CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan Kemal Kılıçdaroğlu'na MYK tepkisi: "Sadece ben değil toplum istiyor"
14 ve 28 Mayıs'taki seçimlerde büyük hezimet yaşayan CHP'de kılıçlar çekildi. Geçtiğimiz günlerde değişim talebiyle Kılıçdaroğlu'na çağrı yapan CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yeni MYK'nın seçilmesi ve kongre sürecinin başlamasıyla birlikte yeniden sahneye çıktı. Değişim talebini yineleyen İmamoğlu, Kılıçdaroğlu'nun verdiği kararların yetersiz olduğunun altını çizdi. "Değişimi sadece ben istemiyorum, toplum istiyor. Süreci takip ediyorum." diyen İmamoğlu, "Ne yazık ki 9 yılda üç kez seçim kaybettik. Cumhurbaşkanlığı seçimi kaybettik. Bu seçimlerden sonra da şunu yapamayız. Aynı şeyleri yapıp yol yürüme gafletine kapılamayız" dedi. Öte yandan Kılıçdaroğlu'na karşı cephe alan İmamoğlu'nu CHP yandaşı Can Ataklı, Merdan Yanardağ ve Emre Kongar yerin dibine soktu.
Giriş Tarihi :07 Haziran 2023 , 16:26Güncelleme Tarihi :08 Haziran 2023 , 04:03
Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) kongre süreci resmen başlıyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun tüm Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin istifasını kabul etmesi sonrası dün belli olan yeni A Takımı, 6 Haziran'da ilk kez bir araya geldi.
CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, toplantı sonrasında gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Öztrak, "Parti Meclisi toplantımızda yapılan değerlendirmeler ışığında, kongreler sürecinin bugün başlatılmasına ve mevzuattaki asgari süreler dikkate alınarak hızla tamamlanmasına karar verdik" dedi.
PARTİLİLERLE DALGA GEÇTİ
Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimini istifaya davet edenlere karşı kulaklarını tıkayarak bugün genel seçimden sonraki 8. gün değil yerel seçim sürecinin 8. günüdür diyerek adeta partililerle dalga geçene Öztrak "Son seçimden bu yana geçen sürede; hem geçen seçimle ilgili özeleştirilerimize devam ediyor hem de yaklaşan yerel seçime hazırlıklarımızı başlatıyoruz." dedi.
DEĞİŞİMİ BEN İSTEMİYORUM TOPLUM İSTİYOR
Kılıçdaroğlu'nun kongreye gitme kararının ardından değişim isteyen parti tabanını arkasına alarak CHP'nin yeni lideri olmak isteyen İBB Başkanı İmamoğlu, bugün değişim talebini yineledi. İmamoğlu, partisinin değişen MYK'sına gönderme yaparak, "Değişim tek kurulla olmaz. Değişimi sadece ben istemiyorum, toplum istiyor. Süreci takip ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.
İmamoğlu, "Yaşananlar bir özeleştiri ve bir muhasebe gerektirir. Yapılması gereken hassas alanlar vardır. Şunun altını çizelim. Ne yazık ki 9 yılda üç kez seçim kaybettik. Cumhurbaşkanlığı seçimi kaybettik. Bu seçimlerden sonra da şunu yapamayız. Aynı şeyleri yapıp yol yürüme gafletine kapılamayız." dedi.
İMAMOĞLU İSTANBUL'A HİZMET ETMİYOR
Kılıçdaroğlu'na karşı cephe alan İmamoğlu'nu CHP yandaşı Can Ataklı yerin dibine soktu. İmamoğlu'nun İstanbul'a hizmet etmediğini belirten Ataklı, "İstanbul İmamoğlu'na oy vermeyebilir. Belediye olarak pek çok iş yapılmadı. İstanbul'da gözle görünür bir değişiklik yok. Çok büyük bir başarı gözükmüyor. CHP'de sorunun adı Ekrem İmamoğlu'dur. İmamoğlu kamuoyunda destek bulabilir ancak CHP örgütü kendisini hiç istemiyor." dedi.
