Biden, Vilnius'taki NATO Zirvesi kapsamında Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldiği dünkü görüşmede de Erdoğan'a İsveç ile ilgili yürüttüğü diplomasi ve gösterdiği liderlik için teşekkür etmişti.
BAŞKAN ERDOĞAN'DAN JOE BIDEN'A TEŞEKKÜR
Başkan Recep Tayyip Erdoğan sosyal medya hesabından ABD Başkanı Joe Biden'ın teşekkür videosunu alıntılıyarak teşekkür mesajı paylaştı. Başkan Erdoğan paylaşımında, "Türkiye olarak her zaman olduğu gibi NATO'nun genişlemesine ve ittifakımızın güçlenmesine samimiyet, sorumluluk bilinci ve ilkeli bir duruş ile destek vermeye devam edeceğiz. Başta terörle mücadele olmak üzere tüm güvenlik sınamalarına karşı İttifakımızın görüş birliği içerisinde güçlü çözümler üretmesinin ve müttefikler arasındaki bağların kuvvetlenmesinin, bölgesel ve küresel barışın tesisinde çok büyük bir rol oynayacağına inanıyorum. Türkiye'nin meşru güvenlik kaygıları ve kazan-kazan esasına göre şekillenen bölgesel ve küresel açılımları dikkate alındığı müddetçe yapıcı tavrımızı sürdüreceğiz. İttifaka verdiğiniz şahsi destek, iyi dilekleriniz ve iltifatınız için teşekkür ederim Sayın Başkan" ifadelerini kullandı.
100 MİLYAR DOLAR
Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu, Erdoğan ve Biden görüşmesinin perde arkasında yaşananları yazdı. Müderrisoğlu, "Biden'ın, ABD ekonomisindeki toparlanmaya işaret etmesini ve karşılıklı ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarmaya dönük fırsatlara değinmesini ayrıca not etmek lazım." ifadelerini kullandı.
İki liderin doğrudan iletişim kanalı kurduğuna dikkat çeken Müderrisoğlu yazısında şu ifadeleri kullandı: "Önümüzdeki dönemde bizzat Başkan Biden'ın önerisi üzerine Erdoğan'la "doğrudan iletişim kanalı" kurulacak olmasını iki liderin görüşmesindeki önemli gelişmeler arasında sayabiliriz. Biden'ın, olayların hızlı geliştiğine değinmesi, gerektiğinde anlık temas kurmanın fayda sağlayacağına ikna olması da NATO Zirvesi'nin kazanımları arasında düşünülmeli."
İşte Okan Müderrisoğlu'nun 13 Temmuz tarihli yazısı:
BIDEN ERDOĞAN'A NE ANLATTI?
Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta gerçekleşen NATO Zirvesi hakiki manada Türkiye'nin etrafında şekillendi.
Öyle ki...
Başkan Biden'ın elindeki notlardan fotoğraf karelerine yansıyan başlıklarda "NATO, Türkiye, İsveç, Ukrayna" yazması dikkatlerden kaçmadı.
Elbette, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın en önemli görüşmesi Biden'la idi. 75 dakikalık o görüşme, Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceğine dair bir dizi mesajı içeriyordu. İki liderin aldığı, önemsediğim bir kararı yazının sonuna bırakmak kaydıyla devam edelim.
Başkan Biden konuya, ABD iç siyasetinden giriyor. Amerikan siyasetindeki en kıdemli isimlerden olduğunu anlatıyor.
"Kongre'yi benden iyi bilen yoktur, 45 yıldır aralarındayım" diyor.
Tabii bu durumda -ister istemez-Ankara'nın talep ettiği yeni nesil F16 paketi ve mevcutların modernizasyonuna karşı Kongre'deki direnç akla geliyor. Biden, yönetim olarak F-16 dosyasını İsveç'in NATO üyeliğinden ayrı değerlendirdiklerini ama Kongre'de bu iki konunun bir şekilde ilişkilendirildiğini söylüyor. TBMM'deki nihai işlemden sonra Kongre onayı için tüm ağırlığını koyacağını vurguluyor.
Türkiye'nin değerli bir NATO müttefiki olduğunun, bölge barışı ve istikrarı için çok önemli rol oynadığının altını çiziyor.
Derken, Sn. Erdoğan'la uzun yıllara dayanan dostluğunu (!) hatırlatma gereği duyuyor. Bu aşamada küçük bir parantez açalım. O Biden ki...
Henüz Demokratların başkan adayı iken Türkiye'deki muhalefetle işbirliği yapmaktan, Erdoğan'ın seçimler yoluyla iktidardan edilmesi için destek vermekten söz ediyordu!
Bu arada... Sn. Cumhurbaşkanımızın, Biden'la sohbetinin kamuoyuna açık bölümündeki bir cümlesi de manidardı.
Mayıs 2023 seçimleriyle birlikte kendisi için 5 yıllık yeni bir dönemin başladığı belirten Erdoğan, ABD'deki seçim hazırlıklarına da değindi. Görünen o ki bu sözler Başkan'ı da bir açıklama yapmaya teşvik etmiş. Biden, yeniden başkanlığa aday olma niyetini paylaşmakla kalmamış, neredeyse seçileceğinden emin bir şekilde, gelecek 5 yılda da Erdoğan'la çalışmayı sabırsızlıkla beklediğini kayda geçirme gereği duymuş.
Biden'ın, ABD ekonomisindeki toparlanmaya işaret etmesini ve karşılıklı ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarmaya dönük fırsatlara değinmesini ayrıca not etmek lazım.