme şansı yoktur zaten. PKK gelip de Cumhurbaşkanı'mızı desteleyecek hali yok. Cumhurbaşkanı'mız çok açık ve net şekilde ifade ediyor. Biz zaten son beş yıla baktığımızda ve ondan önceki 20 yıla baktığımızda da buna tüm süreçler dahil aslında, tamamı yine PKK ile mücadeleyle devam etmiştir." diye konuştu.
.