Avrupa'dan Asya'ya, Afrika'dan Amerika'ya dünyanın farklı kıtalarındaki pek çok muhataplarının masada ve sahada güçlü Türkiye gerçeğini dile getirdiğine dikkati çeken Erdoğan, "Son dönemde ülkemizin küresel siyasette artan varlığıyla ilgili kimi husumetten, kimi hayranlıktan, kimi de tamamen hasetlikten kaynaklanan pek çok haber, makale ve kitap yayımlanıyor. Gerek ülkemizin attığı adımları takip edenler, gerekse 2002 öncesiyle bugünün Türkiye'sini karşılaştıranlar, aradaki farkı zaten gayet iyi görüyor." diye konuştu.
"BAŞKALARI NE DER KAYGISIYLA HAREKET ETMİYORUZ"
Birilerinin iddialarının aksine Türkiye'de bir eksen kayması yaşanmadığını, bilakis uzun arayışlardan sonra Türkiye'nin asıl eksenini bulduğunu belirten Erdoğan, "Bu eksenin adı da Türkiye eksenidir. Eskiden olduğu gibi 'Başkaları ne der?' kaygısıyla hareket etmiyoruz. İç ve dış siyasette aldığımız her kararı, hayata geçirdiğimiz her politikayı tamamen Türkiye eksenli olarak belirliyoruz." dedi.
Başkan Erdoğan, milletin menfaatleri neyi gerektiriyorsa, Türkiye'nin neye ihtiyacı varsa, kimin ne dediğine bakmadan onu yapmanın peşinde olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Doğru zamanda, doğru adımlarla milletimizin çıkarlarını gerek diplomasi gerekse askeri sahada cesaretle savunuyoruz. Suriye'nin kuzeyine yönelik askeri operasyonlarımız bunun açık bir örneğidir. Irak'ın kuzeyinde devam eden harekatlarımız bunun örneğidir. Yaklaşık 30 yıllık işgalin ardından Azerbaycanlı kardeşlerimizle birlikte Karabağ'ın özgürlüğüne kavuşturulması bunlardan biridir. Kadim bağlarımızın olduğu Libya meşru hükümetine verdiğimiz destek bunlardan biridir. Ege'den Karadeniz'e ve Doğu Akdeniz'e kadar 'Mavi Vatan'ımızı koruma noktasında ortaya koyduğumuz güçlü irade bunlardan biridir. Bu örneklerin sayısını daha da çoğaltmak mümkün."
"BAŞARILARIN TAMAMINDA KURUMLARIMIZIN EMEĞİ, MÜCADELESİ, ALIN VE YÜREK TERİ VAR"
Türkiye'nin farklı sahalarda elde ettiği kazanımların hiçbirinin tesadüf eseri olmadığını belirten Erdoğan, "Bu başarıların tamamında başta Milli İstihbarat Teşkilatımız olmak üzere ordumuzun, emniyetimizin, hariciyemizin ve diğer kurumlarımızın emeği, mücadelesi, alın ve yürek teri vardır." şeklinde konuştu.
Erdoğan, güvenlik kurumlarının eş güdüm ve işbirliği içinde çalışmasının millete tarihi başarılar yaşattığına dikkati çekerek, "Sizlerin şahsında tüm kurumlarımızı tebrik ediyorum." dedi.
Rusya-Ukrayna Savaşı ile birlikte dünyada taşların yerinden oynadığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu yeni dönemde jeopolitik giderek daha fazla öne çıkmaya başladı. Yine bu süreçte güvenlik konseptlerinde de köklü değişimlerin yaşandığını görüyoruz. Örneğin daha 5-10 yıl öncesine kadar savunma harcamalarını israf gören, kamu bütçesine yük gören devletler, son 1-2 sene içerisinde adeta bir silahlanma yarışına girdi. Daha düne kadar güvenlik birimlerinin görev alanını daraltmaktan bahsedenler, içimizde de var, bütün bunlar, bugün güvenlik kurumlarına sınırsız yetkiler veriyor, Batı'da da bizde de. Ülkeler arasında imzalanan güvenlik ve askeri işbirliği anlaşmalarının sayısı her geçen gün artıyor. Türkiye hamdolsun bu riskleri çok erken fark eden, savunma kapasitesine yatırım yapmaya çok erken başlayan ülkelerden biridir."
