Futbol dünyası dolandırıcılık olayıyla salllanıyor.
Aralarında Arda Turan, Emre Belözoğlu, Emre Çolak, Muslera ve Selçuk İnan gibi ünlü futbolcuların yanı sıra iş insanlarının da yer aldığı 29 kişiyi 43 milyon 920 bin 82 dolar ve 15 milyon 625 bin lira dolandırdığı iddiasıyla tutuklu yargılanan bankacı Seçil Erzan davasında yeni belgeler gün yüzüne çıktı.
Habertürk'te yer alan habere göre; Denizbank'ta şube müdürlüğü görevini sürdürürken yüksek getirili özel fon vaadiyle vurgun yaptığı belirlenen Seçil Erzan'ın para almaya gönderdiği Nazlı Can'ın verilen dolarlarla çekilen fotoğraflarının dava dosyasında yer aldığı ortaya çıktı.
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde iş insanı Ömer Kahraman, Seçil Erzan'ın sözde özel fona yatırılacak parayı almaya gönderdiği Nazlı Can'ı paralarla birlikte fotoğrafını çektiği öğrenildi. Dosyada bu olayla ilgili olarak Seçil Erzan ve Nazlı Can'ın ifadelerine de yer verildi.
Türkiye gündemine oturan milyon dolarlık dolandırıcılık olayında önemli bir fotoğraf karesi dosyaya girdiği ortaya çıktı. Olayın müştekilerden biri olan iş insanı Ömer Kahraman, Seçil Erzan'ın kendisini kandırdığını iddia ederek ifadesinde tüm ayrıntılara yer verdi.
İfadesinde Çorlu'da kuyumcu dükkanı olduğunu anlatan Ömer Kahraman, Seçil Erzan'ı yaklaşık 25 yıldır tanıdığını belirtti. Kahraman ifadesinde şunları söyledi:
"Seçil Erzan'ı en son 20 yıl önce görmüşlüğüm var desem yeridir; fakat 2023 yılında yıl başından hemen sonra Seçil Erzan hem beni telefonla arayıp hem de bizzat işletmeme gelerek bana yüksek getirisi olan bir fondan bahsetti. Şöyle ki; bu fonun yaklaşık 30 - 35 günlük bir vadesi olduğunu ve yüzde 20-30 arasında bir getirisinin olduğunu söyledi; hatta Fatih Terim'in de bu fona yatırım yaptığını ayrıca bir çok futbolcunun da bu fonda olduğunu, bu fona her isteyenin giremeyeceğini, arada boşluklar bulunduğu zaman değerli müşterileri dahil ettiğini söyled. Bu hususu sürekli telefonla bana dile getirdi, ben de yatırım yapacağımı düşünerek fona girmeye karar verdim. İlk olarak 300 bin Doları bizzat Seçil Erzan'a Denizbank Levent Şubesindeki odasında ben teslim ettim. Şubat ayında ise iki kere Nazlı can isimli şahıs Çorlu'daki işletmeme geldi. 400 bin ve 300 bin Dolar olmak üzere iki kere elden teslim ettim. Nazlı Can bir kez daha işletmeme gelerek son kez 90 bin Dolar daha parayı benden elden teslim almıştır. Nazlı Can'a para verirken içinde yer aldığı kareyi fotoğraflayarak Seçil'in telefonuna bu görseli yolladım....
O FOTOĞRAFLAR DOSYAYA GİRDİ
İş insanı Ömer Kahraman'ın çektiği o iki kare cumhuriyet savcılığına sunuldu. Çekilen iki fotoğraf karesinden birinde Seçil Erzan'ın yakın arkadaşı ve olaylarda şüpheli olarak gözaltına alınıp tutuklanan Nazlı Can ile önünde deste deste dolar görülüyor. Diğer fotoğrafta ise çantanın içinde dolar desteleri görülüyor.
