Gazze bizim için çok önemli! Ünlü tarihçi Erhan Afyoncu belgeleriyle ortaya koydu: Peygamber efendimizin dedesinin mezarı...

İşgalci İsrail dünyanın gözü önünde Gazze'de büyük bir insanlık suçuna imza atıyor. Abluka altındaki Gazze'de 10 bine yakın Filistinli katledilirken Batı ve ABD bu suça ortak oluyor. Türkiye Gazze için ses yükseltirken usta tarihçi Erhan Afyoncu, Peygamberimizin büyük dedesinin mezarının da Gazze'de olduğuna dikkat çekerek önemli detaylara yer verdi.

Giriş Tarihi :05 Kasım 2023 , 09:52 Güncelleme Tarihi :05 Kasım 2023 , 10:11
Gazze bizim için çok önemli! Ünlü tarihçi Erhan Afyoncu belgeleriyle ortaya koydu: Peygamber efendimizin dedesinin mezarı...

Filistin topraklarını işgal eden İsrail Gazze'de soykırım suçu işlemeye devam ediyor.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle "Aksa Tufanı" operasyonunu düzenlerken işgalci İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.

İŞGALCİ İSRAİL FOSFOR BOMBALARI İLE SALDIRDI
Sivilleri ve yerleşim yerlerini günlerdir aralıksız fosfor bombalarıyla vuran gözü dönmüş Tel Aviv, Gazze'de bulunan hastaneleri bile yerle bir etti.


İNSANİ YARDIM GİRİŞİ ENGELLENDİ DÜNYAYLA BAĞI KESİLDİ
Abluka altındaki Gazze Şeridi'ni yoğun bombardımanla vuran işgalci İsrail gıda, su ve ilaç gidişini kısıtlıyor. Sabit hat, cep telefonu ve internet iletişim hizmetleri ise tamamen kesilmiş durumda...

İsrail'e ABD ve Batı açık destek verirken Başkan Erdoğan "Ey İsrail Batı'nın olabilr ama bizim sana borcumuz yok" diyerek Filistin'in yanında olduğumuzu bir kez daha dünyaya haykırdı.

GAZZE'NİN ÖNEMİ
Peki İsrail'in ablukaya alıp soykırım yaptığı Gazze neden önemli, bizim için ne ifade ediyor? Usta tarihçi Sabah Yazarı Erhan Afyoncu, Peygamberimizin büyük dedesinin mezarının da Gazze'de olduğuna dikkat çekerek şu detayları atardı:

"Gazze, Bizans hâkimiyetinde iken önemli bir ticaret merkezi ve bu arada Mekke'den gelen tüccarların da uğrak noktası idi. Mekkeli tüccar kafileleriyle Suriye'ye ticarete giden Peygamberimizin büyük dedesi Abdümenaf oğlu Haşim, Gazze'de vefat etmiştir. Mezarının burada yer alması sebebiyle şehre "Gazzetü Haşim" denildi.
Gazze'de daha sonra Hazreti Haşim'in mezarının bulunduğu yere Memlükler döneminde bir cami ve türbe yaptırıldı. Seyyid Haşim Camii denilen mescit Osmanlı döneminde Sultan Abdülmecid tarafından büyük bir tamirattan geçirildi. Daha sonraki dönemlerde de değişik tarihlerde caminin yeni tamiratları yapıldı.


Yavuz Sultan Selim, Mısır seferinde.

Hz. Ebubekir'in zamanında 634'te Gazze fethedildi. İmam Şâfii 767'de Gazze'de doğdu. Bölge Haçlı seferleri sırasında 1149'da Kudüs Kralı III. Baldwin tarafından işgal edildi. Selahaddin Eyyubi, Haçlıları mağlup ettikten sonra Gazze'yi tekrar İslam hâkimiyetine soktu. Moğollar 1258 yılında Bağdat'ı işgal ettikten sonra Gazze'ye ulaştı. Moğollar'ı mağlup eden Memlükler 1187'de Gazze'yi tekrar hâkimiyetlerine aldılar. Bundan sonra Memlük Devleti'nin bir parçası olan Gazze, Kahire'nin kapısı ve karakolu sayılıyordu. Gazze hakkında geniş bilgiyi Mustafa Bilge'nin İslam Ansiklopedisi'ndeki maddesinde buluyoruz. Ayrıca bölge hakkında Amnon Cohen'in araştırmalarına da bakılabilir.


19. yüzyılda Gazze.

