Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın 1999 yılındaki deprem bölgesini ziyaretinden bir kare
6 AYDA 5 KAYMAKAM
6 ayda 5 tane kaymakam değişmiş Gölcükte. Orta hasarlı denilen binalar milletin başına dert olmuş. Bir örnek vereyim. 20 daireli bir apartman onarılmak isteniyor. 3 aile "hayır" diyor, diğerleri "evet" diyor. Sonuçta mahkemelik oluyorlar. Ve bizlerde mahkemelerin ne kadar sürdüğünü hepimiz biliyoruz. Bu binayı ve bu tip onlarca binayı gördüm. Öyle müzelik bekliyorlar. İdare Mahkemesi bakalım ne karar verecek. Burada suçlu
kimler biliyor musunuz?
BİZİ KANDIRMIŞLAR
Başbakan Ecevit, Başhakan yardımcılarımız, en son katılan Mesut Yılmaz da dahil ve Bayındırlık Bakanı Koray Aydın. Hepiniz bugüne kadar bizleri vatandaş olarak kandırdınız ve deprem yörelerini bize TV ekranlarından makyajlı gösterdiniz. Ama ben gittim, gördüm. Gölcüklülerle beraber yaşadım. Ve sizin hiçbir sözünüze artık İnanmıyorum. Bakın orada bir mahalle var. Kocaman yazılarla aynen şunlar yazıyor: "YANDIM ANAM MAHALLESİ. KURTAR BENİ CADDESİ ALLAH'A EMANETİZ"
Sevgili okuyucular, gerçekten Gölcük Allah'a emanet. Her işimizde olduğu gibi sadece laf üretmişiz, sadece yalan söylemişiz. Yazıklar olsun.
17 AĞUSTOS 2000 TARİHLİ HÜRRİYET GAZETESİ
17 Ağustos'un 1. yılında Hürriyet Gazetesinde yer alan başka bir haberde ise depremin kazananları ve kaybedenlerine yer verildi. Haberde şu ifadelere yer verildi:
DEPREM İTİBAR SKALASI
17 Ağustos depremi birçok acıyı beraberinde getirirken, çok sayıda kurumun yaptıkları hizmetle itibar kazanmasını sağladı. Aynı şekilde, deprem öncesi ve sonrası görevlerini ihmal eden birçok kurum da itibar kaybetti.
KAZANANLAR
AKUT
Depremin ilk saatlerinden itibaren bölgeye her türlü ilkyardım ve kurtarma teçhizatı ile en kısa sürede ulaşan AKUT, çok sayıda vatandaşın enkaz altından çıkarılmasını sağladı. AKUT'a depremden hemen sonra çok sayıda gönüllü üye başvuru yaptı, teknolojik imkanları artırıldı.
SİVİL TOPLUM
Depremin ilk saatlerinden itibaren vatandaşlar kendi imkanları ile bölgeye yardıma koştu. Yüzlerce kampanya ile toplanan gıda, giyecek, çadır en kısa sürede vatandaşlar tarafından bölgeye ulaştırıldı.
17 AĞUSTOS 2000 TARİHLİ HÜRRİYET GAZETESİ
TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ
Depremden en çok etkilenen yerlerin başında Gölcük Donanma Komutanlığı olmasına rağmen, Türk Silahlı Kuvvetleri bütün gücüyle vatandaşların yardımına koştu.
KANDİLLİ RASATHANESİ
Deprem gününe kadar dikkatimizi çekmeyi başaramayan Kandilli Rasathanesi de depremin bize öğrettikleri arasında yerini aldı. Özellikle Rasathane Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Türkiye'nin sevgilisi oldu.
İSRAİL VE YUNANİSTAN
Yunanlı sivil savunma ekipleri ve Yunan vatandaşları, depremin ilk saatlerinden itibaren kurtarma ve yardım çalışmalarına katıldı. AKUT'un da Atina depremindeki kurtarma çalışmaları, iki ülke arasındaki sıcak diyaloğun başlamasını sağladı. Aynı şekilde, İsrail de çadırkentleri, yardım malzemeleri ve kurtarma ekipleri ile depremde başrol alanlardan biriydi.
1999 depreminde bölgede faaliyet gösteren bir asker
MEDYA
Depremi bütün acısıyla ve eksikleri ile kamuoyuna duyuran ve eleştiri oklarını hedef tanımaksızın yönelten medya da haklı bir övgü aldı. Yetkililerin, 'ulaşamadığımız bölgeler var dediği yerlere, basın mensupları girerek, bütün gerçeği çıplaklığıyla ortaya koydu.