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyeti belki yarına bırakır ama ihaneti ve terörü kimsenin yanına kar bırakmaz." dedi.
Erdoğan, MİT Başkanlığı Kale Yerleşkesi'nde düzenlenen, "MİT'in 97. Kuruluş Yıl Dönümü Etkinlikleri"nde yaptığı konuşmada, geçmişte Türkiye'yi eleştirenlerin tamamının şimdi takdir ettiğini söyledi.
İHA ve SİHA'ların sembolü olduğu savunma sanayi hamlelerinin bugün tüm dünyada hayranlıkla takip edildiğini belirten Erdoğan, "Bir dönem yüzde 80 oranında dışa bağımlı olduğumuz savunma sanayi bugün ülkemizin katma değeri en yüksek ihracat kalemi haline geldi. 2023 yılında 5,5 milyar dolar savunma ihracatı yaparak Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdık." diye konuştu.
İnsansız savaş uçağı ANKA 3'ün ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdiğini bildiren Erdoğan, bu alanda çarpan etkisi yapacak Kızılelma'nın testlerinin devam ettiği bilgisini verdi.
Savunma sanayisinin yerli, milli ürün yelpazesi genişledikçe ordu ve emniyetle birlikte MİT Başkanlığının da imkan, kapasite ve kabiliyetinin güçlendiğine işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun müspet sonuçlarını özellikle terör örgütlerine karşı mücadelemizde çok net bir şekilde görebiliyoruz. İnsansız hava araçlarını etkin şekilde kullanan kurumlarımızın en başında MİT Başkanlığımız var. Milli İstihbarat Teşkilatımız yaygın kaynak ağı ve ileri teknolojiye sahip imkanlarıyla teröristlere nefes aldırmıyor. Suriye ve Irak'taki nokta istihbari operasyonlarımızla PKK'nın sözde lider kadrosunu inlerinden çıkamaz hale getirdik. Artık istihbarat teşkilatımız bunların ayak takımlarıyla uğraşmıyor, tamamıyla lider kadrolarını yok etmenin gayretinde ve mücadele bu şekilde veriliyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Maliyeti yüksek olan bir adım atalım. Ayak takımıyla ne işimiz var? Bu mücadeleyi bu şekilde sürdürüyoruz ve sürdüreceğiz. Onun için ne diyorduk devamlı? 'İnlerine gireceğiz.' Peki girdik mi? Girdik. Girmeye de devam edeceğiz. Aralarında örgütün sözde başkanlık konseyi, yürütme konseyi, askeri kanat, istihbarat, dış ilişkiler ve maliye sorumlularının da olduğu çok sayıda terörist ülkemiz için artık bir tehdit unsuru olmaktan çıkarıldı. Hemen her gün sınırlarımızdan yüzlerce kilometre ötede etkisiz hale getirilen bir caninin, bir alçağın haberini alıyoruz. Şehitlerimizin hesabını teröristlerden misliyle soruyoruz, soracağız."
"DEVLETİMİZİN NEFESİ SÜREKLİ TERÖRİSTLERİN ENSESİNDE OLACAKTIR"
Başkan Erdoğan, bölücü terör örgütüyle birlikte DEAŞ'a da çok ağır darbeler indirdiklerini vurguladı.
DEAŞ'ın sözde lideri El Kureyşi'nin MİT tarafından Suriye'de etkisiz hale getirildiğini aktaran Erdoğan, "Şunu çok net ifade etmek isterim. Türkiye Cumhuriyeti belki yarına bırakır ama ihaneti ve terörü kimsenin yanına kar bırakmaz. DEAŞ'ından FETÖ'süne, PKK'sından DHKP-C'sine kadar milletimizi hedef alan hiçbir illegal yapıya hayat hakkı tanımayacağız. İster içeride ister dışarıda olsunlar, isterlerse Fizan'a kaçsınlar devletimizin nefesi sürekli teröristlerin ensesinde olacaktır. Bilhassa 15 Temmuz gecesi 253 vatandaşımızı şehit eden FETÖ'cü hainlerin peşini bırakmamakta kararlıyız. Türkiye Yüzyılı'nda, teröre ve teröriste kesinlikle yer olmadığının bilinmesini istiyorum." dedi.