"EKREM İMAMOĞLU CHP'YE OPERASYON ÇEKİYOR"
Yaşananlar CHP tarafından fonlanan Tele 1'de de masaya yatırıldı. Kanalın Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, İmamoğlu'nun CHP'yi daha da sağa çekmek için operasyon yürüttüğünü söyledi. "Ekrem İmamoğlu erken bir genel başkanlık yarışını başlatmış görünüyor." diyen Yanardağ, "Ben de buna talibim dediğiniz zaman ben daha yakışıklıyım daha gencim dersiniz bunların ikisi de tartışmalıdır ayrıca, kim genç kim yakışıklı belli olmaz. Ben bu partinin daha sağa çekilmek için bir operasyon yürütüldüğü kanaatindeyim." şeklinde konuştu.
"Sadece kişilerin değiştirilmesi üzerinden bir tartışma yapılamaz." diyerek sözlerini sürdüren Yanardağ, "CHP tarihinde hiç olmadığı kadar sağa savruldu, kendi köklerinden uzaklaştı. Sağa açılarak güç kazanacağını sandı, olmadı." diye konuştu.
MERDAN YANARDAĞ'DAN İMAMOĞLU'NA: KİŞİLİKSİZ Ekrem İmamoğlu'nu hedef almaya devam eden Yanardağ, "Nasıl bir dış politika, ekonomi politikası izleyeceksiniz? Özelleşitmeye karşı mısınız? Galkçılıktan, laiklikten yana mısınız? Cumhuriyetin kurumlarını savunacak mısınız? Yoksa 'Abdülhamid de bizim Mustafa Kemal de bizim' diyerek kişiliksiz bir tutum mu takınacaksınız." ifadelerini kullandı.
"PARTİ İÇERİSİNDE HER TÜRLÜ MÜNASEBETSİZLİK TARTIŞMA GIRLA GİDECEK"
Programın ekran yüzü Emre Kongar ise İmamoğlu'nun da Kılıçdaroğlu'nun da genel başkanlığa aday olacağını söyleyip, "Maalesef Ekrem İmamoğlu da aday olacak Kemal Kılıçdaroğlu da genel başkanlığına devam etmek isteyecek. Parti içerisinde her türlü münasebetsizlik, tartışma gırla gidecek. İnşallah İstanbul'u da CHP kaybetmez." dedi.
BU MYK'YI KİM TANIYOR?
Öztrak'ın açıklamaları sonrsaı SÖZCÜ TV canlı yayınına katılan CHP fondaşı İsmail Saymaz'ın sözleri akıllara geldi. Saymaz, CHP ve Kılıçdaroğlu'nu sert sözlerle eleştirmişti. Kılıçdaroğlu'nun demokrasi mücadelesinde geri geri ilerlediğini belirten Saymaz toplumun değişim beklentisi sonrası sadece MYK'nın yenilendiğine vurgu yaparak, "Kim tanıyor ki MYK'yı? Yani kim baştan sona sayabilir ki?" dedi.
ÖZTRAK TAŞ DEVRİ'NDEN BERİ, KUŞOĞLU CİLALI TAŞ DEVRİ'NDEN İTİBAREN CHP'DE YÖNETİCİ
Değişim beklentisiyle oluşturulan MYK'da Faik Öztrak ve Bülent Kuşoğlu'nun yer almasına da tepki gösteren Saymaz, "Öztrak Taş Devri'nden beri, Kuşoğlu Cilalı Taş Devri'nden itibaren CHP'de yönetici. Değiştirecekseniz onları değiştirin." diye konuştu. CHP'nin başarı hikayesi yazmaya çalıştığını ancak bunun muhalefetin ortak aday çıkarmasından kaynaklandığının altını çizen Saymaz, "CHP'nin oyu yüzde 25, ortak tek aday yüzde 48. Bugüne kadar Erdoğan 2014'te, 2018'de 2023'ye aynı oyu aldı, yüzde 52 hiç gerilememiş. Hangi başarıdan bahsediyorsunuz?" ifadelerini kullandı.
