Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail'in Gazze'deki Filistinlilere yönelik soykırımın çağrısı yapanları önlemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atması gerektiğine hükmetti.
UAD Başkanı ABD'li Yargıç Joan Donoghue, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin, İsrail'in Gazze'de Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle açtığı davada talep edilen ihtiyati tedbirlerle ilgili mahkemenin aldığı kararları okudu.
Buna göre Divan, İsrail'in Gazze sakinlerine yönelik öldürme, saldırı ve yıkımla ilgili her türlü eylemden kaçınması ve soykırımı önlemek için tüm tedbirleri almasına 2 aleyhte oya karşı 15 oyla hükmetti.
İsrail'in ordunun soykırım eylemlerinde bulunmamasını sağlaması kararı da 15 lehte ve 2 aleyhte oyla kabul edilirken, İsrail'in soykırım kışkırtıcılığını önlemek veya cezalandırmak için elinden gelen tüm önlemleri almasına ilişkin karar 16'ya karşı 1 oyla kabul edildi.
Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail tarafı
Divan, İsrail'in Gazze'de Filistinlilerin içinde bulundukları olumsuz yaşam koşullarına karşı acilen ihtiyaç duyulan temel hizmetlerin ve insani yardımların sağlanmasını mümkün kılmak için acil ve etkili önlemler almasına da 16 lehte oyla hükmetti.
Ayrıca İsrail'in soykırımın delillerini muhafaza etmek için gerekli adımları atması gerektiğine de 15 lehte oyla karar veren Divan, hükmedilen tedbir kararların uygulanmasına ilişkin İsrail'in alacağı önlemler hakkında 1 ay içinde Divan'a bir rapor sunmasını kararlaştırdı.
İsrail hükümeti tarafından bu dava için mahkemeye ad-hoc hakim olarak atanan İsrail Yüksek Mahkemesi eski Başkanı Aharon Barak, tüm tedbir kararlarında aleyhte oy kullandı.
BATI BASINI DAKİKA DAKİKA TAKİP ETTİ
New York Times, Lahey'de görülen davayı dakika dakika takip etti. ABD gazetesi Uluslararası Adalet Divanı'nın Güney Afrika Cumhuriyeti'nin İsrail aleyhine açtığı soykırım davasındaki iddialarını "makul seviyede" ispatladığına hükmetmesinin ardından "Uluslararası Adalet Divanı, İsrail kendi güçlerinin soykırım eylemlerini engellemesi ve Gazze'ye daha fazla yardım yapılmasına izin vermesi gerektiğine karar verdi" ifadelerini kullandı.
Öte yandan New York Times, mahkemenin "İsrail'e askeri harekatını derhal askıya alması çağrısında bulunmadığına" dikkat çekti.
Wall Street Journal, mahkemenin İsrail'e ordusunun Soykırım Sözleşmesini ihlal etmemesini sağlama emri verdiğine dikkat çekti.
İngiliz gazetesi the Guardian da Lahey'deki mahkemeyi anbean takip ederken mahkemeden ara kararın çıkmasının ardından "UAD İsrail'e Gazze'deki soykırım eylemlerini önlemek için 'tüm önlemleri almasını' emretti ancak ateşkes emri vermiyor" ifadelerini kullandı.
Financial Times "UAD İsrail'e Gazze'deki Filistinlilere verilen zararı sınırlama emri verdi.BM yüksek mahkemesi İsrail'in soykırım davasının düşürülmesi yönündeki teklifini reddetti" ifadelerini kullanırken mahkeme başkanı Joan Donoghue'ın "Mahkeme bölgede ortaya çıkan insanlık trajedisinin boyutunun son derece farkındadır ve devam eden can kaybından derin endişe duymaktadır" ifadelerine dikkat çekti.
FİLİSTİN'DEN İLK AÇIKLAMA: HİÇBİR DEVLET HUKUKTAN ÜSTÜN DEĞİLDİR
Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Uluslararası Adalet Divanı'nın verdiği kararın memnuniyetle karşılandığı ifade edildi.
Bakanlık yaptığı açıklamada, UAD'nin emirlerini memnuniyetle karşıladığını belirterek bu emirleri hiçbir devletin hukukun üstünde olmadığına dair "önemli bir hatırlatma" olarak nitelendirdi.
Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Filistin, bugün Uluslararası Adalet Divanı'nın emrettiği geçici tedbirleri memnuniyetle karşılıyor. ICJ yargıçları gerçekleri ve hukuku değerlendirdi. İnsanlık ve uluslararası hukuk lehine karar verdiler. Tüm devletleri, işgalci güç İsrail de dahil olmak üzere, Mahkeme tarafından emredilen tüm geçici tedbirlerin uygulanmasını sağlamaya çağırıyoruz. Bu bağlayıcı bir yasal yükümlülüktür. Devletlerin artık İsrail'in Gazze'deki Filistin halkına yönelik soykırım savaşını durdurma ve onların suç ortağı olmadığından emin olma konusunda açık yasal yükümlülükleri var. UAD'nin kararı, hiçbir devletin hukukun üstünde olmadığının önemli bir hatırlatıcısıdır. Bu, İsrail ve onun yerleşik dokunulmazlığını mümkün kılan aktörler için bir uyandırma çağrısı görevi görmeli. Filistin, aktif dayanışma yönündeki bu cesur adımı attığı için Güney Afrika halkına ve hükümetine sonsuz minnettarlığını bir kez daha teyit ediyor ve adaletin yerini bulmasını sağlamak için Güney Afrika ve diğer ülkelerle yakın işbirliği içinde çalışmaya devam edecek.
CANLI YAYINDA İLAN EDİLDİ
Güney Afrika'nın, "Filistin halkının Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki haklarına daha fazla, ciddi ve telafisi mümkün olmayan zararın gelmesini önlemek" amacıyla Divan'dan talep ettiği ihtiyati tedbirlerin kabul edilmesi durumunda, bu karar İsrail için bağlayıcı olurken davanın esasına ilişkin sürecin uzun yıllar alması bekleniyor.
UAD, Güney Afrika'nın tedbir talebine ilişkin kararı, kamuya açık oturumda canlı ilan edildi. Divan'ın 15 daimi hakimi ve İsrail ile Güney Afrika'nın bu dava özelinde atadığı ad hoc hakimlerle birlikte 17 hakim, duruşma salonunda hazır bulundu.
Divan'ın kararını ilk olarak Divan Başkanı ABD'li Yargıç Joan E. Donoghue İngilizce okudu. Daha sonra Divan Başkatibi Philippe Gautier'in kararın Fransızca özetini okumasıyla oturum sona erdi.
Uluslararası Adalet Divanında Güney Afrika tarafını, Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanı Dr. Naledi Pandor'un temsil etti.
ERDOĞAN KARAR ÖNCESİ GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANI CYRİL RAMAPHOSA İLE GÖRÜŞMÜŞTÜ
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, karar açıklanmadan önce Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa ile telefonda görüştü ve Güney Afrika'ya dava sürecindeki desteğini yineledi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları, Türkiye ile Güney Afrika Cumhuriyeti arasındaki ikili ilişkiler, bölgesel ve küresel meseleler ele alındı.
Başkan Erdoğan, görüşmede, Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda mazlum Filistin halkına yönelik işlenen soykırım suçunun cezalandırılması için İsrail aleyhine açtığı davadan duyduğu memnuniyeti ifade etti.