Erdoğan, istihbaratın bir yüzünün haber alma ve bilgi toplamaysa diğer yüzünün de analiz ve kıymetlendirme olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
"Ham bilginin titizlikle işlenip karar vericilerin istifade edebileceği bir parametreye dönüştürülmesi teşkilatın en az diğer işleri kadar mühimdir. MİT'in terörle mücadele, dış istihbarat, istihbarata karşı koyma, teknik ve siber istihbarat alanlarında ürettiği bilgiler karar alma mekanizmamıza güç katarken krizlerin önlenmesi ve yönetilmesinde de kritik rol oynuyor. Bu süreç aynı zamanda kurumun en önemli unsuru olan insan kaynağının kalitesini, kalibresini ve kabiliyetlerini de göstermektedir. Hükümet olarak son 21 yılda özellikle 2010'dan itibaren teşkilatımızın insan kaynağının güçlendirilmesine yönelik pek çok adım attık ama daha da güçlendireceğiz, daha da insan kaynağı noktasında elemanlarla takviye edeceğiz."
Erdoğan, ilk kez merhum Turgut Özal döneminde başlayan MİT'in sivilleşmesinin AK Parti döneminde daha da hız kazandığını söyledi.
MİT'in sivilleştikçe asli görevlerini daha etkin, çok daha başarılı bir şekilde icra etmeye başladığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şüphesiz bunda iç ve dış tehdit algısının doğru ve isabetli yapılmasının da çok ciddi payı vardır. Vesayet dönemleri sadece ekonomimize, demokrasimize değil devletimizin omurgasını oluşturan kurumlarımıza da zarar vermiştir. Bu dönemlerde teşkilatın nelerle meşgul olduğunu, asıl sorumluluk alanı yerine vaktini ve enerjisini nerelere harcadığını hepimiz gayet iyi biliyoruz. İnşallah bir daha benzer enerji, vakit ve odak kayıplarının yaşanmasına müsaade etmeyeceğiz."
"BEŞİNCİ KOL ELEMANLARINA KESİNLİKLE GÖZ AÇTIRMAYACAĞIZ"
Başkan Erdoğan, bugün teşkilatın tehdit önceliklerinin, Türkiye ve dünyanın gerçekleriyle son derece uyumlu olduğunu söyledi.
Kurumun insan kaynağı havuzunun da MİT'in ufkunu, vizyonunu ve faaliyet sahalarının gerektirdiği ihtiyaçları karşılar hale geldiğini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Önümüzdeki dönemde teşkilatın personel kapasitesini Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu yansıtır şekilde daha da güçlendireceğiz. Şunu özellikle sizlere hatırlatmak isterim, asimetrik tehditlerin bu kadar arttığı ve çeşitlendiği bir dönemde Türkiye'nin güvenlik konseptinin aynı kalması elbette düşünülemez. Biz de değişen şartlara göre ülkemizin milli güvenlik hassasiyetlerini yeniliyor, güncelliyor, tehdit sıralamasında revizyonlara gidiyoruz.
Terör ve yabancı casusluk faaliyetlerinin yanı sıra son dönemde düzensiz göç gibi radikalleşme gibi organize suçlar gibi yabancı karşıtlığı ve İslam düşmanlığı gibi yeni tehditler de kurumumuzun radarına girmiştir. Farklı maskelerin arkasına saklanarak milletimizin birlik ve beraberliğini bozmaya çalışan beşinci kol elemanlarına kesinlikle göz açtırmayacağız. Bugüne kadar Suriye'den Irak'a ve Ukrayna'ya kadar çevremizde yaşanan çatışmaların kıvılcımının ülkemize sıçramasına izin vermedik. Gezi olaylarından 6-8 Ekim hadisesine bekamızı hedef alan nice saldırıyı beraberce savuşturduk. Bundan sonra da mezhep, köken ve inanç üzerinden yürütülmek istenen operasyonlara asla müsamaha göstermeyeceğiz."