OSMANLI YÖNETİMİNDE GELİŞTİ
Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferi sırasında Tomanbay, Osmanlı ordusunu Gazze'de durdurmak istediyse de başaramadı ve Gazze 1516'da Osmanlılar'ın eline geçti. Filistin bölgesi Şam Beylerbeyliği'ne bağlı Kudüs, Gazze ve Nablus şeklinde üç sancak hâlinde teşkilatlandırıldı. Gazze sancağı, Remle nahiyesiyle birlikte Yafa'nın kuzeyine, yani bugünkü Tel Aviv'e kadar uzanan sahadan oluşuyordu.
Gazze, Osmanlı döneminde hızla gelişti. 1525'te 5 bin 586 olan Gazze'nin nüfusu 1530'ların sonuna doğru ara 8 bin 789'a ulaştı. 1548'de 13 bin 964, 1596'da 11 bin 390 oldu. 1649'da bölgeye gelen Evliya Çelebi ve 1659'da Gazze'ye gelen Sayda'daki Fransız konsolosu Chevalier d'Arvieux, Gazze'nin zenginliğini anlatırlar.


Hazreti Haşim Camii ve Türbesi.

Evliya Çelebi, Gazze'yi "Düz geniş bir ovada toplam 6 mahalle ve tamamı 1300 haneli şehirdir. Bütün yapıları kârgir taş bina ve yüzeyleri tamamen toprak, kireç ve cibiz ile örtülü büyük saraylar ve evler ile bezenmiş, çeşit çeşit yapılar ile süslenmiş bağlı ve bahçeli eski bir şehir ve büyük yerleşim yeridir. Suyunun ve havasının tatlılığından halkı gayet beyaz yüzlü, siyah kaşlı ve bazıları kara yağız, düzgün vücutlu, sağlıklı, cömert, kerem sahibi, garipleri sever, sakin yapılı yumuşak huylu insanlardır. Bütün halkı işleri ve kazançları ile geçinirler" diye anlatır.
Fransız seyyah, bölge halkının Rumca, Türkçe ve Arapça konuştuğunu söyler.


İngiliz işgal kuvvetleri Gazze'de.

18. yüzyılda Bedevi Araplar bölgede asayişi bozdu ve halkın bir kısmı Nablus tarafına göç etti. Osmanlı yönetimi bölgeyi canlandırmak için 1742'de Gazze'yi Şam Eyaleti'nden ayırıp havas-ı hümâyûnunun arasına kattı. Bölgede malikâne sistemi uygulandı. Yüzyıl sonuna kadar sancak Şam Eyaleti'nden ayrı kaldı. Ancak güvenlik, iaşe ve mali konularda Şam Eyaleti'yle birçok bağlantısı vardı.
Hac yolları üzerinde olan Gazze, 1869'da Süveyş Kanalı'nın açılmasıyla önemini kısmen yitirdi. Filistin, Osmanlı'nın son dönemlerinde ise önce Sayda Eyaleti'ne, sonra Suriye Vilayeti'ne, ardından da son dönemde kurulan Beyrut Vilayeti'ne bağlandı.


Seyyid Haşim Camii ile ilgili Servet-i Fünun'da bir haber.

KAOS VE GÖZYAŞI DÖNEMİ
Gazze'nin ve Filistin'in dört asırlık huzur dönemi, 1917'de İngiliz işgaline girmesiyle sona erdi. Gazze'nin nüfusu 1912'de 40 bin civarında iken İngiliz işgalinde 1922'de 17 bin 500'e düştü. 1945'te 34 bine yükseldi. Ancak 30 yıl sonra bile Osmanlı dönemindeki durumuna ulaşamamıştı.
1948'de İsrail'in kurulmasının ardından Filistin'e çok sayıda Yahudi göçmenin gelmesiyle bölgedeki demografik durum altüst oldu. Vatanlarından sürülen Filistinlilerin sığındıkları yerlerden biri de Gazze oldu. Gazze'nin nüfusu 1965'te 150 bine ulaştı. Gazze, 1948'de Mısır'a bağlandı.


Hazreti Haşim Camii ve Türbesi'nin tamirine dair belgeler.

Şam'da toplanan Filistinliler, Kudüs şehri merkez olmak üzere bir Filistin devletinin kurulduğunu ve Gazze'nin geçici merkez kabul edildiğini açıkladılar. 1954 yılı başlarında Cemal Abdünnâsır, Gazzeli gençleri teşkilatlandırarak Fedâyîn Örgütü'nü kurdu 1956'da Abdünnâsır'ın Süveyş Kanalı'nı millileştirmesi üzerine Mısır'a savaş açan İngiltere ile Fransa'nın yanında yer alan İsrailliler, Gazze'ye girip Fedâyîn Örgütü'nü dağıttılar.
Gazze, 1967 Savaşı'nda tekrar İsrail işgali altında girdi. İsrail'in işgaliyle Gazze'nin nüfusu 1967'de 118 bine geriledi. 13 Eylül 1993'te imzalanan Oslo Antlaşması uyarınca Gazze, Filistin Ulusal Yönetimi'nin bir parçası oldu. Ancak uygulanan ablukayla bir türlü huzur bulamadı.
Günümüzde ise İsrail'in çoluk çocuk demeden bölgeye başlattığı saldırılarla Gazze'de büyük bir insanlık dramı ve soykırım yaşanıyor. Maalesef tarihin en karanlık sayfalarından birinin yazılmasını dünyanın büyük bir bölümü görmezden geliyor."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN