FETÖ ELEBAŞINDAN ÖZÜR DİLEMİŞTİ
Daha önce Gülen karşıtı görüşleriyle ön plana çıkan Rubin'in FETÖ'cülerin radarına girmesi 2015'in Mayıs ayında kaleme aldığı bir yazıyla oldu. The Commentary dergisine yazdığı yazıda Rubin FETÖ'cüleri yanlış değerlendirdiğini belirterek onlarla bir araya gelip dinlemeye hazır olduğunu söylemişti. Rubin yazıda, FETÖ elebaşı Gülen'in Türkiye'ye dönüşünü Humeyni'nin İran'a dönüşüne benzettiği için de Gülen'den özür dilemişti. FETÖ'nün yayın organı Zaman Gazetesi'nin eski Başyazarı Ali Ünal da, Türkiye'de verdiği ifadede Michael Rubin'i darbe girişiminden bir yıl önce yani Haziran 2015'te Pennslyvania'da gördüğünü söylemişti. Rubin sosyal medya hesabından bu iddiayı reddetti.
RUBIN HANGİ FETÖ İLE YAKIN İRTİBATTA?
Rubin'in Türkiye ile ilgili yazdığı yazılarda sık sık bilgisine başvurduğu bir isim var: FETÖ'cü eski polis müdürü Ahmet Sait Yayla. Ankara'nın FETÖ'cü elebaşı Gülen'in geçici tutuklanmasıyla ilgili ABD'ye gönderdiği dosyada Ahmet Yayla'nın ismi kıdemli FETÖ'cülerin içerisinde yer alıyor. Yayla, Kasım 2015'te çalıştığı Harran Üniversitesi'nden izin alarak bir konferans için ABD'ye gelmiş ve bir daha da geri dönmemişti.
FETÖ'cü Ahmet Sait Yayla
Washington'daki FETÖ aktivitelerinde organizatör olarak boy gösteren Yayla, Rubin'le de yakın temas içinde. Yazılarında sık sık Yayla'ya referans veren Rubin, Aralık 2016'da isim vermeden terör ve istihbarat konularında uzman olan eski bir Türk emniyet müdürünü AEI'de ağırladıklarını açıklamıştı. Washington'da Türkiye ile ilgilenen uzman ve Amerikalı yetkililerin katılımıyla gerçekleşen toplantıda, Yayla olduğu tahmin edilen kişi Türkiye'yi, DEAŞ'a silah vermekle, İran'la işbirliği yapmakla suçlamış ve darbenin kuşkulu bir girişim olduğunu öne sürmüştü.
BAŞKAN ERDOĞAN'A YİNE DARBE TEHDİDİNDE BULUNMUŞTU
Türkiye'de 14 Mayıs seçimlerine kısa bir süre kala, sandıktan umudunu kesen küresel çeteler algı operasyonuna soyunmuştu. Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın canlı yayın sırasında mide rahatsızlığı geçirmesi üzerine Batı medyasında tezviratın ardı arkası kesilmedi. Son olarak FETÖ destekçisi CIA ve Pentagon'un psikolojik harp elemanı Michael Rubin, alçakça bir yazıyı kaleme aldı. Yazısında Başkan Erdoğan'ın ciddi bir hastalığı olduğu öne süren Rubin, seçimlerin ardından kanlı bir darbe yapılması çağrısında bulunmuştu. "Erdoğan Ölürse Kutlama İçin Çok Erken Olacak" başlıklı skandal analizde, adeta tehdit içeren mesaj ve çağrılar yer almıştı.
BAŞKAN ERDOĞAN'A YÖNELİK İĞRENÇ SÖZLER
"Başkan Erdoğan'ın ciddi bir rahatsızlığı var ancak duyurulmuyor" iddiasında bulunan Rubin, adeta kanlı bir darbe çağrısında bulunmuştu. Sözde demokrasi savunuculuğu yapan ABD'nin destek verdiği isim, demokrasi ile yönetilen bir ülkenin lideri için akılalmaz ifadeler kullanmıştı. "Erdoğan ya ölümle ya sürgünle ya hapisle ya da idamla gider" gibi kan dondurucu sözler kullanan Rubin, Türkiye için darbe imasında bulunmayı ihmal etmemişit.
"TÜRKİYE'DE TOPLU TASFİYE YAPIN"
"Erdoğan ölürse kutlamak için acele etmeyin" diyerek ABD ve AB'ye seslenen isim, "Türkiye'de toplu tasfiye yapın" ifadelerini kullanmıştı. "Türkiye'nin son 20 yılını silmek için ilkokullardan üniversitelere, ordudan kamuya her yere müdahale edilmeli" çağrısında bulunan Rubin, "doğru yolda" bir Türkiye için ABD ve AB'nin canla başla çalışması gerektiğini savunmuştu.
ABD'NİN OPERASYON ÇOCUĞU RUBIN!
Rubin'in 12 Ekim 2016 tarihli yazısı, suç örgütü lideri Sedat Peker'in içinde olduğu senaryoyu açığa çıkarıyor. Michael Rubin, Erdoğan'ın üçüncü darbe girişimine maruz kalacağını ve darbenin Sedat Peker üzerinden olacağını öne sürüyor. ABD'de Joe Biden'ın göreve başlamasıyla 4,5 yıl önceki senaryonun raftan indiği görülüyor. Biden, daha önce de Erdoğan'ı devirme planı olduğunu, bunun için içerideki unsurları harekete geçireceğini itiraf etmişti.