KIZILAY
Depremin belki de en çok itibar kaybettirdiği kurum Kızılay oldu. Trilyonluk bütçesine ve imkanlarına rağmen yaraları sarmada başarılı olamadı. Ayrıca çadırlarının da çok eski ve kullanışsız olması, Kızılay'ın bir deprem yaşamasına neden oldu.
BELEDİYELER
Depremin en çok hissedildiği bölgelerin belediyeleri de verdikleri inşaat ruhsatları ve denetim yapmadıkları gerekçesiyle eleştiri oklarından nasibini aldı.
SAĞLIK BAKANLIĞI
Özellikle Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un "Dış yardıma ihtiyacımız yok. Yunan kanı istemiyorum" diyerek, gelen yardımları engellemeye çalışması ve Amerikan gemilerine hasta göndermemesi de Sağlık Bakanlığı'nın eleştirilmesine neden oldu.
TELEFON KURULUŞLARI
Depremin birinci dakikasından itibaren iletişimin kopmasına ve günler boyu sağlanamamasına neden olan Turkcell, Telsim ve Türk Telekom da eleştirildi.
İNŞAAT ŞİRKETLERİ
Bazı büyük inşaat şirketlerinin Yalova, İzmit ve Gölcük'te yaptığı sitelerin yıkılması, kendilerine puan kaybettirdi.
İSLAM ÜLKELERİ
ABD ve Batılı ülkelerin depremin ilk saatlerinden itibaren kurtarma ve yardım için seferber olmaları övgüyle karşılanırken, İslam ülkelerinin duyarsızlığı ortaya çıktı.
BAYINDIRLIK BAKANLIĞI
Bayındırlık Bakanlığı, vatandaşların kış şartlarında uzun süre çadırlarda yaşamasına neden oldu. Kalıcı konutların da ihalelerin gecikmesi ile aynı sorunlar yine yaşandı.
17 AĞUSTOS 2001 TARİHİ MİLLİ GAZETE
YARALAR SARILMADI
Depremin ikinci yılında Milli Gazete'de çıkan "YARALAR SARILMADI" başlıklı haberde depremin üzerinden 2 yıl geçmesinde rağmen yaraların sarılmadığı belirtiliyor. Haberde, "Tam iki yıl önce 17 Ağustos sabahı saatler 03.02'yi gösterirken 7.4 şiddetindeki depremle sarsılan Marmara Bölgesi'nde, yaşanan felaketin izleri silinmediğinden bilinçaltlarına hapsedilen korkuların da bir türlü üstesinden gelinemiyor. Merkez üssü Gölcük olan ve Yalova, Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce ve İstanbul'da 20 binden fazla insanımızın hayatını kaybetmesine, 30 bine yakın insanın da sakat kalmasına neden olan depremin yaraları bir türlü sarılamıyor." ifadelerine yer verildiği görülüyor.
17 AĞUSTOS 2000 TARİHLİ HÜRRİYET GAZETESİ
17 Ağustos 2000 yılında yayımlanan Hürriyet Gazetesinde depremin bilançosuna yer verildi.
17 AĞUSTOS 1999 DEPREMİ BİLANÇOSU
(xx)Ölenlerin 527'si İstanbul dışından yaralı olarak getirilenlerdir.
17 AĞUSTOS SONRASI ÖZÜRLÜ KALANLAR
17 AĞUSTOS SONRASI ÖZÜRLÜ KALANLAR
17 AĞUSTOS 2000 TARİHLİ HÜRRİYET GAZETESİ
İKİ BİN AİLE NE OLACAK BELLİ DEĞİL
17 Ağustos 2000'de yayımlanan Hürriyet Gazetesindeki köşesinde deprem bölgesindeki izlenimlerini, "Çadırkent'te yaşam Ankara'daki lojmandakine benzemiyor" başlığıyla duyuran Fatih Altaylı bölgede şu ifadeleri kullanıyor:
1 yıl önce Gölcük'te binalar yıkıktı. Bugün ise umutlar yıkık. Anormal şartlara uyarlanmış bir yaşam bütün hızıyla sürüyor ama normale geçiş konusunda fazlaca umut yok. Çünkü deprem bölgesinde her şey yavaş ilerliyor. Kalıcı konut ihtiyacı 7 binin üzerinde. Yapılması kararlaştırılan kalıcı konut sayısı ise 5 bin 500 civarı. 2000 konutluk bir açık var.
O iki bin aile ne olacak belli değil. Yapılacak olan 5 bin konutun inşası ise çok yavaş ilerliyor. Bayındırlık Bakanlığı tarafından yapılacak 2 bin küsur konutun inşaatı başlamış. Temeller atılmış.