Irak ve Suriye tezkeresi Meclis'te: Türk askerinin görev süresi uzuyor

Son dakika haberi! Irak ve Suriye'ye asker gönderme tezkeresinin süresinin 2 yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, TBMM Başkanlığına sunuldu. Türkiye, 1 Ekim'de Ankara'da düzenlenen terör saldırısı sonrası Suriye ve Irak'ın kuzeyinde terör operasyonları gerçekleştiriyor. Öte yandan Irak ve Suriye'ye asker göndermeyi içeren tezkerenin süresi, 26 Ekim 2021'de CHP ve HDP'nin "hayır" oylarına karşı AK Parti, MHP ve İYİ Parti'nin "evet" oylarıyla 2 yıl daha uzatılmıştı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :05 Ekim 2023 , 15:59 Güncelleme Tarihi :05 Ekim 2023 , 16:59
Irak ve Suriye tezkeresi Meclis’te: Türk askerinin görev süresi uzuyor

Irak ve Suriye'ye asker gönderme tezkeresinin süresinin 2 yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, TBMM Başkanlığına sunuldu.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla gönderilen tezkerede, Türkiye'nin güney kara sınırlarına mücavir bölgelerde yaşanan gelişmeler ve süre giden çatışma ortamının, milli güvenlik açısından taşıdığı risk ve tehditlerin artarak devam ettiği dile getirildi.

Türkiye'nin, komşusu Irak'ın toprak bütünlüğünün, milli birliğinin ve istikrarının korunmasına büyük önem atfettiğine dikkat çekilen tezkerede, "Diğer taraftan Irak'ta PKK ve DEAŞ unsurlarının varlığını sürdürmesi, etnik temelli ayrılıkçılığa yönelik girişimler, bölgesel barışa, istikrara ve ülkemizin güvenliğine doğrudan tehdit oluşturmaktadır. Suriye'de, sınırımıza mücavir alanlarda PKK/PYD-YPG ve DEAŞ başta olmak üzere mevcudiyetini sürdüren terör örgütleri, ülkemize, ulusal güvenliğimize ve sivillere yönelik eylemlerini sürdürmektedir." ifadesine yer verildi.

IRAK VE SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VURGULANDI
Tezkerede, bu gelişmeler çerçevesinde terör ile Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü bozmaya ve sahada gayrimeşru oldubittiler oluşturmaya yönelik, Türkiye'nin milli güvenliğine tehlike oluşturabilecek her türlü risk, tehdit ve eyleme karşı, uluslararası hukuktan doğan haklar doğrultusunda gerekli önlemlerin alınmasının, milli güvenlik açısından hayati önem arz ettiği belirtildi.

Tezkerede şunlar kaydedildi:

"Ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin, 2170 (2014), 2178 (2014), 2249 (2015) ve 2254 (2015) sayılı kararlarıyla, Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve bağımsızlığının teyit edilmiş olmasının ve yine 2170 (2014) sayılı kararda bu ülkelerdeki terör faaliyetlerinin kınanarak, DEAŞ ve benzeri terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı Birleşmiş Milletler üyesi tüm ülkelere 1373 (2001) sayılı karar ve uluslararası hukuk çerçevesindeki sorumluluklarına uygun şekilde gerekli tedbirleri alma çağrısında bulunulmuş olmasının ışığında, Türkiye'nin DEAŞ ve diğer terör örgütleriyle mücadele amacıyla oluşturulan uluslararası koalisyon bünyesinde iştirak ettiği faaliyetlerin sürdürülmesi de önem taşımaktadır.

Türkiye'nin milli güvenliğine yönelik ayrılıkçı hareketler, terör tehdidi ve her türlü güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak, Irak ve Suriye'deki tüm terör örgütlerinden ülkemize bundan sonra da yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı milli güvenliğimizin idame ettirilmesini sağlamak, Türkiye'nin güney kara sınırlarına mücavir bölgelerde yaşanan ve hiçbir meşruiyeti olmayan tek taraflı bölücü girişimler ve bunlarla ilgili olabilecek gelişmeler istikametinde Türkiye'nin menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümul, miktar ve zamanı Cumhurbaşkanınca takdir ve tayin olunacak şekilde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması, bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanının belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilebilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için 02.10.2014 tarihli ve 1071 sayılı TBMM kararı ile verilen ve son olarak 26.10.2021 tarihli ve 1310 sayılı TBMM kararı ile 30.10.2023 tarihine kadar uzatılan iznin süresinin, 30.10.2023 tarihinden itibaren iki yıl uzatılması hususunda gereğini Anayasa'nın 92'nci maddesi uyarınca bilgilerinize sunarım."

