ABD'li yönetmen Oliver Stone'dan işgalci İsrail'in Gazze'ye saldırılarına tepki: "Hayatımda böyle bir katliam görmedim"

ABD'li ünlü yönetmen ve senarist Oliver Stone, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları konusunda, "hayatımda böyle bir katliam görmedim" dedi.

ABD'li aktivist Jose Vega'nın internet yayınında konuşan, uluslararası siyaset konusundaki açıklamalarıyla da bilinen Stone, İsrail siyaseti ve Gazze'de yaşananlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "delirdiğini" ifade eden Stone, ABD'nin İsrail'e yönelik koşulsuz desteğini de eleştirdi.

"İSRAİL, ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ URANYUMLA NÜKLEER BOMBA YAPMAK İSTİYOR"

İsrail'in "yasa dışı şekilde nükleer bombaya sahip" olduğunu ancak birçok kişinin bunun farkında olmadığını belirten Stone, zenginleştirilmiş uranyuma kimin sahip olacağının kritik bir konu olduğuna dikkati çekti.

Stone, enerji üretimi için zenginleştirilmiş uranyuma ihtiyaç olmadığını hatırlatarak, İsrail'in "zenginleştirilmiş uranyum" peşinde koştuğunu ifade etti.

Stone, "Onlar, zenginleştirilmiş uranyuma sahip olmak istiyor. İlgilendikleri şey tamamen bu. Bomba yapmayı istiyorlar, böylece İran'ı patlatacaklar." dedi.

"NETANYAHU TAMAMEN DELİRDİ"

İsrail Başbakanı Netanyahu ile daha önceden tanıştığını ve röportaj yaptığını aktaran Stone, Netanyahu ile yıllar öncesinde tanıştığında "çılgın" olduğunu düşündüğünü söyledi.

Netanyahu'nun giderek daha kötüye gittiğini dile getiren Stone, Netanyahu için "tamamen delirdi" ifadesini kullanarak, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını "intikam olarak meşrulaştırdığı" değerlendirmesinde bulundu.

"HAYATIMDA BÖYLE BİR KATLİAM GÖRMEDİM"

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana 20 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü Gazze'ye yönelik saldırıları karşısında dehşete düştüğünü belirten Stone, "Hayatımda böyle bir katliam görmedim." dedi.

Stone, İsrail yönetiminin Filistin siyasetine yaklaşımına ve Gazze'de yaşayan Filistin halkını Mısır'a gönderme planına karşı şu ifadelerle eleştiriler yöneltti:

"Nasıl bir siyasi hareketi ortadan kaldırırsın? Bu dünya tarihinde hiç yapılmamıştı. Nasıl herkesi öldürebilirsin? Onları ayırıp Mısır'a göndermek?"

Kendisine "antisemitik yaftasının yapıştırılmamasını" isteyen Stone, "Birkaç deli haricinde kimse antisemitik değil. Bu adalet, barış, dengeli olmak ve temel insani değerlere sahip olmakla alakalı." diye konuştu.

Stone, İsrail'in Filistinlileri bu şekilde öldürmesi konusunda "aklım almıyor" diyerek, bölgedeki durumun daha iyiye gitmesini umarken daha kötüye gittiğini kaydetti.

"İSRAİL'İ SÜREKLİ DESTEKLEYEMEYİZ"

ABD'nin İsrail'e verdiği tam desteği de eleştiren Stone, ABD Başkanı Joe Biden'ı İsrail'e "her istediğini verdiği" için eleştirerek, Donald Trump'ın bu süreci daha iyi yürütebileceği değerlendirmesinde bulundu.

İsrail'e verilen koşulsuz desteğin sürdürülemeyeceğini vurgulayan Amerikalı ünlü yönetmen Oliver Stone, "Bunu hep yapamayız, İsrail'i sürekli olarak destekleyemeyiz." şeklinde konuştu.

ABD'nin İsrail ile ilişkilerini kesmesini isteyen Stone, "Ben olsaydım böyle yapardım." diyerek, Netanyahu yönetimiyle tüm ilişkilerin kesilmesini istedi.

