"Bakın; belki gençler bilmez ama yetişkinler bilir. Eskiden Adalet Partisi'nde Kamuran İnan isimli birisi vardı. Sürekli Demirel'le olan, Adalet Partisi'nin önde gelen isimlerinden birisiydi. Bitlisli, tanınan bir aileden gelen bir kişiydi. Devletle birlikte olan bir çevreydi. Kürt'tüler ama "biz Kürt'üz" demiyorlardı.
"KILIÇDAROĞLU KÜRTLÜK VURGUSU YAPMALIYDI"
Aslında Kılıçdaroğlu da "Aleviyim" dedi ama Kürt olduğunu söylemedi. Ancak herkes Dersimli bir Kürt olduğunu biliyordu. Kamuran İnan, 7-8 dil bilen birisiydi. İhtisası diplomasi üzerineydi. Demirel hükümetleri her kurulduğunda o da bakanlar kurulunda yer alırdı. Ama beklentisi olan dış işleri bakanlığı değil de enerji bakanı, vb. farklı bakanlıklara veriliyordu. Özcesi Süleyman Demirel zamanında ne kadar hükümet kurulmuşsa o hep bakandı ama hiçbir zaman dış işleri bakanı olmadı. Onun beklentisi ise dış işleri bakanı olma yönündeydi. Çünkü uzmanlığı o alandaydı. Sonuç itibarıyla ölmeden önce Kamuran İnan şöyle söyledi: "Türkiye anayasasında yazılmamış bir yasa vardır. O da bir Kürt'ün dış işleri bakanı olamayacağı yasasıdır. Nokta!" Eğer bir Kürt dışişleri bakanı olamıyorsa, o zaman bir Kürt cumhurbaşkanı da olamaz."
ABD'de Obama'nın siyahi olmasına rağmen seçildiğini söyleyen Karayılan, "Eğer ki Türkiye'de Kılıçdaroğlu seçilseydi, bu Türkiye'de devrim niteliğinde bir gelişme olurdu. Fakat Türkiye'de bir proje olarak oluşturulan sosyoloji yol vermediği için kaybetmiştir. Kaybetmesinin esas nedeni budur." iddiasında bulundu .
Kimlik ve mezhep söylemiyle bölücülüğü körükleyen Murat Karayılan, Kılıçdaroğlu'nun ikinci tur öncesi büründüğü milliyetçi rolünü de eleştirdi.
PKK elebaşı Karayılan şunları söyledi; "Mesela ikinci turda muhalefet AKP'nin propagandalarına bakarak söylemlerini değiştirdi. Baktılar ki AKP sanki milliyetçilik ve ırkçılık üzerinden sonuç alacak, onlar da AKP'nin dilini kullanmaya başladılar. Yani onlar da bizlere, Kürtlere karşı konuştular ve bu biçimde AKP'nin tuzağına, yani onların propagandasının yörüngesine girerek yenildiler." dedi.
CHP'nin PKK ile ilişkilendirilmesinin ardından söylem değiştirdiğini ve bunun yanlış olduğunu savunan Karayılan, "CHP, söylem değiştirdi. Halbuki böyle yapacağına, çözüm, demokrasi, barış, ekonomi vb. politikasında ısrar etseydi ikinci turda daha fazla oy alabilirlerdi. Kısacası böylesi yanlışlar da yaptılar. Belirttiğim gibi daha farklı yanlışları da vardı ama esas olanlar onlar değildi. Esas olan kimlikti ve sistemin yarattığı sosyolojiydi; onlar yol vermedi, reddettiler. Bu nedenle artık görev almaması gereken bir kişiye oy tahvil edildi ve Kılıçdaroğlu'nun önüne geçildi. Seçimin en önemli ve esas sonuçlarından birisi budur." dedi.
KILIÇDAROĞLU DA BENZER PROVOKASTONA SOYUNMUŞTU
Kemal Kılıçdaroğlu da seçimler önce PKK elebaşı Karayılan gibi ayrıştırıcı çıkışlara imza atmıştı.
Kılıçdaroğlu önce "Milyonlarca Kürt'e terörist muamelesi yapılıyor" iftirasını ortaya attı. Ancak bu çıkışın esas amacının 'Kürtler' değil HDPKK ile yapılan karanlık işbirliğini meşrulaştırma çabası olduğu anlaşılmıştı.
SONRA 'ALEVİ' PROVOKASYONU
Kılıçdaroğlu, 'Kürt' provokasyonundan sonra 'Alevi' provokasyonunu gündemine almıştı.
Resmi sosyal medya hesabı Twitter üzerinden 3 dakikalık skandal bir video paylaşan Kılıçdaroğlu, Türkiye'de mezhep tartışmalarının yaşandığını, sistemin ayrıştırıcı olduğunu, "Alevi olmaz" denildiğini iddia ederek akılalmaz bir algı operasyonuna imza attı.