İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "Hür ve müstakil" diyerek 81 ilde aday çıkaracaklarını açıklamasının ardından peş peşe istifalar yaşandı.
Takvim.com.tr İyi Parti'deki kaosun arka planında Ekrem İmamoğlu'nun olduğuna dikkat çekti.
İBRAHİM ÖZKAN İTİRAF ETTİ
Son olarak disipline sevk edilen ve daha sonra partiden istifa eden İyi Parti Grup Başkanvekili İbrahim Özkan, "Ekrem İmamoğlu ile arka kapı diplomasisis yürttüm. Ankara'da da benzer bir süreç yönetiliyor. Meral Akşener'in bilgisi dahilinde Yüksel Arslan yürütüyor." ifadeleriyle hem kirli pazarlığı hem de Ekrem İmamoğlu'nun İyi Parti'yi karıştıran isim olduğunu itiraf etti.
AKŞENER SERT ÇIKTI: SAVAŞ OLARAK KABUL EDİYORUM
Gelişmeler üzerine konuşan Meral Akşener, "Partimize yönelik kurumsal bir operasyon olduğu ortaya çıktı" diyerek CHP'yi ve Ekrem İmamoğlu'nu işaret etti.
Akşener şunları söyledi:
"Hem Ankara'da hem İstanbul'da pazarlıklar yapılmış, arka kapı diplomasisi yapılmış... Benim bilgim yok, teşkilat başkanı beyefendinin bilgisi yok, yerel yönetimler başkanının bilgisi yok, neye göre yapılmış? Bir başka soru daha var. Ben böyle komplo işlerine pek inanmam da ilk defa partimize yönelik kurumsal bir operasyon olduğu ortaya çıktı dün. En ilginci bu. Çünkü ben bu diplomasiyi yapan arkadaşımızın yaptığı diplomasiden haberdar değilim. Nasıl oluyor bu iş? Genel Başkanın haberi yok, belediye meclis üyesi diplomasi yapıyor parti adına.
ANKARA'DAKİ PAZARLIKLAR
Mesela Ankara'yı paylaşmışlar, İstanbul'u bilmiyorum. İsimlerine kadar, mesela Polatlı'ya eski Ankara İl Başkanımız Yetkin Öztürk gelecekmiş. Ama bunlar CHP'den aday olacakmış. Daha ilginci Gölbaşı'na da Yakup Odabaşı gelecekmiş. Hiçbirinden haberim yok. Bu ne demek biliyor musunuz? Bir siyasi partinin iç işlerine karışmak demektir. Biz bunu 1997'de Doğru Yol Partisinde yaşadık. Dolayısıyla ben bu konuda idmanlıyım, şu an itibarıyla bir savaş ilanı olarak kabul ediyorum. Varım buyursunlar."
İMAMOĞLU VE YAVAŞ'A YÜKLENDİ: KORKAKLAR
Daha sonra Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ı açıktan hedef alan Akşener savaşı körükleyerek "Korkaklar" diye yüklendi.
İBB Başkanı İmamoğlu aynı gün İYİ Parti lideri Akşener'e yanıt vererek "Haddini aşıyor" derken Mansur Yavaş yapılan pazarlıklardan Akşener'in haberdar olduğunu ima ederek "Korkak değilim. Aday olmamızı istiyorsa önümüzü açabilirdi" ifadeleriyle Akşener'in ikili oynadığını belirtti.
İSTİFALAR DEVAM ETTİ
Yaşananlar sonra istifalar ve görevden almalar devam etti. Ankara'da Mansur Yavaş'a yakınlığıyla bilinen Yüksel Arslan istifa ederken Yavaş'a yakın ilçe başkanları görevden alındı.
AKIN GÜRKAN İSTİFA ETTİ
Kriz İstanbul'da da devam etti. Meral Akşener tarafından İstanbul'da İyi Parti'nin Tuzla Belediye Başkan adayı olarak ilan edilen İBB Meclis üyesi Akın Gürkan istifa etti.
Akşener Gürkan'ı 22 Kasım'da İstanbul-Tuzla Belediye başkan adayı olarak duyurmuştu.
İL BAŞKANINA SALLADI
Gürkan parti içinde kumpaslar kurulduğunu savunarak, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Yücel Coşkun'u hedef aldı.
Gürkan istifa metninde şu sözlere yer verdi:
"Saygı ve teamüller, çok kıymetli seçmenler, basın mensupları ve Büyük Türk Milleti. Ülkemizin birtakım eller ile içeriden devşirilen güçler vasıtasıyla Atatürk İlkelerinin ışığından karanlıklara doğru hızla sürüklendiği bir dönemde tüm işlerimi bırakarak Vatan için siyasete girme sorumluluğunu her Türk evladı gibi üstlendim. Milletimizin aydınlık yarınlarına umut olacağını düşündüğüm İYİ Parti'de Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in liderliğinde bilgim ve birikimim doğrultusunda bana tevdi edilen tüm sorumlulukları eksiksiz yerine getirerek görevimi alnımın akıyla tamamladım.
Anadolu'nun birçok yerinde gerek alt yapı gerek üst yapı hizmetleri ile ülkeme ve insanlarıma büyük katkılar sağladım. Köklü aile geleneğinden gelen biri olarak yaşamımın büyük kısmını Tuzla'da geçirdim. Tuzlalıların bana yönelttiği büyük teveccühle yine Tuzla'dan Belediye Başkan Adayı olmak üzere partime başvuruda bulundum. Tuzlalıların yoğun isteklerinin parti üst kademesi tarafından değerlendirilmesi sonucu İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener'in tensipleriyle İYİ Parti Tuzla Belediye Başkan Adayı olarak seçim çalışmalarıma başladım.
