Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Reuters'ın sözde haberini gazetecilik tarihi açısından kara bir leke olarak tanımlayıp "171 yıllık bir medya kuruluşunun kendini açıkça küçük düşürmesinin acınası bir örneğidir" ifadelerini kullandı.
Altun şu ifadeleri kullandı;
Temel habercilik kriterlerine asgari düzeyde dahi olsa riayet edilmemiş bu dezenformasyon ürününün, içerisinde yer alan şu cümlelerle kendisini yalanlaması ve gerçekle uzaktan yakından ilgisinin olmadığını adeta itiraf etmesi, gazetecilik derslerinde okutulacak cinstendir:
"Bir kişi tarafından yetkililere sunulan ve Reuters tarafından da incelenen şikayete göre sonuçta herhangi bir rüşvet ödenmedi. Aslında İsveçli şirket Reuters tarafından görülen şirket yazışmalarına göre, geçen yılın sonlarında projeden aniden vazgeçti." "Reuters, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve oğlu Bilal'in Dignita'nın iddia edilen rüşvet planından haberdar olup olmadıklarını veya bu plana dahil olup olmadıklarını bağımsız olarak teyit edemedi."
"AKLA CİDDİ SORU İŞARETLERİ GETİRMEKTEDİR"
Tamamen hayal mahsulü senaryolarla dolu olan, gazeteciliğin en temel etik ilkelerini hiçe sayan ve Sayın Cumhurbaşkanımızın ailesini hedef aldığı apaçık ortada olan bu algı operasyonunun, tam da önümüzdeki günlerde gerçekleşecek NATO liderler zirvesi öncesinde yayımlanması da akla ciddi soru işaretleri getirmektedir.
Şunu çok net şekilde vurgulamak isteriz ki, Türkiye'ye baskı yapmak amacıyla Türkiye karşıtı lobi ve kamu otoritelerince yönlendirilen bu operasyonel haber Türkiye'nin ilkesel tutumuna asla zarar veremeyecektir.
"TÜRK MİLLETİNİN İRADESİNE SAYGISIZLIK"
Bilhassa 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında yoğunlaşarak devam eden Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik bu tip saldırılar, Türk Milletinin iradesine saygısızlık anlamı taşıdığı gibi, bizi yolumuzdan döndüremeyecek beyhude çabalardır.
"YALAN HABERİ SERVİS EDEN REUTERS'I KINIYORUZ"
Dezenformasyona karşı vermiş olduğumuz mücadelenin de ne denli önemli olduğunu tüm dünyaya bir kez daha kanıtlayan bu yalan haberi servis eden Reuters'ı kınıyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Milletimizin ve uluslararası kamuoyunun manipüle edilmesine müsaade etmemek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz.
"DEZENFORMASYONDAN İBARET, KINIYORUZ"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Reuters'ın kirli algı operasyonuna sert tepki gösterdi.
Tunç, "Reuters haber ajansı tarafından servis edilen, gerçek dışı iddialar içeren asılsız haber, basın özgürlüğü sınırlarını aşan, tamamen karalamaya ve ülkemiz aleyhine algı oluşturmaya yönelik dezenformasyondan ibarettir" ifadelerini kullandı.
Yılmaz Tunç'un açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;
Haberin içinde, hem "teyit edemedik" diyeceksiniz, hem de buna rağmen teyit edemediğiniz içeriği haberleştirerek, Sayın Cumhurbaşkanımız ve ailesi hakkında itibar suikastına yöneleceksiniz. Kaldı ki, Demokratik Hukuk Devletlerinde ve Uluslararası Hukuk'ta Basın Özgürlüğünün sınırları bellidir ve yalan haberle şahsiyet haklarının ihlali kesinlikle kabul edilemez.
Karalama ve şahsiyet haklarının ihlaline yönelik düzmece haber yapan söz konusu ajansı kınıyor, basın etiğine ve en temel gazetecilik ilkelerine uygun davranmaya davet ediyoruz.
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI YILMAZ'DAN REUTERS'A TEPKİ
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan hakkındaki haberi nedeniyle Reuters haber ajansını kınadı.
Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "NATO Zirvesi öncesi Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Sayın Bilal Erdoğan'a yönelik manipülasyon ve yalan haber yapan Reuters haber ajansını kınıyorum. Herkes bilmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti uluslararası hukuk çerçevesinde milli menfaatleri ile hareket eder." ifadelerini kullandı.