Eski Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 2. Daire Başkanı Nesibe Özer, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
ÖRGÜTÜN YARGIYA YERLEŞMESİNDE ETKİN ROL ÜSTLENDİ
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişiminin ardından tutuklanan eski HSYK İkinci Daire Başkanı Özer hakkında hazırlanan iddianamede, sanığın mesleğin ilk yıllarından itibaren örgüt içinde yer aldığı, gizli toplantılarına katıldığı, örgütün yargıya yerleşmesi için etkin rol üstlendiği, örgütün gizli haberleşme programı Bylock kullandığı, örgütün stratejisi ve amaçları doğrultusunda sıkı bir disiplinle hareket ettiği, örgüt hiyerarşisi içinde yönetici konumunda bulunduğu kaydedildi.
964 BYLOCK GİRİŞİ
Özer'in 25 Ağustos 2014'ten sonra 964 kez ByLock'a giriş yaptığı belirlenirken eski HSYK ikinci Daire Başkanı Özer, ByLock kullandığını reddetmiş ve bir HSYK üyesinin uygulamadan "Çok güzel yazışma, ücretsiz mesajlaşıyorsun, sana da indirelim" şeklinde bahsettiğini, bunun üzerine uygulamayı indirdiğini, aklına yatmadığı için bir süre sonra programı sildiğini savunmuştu.
ÖRGÜTTEN AYRILDIĞINA DAİR KANAAT OLUŞMAMIŞTIR
Özer, örgütle bir bağının bulunmadığına dair bir dilekçe yazarak açık ceza infaz kurumuna ve denetimli serbestliğe ayrılmayı talep etti. Talebi değerlendiren Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı, açık ceza infaz kurumlarına ayırmaya esas iyi hal kararında, hükümlünün yargılama aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmadığını, örgütten ayrıldığına dair aktif bir çaba içerisinde olduğuna dair yönelik icrai bir hareketinin bulunmadığını, örgütün işleyişi, yapısı ve eylemleri hakkında bilgi paylaşımında bulunmadığını, örgütten ayrıldığına dair beyanının içtenliğini gösterecek somut bir verinin de bulunmadığını, bu yöndeki beyanının samimi olmadığını belirterek Özer'in örgütten ayrıldığına dair kanaatin oluşmadığını bildirdi.
AĞIR CEZA MAHKEMESİ İTİRAZI KABUL ETTİ
İdare ve Gözlem Kurulu tarafından verilen karara itiraz edilmesi üzerine Bakırköy 3. İnfaz Hakimliği de itirazı reddedince bu kez Nesibe Özer, bir üst mahkeme olan Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesine başvurdu. İtirazın kabulüne karar veren mahkeme, Bakırköy 3. İnfaz Hakimliğinin kararının kaldırılmasına, İdare ve Gözlem Kurulu kararının da iptaline karar verdi.
Mahkeme, kararın gerekçesinde hükümlünün şartla tahliye tarihinin 20 Aralık 2024 olduğunu, idarenin tamamıyla somut verilere dayandırarak gözlemlerini yapıp değerlendirmesini yapma yükümlülüğünün dışına çıkarak hükümlünün yargılandığı mahkeme ilamını gerekçe yapmasının yerinde olmadığını belirtti.
Sabah'ta yer alan habere göre; Kararda "Hükümlünün örgütten ayrıldığına dair beyanda bulunmaması onun örgütle bağının olduğunu göstermeyeceği gibi, hükümlünün örgütle bağını inkar etmesinin de bağlantısının yok olduğunu göstermeyeceğini, kanunların idareye hükümlünün dış dünyaya yansıyan tutum ve davranışları itibariyle herhangi bir örgütle bağının bulunup bulunmadığına dair somut tespitler yapmayı yüklemiştir" denildi.
Öte yandan Özer'in FETÖ ile bağlantısının hakimlik sürecinde başladığı örgüt ile irtibatını Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'ndaki görevi sırasında da sürdüğü ortaya çıkmıştı.
Örgütsel stratejilerin belirlendiği toplantılara katılan Özer, FETÖ'nün amaçları doğrultusunda hareket etti.
Nesibe Özer ile FETÖ'nün sivil imamlarının GSM hatlarının incelenmesinde ise ortak baz hareketleri tespit edildi. Bu sürelerin bir günü aştığı zamanların da olduğu belirlendi.
HSYK'deki görevi sırasında Özer, FETÖ'nün kumpas soruşturmaları ve davalarında görev alan başta Zekeriya Öz ve Cihan Kansız olmak üzere örgüt mensubu hakim ve savcıları korumaya yönelik faaliyetler yürüttü, yapılan oylamalarda bu yönde oy verdi.
SORUŞTURMALARIN SONUÇSUZ KALMASI İÇİN ÇABALADI
FETÖ'nün hiyerarşik yapısında örgüt yöneticisi konumunda bulunan Özer, görev yaptığı İkinci Dairede, örgüt üyesi hakim ve savcılarla ilgili yapılan şikayetlerde korumacı tavır izledi.
Özer, önemli görevlerde bulunan örgüt mensubu hakim ve savcıların yerlerinin değiştirilmesine ilişkin kararlara da muhalif kaldı. Bu tavrı örgüt içinde takdirle karşılanan Özer, örgütün, devletin kurumlarının ele geçirilmesi stratejisi kapsamında FETÖ adına önemli bir görev üstlendi.
Örgütün şifreli haberleşme ağı ByLock kullanıcısı da olan Özer, FETÖ'nün deşifre olmasını engellemek, örgüt mensupları hakkında yapılan soruşturmaların sonuçsuz kalmasını sağlamak için de çaba gösterdi.
FETÖ ELEBAŞI HEDİYELER GÖNDERDİ
Daha önce FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in, Özer'e, çeşitli hediyeler gönderdiği ve "O bizim anamız" benzetmesinde bulunduğu da tespit edilmişti.