SANATÇILARDAN KATİL İSRAİL'E TEPKİ

Öte yandan Avrupa ve ABD'deki sanatçılar katil İsrail'in zulmüne karşı ses çıkarmaya devam ediyor. "Mona Lisa Smile", "Diana" ve "Truly, Madly, Deeply" gibi dünyaca ünlü çok sayıda film ve dizide rol olan İngiliz aktris Juliet Stevenson, Gazze'deki duruma sessiz kalamayacağını dile getirerek, "Böyle bir durumda, burada durup sesimi çıkarmasaydım, bunu yapmasaydım aynada kendime bakamazdım." dedi.

İngiliz tiyatrosunun en prestijli ödüllerinden "Laurence Olivier En İyi Kadın Oyuncu Ödülü"ne sahip ünlü oyuncu ve tiyatrocu Stevenson, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'in verdiği Britanya İmparatorluğu Onursal Mükemmeliyet Önderliği (CBE) nişanına da layık görülmüştü.

"Mona Lisa Smile", "Diana" ve "Truly, Madly, Deeply" gibi filmlerde oynayan aktris Stevenson, İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü Gazze'deki insani durum ve Filistin halkıyla sergilediği dayanışmaya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

"DAHA KAÇ ÇOCUĞUN ÖLMESİ GEREKİYOR?"
İngiltere'nin başkenti Londra'da sağlık çalışanlarının Filistin için düzenlediği sessiz yürüyüşe katılan Stevenson, "Gazze'de öldürülen 260'tan fazla sağlık çalışanı, 7 binden fazla çocuk ve 20 binden fazla siville ilgili protestoya destek vermek için buradayım." ifadesini kullandı.

Stevenson, İsrail'in saldırısı altındaki Gazze'de yaşanan zulmün boyutuna dikkati çekerek, şunları söyledi:

"67 yaşındayım ve dünyanın dört bir yanında pek çok insanlık vahşetine tanık oldum, ancak şu anda gördüğümüz boyutta bir şeye tanık olduğumu hiç sanmıyorum. Demek istediğim, öfke duymama izin verilmesi için daha kaç çocuğun ölmesi gerekiyor, bir tür ırkçı olarak karalanmadan ateşkes çağrısı yapmam için daha kaç çocuğun ölmesi gerekiyor?"

Stevenson, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla yapılan gösterilerin engellenmeye çalışılmasını "sinsi ve tehlikeli" olarak niteledi ve bunun çok daha fazla ölüme yol açacağı değerlendirmesinde bulundu.

Filistin halkıyla dayanışma eylemlerine destek verdiğini ve mümkün olduğunca katıldığını söyleyen Stevenson, şu ifadeleri kullandı:

"Buradayım çünkü insanlığımla başka ne yapacağımı bilmiyorum ve bunu (Gazze'de olanları) izlemeye dayanamıyorum. (Gazze'de) Gördüğüm şeylere daha önce hiç tanık olmamıştım. Çocuklar sadece öldürülmekle kalmıyor, yetim bırakılıyor. Çocuklar artık açlıktan ölüyor, çocuklar ilaçsız, doktorsuz ve hastaneler olmadan difteriden, tifodan ölüyor. Küçük çocuklar üzerinde anestezi olmadan ameliyatlar yapılıyor."

Juliet Stevenson, hiç kimsenin daha önce bu denli büyük bir saldırıya tanık olmadığını ve bunun elbette protesto edilmesi gerektiğini vurguladı.

İngiliz oyuncu, "Burada durup sesimi çıkarmasaydım, bunu yapmasaydım aynada kendime bakamazdım. Buraya gelip bu olağanüstü hareketi desteklemekten ve bu barbarca kaosun ortasında hala Gazze'de ellerinden geleni yapan o inanılmaz cesur doktorları, hemşireleri, sağlık çalışanlarını, ambulans şoförlerini ve eczacıları desteklemekten başka ne yapabilirim bilmiyorum." diye konuştu.