"İL BAŞKANI YÜCEL COŞKUN HİÇBİR HAMLE YAPMAYARAK KONUYU ADETA SÜRÜNCEMEDE BIRAKTI"
Tüm bu olumlu gelişmeler yaşanırken; teamüller gereği atamayla İYİ Parti Meclis Grup Başkan Vekili olmuş Sayın İbrahim Özkan kendi sebeplerini öne sürerek istifa etti. Bu istifanın ardından Grup Başkan vekilliği pozisyonu boş kaldı. Aynı gün yapılacak grup başkan vekilliği seçimi için, İYİ Parti İstanbul Yerel Yönetimlerden sorumlu İl Başkan Yardımcısı Nurettin Sağırkaya İBB'ye gelerek benim ve iki arkadaşımın belediye başkan adaylığı olduğu için, grup başkan vekili adayı olamayacağını söyledi ve 'seçin birini gitsin' dedi. Ben bu olayın yaşandığı gece İl Başkan Yardımcısı Nurettin Sağırkaya'yı arayarak tıpkı, ilk günden bu güne kadar yapılan uygulamalar gibi Grup Başkan Vekili'nin atama usulüyle yapılmasını, aksi takdirde tüzüğün 56. maddesi gereği seçim yapılmasının zorunlu olduğunu ve bu durumun da bir kargaşaya yol açabileceğini kendisine ilettim.
Nurettin Bey bu konuyu İstanbul İl Başkanı Yücel Coşkun'a ilettiğini onun da 'akşamı bekleyelim' cevabını verdiğini öğrendim. Aynı gece benimle beraber diğer İBB Meclis üyelerinin de aynı konuyla ilgili Yücel Coşkun'u ve Nurettin beyi aradığını da daha sonra öğrendim. Fakat İl Başkanı Yücel Coşkun hiçbir hamle yapmayarak konuyu adeta sürüncemede bıraktı. Kimse aday olmayınca Sayın İbrahim Özkan tekrar aday olmak istedi fakat ben bunun doğru olmayacağını belirterek seçim kararı alınacak toplantıyı terk ettim. Ardından yapılan toplantı sonrası seçim kararı alınmış ve tüzüğün 56. Maddesi gereği İbrahim Özkan tekrar Grup Başkan Vekili olarak seçilmiştir.
Benim ise tüm bu toplantı kararı alma ve seçim yapma sürecinde farklı toplantı ve televizyon programlarında olduğum kamera ve televizyon görüntülerinde sabittir. Ardından tüzüğün 56. Maddesi gereği kanuna uygun olarak Suat Sarı ve ben hariç yapılan oylamada Sayın İbrahim Özkan'ın Grup Başkan Vekili seçildiği grup karar defteri herkesin imzası bulunduğu şekilde önüme getirildi. Yasaya aykırı bir işlem yapılmadığı için ben de grup kararını imzaladım.
"PARTİ İÇİNDE GERÇEKLEŞEN KUMPASLAR"
İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Yücel Coşkun'un her şeyden bir gün önce haberinin olmasına rağmen ve tüm bu olayların önüne geçebilme fırsatı varken her hangi bir eylemde bulunmamıştır. Teamülleri uygulayarak ivedilikle bir Grup Başkan Vekili atayacağına, kargaşa çıkmasını beklemiş, ardından da genel merkez ve televizyonlarda kendisinin oylama yapılacağından haberinin olmadığını doğru olmayan bir şekilde beyan etmiştir. Ardından tüm meclis üyelerini tedbirli olarak ihraç istemiyle İl disiplin kuruluna sevk ederek bir komplonun ikinci aşamasını icra etmiştir.
İFTİRA VE SALDIRILAR
Genel merkezimize ve Genel Başkanımıza gereken tüm bilgilendirmeleri yaptıktan sonra hakkımda verilecek kararı saygı ve sükûnetle beklerken, Sayın İbrahim Özkan'ın katıldığı bir haber programına bağlanan İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Yücel Coşkun hakkımda gerçek dışı beyanlarda bulunmuştur. Parti içinde ilerleyen ve gizli kalması gereken parti içi disiplin sürecini ifşa etmiştir. Hatta o kadar ileri gitmiştir ki şahsımın onur ve haysiyetini hedef alarak bizzat Genel Başkanımız tarafından Tuzla sakinlerinin istekleri de göz önüne alınarak ilan edilen Belediye Başkan adaylığından, seçime bir hafta kala, başka bir parti lehine çekileceğimi düşündüğü iftirasında bulunmuştur. Yaşamı boyunca haysiyeti ve şerefi için var olan ben Akın Gürkan ve aile bireylerim bu iftiralar ve saldırılar karşısında büyük bir şok ile derin bir hayal kırıklığı yaşadığımızı belirtmek isterim.
Haklı olmamıza rağmen; partimize olan saygımızdan ve aldığımız terbiye gereği parti içi disiplin süreçlerini büyük bir gizlilikle takip ederken, bizatihi partimizin İl Başkanı tarafından uğradığım bu haksız iftira ve yapılan kumpaslardan dolayı bu kadar emek verdiğim partimden ayrılma kararı almış bulunmaktayım. Parti içinde gerçekleşen kumpaslar ve kişisel ikbal hırslarından uzaklaşarak Yüce Türk Milletinin hizmetinde çalışmalarıma devam edeceğimi beyan ederim. Saygım ve teamüllere olan inancımdan dolayı daha fazla haksızlığa uğramadan, İYİ Parti'den istifa ettiğimi kamuoyuna saygı ile duyururum. Yaşasın Yüce Türk Milleti."