KILIÇDAROĞLU YİNE ÇAMURA YATACAK: YÜZDE 45 OY ALDIK
Öte yandan CHP kulislerinde Kılıçdaroğlu'na yakın bazı isimlerin Haziran sonunda Olağanüstü Genel Kurul için harekete geçtiği ve bunun için Ankara Congresium'da uygun tarihler hakkında bilgi aldığı konuşuluyordu. Olağanüstü Genel Kurul için tarihlerin belirlenmesi sürecini ise Kılıçdaroğlu'na yakın olan Erdoğan Toprak'ın yönettiği, Tuncay Özkan'a ise süreçte aktif görev aldığı Ankara gündemindeki konulardan. Seçimin ilk turundaki yenilgilerine rağmen Erdoğan Toprak'ın, Kılıçdaroğlu'na "Yüzde 45 oy aldık. Bu CHP tarihindeki en yüksek oydur. Böyle bir oy almış kişinin CHP Genel Başkanlığını bırakması hiçbir şekilde doğru değil." dediği konuşuluyor.
EKREM İMAMOĞLU CHP GENEL BAŞKANLIĞINA HAZIRLANIYOR
Erdoğan Toprak'ın Kemal Kılıçdaroğlu'na verdiği bilgiler arasında Ekrem İmamoğlu'nun CHP Genel Başkanlığı için ciddi bir faaliyet yürüttüğü de yer alıyor. İmamoğlu'nun bu faaliyetlerinde rol oynayan kritik isimlerden birisi ise Murat Ongun. Ongun'un organizasyonuyla troller ve basın yoluyla Kılıçdaroğlu'na karşı bir kampanya düzenleneceği dile getiriliyor.
TROLLER KULLANILACAK
Nitekim yakın tarihte yapılan Tuncay Özkan ve Erdoğan Toprak aleyhindeki basın kampanyalarından sonra, hedefin Kemal Kılıçdaroğlu olacağı söyleniyor. Bunun için Kılıçdaroğlu'nun seçimlerin ikinci turundaki mağlubiyeti bekleniyor. Murat Ongun'a bağlı trollerin ve basının, seçim sonrasında Kemal Kılıçdaroğlu karşıtı bir kampanya ile Kılıçdaroğlu'nu istifaya zorlaması planlanıyor. Ekrem İmamoğlu'nun, CHP Genel Başkanlığına oynamak için ciddi bir bütçe ayırdığı da biliniyor.
AKŞENER'İN ROLÜ Ekrem İmamoğlu'na karşı CHP içerisinde olumsuz bir bakış söz konusu. Özellikle İyi Parti ve Meral Akşener ile olan yakınlığı CHP'liler tarafından oldukça tepki çekiyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun Almanya ziyaretini fırsat bilerek, Meral Akşener ile birlikte Saraçhane mitingini düzenlediği günden beri aleni şekilde Kılıçdaroğlu'na alternatif bir siyaset takip ediyor. CHP içerisinde "Ekrem İmamoğlu bizim belediye başkanımız mı yoksa Akşener'in mi?" soruları soruluyor.
KILIÇDAROĞLU'NUN EN BÜYÜK FİNANSÖRÜ BATTAL İLGEZDİ
Erdoğan Toprak, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ile yaptığı görüşmede Ekrem İmamoğlu'nun bu planlarını masaya yatırdı. Battal İlgezdi, Ekrem İmamoğlu'na karşı "dikkatli olunması gerektiğini" söylüyor. Ayrıca Battal İlgezdi, Kılıçdaroğlu'na her türlü maddi desteğin kendisi tarafından verileceğini garantisini de veriyor.
KILIÇDAROĞLU'NUN GENEL BAŞKAN YARDIMCISININ DA GÖZÜ KOLTUKTA
CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı'nın da CHP Genel Başkanlığı için hazırlık yaptığı Erdoğan Toprak tarafından Kılıçdaroğlu'na bildirildi. Oğuz Kaan Salıcı, CHP Kongresi'ndeki delegelerle Kemal Kılıçdaroğlu'ndan sonra en çok görüşen isim olarak öne çıkıyor. Salıcı'nın CHP delegeleri üzerinde bir hakimiyeti olduğu ve gizliden CHP Genel Başkanlığı için zemin hazırladığı, yine iletilen bilgiler arasında. Ancak Salıcı'nın finans konusunda sıkıntılar yaşadığı ve finansal destek almak için bazı iş adamları ile görüşmeler gerçekleştirdiği biliniyor.
