BİLGİ VE BELGE TEMİN ETTİ
Casusluk teklifini kabul eden Katie, Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar ile Türkiye'nin göç politikaları hakkında ve Türkiye'yi Avrupa'da zor durumda bırakacak gerçek dışı bilgi ve belgeler temin etti.
BAŞVURUN, HIZLI SONUÇLANIR
Katie, talimatları DGSE'nin kontrolündeki Paris merkezli Halep Dostları Topluluğu (Coliectif Amis d'Alep) adlı STK'nın yöneticilerinden aldı. Aralarındaki bağlantıyı tutuklanan isimlerden Hüsam Elnahar sağlıyordu.
"İLTİCA BAŞVURUN HIZLI SONUÇLANIR"
Elnahar'ın Katie'ye, "Fransa adına çalışırsan iltica başvurun hızlıca sonuçlanır" dediği tespit edildi. Teklifi kabul eden Katie, Eiren, Hüsam, Danyal, Amani adlı şahısların içinde yer aldığı Whatsapp grubu kurdu ve tüm veriler bu Whatsapp grubunda toplanmaya başladı.
MERİÇ NEHRİ'NE ATTILAR YALANI
Katie, yabancı medya kanalları ile koordineli olarak canlı yayınlar gerçekleştirdi. Türkiye ile Yunanistan sınırında Türk sınır muhafızlarının 55 göçmeni Meriç Nehri'ne attığı, Suriyelilere baskı uygulandığı gibi gerçekleri yansıtmayan bilgilerle kara propaganda yaptığı saptandı. Katie'nin ülkemizde ikamet eden yabancı vatandaşların adreslerine dayalı kişisel biyografik bilgilerini de gizlice temin edip Fransız istihbaratına sızdırdığı belirlendi.
Casusluk yaptığı tespit edilen Ahmed Katie.
YAVAŞLATINCA İKAZ EDİLDİ
Katie, Fransız Dış İstihbarat Servisi DSGE'de görevli "İrene" adlı kadın istihbaratçıya Türkiye aleyhine bilgi akışını yavaşlatınca, Hüsam Elnahar tarafından ikaz edildi.
Hüsam Elnahar.
Elnahar, Katie'ye, "İltica talebin tehlikeye girdi. Çünkü İrene Hanım, sana bilgi akışını yavaşlattığın için kızgın olduğunu belirtti" dedi. Ahmed Katie, "İrene" adlı Fransız istihbaratçıya sürekli açıklamalarda bulunarak sahada daha iyi çalışacağını belirtip özür diledi. DGSE, Ahmed Katie'ye yönelik bir operasyon olabileceği yönünde bir istihbarat aldıklarını iletti ve Katie'ye telefonlarını İstanbul'da ofisinde bırakması, Bursa'da güvenli bir evde (Safe House) beklemesi talimatını verdi.