Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Tan "Barbieleri çok tehlikeli buluyorum. Güzel bir beden algısı ve imgesi olarak ideal olanın Barbie ölçüleri olduğu algısı çocukların bilincine alttan alta işleniyor. Ergenliğe gelindiğinde ise beden algısı bozukluğunu görüyoruz. Beden algısı bozulmaya meyilli ergenlerde kendini beğenmeme, beden algı bozukluğu ve bedenini sevmeme, kendinden hoşnutsuz olmaya neden oluyor. Hatta yeme bozukluklarına neden oluyor.
Her Barbie'si olan 'Barbie gibi olamadığı için üzülmüyor' ama etkilenenler var. Bu noktada aile çocuğu çok iyi tanımalı. Çıkan bozuklukları tetikleyen ise Barbie gibi karakterlerin, günümüz kültürünün, sosyal medyanın bunu pompalamasından kaynaklı. Bu bozuklukların ortaya çıkma hızını bunlar bir nevi arttırıyor" dedi.
"BARBIE'NIN ÖZENİLECEK BİR ŞEY OLMADIĞI VURGULANMALI"
Barbie bebeklerin dünyada tek tipleştirme projesi olduğunu ve dünyanın bunu bilinçli yaydığını dile getiren Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Tan, "Barbie'nin çok da özenilecek bir şey olmadığının ailenin özellikle vurgulaması gerekiyor. Çocuğun güzellik algısı değişmeden kendisini sevmesi ve kabullenmesi çocuğa işlenmeli. Aileler çok dikkat etmeli.
Yoksa çocuklar Barbie'nin ideal olduğunu ve öyle olmazsa mutsuz olacağına inanıyor, öyle inanmaması için aileler bu noktada kendileri baş edemiyorsa bir çocuk-ergen psikiyatrisine başvurmalı. Ve ona göre kültürümüzün ve maneviyatımızın değer yargılarını çocuğa vermeli. Barbie'nin çok da özenilecek bir şey olmadığını ailenin vurgulaması gerekiyor" şeklinde konuştu.
"FARKLI BİR KİŞİLİĞE BÜRÜNÜYORLAR"
Estetik kaygıların temelinde bu durumun olduğunu ve estetik operasyonlara kadar gidildiğini vurgulayan Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Tan, "Bu durum erişkinlerde de böyle. Estetik furyasını düşünecek olursak, herkes tek tipleşmeye başladı. Bunların dünyada bilinçli olarak yapıldığını düşünüyorum.
Beden Algısı Bozukluğu sonrasında en tehlikeli olan şey ise yeme bozukluklarına yol açması. Bulimia nevroza, Anoreksiya nervoza gibi bozukluklarda sonuç ölümcül olabiliyor. Gerçekten beden algısı öyle bir bozuluyor ki hiçbir şekilde kendini beğenemez hale geliyor.
O kadar çok kendinden hoşnutsuz oluyor ki, bir Barbie bebeği o kadar idealize ediyor ki bir sürü estetik operasyon geçiriyor. Hiçbir şekilde tatmin olmuyor. Bir nevi psikoz gibi bir şey bu. Gerçekten kopma hali. 'İdeal budur' diyor. İdeal o olunca saçının rengini, gözünü, dudağını, burnunu ve belini değiştiriyor. Kıyafetlerini değiştiriyor akıl almaz farklı bir kişiliğe bürünüyor. Robotik bir hayat bu" ifadelerini kullandı.