"PARANIN YARISINI ÖDEDİM"
Bu iddia üzerine sürdürülen soruşturma kapsamında sözkonusu olaya ilişkin ayrıntılar Seçil Erzan ve Nazlı Can'a soru olarak soruldu. Erzan ifadesinde "Çorlu'da pırlantacıdır. Ömer de fon vaad ettiğim kişilerdendir. Hatta Ömer Kahraman bana teslim edeceği paraları Nazlı'ya teslim etmiştir. Buna ilişkin görsel benim telefonumda yer almaktadır. Nazlı da tam hatırlamamakla birlikte Ömer'den aldığı 750 bin Dolar tutarındaki parayı bana getirmiştir. Fakat bu paranın yarısını ödedim, yarısını ödeyemedim" diye konuştu.
"SEÇİL KİME NE VAATTE BULUNDU BİLMİYORUM"
İlk duruşmada tahliye edilen Nazlı Can verdiği ifadesinde ise "Zaman zaman birilerinden para almışlığım bu şekilde olmuştur. Daha doğrusu tek başıma sadece bir kez Çorlu'da Ömer Pırlanta isimli pırlantacıdan para alıp Seçil'e teslim ettim. Bunun dışında tek başıma kimseden para almadım. Seçil ile birlikte gittiğimizde de parayı her zaman Seçil teslim almıştır. Seçil'in kime ne vaatte bulunduğunu bilmiyorum. Ben kimseyi dolandırmadım." dedi.
SUÇ AĞI DEŞİFRE OLDU
Seçil Erzan'ın dolandırıcılık suçunu tek başına işlemediği Nazlı Can'ın da para transferlerinde yanında yer aldığı ortaya çıkarken bir diğer suç ortağının ise Ali Yörük olduğu öğrenildi.
CHP yandaşı İsmail Saymaz'ın haberine göre; Yörük'ün yazışmalarda Erzan'a "Müdür napıyoruz" dediği, Erzan'ın "Bekleyin Ali" diye yanıt verdiği görülüyor.
Yörük'ün İnci ve Bülent Çeviker'in 1.920.000 dolarını teslim aldığı ortaya çıktı. Arabayı ise kardeşi Atilla Yörük kullandı.
Emre Çolak'tan 3.212.500 doları alan da Yörük'tü. Üstelik Denizbank Levent Şubesi'nde gişelerin önünde aldı.
Yörük, ifadesinde, Denizbank Çorlu Şubesi'nden tanıdığı Erzan'ın kendisini 5.000.000 TL dolandırdığını iddia ediyor. Yörük, Erzan gözaltına alınınca önlem almak için kardeşi Atilla ile suç duyurusunda bulunmuş ve elindeki senetleri icraya koymuş.
Yörük, suç işlerken Erzan'a yardımcı olmadığını iddia ediyor.
ALENEN YALAN SÖYLEDİĞİ ORTAYA ÇIKTI
Yörük ifadesinde "En fazla 'Çantamı arabaya koy' dediğinde yardımcı olmuşumdur" şeklinde konuştu.
Alenen yalan söylediği ortaya çıkan Yörük, Emre Çolak'ın kardeşinden paraları teslim aldığı hatırlatılınca ifadesini unutup şunları söyledi:
"Zaman zaman Erzan'ın ricası ile tanımadığım kişilerden para almış olabilirim. Erzan bir yerlerden bir şeyler aldırmış olsa da içinde ne olduğunu asla bilmezdim."
HARAÇ KESİYORDU
Erzan ise Yörük'ün tefecilik yaptığını savunarak, "Bana zaman zaman para getirir fakat faiziyle geri alırdı. Hatta tefecilerden para bulup getirirdi. Benden boş senet almıştır. Daha önce zorla ipotek de aldı" dedi.
Yörük'ün, kandırdığı insanlardan parayı teslim alan kişi olduğunu kaydetti. Hatta Yörük'ün bu paradan haraç kestiğini ileri sürdü.
"Yörük, parayı teslim alıp içerisinden kafasına göre belirlediği bedeli kendisi için alırdı. Bana 'Parayı tefeciye vereceğim' derdi. Örneğin, Bülent Çeviker'den aldığımız 2.200.000 doların içinden 400.000 doları kendisine aldı, kalanını bana verdi."
ACUN ILICALI'DAN BORÇ ALMIŞ
Öte yandan Emre Belezoğlu'nun Erzan'ın istediği parayı toplamak amacıyla Acun Ilıcalı'dan borç para aldığı ortaya çıktı.
Erzan'ın bu para trafiği transeferi için ise Fatih Terim'in yakın çalışma arkadaşı olan teknik direktör Müfit Erkasap'ın hesabını kullandığı iddia edilldi.
Arda Turan ile Seçil Erzan arasındaki WhatsApp görüşmeleri dava dosyasına girdi.
Erzan'dan 7.500.000 dolar alacaklı olduğunu iddia eden Arda Turan, bu görüşmelerde parasını alamadığından yakınarak, "Düştüğüm hale bak, dilenci oldum" diyerek şu mesajları Erzan'a yolladı...
Turan: Seçilcim ne yaptın. Bana bunu nasıl yaparsın ya. Beni nasıl rezil edersin. Senin için borçlar istedim. Sözler verdim, hiçbirini tutamıyorum. Bana bunu yapacağın ne yaptım ben? İnsanların gözünde ne hale düştüm.
Erzan: Ne desen haklısın. Çok ama çok özür dilerim.
Turan: Yarın insanların maaşlarını nasıl ödeyeceğim?
Erzan: Çok mahcubum.
Turan: Tanımadığım adamlara 100 bin dolar ödeyemiyorum. Bugün kredi kartım kesiliyor. 6 Mart'a kadar ödemesi var. Bugünü hayatım boyunca unutmayacağım. Çok kötü bir hale düştüm. Ve kendimi yatıştıramıyorum. Beni ödeme için arayan insanların telefonlarını açamıyorum. Kredi için bir şey diyorlar mı?
Erzan: Onu halletmeye çalışıyorum.
Turan: Düştüğüm hale bak, dilenci oldum!!!
Erzan: Canım kardeşim, lütfen rahat uyu.
Turan: Kredi falan olmuyorsa kendim hallederim.
Erzan: Krediyi konuşmadım.
Turan: Merak ediyorum, cuma günü telefonu açsaydık olacak mıydı?
Erzan: Çözmek istiyorum her şeyi.
Turan: Bana 'Cuma, pazartesi söz' diyorsun. Pazartesi oluyor, 'Salı 11' diyorsun. Geldiğimiz noktaya bak.
Erzan: Sistemden dolayı … satışı yapamadık.
Turan: Ben sana 'Pazartesi salı da olmayacak, inanmıyorum' dedim.
Erzan: Ardacım yarın alınacak, ben artık dayanamıyorum hiçbir şeye.
Turan: Bana başka konuşmalar ve yazılı belgeler lazım Seçil. Ben artık bu duruma düşemem.
Erzan: Haklısın.
Turan: Ne yapacam Seçil, yarın soruyum, gidiyim tefeciye filan. Factoring. Sinir hastası oldum, bir çare söyle. Yarın kaçta dediler? Ne diyorlar?
Erzan: Yarın ödeme alacağız.
Erzan: Normal şartlarda olması lazım. Yüzde yüz olan bişi. Geçen hafta sistemi kapattıkları için vadeyi tutturamıyorlar.
Turan: 15 gün oyalanıyorum, şu anda bir hafta daha… 5 kişiye söz vermişim, ödeme yapcam diye.
Erzan: Sana namusum üzerine söz veriyorum, bir haftayı geçmeyecek.
Turan: Hiç olmadı.
Erzan: Hayatımda bu kadar mahcup olmadım. Bu kadar ezilmezdim, hele de bu kadar seni severken…
FATİH TERİM VE ERZAN ARASINDAKİ DOSTLUK
Olayla ilgisinin olmadığını ifade eden Fatih Terim, geçtiğimiz günlerde "İlgimin olmadığı davaya beni karıştırmaya çalışıyorlar. Ne alacağım var ne de vereceğim. Benim adımı karıştıranların aleyhine tarihin en büyük hukuk savaşını başlatıyorum. Hazır olun" diyerek tepkisini dile getirmişti.
Ancak soruşturma dosyasına giren dokümanlar ve görseller Terim'le Erzan arasında dostluk olduğunu ortaya çıkarıyor.
Erzan, yakın arkadaşı Nazlı Can'a Terim'le çekilen iki ayrı fotoğrafını 7 Ağustos ve 18 Eylül 2022'de gönderdi.
