Yine Emre Belözoğlu 4 milyon 292 bin dolar. Selçuk İnan ise 1 milyon 535 bin dolar. Fernando Muslera'nın da 500 bin dolar parasını kaptırdığı yönünde iddialar ve suçlamalar var.
SEÇİL ERZAN FUTBOLCULARI NASIL DOLANDIRDI?
Soruşturma devam ediyor. Şimdi iddia şu; Seçil Erzan 2011 yılında borsa işlemleri sırasında batması sonucunda bir ponzi sistemi yani aslında ortada var olmayan bir parayı kar amaçlı dağıtacağını söyleyerek bir sistem oluşturarak fon adı altında para toplama işlemlerine başladığı belirtiliyor. 2021 yılında herkesin tanıdığı isimlerle de temas kuruyor. Çalışmış olduğu bankasında özel bir fon açılacağını ve bu fondan yararlanmak isteyenlere de yüksek miktarda karla geri dönüş yapılacağı şeklinde vaatte bulunuyor. Bu vaat üzerine sayılan isimler yüksek miktarda para teslim ediyorlar.
Buradan sonra da paraları geri ödeyemediğini söylüyor. Burada ponzi siteminden söz edelim; İlk katılımcının yatırdığı para ve kar oranı arkadan katılan yatırımcıların paralarıyla ödenmeye çalışılıyor. Yani katılımcıların paraları kendi aralarında dağıtılmaya çalışıyor. Bir noktada döngü sıkışınca büyük paraların ödenmeme durumu oluyor.
Arda Turan'ın da mahkeme kayıtlarına yansıyan konuşmalarında da var. Çok büyük bir parasını kaybettiğini söylüyor ve serzenişte bulunuyor.
KAÇ YIL CEZASI İSTENİYOR?
18 kişiyi mağdur ettiği için Seçil Erzan'ın 226 yıl hapis istemiyle yargılanması devam ediyor.
BU PARAYI NEREDE KULLANDI?
Şimdi zaten herkesin aklındaki soru o... Erzan tek başına mı hareket etti. Ortada olmayan milyonlarca dolar para var. Toplam 25 milyon doların üzerinde para toplandığı belirtiliyor. Vermiş olduğu ifadelerde ödeyemedim şu kadar kaldı vs. diyor ama toplanan paranın büyük miktarı ortada yok. Bu para nereye gitti? Kayıt dışı olarak bu lanse ediliyor. Dolandırıcılık suçu ile ilgili kayıt dışı paranın transferi de söz konusu mu? Bu soruşturma devam ediyor.
Seçil Erzan ifadelerinde çok tutarlı ifade veremiyor. Parayı getirdiler ancak şu şekil oldu tarzında bilgiler devam ediyor.
Terim'den 300 bin dolar para aldığını söylüyor ama Terim ifadesinde herhangi bir alışverişin olmadığı söylüyor. Terim de başka bir banka çalışanında şikayetçi oldu.
Şuanda herkesin istediği mağduların yatırmış oldukları paralarını geri alabilmek. Adli boyutta ise bu paralar nerede? Seçil Erzan tek başına mı hareket etti? Bunların cevabı araştırılan detaylar arasında."
YARGILAMA BAŞLADI
Öte yandan "Yüksek karlı gizli fon" vaadiyle yaşanan dolandırıcılık iddiasıyla aralarında Emre Belözoğlu, Arda Turan Fernando Muslera gibi isimlerin de bulunduğu müştekilerin şikayeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 7 sanığın yargılanmasına başlandı.
21 Kasım'da İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya 4'ü tutuklu 6 sanık ve tarafların avukatları katılırken 1 tutuksuz sanık Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Aralarında Emre Çolak ve Volkan Bahçekapılı'nın da bulunduğu bazı müştekiler de duruşmada hazır bulundu.
Kimlik tespitinde sanık Seçil Erzan, mesleğini jeoloji mühendisi olarak açıkladı ve ikametgah adresinin olmadığını belirtti.
Denizbank avukatı ve bazı müşteki avukatları davaya katılma talebinde bulundu.
Duruşmada savunma yapan sanık Erzan, 20 yıl boyunca, banka müdürü olarak çalıştığı sürede hata yapmadığını, dolandırıcı olmadığını iddia etti.
