Partimiz iktidar hedefinden ve kuruluş ilkelerinden uzaklaştığı gibi aday belirleme süreçlerinin hür ve müstakil adı altında CHP ile yapılacak gizli ittifaklara delalet olduğu şüphesi yoğunlaşmıştır. Yıllardır bu partide mücadele etmiş, parti bayrağını memleketin her köşesinde dalgalandırmak için maddi ve manevi bedel ödemiş, verdiği mücadele için hiçbir beklenti içine girmemiş bir nefer olarak bu konuda yaptığımız en ufak eleştiriler bile ciddiye alınmamış hatta eleştirilerimizin neticesi aleyhimizde kullanılmak için her yol denenmiştir.
Partiye emek verenlerin dışlandığı, genel başkana yakın özel isim ve o isme yakın olanların parti kurum ve kurullarını hiçe sayarak adeta kafa kafaya vererek bizleri aforoz etme çabaları ise bardağı taşıran son hamle olmuştur. Özellikle Eskişehir Milletvekilimiz Nebi Hatipoğlu'nun istifası sonrası şahsıma reva görülen bu mobbing süreci hızlanmış, özel ilişkiler ve sosyal medya hesaplarındaki beğeniler bile bir tehdit aracı olarak kullanılmak istenmiştir.
Birbirinden farklı siyasi görüşlere sahip olan aile bireylerim üzerinden birtakım dedikodular türetilmiş ve nahoş bir etiketleme çabasına girilmek istenmiştir. Partimiz her gidenin suçlu olduğunu iddia ederek, neden sorusunu sormadan hiçbir yere varamayacağı gibi parti içi demokrasiyi ve istişareyi tıkayarak mevcut partililerini de hızla kaybettiğini görmezden gelmeye devam etmektedir. Henüz bir parti olmadan başlayan ve en yoksun, en zorlu zamanlarda sırtladığımız partimizde mücadeleye yeni katılmışların bize kapıyı göstermelerinden ve bu gücü genel başkan odasının önünden almaları katlanılması zor bir durumdur ve gereğini yapmak şahsım adına farz olmuştur.
Görünen odur ki artık İyi Parti'de mücadele etmenin, liyakatin ve bazı yaraları zamanla sarmanın mümkünatı kalmamıştır. Bu sebepler ışığında Gençlik Kolları Eskişehir İl Başkanlığı, Gençlik Kolları Genel İdare Kurulu Üyeliği, Bölge koordinatörlüğü, Ağrı Milletvekili adaylığı ve Merkez Disiplin Kurulu üyeliği gibi hemen her kademesinde üstün özveri ile görev yaptığım İyi Parti'den istifa ettiğimi tüm kamuoyuna duyurmak istiyorum. Görev sürem boyunca birlikte çalıştığım yol arkadaşlarıma, değerli büyüklerime, kardeşlerime teşekkür ediyor ve varsa hakkımı helal ediyorum. Üzerimde hakkı olan herkesten haklarını helal etmelerini temenni ediyorum.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği gibi; muhtaç olduğu kudreti damarlarındaki asil kandan alan bir Türk genci olarak, inandığım ve benimsediğim yolda gerekirse tek başıma yürüyeceğim. Herhangi bir tartışmaya mahal vermemek adına belirtmek isterim ki, aktif siyasi hayatıma şimdilik bir virgül koyuyor ve istifamın ardından herhangi başka bir siyasi parti rozeti takmayacağımı belirtmek istiyorum."
AMAÇ BELLİ: AKŞENER'İ ZORLA BASKIYLA MASAYA OTURTMAK
Takvim.com.tr, İYİ Parti'deki depremin perde arkasında Meral Akşener'i baskı altına alıp ittifaka zorlamak olduğunu yazdı.
Bu durumun somut örnekleri ise şöyle;
Bahadır Erdem "ittifaksız yerel seçim kararına itiraz" ettiği için ayrıldığını öne sürdü.
Akşener'in 'abi' dediği Cihan Paçacı seçimlere müstakil girilmesine karşı çıktığını beyan etti.
"Akşener'in hesapları incelensin" dilekçesi veren Ümit Dikbayır'ın ise karın ağrısı başka çıktı. Dikbayır, İmamoğlu ve Yavaş'ın desteklenmesini istiyor.
EKREMCİLER KÖŞE BUCAK SIKIŞTIRIYOR
Ekremciler de İYİ Parti'ye köşe köşe ittifak baskısında bulunuyor. İsmail Saymaz, "Akşener koltuğunu koruyamaz" dedi.
İYİ PARTİ'Yİ KARIŞTIRAN EL İMAMOĞLU MU?
Takvim.com.tr'nin somut örneklerle yazdığı Meral Akşener'e ittifak dayatmasına Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Abdulkadir Selvi de dikkat çekti. Selvi geçtiğimiz günlerdeki köşe yazısında "Akşener tehdit mi ediliyor? İddialar neden şimdi gündeme getiriliyor?" sorularını sordu.
İYİ Parti'deki krizde Ekrem İmamoğlu'nun parmağına dikkat çeken Selvi, "Akşener, ittifak yapmayacağını açıkladıkça bir el İYİ Parti'yi karıştırmaya başladı. Bu el Ekrem İmamoğlu'nun eli olabilir mi? Orasını bilemiyorum ama Akşener'e, ittifak yapması için diz çöktürülmeye çalışılıyor" dedi.
YİNE İTTİFAK ÇIKIŞI
Gelişmelerin ışığında Ekrem İmamoğlu bir kez daha "İttifak" çıkışı yaparak Akşener'i sıkıştırdı.
İYİ Parti'den İstanbul aday adayı olduğunu duyuran İBB İYİ Parti Grup Sözcüsü Suat Sarı hakkında, "Aday adayı olmak önemlidir. Suat Sarı değerli bir arkadaşımız. Kararında başarılar dileriz kendisine" diyerek şunları söyledi:
"İttifak meselesi bir kişinin kararıyla değil, partilerle ilgili bir süreçtir. Toplumsal ittifakı en güçlü şekilde kurmaya kararlıyız. Bunun kurumsal olarak da görüşmesi de mümkündür. Bir kişi aday adayıyım diyebilir ama en son karar verecek olan partilerdir.
39 ilçenin tamamına iddia koymak istiyoruz. Böylesi bir zaman dilimi çok hassas. Bizde nihai karar merkezi Parti Meclisi'dir. Biz de en üst seviyede tavsiyelerimizi ileteceğiz. 2024 yerel seçimini Türkiye'de büyük bir değişimin ana adımı olarak görüyorum. Bu anlamda çok büyük bir sorumluluk sahibiyiz. 2024 Mart ayına amasız, fakatsız doğruları yapmak için çaba sarf edeceğiz. Aralık, ocak ayına geçmemesini arzu ediyorum. Sonrasında adaylaşan arkadaşlarımızla yol yürüyeceğiz."