İncelenen dijital materyaller sayesinde elde edilen ipuçlarıyla üst düzey terör ve organize suç örgütlerine yönelik operasyonların da yapıldığını dile getiren Yerlikaya, şöyle devam etti:
"Son 120 günde bilişim sistemlerine yönelik 64 operasyon düzenledik. Operasyonlar sonucu 86 şüpheli gözaltına alındı. Bunların 31 tutuklandı. Ödeme sistemlerine yönelik gerçekleşen 239 operasyonda 916 şüpheli gözaltına alındı. Bunlardan 307'si tutuklandı. Yasa dışı bahis konusunda 57 operasyon yapıldı, 288 şüpheli gözaltına alındı, 70'i tutuklandı. Siber dünyada en hassas olduğumuz konuların başında çocuklarımızı korumak geliyor. Çevrim içi çocuk istismarı suçlarına yönelik 154 operasyonda 199 şüpheli gözaltına alındı. Bunlardan 35'i tutuklandı. Ayrıca sosyal medya üzerinden algı çalışması yapanların da bu odakların amaçlarının da farkındayız. Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğümüz bot hesapların takibine büyük bir hassasiyetle devam ediyor."
"ASAYİŞTE 10 ÖNEMLİ SUÇUN AYDINLATMA ORANI YÜZDE 93,6"
Yerlikaya, kaçakçılığın her noktasında büyük mücadele verdiklerini ve operasyonların aralıksız sürdüğünü vurguladı.
Kaçakçılıkla mücadelede tarihi, ekonomiyi, sağlığı koruduklarına işaret eden Yerlikaya, düzenlenen 8 bin 672 operasyonda 10 bin 930 şüphelinin gözaltına alındığını, bunlardan 162'sinin tutuklandığını, 231'i hakkında adli kontrol kararı verildiğini açıkladı.
Türkiye Yüzyılı'nın üretim, bilim, huzur ve güvenin yüzyılı olduğuna değinen Yerlikaya, asayiş olaylarıyla ilgili şu bilgileri verdi:
"İçişleri ailesi olarak suç ve suçlarla mücadelede vatandaşlarımıza huzur ve güven vermeye devam ediyoruz. Son 120 günde asayişte, kişilere karşı meydana gelen önemli 10 suçun, tamamında olay sayılarında azalma var. Bu suçlardaki aydınlatma oranımız ise ortalama yüzde 93,6'dır. Yine son 120 günde güvenlik güçlerimizce aranması olan 92 bin 127 şahıs yakalandı. Bunların 79'unun on yıl ve üzeri, 1089'unun 5 ila 10, 1400'ünün 1 ila 5 ve kalanının 1 yıl hapis cezası bulunuyor."
"DEPREM BÖLGESİNDEKİ 11 İLİMİZDE TOPLAMDA 60 BİN ESEN KART DAĞITILDI"
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yapılan çalışmalar hakkında da bilgi verdi.
Geçici barınma hizmetleri kapsamında 192 bin 18 konteynerde 596 bin 457 vatandaşın kaldığını belirten Yerlikaya, şunları söyledi:
"Konteyner kentlerimizde ise okuldan kreşe, camiden sağlık ocağına, park alanlarından mağaza ve marketlere kadar ihtiyaç duyulan sosyal donatılar bulunuyor. Bugüne kadar 337 bin 204 hanemize her ay kira yardımı yapıyoruz. Ödediğimiz kira yardımının toplamı 7 milyar 816 milyon lira. Biliyorsunuz AFAD Kızılay ortaklığıyla içerisinde aylık üç bin lira yüklenen marketlerde gıda ve benzeri alışveriş yapılabilen Esen Kart uygulamamız başladı, devam ediyor. Bugüne kadar deprem bölgesindeki 11 ilimizde toplamda 60 bin Esen Kart dağıtıldı. Her ayın 15'inde Esen kart ödemelerini düzenli olarak yapıyoruz."
Yerlikaya, deprem bölgesindeki 2 milyon 272 bin 628 binanın ilk etapta hasar tespitlerinin bitirildiğini ifade ederek, 60 bin 421 binanın enkazının tamamen kaldırıldığını anlattı.
Ağır hasarlı binaların yüzde 50'sinin enkazının da kaldırıldığını dile getiren Yerlikaya, "Kalıcı konutlarla ilgili de önemli bir aşamaya geçildi. Hamdolsun hak sahipliğinde sona yaklaştık. Bu incelemeleri bitirdik. Askıya verildi. Askı sürecindeyiz. Bu arada hazır fırsat bulmuşken vatandaşlarımızı bir kez daha uyarmak istiyorum çünkü hak sahipliğiyle ilgili askı sürecinde süre 15 gün. Bu sürede hak sahibi olmadığıyla ilgili bir karar görüyorsa, itirazı varsa onlardan itirazlarını yapmalarını bekliyoruz. Biz hükümet olarak devletimizin tüm kurum ve kuruluşlarıyla sivil toplum kuruluşlarımız, halkımızla el ele verdik. Bütün imkanlarımızı seferber ettik, etmeye de devam ediyoruz." şeklinde konuştu.
