🕌 24 Kasım 2023 Cuma Hutbesi konusu ve içeriği PDF indir! CUMA HUTBESİ HUTBESİ KONUSU - Diyanet son dakika yayımlandı...

24 Kasım 2023 tarihindeki Cuma hutbesi, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlanarak erişime sunuldu. Bu özel günde, hutbenin konusu ve içeriği, toplumda önemli bir yer tutuyor. İşte, 24 Kasım Cuma gününün hutbesinin ana hatları... Bu Cuma hutbesinde, toplumsal değerler, ahlaki ilkeler ve insanlar arası ilişkilerin önemi vurgulanıyor. Hutbede, insanların birbirleriyle olan ilişkilerinde merhamet, saygı ve anlayışın önemi üzerinde duruluyor. Ayrıca, toplumda yardımlaşma ve dayanışmanın güçlendirilmesi gerektiği mesajı veriliyor.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :24 Kasım 2023 , 08:34 Güncelleme Tarihi :24 Kasım 2023 , 08:35
🕌 24 Kasım 2023 Cuma Hutbesi konusu ve içeriği PDF indir! CUMA HUTBESİ HUTBESİ KONUSU - Diyanet son dakika yayımlandı...

İÇİNDEKİLER

Türkiye genelindeki camilerde bu hafta cuma namazı öncesi okunacak olan hutbe için araştırmalar hızlandı. Türkiye genelindeki camilerde bu hafta cuma namazı öncesinde okunacak olan hutbe, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayımlandı.İşte 24 Kasım 2023 Cuma hutbesi içeriği ve konusu...

İSLAM, ŞEFKAT VE MERHAMETİ EMREDER

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: "Allah'ın rahmeti sayesinde senonlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın senin etrafından dağılıpgiderlerdi…"

Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: "Merhametedene Rahmân da merhamet eder. Siz yerdekilere merhamet edin ki, göktekiler de size merhamet etsin."

Aziz Müminler!

Yüce dinimiz İslam, şefkat ve merhamet dinidir. Rabbimizin güzel isimlerinden biri de "er-Rahmân"dır. O, merhametin yegâne kaynağıdır. Allah'ın bütün peygamberleri birer rahmet elçisidir. Ümmeti olmakla şeref bulduğumuz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s),âlemlere rahmet olarak gönderilen son peygamberdir.

Kıymetli Müslümanlar!

Peygamber Efendimiz (s.a.s), şiddetin yerine şefkati, nefretin yerine merhameti inşa etmiştir. O, canlı cansız her varlığa şefkat ve merhametle davranmıştır. Bir cana kıymanın bütün insanlığa kıymakla, bir gönlü incitmenin, Rahmân'ın arşını yıkmakla eşdeğer olduğunu bize o haber vermiştir. Dini, dili ve rengi ne olursa olsun her insanın hürmete layık olduğunu; canının, kanının, malının ve haysiyetinin dokunulmaz olduğunu bize o öğretmiştir. Savaşın da bir ahlakı olduğunu; masum canlara, hatta çevreye ve hayvanlara zarar verilmemesini bize o göstermiştir.

Aziz Müslümanlar!

Ne yazık ki, Allah Resûlü (s.a.s)'in bize miras bıraktığı merhamet öğretilerinden gün geçtikçeuzaklaşmaktayız. Ailede, işte, trafikte, hâsılı gündelik hayatın içerisinde şiddetin her türlüsüne üzülerek şahit olmaktayız. Maalesef şiddetten en çok kadınlar, çocuklar ve yaşlılar etkilenmektedir. Oysa ki kimden gelirse gelsin, kime yönelik ve hangi gerekçe ile yapılırsa yapılsın, şiddetin hiçbir çeşidi kabul edilemez. Şiddeti meşru gören hiçbir söz, tutum ve davranış kendine Kur'an ve sünnette yer bulamaz. İslam'a göre şiddet, zulümdür, kul hakkı ihlalidir. Ağır bir vebaldir, büyük bir günahtır.

Kıymetli Kardeşlerim!

Şiddet, insanlığın en büyük düşmanıdır. Kendisine şiddet ve nefreti esas alanlar, insanlık ailesine en büyük kötülüğü yapanlardır. Bu büyük kötülüğün en acı örneklerinden biri bugün Filistin'de yaşanmaktadır. Hak ve hukuk tanımayan zalimler, Filistinli kardeşlerimize şiddetin her türlüsünü reva görmektedir. Mabetler, hastaneler ve okullar vahşice bombalanmakta; Müslümanlar, baskı ve şiddetle vatanlarından koparılmaktadır. Vicdan yoksunu caniler, kadın, çocuk, yaşlı ayırt etmeden Gazze'de büyük bir soykırım gerçekleştirmektedir. Filistin'de insan hakları, çocuk hakları, eğitim hakları gibi en temel haklar, işgalci zorbalar tarafından ayaklar altına alınmaktadır. Bu hakları savunduklarını iddia edenler ikiyüzlü tavırlarıyla yaşanan bu katliamları görmezlikten gelirken, insaf ve vicdan sahibi insanların sayısı yeryüzünde her geçen gün artmaktadır. Unutulmamalıdır ki, şiddet hiçbir kimseyi ve toplumu başarıya ulaştırmaz. Gazze'de masum insanları katledenleri, dünyada hüsran, ahirette ise can yakıcı bir azap beklemektedir. Peygamber Efendimiz (s.a.s)'in uyarısı gayet açıktır:

ا ِس ِفي ال ٰدُ ًا لِلٰنَا ُه ْم َع َذاب َش ٰدُ َ ِقَياَمة،ِ أ ْ ًا يَْوَم ال ِس َع َذاب الٰنَا َش ٰدَ َ أ ٰنَ ِ إ "Kıyamet günü en ağır azaba uğrayacak olanlar, dünyada insanlara azap edip, şiddeti reva görenlerdir."

Değerli Müminler!

İnsanların gönlüne şefkat ve merhamet tohumlarını ekenlerin başında anne babalar ve öğretmenler gelmektedir. Öğretmenlerimiz, geleceğimizi imar etmek için canla başla çalışan fedakâr insanlardır. Evlatlarımızı iyiye ve güzele yönlendirmek, milli ve manevi değerlerine bağlı,çevresine ve insanlara faydalı kişiler olarak yetiştirmek için var güçleriyle gayret gösteren cefakâr insanlardır.

Bu vesileyle bizleri ilim, irfan ve hikmetle buluşturan, bu günlere gelmemize vesile olan bütünöğretmenlerimizi hürmet ve minnetle yâd ediyorum. Ahirete irtihal edenlere rahmet, hayatta olanlara sağlık, afiyet ve huzur diliyorum.