8'li koalisyon, Türkiye'yi yönetme hevesine kapıldı. Yuvarlak masanın etrafında defalarca kez toplandı. Ancak 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde hepsi hüsrana uğradı. Yenilginin ardından koalisyonun her partisinde kriz patladı.
Daha önce 'Kumar masasında olmam' diyerek masadan kalkan ancak sadece 3 gün sonra kararından vazgeçen Meral Akşener'ın partisinde birbiri ardına istifalar yaşandı.
BİR İSTİFA DAHA
Son olarak İYİ Parti İstanbul İl Disiplin Kurulu Üyesi Av. Arb. Aslıhan Alkan Bat, partiden istifa edenler kervanına katıldı.
Sosyal medyadan İYİ Parti'ye gönderilmek üzere hazırladığı istifa yazısını sosyal medyada paylaşan Av. Arb. Aslıhan Alkan Bat, partideki çıkar ilişkilerini tek tek anlattı. İddiaları, ortalığı karıştırdı.
"PKK ÜYELERİNİN SÖZLERİ DAHA ÖNEMLİ"
Bat, "Parti için PKK üyelerinin sözleri parti kurucusunun sözlerinden önemli hale geldi." ifadesini kullandı.
Twitter hesabından paylaşımda bulunan Bat'ın açıklamaları şu şekilde:
Çocukluktan beri tek hayali avukat olmak olan; hukuka ve ilkelerine sadık kalarak bir yaşam sürmek isteyen bir Türk kadını. Bu yazım bir istifa metnidir…
İyi Parti için elbette ki vazgeçilmez bir insan, bir kadın değilim; ama benden sonra geleceklere saadet temennisiyle tarihe not düşmek isterim.
Daha evvelden Seçim İşlerinde aldığım görevlerde de disiplin kurulu üyeliğinde de elimden geleni yaptım. Amaca odaklanıp, eksiklikler kapanır diyerek beklemede kaldım. İyiler kazanır, kötüler hak ettiğini bulur sandım.
Bilindiği üzere 2 Nisan 2023'te temayül oldu ve bu temayüldeki usulsüzlükleri, hileleri engellemekle görevlendirildim. Görevimi layığı ile yaptığım için herkesin içinde küfür yedim.
Kimsenin bir şey yapmadığı o gün, partide eksiklikler olduğunu anladım ve bunun için gerek yazılı gerek sözlü olarak her yere başvurdum. Bana küfredenlere karşı, bu parti haksızlıklara karşı kuruldu, üstelik lideri de bir kadın, bir kadına sinkaflı bir küfrün affı olmaz sandım.
Disiplin süreci, sudan sebeplerle ve açık yalanlarla işletilmedi. Genel Başkana ulaşmaya çalıştık, başarılı olamadık. Seçim sürecinde disiplin sürecinin yavaşlığı seçim sürecinden dolayıdır dedim ve bekledim.
Ancak anladım ki beklemek nafileymiş, İYİ Parti'de kadına hakaret, küfür ödüllendiriliyormuş. Hoş, Allah büyük ya, hakaretlerin karşılığında ilahi adaletin vuku bulduğu oldu. Vekillik hırsından gözü dönenlerin 2 oyla tüm planları yerle bir oldu. En azından ona mutluyum…
Bana yapılan hakaretin karşılığını beklerken komik ayak oyunlarıyla güya sürüldüm. Amacın seçimi kazanmak değil de koltuğu korumak olduğunu o zaman anladım.
Yine sistemimiz çöktü, sandıklardaki görevlilerin ekseriyetine sahip çıkılmadı ve seçim sonuçları da sisteme girilmeyince sonuçları televizyondan izledik. Sonrasında işini yapamayanların koltuklarını koruduklarını gördük. Anladım ki, kazanmaktan anladığımız şeyler farklıymış.
O arada partinin kurucusu Neslihan Seven'in başına gelen mağduriyet -ki ayrıntısına çok girmeyeceğim, şahsi meseledir- sebebiyle bir süre avukatlığını yapmışsam da bir süre sonra istifa etmem istendi. Oysa kimse işin iç yüzünü öğrenmek istemedi.
Kimse, Neslihan Seven'le ilgili bu iddiaların ve saldırıların kaynağı nedir, nasıl böyle saldırı olur demedi.