BİR DİĞER ADAY DA GÜRSEL TEKİN Kemal Kılıçdaroğlu'nun yerine CHP Genel Başkanlığı için konuşulan isimlerden birisi de Gürsel Tekin. CHP Genel Başkanlığı için önceki dönemlerde de adı geçmiş olan Gürsel Tekin'in, Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Kars'a görevlendirildiği ama CHP'nin en üst karar verici mekanizmasına karşı çıkarak İstanbul'da kalmaya devam ettiği daha sonra ise gelen tepkiler üzerine Kars görevlendirmesini kabul ettiğine dair açıklama yaptı ancak Gürsel Tekin'in Kars'a gidip gitmeyeceği giderse ne kadar kalacağı hala muamma.
MUSTAFA SARIGÜL DE GENEL BAŞKANLIK İÇİN ADAY
CHP'den Erzincan milletvekili adayı gösterilen ve seçilen Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül'ün de CHP Genel Başkanlığı adaylığı için hazırlık yaptığı yine Ankara kulislerinde konuşuluyor. Kılıçdaroğlu'nun Sarigül için "uzak tutun" talimatı verdiği biliniyor.
KILIÇDAROĞLU'NUN KOLTUKTA KALMASI İÇİN TUNCAY ÖZKAN'IN YENİDEN GÜÇLENDİRİLMESİ İSTENDİ
Tüm bu süreçler Erdoğan Toprak tarafından sıkı takip edilerek an be an Kemal Kılıçdaroğlu'na anlatılıyor. Erdoğan Toprak, Tuncay Özkan'ın zayıflamasından dolayı CHP'nin medya üzerindeki etkisini kaybettiğini ve CHP'nin eski zamanlardaki gibi basın üzerinde son derece etkin bir pozisyona geri dönmesi için Tuncay Özkan'ın CHP üst yönetiminde denkleme aktif olarak yeniden girmesi gerektiğini dile getiriyor.
YENİ MYK İLE KILIÇDAROĞLU TEK ADAMLIĞINI İLAN ETMİŞTİ
CHP'de toplu istifa süreci sonrası partiyi kurultaya taşıyacak olan yeni MYK (Merkez Yürütme Kurulu) belli oldu.
CHP'DE TEK ADAM KILIÇDAROĞLU
28 Mayıs gecesi yaptığı açıklama ile koltuğu bırakmaya niyeti olmadığını gösteren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti örgütü ve örgüt yönetimlerini kendine bağladı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tepkisi üzerine Oğuz Kaan Salıcı'nın MYK'da kadro dışı kaldığı iddia edildi.
KAFTANCIOĞLU VE İMAMOĞLU KARŞI KARŞIYA
Parti örgütü ve örgüt yönetimlerini Salıcı'dan devralan Kılıçdaroğlu'nun, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile yaptığı görüşmeler sonrası böyle bir karar aldığı öğrenildi. İmamoğlu'nun, Oğuz Kaan Salıcı ve Kaftancıoğlu'nun parti içindeki faaliyetlerinden rahatsız olduğu biliniyordu. İmamoğlu'ndan hazzetmeyen Kaftancıoğlu'nun da kendisine karşı duruşu uzun süredir kulislerde konuşuluyordu.
CHP'DE 10 ARALIK HAREKETİ
Salıcı ve Kaftancıoğlu, partide güçlü bir konumda bulunan 10 Aralık Hareketi içinde yer alıyor. İmamoğlu ve destekçilerinin ise bu oluşumla mücadele içinde olması, partide sık sık yeni krizler doğuruyor. Parti örgütü ve örgüt yönetimleri Salıcı'nın denetimindeyken kurultaya gidilmesine karşı çıkan İmamoğlu'nun, Kılıçdaroğlu ile son görüşmesinde bu talebini kabul ettirdiği öne sürülüyor.
"İSTİFA EDERİM" DİYEN EREN ERDEM GERİ DÖNDÜ
Öte yandan CHP'de yeni MYK'nın netleşmesiyle Selin Sayek Böke, Oğuz Kaan Salıcı, Seyit Torun ve Muharrem Erkek gibi önemli isimlerin kadro dışı kaldığı görüldü.
CHP'nin yeni A takımında parti sözcülüğünü Faik Öztrak, genel sekreterlik görevini ise Neslihan Hancıoğlu yürütecek. Sosyal medya yönetimi ise Kılıçdaroğlu seçimi kazanamazsa istifa edeceğini söyleyen Eren Erdem'e teslim edildi. İdari ve mali işler görevi ise Bülent Kuşoğlu'na verildi.