Ülke için şehit olanlara minnettar olduklarını, onların ailelerinin ise kendilerine emanet olduğunu vurgulayan Yerlikaya, ülkenin huzur ve güvenliği için durmadan mücadeleye devam edeceklerini sözlerine ekledi.
ANKARA'DAKİ SALDIRI GİRİŞİMİ
Yerlikaya, 1 Ekim'de gerçekleştirilen terör saldırısı girişimi sonrasında 4 müfettiş görevlendirdiğini ve hazırlanan raporun sunumunu aldıktan sonra gereğini yapacağını belirterek, "Bir ihmal varsa gereğini yapacağız. Beni herkes tanır, şu ana kadar ki idarecilik mizacımda başarıyı ödüllendirmekle ilgili her zaman cömert, eğer bir kusur, bir ihmal varsa, bu hakkaniyetle, adaletle tespit edildiyse bununla da ilgili cezalandırmakta da mevzuat ne yetki veriyorsa onu tam anlamıyla kullanırız." diye konuştu.
Teröristlerin nerden geldiklerine ilişkin soruya Yerlikaya, şöyle cevap verdi:
"'Bunlar Suriye'den geldilerse nasıl geldiler?' Bunların nereden geldiğiyle ilgili en az 1500 arkadaşımız, jandarmamız, emniyetimiz sahada o günden bugüne kadar araştırıyorlar. Daha önce bölücü terör örgütünün Mersin'de yapmış olduğu bir eylem vardı. O eylemle beraber bunları karşılaştırdığımız zaman, çok güçlü bir ihtimal paramotorla geldikleri yönünde. Çünkü kara yoluyla gelmiş olsalardı mutlaka iz bırakacaklardı gelirken. Dolayısıyla başlangıçtan itibaren biz hem 28'inde hem de 30'unda Mikail (Bozlağan) kardeşimizin şehit edildiği gece ve ondan iki gün önceki izden başka bir iz bulamadığımız gibi en büyük arzumuz, gayretimiz de şuydu, paramotoru bulmak. Daha önce Mersin'de yapılan o eylemde paramotoru 3 gün sonra bulmuştuk. Burada paramotoru şu an için bulamadık. Bulmak için çalışmayı bırakmış da değiliz."
Alçak, orta ve yüksek irtifa hava savunmasıyla ilgili değerlendirmenin Savunma Bakanlığının görev alanı olduğunu belirten Yerlikaya, "Ama bu son İsrail-Hamas arasındaki yaşananlarda da alçak irtifada sıkıntıların olduğunu gördük. Dolayısıyla şu anda alçak irtifa güvenliğiyle ilgili bir gayret var. Bununla da ilgili hep birlikte neler olacağını göreceğiz." ifadesini kullandı.
Bir gazetecinin Hamas-İsrail çatışması nedeniyle İsrailli bazı vatandaşların Türkiye'ye geldiğini anımsatması ve sayıları ile statülerini sorması üzerine Yerlikaya, "Göç Başkanımızın ifade ettiği, şu anda 1500'e yakın bir rakam normal hava yoluyla, pasaportuyla gelen. Onlar düzenli göçmen, normal turist vizesiyle geliyor." bilgisini verdi.
"3-4 AY İÇERİSİNDE ARANANLARLA İLGİLİ ÇOK BÜYÜK BİR SAYI ALACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUZ"
Bakan Yerlikaya, diğer gazetecinin, "Son dönemde emniyet güçlerimize ateş açan, şehit eden saldırganlara baktığımızda çok geniş bir suç dosyası çıkıyor ortaya. Kamuoyu da şunu merak ediyor, '32 suç, 80 suç, 70 suç nasıl dışarıda ve nasıl polisimizi şehit ediyor? Bu konuda bir çalışma yapılması düşünülüyor mu?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Arananlarla ilgili büyük bir hassasiyet gösteriyoruz, göreve geldiğim günden bu yana arkadaşlarımızla, özellikle asayiş birimlerimize, daire başkanlarımıza, hem jandarmamıza hem emniyette. Bir ifade maksatlı arananlar var onlar mahkeme süreciyle ilgili ifadeye gelmeyen, gelemeyen ve tebligattan haberi olmayan. Bunlarla ilgili daha farklı bir çalışma tarzı yapıyoruz, o da çok arttı. Yakında bununla ilgili kamu spotları vereceğiz medyamıza. Hapis saikiyle arananlarla ilgili de çok ciddi, 81 vilayetimizde polis ve jandarma bölgemizde net talimatlar verdik, 'Sizin şehrinizde şunlar aranıyor' ve bunu her hafta takip ediyoruz. Onların performanslarına görüyoruz. Biz 3-4 ay içerisinde arananlarla ilgili çok büyük bir sayı alacağımızı düşünüyoruz."
