Barış diplomasisinde öncü ülke Türkiye! Nefes kesen diplomasi trafiğinin perde arkası ortaya çıktı! O ülkeler de Ankara'nın kapısını çalmış

Dünyanın yakından takip ettiği Hamas ile İsrail arasındaki rehine krizinde Türkiye'nin kilit rol oynadığı ortaya çıktı. Katar-Gazze-Ankara arasında hat kuruldu. Tayland’ın yanı sıra Arjantin ve Tanzanya da Netanyahu'nun kapısını çalmak yerine Ankara’nın kapısını çaldı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :28 Kasım 2023 , 07:02 Güncelleme Tarihi :28 Kasım 2023 , 07:17
Barış diplomasisinde öncü ülke Türkiye! Nefes kesen diplomasi trafiğinin perde arkası ortaya çıktı! O ülkeler de Ankara’nın kapısını çalmış

İsrail ile Filistin arasında Gazze'de sağlanan insani ara ve esir takasında Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın barış diplomasisi ve Türkiye'nin rolü büyük bir önem teşkil etti.

Arabuluculuk konusundaki girişimleri ile adeta bir marka haline gelen Ankara, vatandaşları rehin tutulan ülkelerin ilk adresi oldu.

Hamas'ın elindeki 22 Tayland, 22 Arjantinli, 2 Tanzanyalı rehinenin serbest bırakılması için Türkiye ile resmi temas kuruldu.

Başkan Tayyip Erdoğan'a iletilen bu talep Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'ın sahadaki temaslarıyla yeni bir aşamaya geçti.

6 HAFTADA 4 KRİTİK GÖRÜŞME
Kalın, 1'i Doha'da, 2'si Ankara'da, 1'i İstanbul'da olmak üzere 6 haftada Hamas ile 4 kritik görüşme yaptı.

Bu temaslarda Hamas'tan ilk etapta sivil rehinelerin bırakılması istendi. Bu hamlenin kalıcı ateşkes ve insani yardım için çaba gösteren başta Türkiye olmak üzere taraf devletlerin elini rahatlatacağı iletildi.

Bu çerçevede Hamas'ın Katar'daki siyasi büro şefleriyle yüz yüze görüşmeler yapıldı. Görüşmelere Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın talimatıyla Türkiye'nin Doha Büyükelçisi de katıldı.

Ankara, vatandaşlarının kurtarılması için resmi talepte bulunan ülkelerden gelen bilgileri doğrudan Hamas siyasi büro yöneticilerine iletti. Ankara'nın bu talebi Hamas'ın iç iletişim kanalları üzerinden Gazze'deki askeri kanadına ulaştırılarak serbest kalacak rehinelerin arasında İsrail vatandaşlarının yanı sıra üçüncü ülke vatandaşlarının da olması sağlandı.

ATEŞKESİN UZATILMASI HEDEFLENİYOR
Hamas'ın elinde "insani ara"ya kadar 239 rehine olduğu kaydedilirken, rehinelerin takasında sivillere öncelik verildi. Ankara, ateşkes sürecinde hem Filistin ve İsrail'in ihlal gerçekleştirmemesi hem de üçüncü tarafların süreci sabote etmemesi gerektiğini vurguladı.

Öte yandan Hamas, pazar günü geç saatlerde Telegram'da bir bildiri yayınladı ve "ateşkesi dört günlük sürenin bitiminden sonra uzatmayı" hedeflediğini söyledi. Hamas'ın elindeki rehinelerin yarıya yakınının da asker kökenli olduğu kaydediliyor. İnsani ara anlaşmasının üzerine yeni adımlar atılırsa rehinelerin peyderpey bırakılması yolunun açık olduğu dile getiriliyor.

TÜRKİYE UMUT OLDU
Sabah Gazatesi'nde yer alan habere göre; Başkan Erdoğan'a Hamas'ın elindeki yakınları için mektup gönderen ailelerin talebi de dikkate alındı. Hamas durumdan haberdar edildi, ancak İsrail'in ağır bombardımanı nedeniyle rehineler hemen serbest bırakılamadı. Rehinelerin aileleri Binyamin Netanyahu yönetimi yerine Erdoğan'dan yardım istemeyi tercih etti. Türkiye, bu konuda da Hamas ile görüştü.

TÜRKİYE'NİN SÖZÜNE GELDİLER
Türkiye çatışmaları bitirecek tek yolun iki devletli çözüm olduğunu dile getirerek kalıcı ateşkes gerekliliğini vurguluyor. Batı da bu noktaya geldi.
ABD Başkanı Joe Biden, iki devlet vurgusu yaptı. Biden, "İki devletli çözüm, hem İsrail hem de Filistin halkının uzun vadeli güvenliğini garanti etmenin tek yoludur" dedi.



BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, "insani ara" ile sonuçlanan diyaloğun sürdürülerek "tam insani ateşkese" dönüştürülmesi gerektiğini söyledi.

ÇİN DEVREDE
AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, "Siyasi çözüm için yapılan çalışmaların sürdürülebilir olması için anlaşma uzatılmalı" dedi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg insani duraklamanın uzatılması çağrısında bulundu.

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, çözümün ancak iki ayrı devletle mümkün olabileceğini ifade etti.
Lübnan Enformasyon Bakanı Ziyad el-Mekari "Bu bir savaş değil, soykırım" dedi.



Geçtiğimiz günlerde konuşan Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, iki devletli çözümün hayata geçirilmesi çağrısı yapmıştı. Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi de önümüzdeki günlerde Gazze ile ilgili BMGK'yı ziyaret edecek.

YENİ FON FİKRİ DEHŞETE DÜŞÜRDÜ
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, "Savaşın ortasında İsrail hükümetinin daha fazla yasadışı yerleşim yeri inşa etmek için yeni fonlar ayırmaya hazırlandığını öğrenmek beni dehşete düşürdü. Bu meşru müdafaa değildir ve İsrail'i daha güvenli hale getirmeyecektir.
Yerleşimler ciddi bir uluslararası insan hakları ihlalidir"
dedi. İsrail'de hükümetin hazırladığı 8 milyar dolarlık ek "savaş bütçesinde", Ultra Ortodoks nüfus ve yasadışı Yahudi yerleşim yerlerine 400 milyon dolarık fon ayrıdığı ortaya çıkmıştı.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN