"İYİ PARTİ'DE BANA YALNIZLAŞTIRMA HAMLELERİ YAPILDI"
Ümit Dikbayır'ın şoförünün paylaştığı ses kaydında adının geçtiği hakkındaki sorumuzu yanıtlayan Ağıralioğlu, İYİ Parti içinde kendisine yalnızlaştırma siyaseti yapıldığını ifade ederek şunları söyledi:
"Onu ben dinledim. Siyaset yapıyorsanız siyasette en çok karşılaşacağınız şeylerden biri bu tür operasyonlardır. İtibar suikastı yapılır ama bu bana yapılmadı. Bana yapılan siyasi olarak parlamanın, sözle itibar bulmanın bedelini her mevkide ödersiniz. Benim de ödeyebildiklerim bunlardır. Yavuz Ağıralioğlu'na da bunları yaptık, işi bitti diyorlar mesela ses kaydında. Bana yapılan şey şu: partide rol çalıyor. Çok parladı, genel başkan gibi konuşuyor şeklinde bana karşı provoke edebilecek yalnızlaştırma hamleleri yapıldı. Bunlar büyük iddiaları olanlar için basit işlerdir."
DEM'İN KAPISINA GİDEN CHP'YE SERT SÖZLER: HİÇ UTANMIYOR MUSUNUZ?
İYİ Parti'den ret alınca PKK'nın siyasi uzantısı HDPKK/DEM'in kapısına giden Özgür Özel'e sert eleştirilerde bulunan Ağıralioğlu, "Devletin, milletin varlığı için ölümü göze almış bir kurmay iradedir Mustafa Kemal Atatürk. Devlete kem gözle bakmış herkesin gözünü oymuş biridir. Vatanını bölmeye kastetmiş her alçaklığın karşısına dikilebilmiştir. Şimdi ben sizin bana sorduğunuz bu soruyu defalarca sordum. Ya şöyle düşünmez misiniz acaba, Mustafa Kemal Atatürk yaşasaydı, CHP'nin başında olsaydı devletine böyle parmak sallayan, devletin içerisinde otonom bölgeler hayali kuran, iki bayraklı iki dilli iki başkentli bir memleket hayal edenlerin aparatı olmak için dünyanın bütün uluslararası organizasyonlarının elinde maşa olan bir terör örgütünün sözcülüğünü yapan bir organizasyonla Atatürk oturup konuşur muydu? Hiç utanmıyor musunuz? Böyle bir şey olabilir mi. Atatürk'ün devletin milletin hasımlarıyla oturup müzakere edebileceğini mi söylüyorsunuz yani bize? Bu tür gayretler, normalleştirme hevesleri falan bunlar lüzumsuz. DEM Parti, HEDEP devamlı alfabenin değişik kombinasyonlarıyla karşımıza bir şekilde çıkıyorlar. Her şey değişiyor, isimlerin tonlaması, kısaltması, uzatması her şey değişiyor ama teröre karşı mesafesizlikleri değişmiyor. Her zaman terörseviciler. Her zaman bölücülere saygılılar. Her zaman terör örgünün kurucusunu, bir alçağın ismini utanmadan memleket kurmuş bir Meclis'te saygıyla anamazsın. Eğer anılırsa, devlet kuran partinin ilk ve en çok kızan parti olmak mecburiyeti vardır. CHP'deki arkadaşların şöyle demek mecburiyeti vardır. Yahu siz kimsiniz, siz bu devleti ne kadar zorlukla kurduğumuzu bilmiyor musunuz deme mecburiyeti vardır. Bunları demeyip, sanki her şey normalmiş gibi güle oynaya meşru bir siyasal aktörle konuşuyormuş gibi davranmaları CHP açısından eski dönemle yeni dönem arasında hiçbir şeyin değişmemiş olduğunu gösteriyor bize. Ha Hasan keldir. Ha kel Hasan'dır. Farketmiyor yani. Nihayetinde CHP devlet kurmuş bir partidir. Ama bilinsin ki memleketin Cumhuriyetçilik ve Atatürkçülük hassasiyeti, CHP'nin bugünkü heveslerinden çok daha büyüktür. Kürtlerle kardeşliğimiz de HDP'nin şımarıklığını yener" ifadelerini kullandı.
YENİ PARTİ HAKKINDA TARİH VERDİ
Kuracağı yeni parti hakkında önemli açıklamalarda bulunan Yavuz Ağıralioğlu, "Şunun bilinmesini isterim. Birkaç şeyi öncelediğimiz için böyle konuşuyoruz. Türkiye'de 2028 seçimleri 2002 seçimlerine benzeyecek diye bir öngörümüz var. 2002'de Tayyip Bey milletin umutlarının üzerine kuruldu. Muhalefete karşı milletin kahrı vardı. Tam o kahırlı seçmenin umutları kaybolmak üzereyken Tayyip Bey umutların üstüne partisini Adalet ve Kalkınma iddiasıyla kurabildi. Biz de şöyle bir muhasebe yaptık. Biz partimiz büyük biz büyüğüz demek yerine milletimiz büyük, nice yetiştirdiğimiz evlatlarımız var ve her darlıktan zorluktan çıkarabilen Türk milletine mahsus o ayağa kalkma kuvveti ve kudreti yine bize yeter. Biz sizin bu işlere koşacak, koşturacak en iyi yetişmiş evlatlarınızı sizin hizmetinize sunacağız diye bir kararlılığın merkezidir burası. Bir parti kurmak en kolay yapılabilecek bir iştir. Ama partiyi milletin umuduna kurmak lazım. Milletin umuduna kurulacak partinin de geçmişi doğru muhasebe etmesi, geleceğe doğru plan yapması, iyi bir planı iyi bir kadroyla sunması,, iyi planı iyi kadroyu milletin gelecek endişelerine tahakküm edebilmeyi başarabilmesi gerekir. Bunları yönetebileceğimiz bir eşikteyiz. Yerel seçimin sonuçlarını görmeliyiz. Yerel seçimin sonuçları bize şunları verecektir: İktidara kızıp muhalefete mi oy verecekler. Muhalefetin anlamsızlığına içine düşmüş olduğu bu ilkesizlik çukuruna bakıp onlara kızıp iktidara mı oy verecekler. Yahut hepsine kızıp sandığa mı gitmeyecek, seçmenler partilerine kızıp marjinal partilere mi oy verecek. Bunlara bakmamız gerek" dedi.
Ağıralioğlu sözlerine şöyle devam etti:
"Yerel seçimlerin sonucundan sonra ben önümüzdeki eşiğin şöyle oluşacağını düşünüyorum. Siyasette yeni kulvarlar açılacak. Yeni aktörlere imkanlar doğacak. Nasıl ki Sayın Cumhurbaşkanı Sayın Demirel ile arasında 20 yaşlık bir farkı memleket hizmeti lehine kullandıysa bizim de onlar arasında 20 yaşlık bir farkımız var. Doğal jenerasyon değişikliğinin eşiğine de gelmiş bulunmaktayız. Türkiye'ye yeni nesil bir siyaset, yeni siyasi program, Türkiye Yüzyılı coşkusuna kavuşabilecek bir memleket kadrosu lazımdır. Ben siyaseti bayrak yarışı gibi görürüm. Ben eğer siz memleketiniz bu kadardır diyorsanız, siz memleketinizin ne kadar olduğunu göstereceğim mevzisindeyim. Şimdi Türkiye Yüzyılı'nın millete sunulabilecek bir eşikte gün sayıyoruz. Seçim biter, mutlaka seçim sonuçları bir değerlendirmeye tabi tutulur, sonra araya yaz rehaveti girer, sonbahara Allah izin verirse önümüzdeki dönemin bütün yükünü omuzlayacak, şöhretsiz ama liyakatli bir memleket kadrosunu milletin huzuruna çıkarmayı düşünüyoruz. Eğer öngördüğüm gibi olursa 2024 Ekim gibi sanki milletin ufkuna, yarın endişelerine iyi gelebilecek bir parti takdim edeceğiz. Siyasetçilerin bu kadar konuştuğu bu kadar çok gündemde olduğu ülkeler huzurlu ülkeler değildir. Siyasetçilerin az göründüğü, siyasetçilerin maharetinin daha çok göründüğü ülkeler iyi yönetilen ülkelerdir. Bir siyasetçi bir babanın cebindeki harçlıktır. Bir ananın buzdolabını açtığında ne gördüğüdür. Biz millete borçlarımızı ödeme hattında buradayız."
PARTİNİN ADI VE AMBLEMİ NE OLACAK? "SAYIN CUMHURBAŞKANINI BEN ÇOK BEĞENİRİM"
Partinin adı ve amblemi hakkındaki sorumuzu da yanıtlayan Ağıralioğlu, "Sayın Cumhurbaşkanını ben çok beğenirim. Biz amblemi milletin kalbine astık der. Güzel bir takdimdir. Biz partiyi milletin kalbine kurduk. Doğru kurulma odur. Biz partinin kalbine kuruluruz" dedi.
YENİ PARTİYE İYİ PARTİDEN KATILACAK VAR MI?
Kurulacak yeni partiye katılacak isimlerin arasından Emine Küçükali, Işıner Hamşioğlu ve Nihal Ağca'nın isimlerinin geçtiği hakkındaki sorumuzu yanıtlayan Ağıralioğlu, "Önümüzdeki dönem şöyle olacak diye düşünüyorum. Türk siyaseti böyle eşiklerde siyasette enerjisi olan, söyleyecek sözü olan bir dünya kadro hareket eder. Bizim lehimize de böyle hareketler olacak. İYİ Parti'den de çok fazla arkadaşımız var. İYİ Parti'deki sıkışma sonrası düşündüklerini yapamaz hale gelen isimler var. İsim isim saymama gerek yok. Ben o isimlere dahilim o isimler bana dahil. İYİ Parti böleni olmam ben. Ben bir memleket birleştireni olmak zorundayım. Bir İYİ Parti böleni olmamak için de azami hassasiyet gösteriyorum. Her gün yeni istifalarla her gün yeni bir siyasi münakaşalarla milletin beklediği yerden çok uzaklaşan bir parti görüntüsü var İYİ Parti'de. İYİ Parti politik olarak hata yapıyor. Yoksa parti içinde iyi insanlar var o insanlarla burada da birlikte yol yürümek isteriz" dedi.
İTTİFAKLARA TUTUMU NASIL OLACAK?
Parti kuruluşunun ardından ittifaklara tutumunun nasıl olacağı hakkındaki sorumuzu yanıtlayan Ağıralioğlu "Şu an bunları konuşmak için çok erken. Siyasi olarak başarabilirsek şunu deneyeceğiz. Biz bir parti kuracağız ama bir parti kavgası vermeyeceğiz. Bizim partimizin bir kadrosu olacak ama bir makam için başka bir partinin kadrosunda medet ummayacağız" dedi.