Fatih ve Fulya Terim'in geçtiğimiz yaz Erzan'ın Bozcaada'daki evine yemeğe geldiği ortaya çıktı. Terim çifti, buluşmadan sonra Erzan'a ve nişanlısı Candaş Gürol'a not bıraktı.
Bu not şu ifadeler yer almaktaydı:
"Sevgili Seçil, sevgili Candaş.
Bir insanın bir insana verebileceği en ölümsüz hediye sevgidir.
Bu hafta sonu bize o kadar naif bir şekilde hissettirdiniz ki teşekkür etme için cümle kurmakta zorlanıyorum.
İyi ki yolumuz kesişmiş.
En ufak detayına kadar düşünülmüş harika bir hafta sonuydu. Bir kez daha sonsuz teşekkürler
Fulya – Fatih"
FULYA TERİM İLE OLAN YAZIŞMALARI ORTAYA ÇIKTI
Erzan ile Fulya Terim arasındaki WhatsApp yazışması da dosyaya girdi. Yazışmada Fulya Terim'in para transferi için Erzan'dan banka ve SWIFT hesabı istediği görüldü.
Ayrıca olaydan paçasını sıyırmak isteyen Erzan'ın arkadaşı Nazlı Can'a evlerini kurtarmak için plan yapmasını istediği bir mektup yazdığı iddia edildi.
Seçil Erzan, tutuklandıktan bir gün sonra arkadaşı Nazlı Can'a yazdığı mektupta şu ifadeler yer alıyordu:
"Nuri ev ve Bozcaada (ve) Göktürk'ü çözsün. Nuri, bana en iyi avukatı bulsun. Bankacılık kanunundan anlayan en iyi ceza avukatı bulman şart, önemli. Banka hâlâ olumlu.
Eski eşya, spor ayakkabı, bol bol…
Ada ve evler için kurtarma planı yapılma.
Orda durumlar nasıl, bana söylemek istediğin bir şey var mı? Candaş ne durumda, dışarıda neler oluyor?
Anneme yurtdışında olduğumu söyleyin."
Öte yandan Sabah'ta yer alan habere göre; davanın ilk duruşmasının görülmesinin ardından davaya ilişkin yeni bir bilgiye ulaştı. Savcılığa ve mahkemeye yazdığı mektupla konuyu medyadan duyduktan sonra haberdar olduğunu belirten bir vatandaş söz konusu paranın nereye götürüldüğüne dair bilgi sahibi olduğunu söyledi.
Yazdığı mektupla bir bankanın şube müdürü olan kişinin eşinin dayısı olduğunu bu kişinin Seçil Erzan ile sık sık yurtdışına çıktıklarını, aile içerisinde yapılan bazı görüşmelerde bu şahsın önemli kişilere ait paralarını fon adı altında yurtdışına götürdüğünü söyledi.
YÜKLÜ MİKTARDA PARALARI YURTDIŞINA ÇIKARIYOR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı söz konusu ihbar içerikli mektup sonrası şahsı ifade vermesi için adliyeye çağırdı.
İsminin açıklanmasını istemeyen gizli tanık savcılıkta verdiği ifadesinde söz konusu bankacının bir dönem çeşitli bankalarda üst düzey görevlerde çalıştıktan sonra atıldığını, Seçil Erzan ile yine bir dönem gönül ilişkinin bulunduğunu düşündüğünü ve sık sık yurtdışına uzun seyahatler yaptığını belirtti.
Evde aile içerisinde yapılan konuşmalara söz konusu şahsın bazı bankaların genel müdür yardımcılarıyla irtibatta bulunduğunu, bu kişilerden alacağı paraları yurtdışına götüreceği şeklinde konuşmalara şahit olduğunu belirtti.
PARAYI İSVİÇRE'YE GÖTÜRDÜLER
Gizli tanık ifadesinin devamında akrabasının bir anda zengin olduğunu Seçil Erzan ile birlikte 2 kişinin daha bulunduğunu bu kişilerin fon adı altında topladığı paraları yakın çevresinden İsviçre'ye kaçırdığını duyduğunu söz konusu kişinin araştırılmasıyla paranın izinin bulunacağını ifade etti.
İfade sonrası adli makamlar davanın genişletilmesi için çalışma başlattı.