2011'den 2020'ye kadar yakınlarının kendisine değerlendirmesi amacıyla parasını verdiğini, kendisinin de halka arz gibi yöntemlerle parayı işleme koyduğunu, verdiği sözü tutamadığı zaman ise kredi çekerek ödediğini iddia eden sanık, ortak faydanın "paradan para kazanmak" olduğunu ancak kendisinin bu paradan komisyon almadığını öne sürdü.
Sanık Erzan, Galatasaray futbol kulübünün oyuncularıyla yakın olduğu dönemde paralarını değerlendirme konusunda oyunculara destek olduğunu, kimsenin parasını zimmetleyerek üstüne almadığını savundu.
Kendisinin dolandırıldığını iddia eden Erzan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İyi bir müdürdüm, çok çalışkandım, işimi severek yapıyordum dolayısıyla o camiada benim bilinirliğim oldu. İş dışında da görüştük, sosyal hayatlarımızı paylaşmaya başladık. Onlar benim, ben de onların özel hayatında bilgi sahibiydim. Faiz adı altında aza tamah etmemeleri beni bu hale getirdi. Ana para ödeniyordu. Şubattan sonra ben baskı altına girdim. Bu insanlar 7/24 beni rahatsız ettiler, arabama GPS taktılar, bankada esir alındım, önüme mermi koydular, beni tehdit edip 'Bankadan, seni işten attıracağız' diye tehdit ettiler. Bakiyenin birilerinin evlerinde, arabasında, kolundaki saatlerinde yazlıklarında, cebinde olduğunu biliyorum ben."
2020'de kendisini tanıyan bir kişinin fon adı altında olmadan "Ne istiyorsan onu yap." diyerek para teslim ettiğini söyleyen sanık Erzan'a mahkeme başkanının bu kişinin kim olduğunu sorması üzerine önce ismini vermeyen sanık, başkanın ısrarla yeniden sorması üzerine bu kişinin Fatih Terim olduğunu söyledi. Erzan, şöyle konuştu:
"O dönem kulüpten ayrıldı. Bir şekilde her istediğinde para ödedim. İstediği para bana verdiği paradan çok fazla olmaya başladı ve ben orada 'hayır' diyemedim. İlk bana verdiği 300 bin dolardı. İstediği zaman 50-100 bin gibi ona geri gönderiyordum. Ben bu arada ipotek verdim araba sattım bir şekilde devam ettirdim."
Erzan, Fatih Terim'le aralarında para alışverişi olduğunu ancak kendisine borcu olmadığını belirterek, Fernando Muslera'nın ana parasından 500 bin dolar ödenmediğini söyledi.
Müşteki Emre Çolak'ın kendisine 3 milyon 200 bin dolar, Emre Belözoğlu'nun 4 milyon 200 bin dolar verdiğini ancak geri almadıklarını anlatan sanık, müşteki Arda Turan'ın teslim ettiği miktarı daha sonra yazılı beyanda bulunarak sunacağını söyledi.
Sanık, Ayhan Akman'la aralarında para alışverişi olduğunu, kendisine teslim ettiği paradan çok daha fazla parayı Akman'a ödediğini ifade ederek, Akman'ın diğer mağdurların oluşmasına neden olan kişilerden biri olduğunu iddia etti.
Duruşma savcısının, "İletişime geçtiğinizde paraları ne diyerek aldınız?" sorusu üzerine sanık, "Benim müşterilerimden 2 kişi hariç, 'fon' adı altında kimseden para almadım. Söylemek zorunda olduğum birkaç kişi oldu o da şubat ve mart aylarında. Evrak gönderdiler 'bir fon varmış' diye, 'fon' dediğim insanlar oldu, Emre Belözoğlu'na 'fon var' dedim. Volkan Bahçekapılı'nın referansıyla geldi çünkü o da başkasının referansıyla biliyordu." diye konuştu.
Sanık Erzan, savunmasının sonunda, "Kazandırırken Seçil'dim, kazandıramayınca dolandırıcı oldum." sözlerini kullandı.
Duruşmada söz verilen müşteki Emre Çolak, "bankanın yatırım fonu vaadiyle ve kurumsallığına inanarak kandırıldığını, 3 milyon 212 bin doları kardeşi Emrah Çolak'ın bankaya elden teslim ettiğini" söyledi.