"Mümin, ticarette sadece dünya kazancını değil ahiret hesabını da gözetir. Haksız kazançtan, karaborsacılıktan, fırsatçılıktan, kul ve kamu hakkını ihlal etmekten uzak durur. Mümin bilir ki, inancımız ve geleneğimizde kazanç elde etmek için her yol mübah değildir. Daha çok kazanma hırsıyla insan onuru çiğnenemez. İnsanların zor durumda olmaları istismar edilemez.
Bilgisizliği suistimal edilerek kişi zarara uğratılamaz, aldatılamaz. Mümin, servet ve malın esiri olamaz. Rızkına kimsenin hakkını bulaştıramaz. Kendisinin ve ailesinin boğazından haram lokma geçiremez. Mümin, daha fazla kazanç elde etmek için temel ihtiyaç maddelerini stoklayamaz. Arz talep dengesini bozarak bir malı değerinden fazlaya satamaz.
İnsanların zorunlu ihtiyacı olan ev ve işyerini boş bırakıp fiyatları yükseltemez.
MERHAMETLİ EV SAHİBİ KİRACISININ BİR EV GEÇİNDİRDİĞİNİ UNUTMAZ
Merhametli bir ev sahibi, kiracısının da bir aile geçindirdiğini unutmaz. İnsaflı bir kiracı da kasıtlı olarak ev sahibini mağdur edemez. Sevgili Peygamberimizin hadis-i şerifine göre kimseye kasten zarar verilemez. Zarara, zararla karşılık da verilemez. İslam'a göre bir kişinin canına, malına ve haysiyetine zarar vermek haramdır ve büyük günahlardandır."
Hazreti Muhammed'in "Bizi aldatan bizden değildir." hadisine de işaret edilen hutbede, bu nebevi uyarıdan hareketle ecdadın, sevgi ve saygıyı, kardeşlik ve merhameti, doğruluk ve dürüstlüğü, yardımlaşma ve dayanışmayı ticarete hakim kılmak için Ahilik teşkilatını kurduğu hatırlatıldı.
"BU TEŞKİLATIN TEMEL İLKESİ, ELİNE, DİLİNE, BELİNE SAHİP OLMAKTIR"
Hutbede, "Bu teşkilatın temel ilkesi, eline, diline, beline sahip olmaktır. Eşine, işine ve aşına özen göstermektir. Harama bakmamak, haram yiyip içmemek ve harama el uzatmamaktır. Yanlış ölçmemek, eksik tartmamaktır. Güçlü iken affetmesini, öfkeli iken yumuşak davranmasını bilmektir." ifadelerine yer verildi.
İSRAF HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
Alışverişte helal haram hassasiyetinin her geçen gün azaldığı aktarılan hutbede, şunlar kaydedildi:
"Doğruluk ve dürüstlük gibi erdemler giderek zayıflıyor. Daha çok kazanma hırsıyla ahlaki değerler ve hukuki ilkeler göz ardı ediliyor. Aşırı tüketim, lüks ve israf günden güne artıyor. Bu durumda bize düşen, Ahilik ilkelerini benimsemek, iş ve ticaret hayatımıza bu ilkeleri yeniden hakim kılmak için çaba göstermektir. Sevgili Peygamberimizin 'Dürüst ve güvenilir tüccar, ahirette peygamberler, sıddıklar ve şehitlerle beraber olacaktır.' müjdesine erişebilmenin gayretinde olmaktır. Kıyamet gününde, kazancımızın ve harcamalarımızın hesabını vereceğimizi unutmamaktır."