"KİMSE BANA ANTİSEMİTİK DİYEMEZ"
Aktris Stevenson, Filistin'e desteğini açıklayan ünlü isimlere sansür uygulandığı gerekçesiyle bazılarının Gazze'deki katliama sessiz kalmasıyla ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine, şu yanıtı verdi:

"Bence (ünlü isimler) sansürlendiğinizi hissettiğinizde kendinize şu soruyu sormalısınız: Beni kim ve neden sansürlüyor? Eğer bu soruya vicdanınız rahat bir şekilde cevap veremiyorsanız, o zaman sansürlenmeyin. Kocam (Hugh Brody) Yahudi ve sevgili kayınvalidem Hitler'in kontrolündeki Viyana'da mülteciydi. Kimse bana antisemitik diyemez. Binlerce masum sivilin öldürülmesini durdurmak için ateşkes istemek antisemitik değildir. Ateşkes istemek ve çocukların bombalanmasını, öldürülmesini, sakat bırakılmasını, aç bırakılmasını ve tüm tıbbi kaynaklardan mahrum bırakılmasını durdurmak istemek antisemitik değildir. İnsanlardan dünyanın o bölgesinde yaşayan herkes için barış isteyen bir hareketi desteklemelerini istemek antisemitik değildir."

Dünyanın dört bir yanında sanatçılar katil İsrail'e lanet yağdırırken ünlü rock grubu Pink Floyd'un kurucularından Roger Waters da geçen aylarda soykırıma karşı sesini gür bir şekilde çıkardı.

Ünlü rock grubu Pink Floyd'un kurucularından Roger Waters, "Gazze'de yaşayan insanlar haftalardır, gece gündüz F-16'lar tarafından bombalanıyor. İnsan bunun nasıl bir şey olduğunu dahi hayal edemiyor. Dünya'nın en güçlü imparatorluğu (ABD) tarafından alkışlanıyor olması inanılamayacak kadar iğrenç. (Batı ülkeleri) Nasıl olur da hala İsraillileri mağdur olarak göstermeye çalışabilirler?" dedi.

Waters, verdiği röportajda, Filistin ile ilgili aktivizminin nasıl başladığını ve İsrail'in Filistin'e saldırılarını değerlendirdi.

Avrupa turnesi sırasında, menajerinin programına Tel Aviv'deki Hayarkon Park konserini eklediğini, bunun ardından bir sürü e-posta almaya başladığını belirten Waters, daha sonra İsrail'in işgali altındaki bölgelerden de aldığı bir e-postada, konser bölgesinin "Filistinlilerin mezarı üzerine kurulduğuna" ilişkin bir mesaj okuduğunu söyledi.

Waters, bunu öğrendiği an Hayarkon Park konserini iptal ettiğini ve Filistin meselesi hakkında çok az şey bildiği için konseri Tel Aviv-Kudüs arasındaki bir bölgede düzenlediklerini kaydetti.

SİZLER KOMŞULARINIZLA BARIŞ YAPMAK ZORUNDA OLAN GENÇ İSRAİLLİLER NESLİSİNİZ

Konserin başarılı geçtiğini ancak orada "Sizler komşularınızla barış yapmak zorunda olan genç İsrailliler neslisiniz" şeklinde konuşma yaptığını aktaran Waters, bunun üzerine insanların suratlarının düştüğünü ve "Bu adam neden bahsediyor? (Filistinler) Onlar hayvan" dermişçesine surat ifadesine büründüklerini belirtti.

Waters, konserden 1 yıl sonra ziyaret ettiği katil İsrail'in işgali altındaki Batı Şeria izlenimi şöyle anlattı:

"Orada neler olup bittiğini görmek hayal bile edemeyeceğim kadar tüyler ürperticiydi. Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) ait bir araçta İngiliz pasaportu taşıyan bana, İsrailli genç sınır muhafızları ve insanlar, küçümseme ve tiksintiyle bakmıştı. O zaman şöyle düşündüğümü hatırlıyorum: Bana böyle davranıyorlarsa Filistinlilere nasıl davranıyorlardır?"

BİZ KONUŞURKEN ONLAR GAZZE'DE SOYKIRIM YAPIYOR

Pink Floyd'un solisti Waters, bugün artık İsrail'in Filistinlilere nasıl davrandığını çok iyi bildiğini belirterek "Çünkü biz konuşurken onlar Gazze'de soykırım yapıyor." diye konuştu.