İMAMOĞLU'NA YAKIN HİÇBİR İSİM DE LİSTEYE GİREMEDİ
CHP'li gazeteci Barış Yarkadaş, MYK listesiyle ilgili bir detayı sosyal medyadan paylaştı. Yarkadaş, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gece hazırladığı MYK taslak listede, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yakın isimleri de değerlendirmişti. Ancak dün sabah Mariott'ta İmamoğlu ile yaptığı kahvaltıdan sonra yeni kararlar aldı ve listeye yeniden şekil verdi. Yeni MYK'da İmamoğlu'na yakın hiçbir isim kendisine yer bulamadı. (Pazar günü için görüşme talebi İmamoğlu'ndan gelmişti.)" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun İmamoğlu'na karşı giriştiği bu operasyona karşı harekete geçen Ekrem'ci Sözcü yazarı Soner Yalçın, köşesinden CHP Genel Başkanı'na zehir zemberek sözlerle eleştirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun partiyi bir hemşehri derneğine dönüştürdüğünü belirten Yalçın, "Kemalist aydını kalmayan, besleme gazetecisi bol CHP'yi, salt etnistiye/ ırka-mezhebe- hemşehriye dayanan bir "derneğe" dönüştürdü. Bu sebeple toplumsal yapıdaki gelişmeleri okuyamayan, hesap vermez, tepeden inmeci bir Kılıçdaroğlu var karşımızda!" ifadelerini kullandı.
İşte Soner Yalçın'ın CHP yandaşı Sözcü'de kaleme aldığı o yazı:
Nerede bu devrimci ruh
Ah! Meseleyi dönüp dolaştırıp Kılıçdaroğlu'nun kişisel özelliklerine getiriyorlar.
Yazık! Parti üst yönetimini değiştirme gibi oyalama kurnazlıkları ile yenilgi sorununu gözden kaçıracaklarını sanıyorlar.
Esaslı düşünsel özeleştiri– hesaplaşma yapılacağını söylemek mümkün değil.
Oysa bulanıklığa son verip, puslu havayı açmak şart. Yıllardır yaşıyoruz; iç meselenin derin ve cesurca konuşulmaması
partiyi rotasız bırakıyor; Kılıçdaroğlu'nun aynı konu hakkında birbirinden farklı demeçler vermesinin sebebi de bu!
CHP pusulasını kasten kırdığını söyleyebiliriz. Çünkü:
-Karşımızda İsmet İnönü kadar bile "sol" diyemeyen Kılıçdaroğlu var.
-Karşımızda Ecevit kadar bile "antiemperyalizm" diyemeyen Kılıçdaroğlu var.
-Karşımızda Atatürk'ün Anayasa'ya koydurduğu Altı Ok'dan utanan Kılıçdaroğlu var.
-Karşımızda Atatürk'ün "muasır medeniyet seviyesine ulaşma" gayesi olan çağdaşlaşmayı, Batı'ya biat anlayan
Kılıçdaroğlu var.
-Karşımızda kazanmak için herkesle ilkesiz işbirliği yapan, sağa benzeyerek oy toplayacağını sanan tavizkar Kılıçdaroğlu
var.
-Karşımızda halkta umut yaratamayan idare-i maslahatçı Kılıçdaroğlu var.
Kılıçdaroğlu bugün sağın sağındadır; dünün Turhan Feyzioğlu'sudur!
Kemalist aydını kalmayan, besleme gazetecisi bol CHP'yi, salt etnistiye/ ırka-mezhebe- hemşehriye dayanan bir
"derneğe" dönüştürdü. Bu sebeple toplumsal yapıdaki gelişmeleri okuyamayan, hesap vermez, tepeden inmeci bir
Kılıçdaroğlu var karşımızda!
Bülent Ecevit 1960'lar sonunda, Ulus gazetesinde "Atatürk ve Devrimcilik" üzerine makaleler yazarken, Nihat Erim
CHP Parti Meclisi toplantısında, "genel sekreter reddi mirasta bulunamaz" diyerek, bu sol yazıları eleştirdi. Gelip
Kılıçdaroğlu'nu görse eminim "bu kadar da sağa savruluş da olmaz" diyecektir.