2 YIL ÖNCE CHP VE TERÖRÜN SİYASİ AYAĞI HDP HAYIR OYUN VERMİŞTİ
Irak ve Suriye'ye asker göndermeyi içeren tezkerenin süresi, 26 Ekim 2021'de CHP ve HDP'nin "hayır" oylarına karşı AK Parti, MHP ve İYİ Parti'nin "evet" oylarıyla 2 yıl daha uzatılmıştı.

OPERASYON YÜKLENİYOR
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve MİT Başkanı İbrahim Kalın Milli Savunma Bakanlığında 4 Ekim'de bir araya geldi.


MSB'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve MİT Başkanı İbrahim Kalın Millî Savunma Bakanlığında bir araya geldi." ifadelerine yer verildi.


TERÖRLE MÜCADELE MESAJI
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Suriye ve Irak'ta PKK/KCK, PYD/YPG'nin tüm tesis ve faaliyetlerinin, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da meşru hedefimiz olacağının herkes tarafından bilinmesini istiyoruz." dedi.



Güler, Ankara'daki terör saldırısına ilişkin yaptığı açıklamada, terör saldırısını akamete uğratan kahraman polislere şifa diledi, İçişleri Bakanlığı camiasına geçmiş olsun dileklerini iletti.



Teröristler tarafından katledilen veteriner sağlık teknikeri Mikail Bozlağan'a da Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı dileklerini ileten Güler, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, terör karşısındaki tutumunun ilk günden beri değişmeden aynı esaslarla devam ettiğini vurguladı. Bakan Güler, şunları söyledi:

"İlgili birimlerimizin yaptığı çalışmalar sonucunda, 2 teröristin PKK/KCK, PYD/YPG üyesi oldukları ve Suriye'den gelerek bu eylemi yaptıkları tespit edildi. Öncelikle Suriye ve Irak'ta PKK/KCK, PYD/YPG'nin tüm tesis ve faaliyetlerinin, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da meşru hedefimiz olacağının herkes tarafından bilinmesini istiyoruz. Eli kanlı teröristler, bu coğrafyadan yok olup gidinceye kadar, artan bir şiddetle, azim ve kararlılıkla terörle mücadelemiz devam edecektir."

"ÇOK PİŞMAN OLACAKLAR"
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ankara'da yaşanan terör saldırısıyla ilgili, terörle mücadelede Türkiye'nin tavrının net olduğunu hatırlatmıştı.

HEDEFLER BELLİ: IRAK VE SURİYE'DE PKK/YPG'YE AİT BÜTÜN ALT YAPI, ÜST YAPI ENERJİ TESİSLERİ

Fidan, açıklamasında, şu ifadelere yer vermişti:

"Terörle mücadelede Türkiye'nin tavrının net olduğu bilinen bir husustur. Yapılan çalışmalar neticesinde 2 teröristin Suriye'den geldikleri ve burada eğitim gördükleri açıklığa kavuşmuştur. Irak ve Suriye'de PKK/YPG'ye ait bütün alt yapı, üst yapı enerji tesisleri bundan sonra güvenlik güçlerimizin, istihbarat unsurlarımızın topyekün meşru hedefidir. Üçüncü tarafların PKK'lı YPG'li tesislerden ve şahıslardan uzak durmasını tavsiye ediyorum. Silahlı kuvvetlerimizin bu terör saldırısına cevabı çok net olacak ve böyle bir eylemi gerçekleştirdikleri için çok pişman olacaklar."

IRAK SAVUNMA BAKANI TÜRKİYE'DE
Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, davetlisi olarak Türkiye'ye resmî ziyaret gerçekleştiren Irak Savunma Bakanı Thabit Mohammed Al Abbas ile bir araya geldi.

Bakan Güler, Iraklı mevkidaşını Millî Savunma Bakanlığında askerî törenle karşıladı.

İki Bakan'ın tören alanındaki yerini almasının ardından başlayan törende askerî bando tarafından ulusal marşlar çalındı. Irak Savunma Bakanı Thabit Mohammed Al Abbas'ın Onur Kıtası'nı selamlamasının ardından baş başa ve heyetler arası görüşme gerçekleştirildi.

İkili, bölgesel askerî ve savunma sanayisi alanında iş birliği konularının ele alındığı görüşmede, Bakan Güler tarafından;

- Güçlü tarihi ve sosyal bağları olan Irak ve Türkiye'nin aynı coğrafyada yaşayan kardeş ve komşu iki ülke olduğu vurgulandı,

- Başta terörle mücadele ve hudut güvenliği olmak üzere atılabilecek müşterek adımlarla, iş birliğinin daha da ileri taşınmasının önemi ifade edildi.