ANA AKIM MEDYANIN İSRAİL'İN FİLİSTİN'E YÖNELİK HABERLERİ "PROPAGANDA"

Soykırımcı İsrail'in saldırılarını "hayal gücünün de ötesinde" şeklinde nitelendiren Waters,"Gazze'de yaşayan insanlar haftalardır, gece gündüz F-16'lar tarafından bombalanıyor. İnsan bunun nasıl bir şey olduğunu dahi hayal edemiyor. Dünya'nın en güçlü imparatorluğu (ABD) tarafından alkışlanıyor olması inanılamayacak kadar iğrenç. (Kanada'daki) İsrail yanlısı faaliyetleri ile bilinen B'nai Brith isimli örgüt ve (Kanada Başbakanı Justin) Trudeau'dan bahsetmiyorum bile... O da tüm bunları alkışlıyor. Nasıl olur da hala İsraillileri mağdur olarak göstermeye çalışabilirler?" dedi.

GAZZE'Yİ ANMADAN ANLATAMAM

Waters, Filistin aktivizmine başlamasının, babasının İkinci Dünya Savaşı sırasında İtalya cephesinde Alman askerleri tarafından öldürülmesiyle bağlantılı olduğunu anlatarak, "Babamın hikayesini kalbim ve ruhumla Gazze'yi anmadan anlatamam yani şu anda hayatımı o kadar etkiliyor. İsraillilerin Gazze'de yaptıkları o kadar tarif edilemez ki, aldığım her nefeste tüm bedenimin buna isyan ettiğini hissediyorum." ifadelerini kullandı.

Ana akım medyanın İsrail'in Filistin'e yönelik haberlerinin de "propaganda" olduğunu vurgulayan Waters, ana akım medyanın, "gücü elinde olanın sözcüsü" olduğunu ve onların duyurmak istediklerini duyurduğunu vurguladı.

Waters, insanların hala içlerinde doğru olanı yapma hissi olduğunu belirterek "Hükümetlerin, imparatorların işleyişleri açısından bu siliniyor. Nasıl peki? Bize sokaktaki yaşlı kadının aslında haşere olduğunu ve yok edilmesi gerektiğini öğretmek için propaganda yaparak." dedi.

"İSRAİL LOBİSİ, ANTİSEMİTİK OLDUĞUM GEREKÇESİYLE BUENOS AİRES'TEKİ GÖSTERİLERİMİ İPTAL ETTİRMEYE ÇALIŞTI"

Filistin meselesinin "siyasi ve insani entrikalarla dolu" olduğuna dikkati çeken Waters, "İsrail lobisi, antisemitik olduğum gerekçesiyle Buenos Aires'teki gösterilerimi iptal ettirmeye çalıştı, tabii ki değilim! Bu, düpedüz saçmalık. Yine de hikayeler uyduruyorlar ve sonra bunları büyütüyorlar ve sonra tekrar ve tekrar yayınlıyorlar. Yalan ne kadar büyük olursa insanların bu aptal heriflerin bana karşı yaptıklarının bu olduğuna inanma olasılıkları da o kadar artıyor." diye konuştu.

KEHANET SENARYOSU

Waters,TRT World'e verdiği röportajı şöyle bitirdi:

"Bunlar çok ama çok sönük insanlar ve Filistin'deki siyonist hareketin yasa dışı yerleşimci sömürgeciliği fikrine tamamen bağlılar. Kendilerini buna bağlayan (ABD Başkanı Joe) Biden ve İsrail'i destekleyen ABD'deki Hıristiyan Evanjelikler gibi diğer çılgın insanlar da var. Neden? Onlara göre, İsa ikinci gelişinde aşağı indiğinde, Yahudilerin hepsinin cehennemde yandığını görmek istiyorlar ve hepsi el ele tutuşarak cennete gidecekleri saçmalığına inanıyorlar ve biliyorum ki, üzerinde yaşadığımız bu güzel gezegeni feda etmeye hazırlar. İstediklerine inanabilirler ancak (bu inanışa sahip insanlar) siyasi iktidar pozisyonlarına sahip olmamalılar çünkü bu, çılgınca."

Öte yandan sanat dünyasının ünlü isimleri, İsrail'in abluka altındaki Gazze'ye yönelik yoğun saldırılarına tepki göstermeye devam ediyor. Türkiye'den ve dünyadan pek çok sanatçı, Gazze Şeridi'ndeki sivil vatandaşların evlerini hedef alarak, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu binlerce sivil Filistinlinin ölümüne neden olan saldırılara ilişkin sosyal medya hesaplarında paylaşımlar yaptı.