Kılıçdaroğlu kaç seçimdir sivil toplumcu tezlerle, halkçı muhteva unutularak tabanla kopukluk meydana getirdiğini ve
böylece toplumsal desteği artıramadığını kavrayamıyor. Elinde sürekli kağıt kalem var; hesap uzmanlığı bilgisiyle
siyaset mühendisliği yapıyor! Mesela: Emekçi haklarını sadece popülist "ben daha fazla para veririm" vaadine indirdi. Ki,
1961 Anayasası'dan geridir.
Popülist reddi miras modasına kapılan Kılıçdaroğlu, CHP'ye sadece seçim kaybettirmedi. İktidar karşısındaki
siyasi inisiyatifi de yitirtti. İdeolojik üstünlüğün, siyasi üstünlük sağladığını bilecek yeterli teorik birikime sahip değil.
Öyle ki:
Hiç tarih okuması yapmadan, "helalleşme" gibi parti tarihiyle tutarsız hesaplaşmaya girişmesi bundan! Ecevit'in 1970'ler
başında "Özgür İnsan" dergisiyle öncülük ettiği dindarlık ile gericilik arasında ayrım yapan "tarihsel yanılgı" tezini de
bilmiyor olamaz. Ezen-ezilendir asıl mesele…
Demek neoliberalizmin etnisite tuzağı bu kadar etkili oldu partide!
Bu yeni muhafazakar kafa CHP'yi, Mustafa Timisi'nin Birlik Partisi'ne dönüştürecektir.
Mustafa Kemal'in Askerleri "kimlikçi siyasete" teslim oldu demek…
AYNI YOLLARI DENEYEREK FARKLI SONUÇLAR ELDE EDECEKLERİNİ ZANNETMEKTEN VAZGEÇERLER
CHP'nin ve muhalefetin içine düştüğü anketlerle köşesine taşıyan Milliyet gazetesi yazarı Zafer Şahin, "Seçimde yaşanan büyük hayal kırıklığının ardından Millet İttifakı devam eder mi? Muhalif seçmenin yüzde 49.5'i bu soruya "Evet, devam eder" cevabını veriyor. Yüzde 50.5'i ise ittifakın artık sona ereceği düşüncesinde. Türkiye'de muhalif seçmenin adeta röntgenini çeken bu araştırmayı Millet İttifakı partilerinin liderleri iyi analiz etsin. Belki bundan sonraki seçimlerde aynı yolları deneyerek farklı sonuçlar elde edeceklerini zannetmekten vazgeçerler." ifadelerini kullandı.
İşte Şahin'in bugünkü yazısı:
Yazının başlığına bakıp, "Bana yeni bir şey söyle" dediğinizi duyar gibiyim.
Muhalif seçmenin Kılıçdaroğlu'na bakış açısının seçim öncesinde de böyle olduğunu ben de biliyorum. Kemal Bey kampanya döneminde durumu biraz toparladı. Ancak 14 gün içinde Erdoğan karşısında aldığı iki sandık mağlubiyeti ve seçim sonrasında adeta koltuğa yapışması kendisine oy verenleri bile çileden çıkarmış durumda.
BETİMAR Araştırma'nın 31 Mayıs -1 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirdiği "Türkiye Seçmen Eğilimleri Araştırması" sonuçlarına göre ilk turda Kılıçdaroğlu'na oy verenlerin yüzde 6.3'ü ikinci turda tercihini Erdoğan'dan yana kullanmış. Yüzde 4'ü ise sandığa gitmemiş ya da geçersiz oy kullanmış!
İkinci turda Erdoğan'a oy veren muhalif seçmenin yüzde 21.6'sı "Kılıçdaroğlu'nun kazanacağını düşünmediğim için", yüzde 19'u "Kurdukları ittifakı beğenmedim", yüzde 17.8'i "Güvenmediğim, inanmadığım için", yüzde 16.6'sı ise "Yönetemeyeceğini düşünüyorum" diyerek ikinci turda Erdoğan'a oy atmış.
Ve araştırmanın en kritik sorusu… "Sizce Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa etmeli mi?"
Yüzde 62.4'e göre "Evet, etmeli." Yüzde 37.6'ya göre ise "Hayır, etmemeli."
CHP'lilerin yüzde 51.3'ü, İyi Partililerin yüzde 82.1'i, Yeşil Sol Partililerin yüzde 55.2'si, Türkiye İşçi Partililerin yüzde 88.4'ü Kemal Bey'in istifa etmesi gerektiğini düşünüyor.