AYHAN BORA KAPLAN ÇETESİNE YÖNELİK OPERASYON
Bakan Yerlikaya, Ayhan Bora Kaplan çetesine yönelik operasyonlara ilişkin, "Bu operasyonlar gidebileceği yere kadar gidecek mi? Operasyonda gelinen son aşama nedir?" sorusu üzerine, konunun yargıya intikal ettiğini söyledi.
Yerlikaya, sözlerine şöyle devam etti:
"Size şunu söyleyeyim. Biz büyüklüğüne bakmadan, iri, orta, büyük demeden, vatandaşlarımızın huzurunu kaçıran, gördüğü zaman 'Yani bunları ne zaman alacaklar?' diye kendi kendine konuştuğu veya yanında bulunan arkadaşına, hemşehrisine sitem ettiği kim varsa hepsini alacağız. Bunu hamaset olsun diye söylemiyorum, bunu yapmak bizim bakanlık olarak temel görevimiz. Adalete teslim edeceğiz. Nereye gider, nereye gitmezi, o dosyanın savcısı bilir, ben bilmem, savcının yönetiminde. Mülki idare noktasında bize bağlı kolluk, ama adaletin tecelli etmesiyle ilgili adli süreç de savcının yönetiminde."
Devlet ve hükümet olarak organize suç örgütleriyle yaşamamak konusunda kararlı olduklarını vurgulayan Yerlikaya, "Bunları alacağız, götüreceğiz, yargıya teslim edeceğiz. Az önce bahsetmiş olduğunuz dosyayla ilgili 9 polis açığa alındı. Bu noktada caddelerimizde, sokaklarımızda, şehirlerimizde, köyümüzde, kırsalımızda, her yerde, en az 3 kişinin bir araya gelip de amiyane tabirle orada şekil yapıyorsa biz onların da nefeslerini keseceğiz." ifadelerini kullandı.
TERÖRİSTLERİN VETERİNERİ ŞEHİT ETMEDEN ÖNCE KAYSERİ'DE BAŞKA BİR ARACI DURDURMAYA ÇALIŞTIĞI İDDİASI
İçişleri Bakanlığı önündeki terör saldırısına ilişkin, "Veteriner (Mikail Bozlağan) şehit edilmeden iki gün önce yine Kayseri'de elinde uzun namlulu silah olan bazı kişilerin araçları durdurmaya çalıştığı, kaçan araçlara ateş açtığı, durumun güvenlik görevlilerine bildirildiği yönünde bazı iddialar ortaya atılmıştı. Bu doğru mu?" sorusunu Yerlikaya, "Doğru. 112'yi arayıp bunu söylediği doğru. HTS'yle ilgili bir şey var, girdiği yerle, girmemesi gereken yerle ilgili bir tespitimiz var. Bununla ilgili layiha önüme geldiği zaman bunu da kamuoyuna açıklayacağım." diye yanıtladı.
Yerlikaya, kayıtları başka illerde olduğu halde İstanbul'a gelmiş Suriyelilerin kayıtlı oldukları illere dönmeleri için verilen sürenin 24 Eylül'de dolduğunun hatırlatılması ve "Bugün itibarıyla İstanbul'da kayıtlı olmayan Suriyeli var mı? Varsa geldikleri illere gönderiliyor mu?" sorusu üzerine, kayıtlı olmayan Suriyelilere bir yol izin süresi verdiklerini, bu sürede kayıtlı oldukları şehirlere gitmezlerse hizmet sürecini askıya aldıklarını anlattı.
Çakarla ilgili vatandaşların şikayetlerinin farkında olduklarını söyleyen Yerlikaya, bununla ilgili İstanbul Emniyet Müdürü başta olmak üzere hem jandarma hem de ilgili rahatsız duyulan illerde talimatlarının olduğunu, ağır cezalar uyguladıklarını ve uygulamaya devam edeceklerini, vatandaşın kendilerinden bu işi kökünden halletmelerini beklediğini ifade etti.
Bakan Yerlikaya, 2025'in sonunda, İstanbul'daki Kent Güvenlik Yönetim Sistemi'ndeki kamera sayısını iki kat artırarak, 30 bine çıkaracaklarını, bunun gücünün, tesirinin, asayiş suçları başta olmak üzere, suçların aydınlatılması, adaletin bir an önce tecelli ettirilmesi noktasında ellerini güçlendirdiğini belirtti.