İsrail saldırılarının ilk günlerinden itibaren İsrailin saldırılarına tepki gösteren ABD'li oyuncu John Cusack son paylaşımında, "Bu tarif edilemez, felç edici dehşetin ortasında bu kadar alışılmadık bir şekilde açıkta, bu kadar maskesiz... Nihai umut, milyonlarca Yahudi, Hıristiyan, Müslüman, Budist ve ateistin bir araya gelerek bunu reddetmesidir. Dünya isyan ediyor. Milyonlarca kişi, bir halkın güvenliğinin bedelini diğerinin yok olmasına mal edecek siyasi liderlerin kendilerine sunduğu ahlak dışı seçimi kabul etmeyi reddediyor." ifadelerini kullandı.

ABD'li oyuncu ve yönetmen Mark Ruffalo da İsrail Başbakanı Netanyahu'nun geçen pazar yaptığı açıklamaya işaret ederek, "Hayır. Üzgünüm. Bunlar (Filistinliler) 'ikincil hasar' değil, orada doğmuş ve orada yaşayan insanlar ve bu insanların çoğu orada sıkışıp kaldı. Biraz merhametli olun. Onlar Filistinli, bina, yol ya da eşya değil. Onlar insan ve hayatlarını mahvettiğiniz rehineler de öyle. Bu insanlar ikincil hasar da değil." paylaşımını yaptı.

"BASKI VE SOYKIRIM TARİHİ, ÇOĞU İNSANIN YÜZLEŞMEKTEN RAHATSIZ OLDUĞU BİR TARİHTİR"

Şarkıcı Yusuf İslam da paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

"İnsanların başkalarını insan olarak görmemesi beni şaşırtıyor! Baskı ve soykırım tarihi, Çoğu insanın yüzleşmekten rahatsız olduğu bir tarihtir. Ancak gerçek şu ki, modern tarihin en korkunç acılarının birçoğu Avrupa'nın gelişimi ve sömürgecilik maceralarıyla bağlantılı. İnsanlar, aileler ve çocukların yerlerinden sökülüp köle haline getirilmeleri ya da çoğu zaman atalarının vatanlarında zulüm görüp öldürülmeleri, Batı'nın yükselişiyle doğrudan bağlantılı görünüyor. Bugün de (Batı) aynı dünyada yaşayan diğer insanlara adil ve eşit bir şekilde uygulanmayan insan hakları listesine bağlılığıyla övünmekte."

ABD'li şarkıcı Della Miles, Lauren Jauregui, Maher Zain, Sami Yusuf ve Filistin asıllı ABD'li model Bella Hadid Instagram hesabından İsrail'in gerçekleştirdiği saldırıları kınayarak, Filistin yanlısı paylaşımlarda bulundu.

Oyuncu Nadir Nahdi, Filistin ruhunun öldürülemeyeceğine dikkati çekerek, "Filistin'in ruh olduğunu anlamadan önce daha kaç kişi öldüreceksiniz? Bu ruh ülkeleri, kıtaları, dinleri aşar. Aklınıza gelebilecek her şeyi aşar. Biz her yerdeyiz." ifadelerini kullandı.

ABD'li komedyen ve aktör Ramy Youssef, Unicef'in Gazze'deki çocukların korunmasına yönelik açıklamalarını Instagram hesabına taşıdı.

"KIRILMAZ VE YENİ BİR UMUT..."

Tunuslu şarkıcı Emel Mathlouthi de Gazze'de yaşananlara karşı "Umut" başlığıyla hazırladığı şarkıyı, "Devam eden dehşete, Gazze'nin yaşadığı ıstıraba, gözlerimizin önünde ortaya çıkan tarifsiz acıya ve akıl almaz trajediye rağmen, Molotof Music ile bir umut mesajı paylaşmak istedik. Kırılmaz ve yeni bir umut..." sözleriyle paylaştı.

ABD'li rapçi Redveil, konserinde İsrail'in Gazze'de katlettiği Filistinli şehitlerin isimlerini sahnedeki dev ekrana yansıtarak, Gazze'de ateşkes çağrısında bulundu.

İngiliz aktör Khalid Abdalla, Netflix galasında avucuna "Şimdi Ateşkes" yazdığı fotoğrafla birlikte, "Çünkü bütün hayatlar kutsaldır. Çünkü insan kalbinin gücüne inanıyorum. Çünkü açık ve net olmamız ve daha iyi bir dünya için elimizden geleni yapmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.