Anketteki tek çarpıcı sonuçlar bunlar değil.
Muhalif seçmenin yüzde 64.1'i Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinde başarılı olamamasının temel sebebi olarak ittifakın yanlış partilerden oluşmasını ve yanlış aday seçimini görüyor.
CHP'lilerin yüzde 62'si ittifakı oluşturan partilerin Kılıçdaroğlu'na yeterli desteği vermediğini düşünüyor. İyi Partililerin yüzde 66'sı ise ittifakın yapısının ve adayın yanlış olduğu kanaatini taşıyor.
Araştırmada, "Meral Akşener'in 3 Mart'taki çıkışı Millet İttifakı'nın seçimlerde başarısız olmasında etkili oldu mu?" sorusu da yöneltilmiş. Muhalif seçmenin yüzde 54.6'sı bu soruya " Evet, oldu" cevabını verirken, yüzde 45.4'ü ise "Hayır olmadı" diyor.
Ve HDP/Yeşil Sol Parti'nin Kılıçdaroğlu için yaptığı destek açıklaması… Muhalif seçmenin yüzde 52.9'u bu açıklamanın ittifaka zarar verdiğini düşünüyor. Bu oran İyi Parti seçmeninde yüzde 60.9'a ulaşıyor. CHP'lilerin yüzde 49.5'i de İyi Partililer gibi düşünüyor.
Kılıçdaroğlu'nun seçim dönemindeki vaatleri muhalif seçmenin yarıdan fazlasını ikna etmiş ama yüzde 47.7'lik bir kesim "Proje ve vaatler ikna edici değildi" diyor. Bu oran İyi Parti seçmeninde yüzde 61.4'e, Türkiye İşçi Partisi seçmeninde ise yüzde 64.1'e yükseliyor.
İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarının kampanya döneminde mitinglere katılıp, Kılıçdaroğlu'na oy istemesi muhalif seçmen tarafından olumlu karşılanmış.
Seçmenin yüzde 87.1'i Ekrem İmamoğlu'nun sahaya çıkmasının olumlu bir etkiye sebep olduğu kanaatinde. Bu oran Mansur Yavaş için yüzde 84.6 olarak ölçülmüş.
Araştırmanın en dikkat çeken sorularından biri "Şayet Kılıçdaroğlu genel başkanlıktan ayrılır/istifa ederse kimi CHP Genel Başkanı olarak görmek isterseniz?" sorusu. Cevaplar enteresan. Yüzde 46.7'nin adayı Ekrem İmamoğlu… Yüzde 17.6 Mansur Yavaş diyor.
Özgür Özel'i CHP Genel Başkanı olarak görmek isteyenlerin oranı yüzde 6.5. Yüzde 1.2 bu soruya Muharrem İnce cevabını vermiş. Yüzde 0.9'un tercihi ise Mustafa Sarıgül.
Sadece Kılıçdaroğlu değil Akşener'in durumu da sorulmuş muhalif seçmene. Akşener'in İyi Parti Genel Başkanlığı'na devam etmesini isteyenlerin oranı yüzde 80.8.
Akşener'in muhalif seçmendeki algısı iyi ama aynı şeyi ittifakı oluşturan diğer partilerin liderleri için söylemek pek mümkün değil. Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu'nun seçim çalışmalarına katılıp, yeterli desteği verdiğine inananların oranı yüzde 50. Ali Babacan'da bu rakam 28.3'e, Gültekin Uysal'da yüzde 25.9'a, Ahmet Davutoğlu'nda ise yüzde 25.1'e düşüyor. Akşener'in katkı sağladığına inananların oranı yüzde 75.8.
Seçimde yaşanan büyük hayal kırıklığının ardından Millet İttifakı devam eder mi? Muhalif seçmenin yüzde 49.5'i bu soruya "Evet, devam eder" cevabını veriyor. Yüzde 50.5'i ise ittifakın artık sona ereceği düşüncesinde.
Türkiye'de muhalif seçmenin adeta röntgenini çeken bu araştırmayı Millet İttifakı partilerinin liderleri iyi analiz etsin.
Belki bundan sonraki seçimlerde aynı yolları deneyerek farklı sonuçlar elde edeceklerini zannetmekten vazgeçerler.