Başkan Recep Tayyip Erdoğan Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi üyelerine karşı yaptığı suç duyurusuna ilişkin ilk açıklamasını yaptı.
AYM'NİN CAN ATALAY KARARI
TİP vekili Can Atalay, milletvekili seçilmeden önce Gezi Parkı ihanetini ilişkin görülen davalarda ceza aldı.
Anayasa Mahkemesi, hem Yargıtay'ı hem de alt derece mahkemelerini yok sayarak Atalay hakkında 'ihlal' kararı verdi.
YARGITAY SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
AYM'nin Anayasa'yı ihlal ettiğini ve yetkisini aştığını belirten Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Atalay hakkında ihlal kararı veren AYM üyeleri hakkında da suç duyurusunda bulundu.
AYM'nin verdiği skandal karar FETÖ ve PKK'ya TBMM yolu açıp dokunulmazlık verecek kadar ciddi boyutlara ulaşabilir. Bu noktada Yargıtay sorumlu bir tutum sergileyerek Türk milletinin dikkatini yargıdaki tehlikeye çekti.
Anayasa Mahkemesi'nin verdiği Can Atalay kararının ulaşacağı boyutları daha net anlamak için şu örneklere dikkat çekmekte fayda var;
AYM'DEKİ BU KAFA FETÖ İLE PKK ELEBAŞLARINA MECLİS'E SOKAR ÜSTÜNE DOKUNULMAZLIK VERİR!
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen milletvekilliğine aday olsa ve kazansa Anayasa Mahkemesi isterse Fetullah Gülen'i milletvekili olarak FETÖ'nün bombaladığı Gazi Meclis'e sokar üstüne dokunulmazlık da verir.
PKK elebaşı Murat Karayılan milletvekili adayı olsa ve kazansa Anayasa Mahkemesi isterse PKK elebaşı teröristi Gazi Meclis'e sokar üstüne de dokunulmazlık verir.
Peki Yargıtay'ın AYM üyeleri hakkında suç duyuyurusunda bulunmasının altında ne yatıyor?
YARGITAY TÜRK MİLLETİNİN DİKKATİNİ YARGIDAKİ TEHLİKEYE ÇEKTİ
Bilindiği üzere en az 10 AYM üyesinin onayı olmadan herhangi bir yargı yapılamaz. Yargıtay bu noktada adına karar verdiği Türk Milleti'nin dikkatini Anayasa Mahkemesi'ne çekmek için yargıda oluşan tehlikeyi ortaya koymak için çok net bir tavır gösterdi.
BAŞKAN ERDOĞAN: AYM ARK ARKAYA HATALAR YAPTI
Yargıtay'ın AYM üyelerine yönelik suç duyurusu Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a soruldu. Özbekistan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, AYM'nin birçok yanlışı arka araka yaptığına dikkat çekerek, "Anayasa Mahkemesi de bu konuyla ilgili olarak Yargıtay'ın attığı bu adımı hafife de alamaz, almamalıdır. Eğer partimden bazı arkadaşlar da burada Yargıtay'ı yerip, Anayasa Mahkemesi'ne övgüler düzüyorsa onlar da yanlış yapıyorlar. Bizim birimiz hepimiz, hepimiz birimiz anlayışıyla hareket etmemiz lazım. Buralarda kalkıp da birilerine şirin görünmenin anlamı yok. " ifadelerini kullandı.
SORU: Biz Özbekistan'dayken Türkiye'de de bir tartışma yürüyor Sayın Cumhurbaşkanım. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay üzerinden. Eminim siz de takip etmişsinizdir. Anayasa Mahkemesinin Can Atalay'la ilgili verdiği ihlal kararına karşın Yargıtay 3. Dairesi'nin aldığı karar, ilk kez iki yüksek mahkemeyi karşı karşıya bu denli sert bir şekilde getirdi. Yargıtay Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmamasını ve Anayasa Mahkemesinin üyeleri hakkında da suç duyurusunda bulundu. Bu karar ve yüksek mahkemeler arasındaki bu gerilimle ilgili görüşünüzü merak ediyoruz. Bir de küçük hatırlatma yapmak istiyorum. Belki tam takip edememişsinizdir. Farklı yorumlar da geldi. Şöyle diyenler oldu. Anayasa Mahkemesi Anayasa'nın açık hükmünün yanı sıra ceza kanunları ve yargı kararlarını göz ardı ediyor, Anayasa Mahkemesi yargısal aktivizm içinde diyenler oldu. MHP'den açıklamalar geldi. Anayasa Mahkemesi yasama organının yerine geçemez ve ceza politikasını belirlemede kanun koyuculuğu Meclis takdirindedir şeklinde açıklamaları oldu. Muhalefet de bu bir darbe girişimidir gibi sözler etti. Sizin görüşünüzü merak ediyoruz.
Başkan Erdoğan şunları söyledi:
"Her şeyden önce Yargıtay'ın bir yüksek mahkeme olduğunu herhalde kimse inkar edemez. Anayasa Mahkemesi bu noktada maalesef birçok yanlışları da arka arkaya yapar hale geldi. Bu da bizi ciddi manada üzmektedir. Şu an itibarıyla Yargıtay'ın aldığı karar asla bir kenara atılamaz, itilemez. Anayasa Mahkemesinin kararına karşı Yargıtay da şu anda demiştir ki "Sen yüksek mahkemeysen ben de yüksek mahkemeyim ve yüksek mahkeme olarak da şu anda sizinle ilgili bir yaptırımı ben de talep ediyorum." Bu talebinin gereğini bekliyor ve bu talebine karşı bunun gereğini yerine getirecek olan merci neresiyse o merciden bu talebini istiyor. Bu parlamentoysa parlamentodan istiyor.
Şimdi Can Atalay'ı alın koyun bir kenara. Bundan önce yine benzer şeyler maalesef oldu. Parlamentomuz da bu konularda ağır hareket ediyor. Yani birçok terörist parlamentoda dokunulmazlıkların kaldırılması süreci geciktiği için kaçtılar, yurt dışına çıktılar. Bunların bu kadar ağır ele alınmaması gerekiyor. Çok seri kararla bu işlerin bitirilmesi lazım. Seri olarak bu adımlar atılmayınca ondan sonra bakıyorsunuz birisi Amerika'da, birisi Almanya'da, birisi Fransa'da meydana çıkıyor. Ondan sonra da oralardan Türkiye'yi tehdit ediyorlar. Benim ülkem yurt dışına kaçmış sapıkların tehdidiyle karşı karşıya kalmamalı, kalamaz. Anayasa Mahkemesi de bu konuyla ilgili olarak Yargıtay'ın attığı bu adımı hafife de alamaz, almamalıdır. Eğer partimden bazı arkadaşlar da burada Yargıtay'ı yerip, Anayasa Mahkemesi'ne övgüler düzüyorsa onlar da yanlış yapıyorlar. Bizim birimiz hepimiz, hepimiz birimiz anlayışıyla hareket etmemiz lazım. Buralarda kalkıp da birilerine şirin görünmenin anlamı yok. Son olarak şunu da vurgulamak isterim ki, Anayasa yapma yetkisi Yüce Meclisimizindir ve bu yetkisini devredemez. Kimse de milletin iradesi ile oluşmuş meclisin bu mutlak yetkisine el uzatamaz."