Görüşmede, Bakan Abbas'ı Türkiye'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Bakan Yaşar Güler'in Musul'da meydana gelen yangında hayatını kaybedenlerle ilgili konuk Bakanın nezdinde tüm Irak halkına başsağlığı dileklerini iletti.

HAVA HAREKATININ ZİLİ ÇALDI
Ankara'daki terör saldırısının karşılıksız bırakılmayacağını Türkiye'nin cevabının çok sert olacağını belirttiğini ifade eden Güvenlik Politikaları Uzmanı Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, A Haber canlı yayınında kritik toplantıyı değerlendirdi. Caşın, "Hem Suriye hem de Irak'ta eş zamanlı bir hava harekatı için zilin çaldığını söyleyebiliriz." dedi.

IRAK SAVUNMA BAKANI NEDEN TÜRKİYE'YE GELİYOR?
Irak Savunma Bakanı Thabit Mohammed Al Abbasi'nin Türkiye'ye gelmesinin bu operasyonu doğruladığına dikkat çeken Caşın, Türkiye egemen bir devlet olan Irak'ın toprak bütünlüğü savunduğu için bu ziyaretin gerçekleşeceğini belirtti. Caşın, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın teröristlerin Suriye'den geldiğine dikkat çeken açıklamasını hatırlatarak, "PKK ve YPG altyapı ve üstyapı enerji tesisleri bizim için meşru hedeftir, gördüğümüz yerde vururuz" ifadelerini kullandı.

"TEK SEÇENEK KARA HAREKATI DEĞİL"
Kritik zirvenin ardından bugün Milli Savunma Bakanlığından (MSB), "Terör inlerini bir gece ansızın yerle bir etme azim ve kararlılığımız, eli kanlı teröristler bu coğrafyadan yok olup gidinceye kadar artan bir şiddetle sürecek, gereken yer ve zamanda terör yuvaları yok edilmeye devam edilecektir." açıklaması yapıldı.

MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, Bakanlık'taki "Haftalık Bilgilendirme Toplantısı"nda, 1 Ekim'de İçişleri Bakanlığı önünde gerçekleştirilen terör saldırısında yaralanan polislere şifa, şehit veteriner sağlık teknikeri Mikail Bozlağan'a rahmet dileyerek sözlerine başladı.

PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere, her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve sınır ötesindeki operasyonlara kesintisiz devam ettiklerini belirten Aktürk, "Kararlılıkla uyguladığımız terörü kaynağında yok etme stratejisiyle Irak ve Suriye'nin kuzeyi dahil son bir haftada 37 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Böylece etkisiz hale getirilen terörist sayısı bu yıl içinde 1388'e, 24 Temmuz 2015'ten bugüne kadar ise 38 bin 731'e ulaşmıştır." diye konuştu.

Aktürk, Irak'ın kuzeyindeki Metina, Gara, Hakurk, Kandil ve Asos bölgelerinde bulunan terörist hedeflere yönelik 1, 3 ve 4 Ekim'de hava harekatları yapıldığını hatırlatarak şunları kaydetti:

"Bu kapsamda teröristlerce kullanılan ve içinde sorumlu düzeyde teröristlerin de bulunduğu değerlendirilen mağara, sığınak, barınak ve depolardan oluşan toplam 58 hedef başarıyla imha edilmiştir. Hedeflerdeki etki kıymetlendirmesi devam etmektedir. Terör inlerini bir gece ansızın yerle bir etme azim ve kararlılığımız, eli kanlı teröristler bu coğrafyadan yok olup gidinceye kadar artan bir şiddetle sürecek, gereken yer ve zamanda terör yuvaları yok edilmeye devam edilecektir. Komşularımızın egemenlik haklarına ve toprak bütünlüğüne saygılı olarak gerçekleştirdiğimiz terörle mücadelemiz, Irak ile yakın işbirliği içinde devam etmektedir. Bu kapsamda bugün, Bakanlığımızda, sayın Bakanımız ile Irak Savunma Bakanı arasında başta terörle mücadele ve hudut güvenliği olmak üzere ikili ve bölgesel savunma ve güvenlik ile savunma sanayisinde işbirliği konularının ele alınacağı bir görüşme gerçekleştirilmektedir."

HUDUT GÜVENLİĞİ
Suriye'de Türk Silahlı Kuvvetlerinin harekat alanlarında oluşturulan güvenlik ve huzur ortamını bozmaya yönelik taciz ve saldırı girişimlerinin devam ettiğini aktaran Aktürk, "Yıl içerisinde birliklerimize yönelik gerçekleştirilen 348 taciz ve saldırıya gerekli karşılık verilerek 22'si son bir haftada olmak üzere 1013 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Bölgede istikrarın sürdürülmesi için gerekli tüm tedbirler alınmakta, Suriyelilerin emniyetli bir ortama geri dönüşlerinin sağlanmasına yönelik çalışmalara da devam edilmektedir." dedi.

Son bir haftada sınırlardan yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 530 kişinin yakalandığını, 4 bin 196 kişinin ise sınırı geçemeden engellendiğini aktaran Aktürk, "Böylece 1 Ocak'tan bu yana hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 8 bin 593'e yükselmiştir. Yakalanan şahıslardan 369'u FETÖ mensubu olmak üzere toplam 533 terör örgütü mensubu kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir. Hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 166 bin 611 olmuştur." açıklamasında bulundu.

"GEREKEN YER VE ZAMANLARDA GEREKLİ OPERASYONLAR YAPILDI, YAPILIYOR"
"Tahıl koridoru ile yeni görüşme sürecinin başlayacağı
" iddiasına yönelik soru üzerine Bakanlık kaynakları, Türkiye'nin söz konusu girişimin dörtlü olarak devam etmesi konusundaki görüşünde bir değişiklik olmadığını, diğer alternatiflerin masada bulunmadığını aktardı.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın terörle mücadele konusundaki açıklamaları hatırlatılarak, uzak durması tavsiye edilen "üçüncü taraflar" ifadesiyle kimin kastedildiğinin sorulması üzerine kaynaklar, "PKK/KCK ve diğer terörist unsurlarını etkisiz hale getirerek halkımıza ve güvenlik güçlerimize yönelik terör saldırılarını bertaraf etmek ve hudut güvenliğimizi sağlamak maksadıyla uluslararası hukuktan doğan meşru müdafaa haklarımız doğrultusunda Türkiye'nin operasyon yapması en doğal hakkıdır." vurgusunu yaptı.

Bakanlık kaynakları, "Daha önce gereken yer ve zamanlarda gerekli operasyonlar yapıldı, şu anda yapılıyor ve yapılmaya devam edecek. PKK/YPG aynı terör örgütüdür, nerede faaliyet gösterirlerse göstersinler meşru hedefimiz olduğunu her zaman söylüyoruz. Başta dost ve müttefik ülkeler olmak üzere diğer ülkelerin bu teröristlerin yakınlarında bulunmamaları gerektiğini her zaman ifade ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Söz konusu uyarının yeni bir uyarı olup olmadığının sorulması üzerine kaynaklar, "Bu bir hatırlatmadır. Kim üzerine alınıyorsa gerekli tedbirleri almak onların kendi tercihidir." dedi.

"MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞINDAKİ "GÜVENLİK TOPLANTISI"
Irak'ın kuzeyine yönelik hava harekatları hatırlatılarak "Bunların yeni bir kara harekatına dönüşme ihtimali var mı?" sorusu üzerine kaynaklar, askeri yöntemlerle hedeflerin ele geçirilmesinde birçok hareket tarzının olduğuna dikkati çekti. Hangi hareket tarzının uygulanacağının belirlenmesinde çok sayıda faktörün etkili olduğunu belirten kaynaklar, tek hedeflerinin Türkiye'ye ve millete tehdit oluşturan terör örgütlerini yok etmek olduğunu, tek seçeneğin kara harekatı olmadığını dile getirdi.

Milli Savunma Bakanlığı'nda dün İçişleri ve Dışişleri Bakanları ile MİT Başkanı ve Genelkurmay Başkanı'nın da katılımıyla gerçekleştirilen "güvenlik toplantısı"nın içeriğine yönelik soruya kaynaklar, "Toplantı genel bir güvenlik değerlendirmesi ve istişare toplantısıydı." karşılığını verdi.

En son terör saldırısı dahil güvenlik konusundaki durum ve yapılacaklara ilişkin genel bir istişarenin yapıldığını aktaran kaynaklar, ihtiyaç olduğu zamanlarda bu tür toplantıların devam edebileceğini bildirdi.

Ankara'daki saldırı girişiminde bulunan teröristlerin "paramatorla yurda girdikleri" iddiasının sorulması üzerine kaynaklar, yapılan araştırma sonrasında saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin PKK/YPG üyesi olduğunun kesinleştiğini hatırlattı. Kaynaklar, teröristlerin yurda nasıl girdiğine yönelik araştırmanın ilgili birimlerce sürdürüldüğünü aktardı.

Hava harekatlarında terör örgütünün finansal kaynağı olan noktaların vurulup vurulmadığına yönelik soru üzerine kaynaklar, bugüne kadar terörü kaynağında yok etme stratejisi kapsamında terör örgütünü besleyen her türlü unsurun meşru hedef olarak alındığını, bundan sonra da alınmaya devam edileceğini vurguladı.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN