CHP'deki krizde yeni perde | Ekrem İmamoğlu büyük panikte! DEM'i kaybetme korkusundan Tunç Soyer'e sarıldı!

İstanbul'da PKK terör örgütünün siyasi uzantısı DEM ile kirli pazarlıklarla yerel seçim ittifakı yapan CHP'de, Afyonkarahisar belediye başkan adayı Burcu Köksal'ın "DEM'i belediyeden içeriye sokmam" açıklamasıyla patlak veren kriz devam ediyor. İstanbul'da umudunu terör partisine bağlayan Ekrem İmamoğlu, DEM'e "Ne isterlerse vereyim" noktasına geldi. Partisinin adayı Burcu Köksal'ı tehdit edecek kadar ileri giden İmamoğlu, krizin ateşini söndüremeyince, İzmir'i Kandil'in şehir yapılanmasına çeviren Tunç Soyer'i devreye soktu. İzmir'i bırakıp DEM'in gönlünü alması için Tunç Soyer'i İstanbul'da yardımına çağıran İmamoğlu'nun bu operasyonu CHP'de yeni bir krize daha neden oldu.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :10 Mart 2024 , 09:51 Güncelleme Tarihi :10 Mart 2024 , 10:51
CHP’deki krizde yeni perde | Ekrem İmamoğlu büyük panikte! DEM’i kaybetme korkusundan Tunç Soyer’e sarıldı!

İÇİNDEKİLER

CHP'de Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında başlayan ve her hafta farklı bir boyuta geçen krizin bu haftaki adı: Burcu Köksal.

Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı Burcu Köksal, "Belediyenin kapısı DEM parti hariç tüm partilere açık olacak" ifadelerini kullanması genel merkezin hatta Ekrem İmamoğlu'nun tüm planlarını suya düşürdü.

Çünkü CHP Genel Merkezi ve eşbaşkan Ekrem İmamoğlu, DEM ile kirli iş birliğine girip seçimlere birlikte gitme kararı almıştı.

Köksal'ın açıklamalarının ardından küplere binen Ekrem İmamoğlu, sanki kendisi genel başkanmış gibi Özgür Özel'i arayıp Burcu Köksal'ı uyarması talimatını verdi.

"BEN CHP'LİYİM O ANAPLI"
Ancak söz konusu uyarıda Burcu Köksal'ın hiç geri adım atma niyeti yoktu.

Köksal, sözlerine açıklık getirmesini isteyen Özel'e "Aileden CHP'li olduğu, İmamoğlu'nun kendisini partiden attıramayacağı" karşılığını verdi. İmamoğlu ailesinin ANAP kökenli olduğunu hatırlatan Köksal, "İmamoğlu istedi diye özür dilemeyeceğini, ancak grup başkanvekilliğinden ayrılabileceğini" ifade etti.

KILIÇDAROĞLU'NDAN 'DEM'Lİ İNTİKAM
CHP'deki 'DEM'li krizde 'intikam' izine rastlandı. Köksal'ın partiyi karıştıran DEM çıkışının talimatını Kılıçdaroğlu'nun verdiği öne sürülürken "Bay Bay Kemal 1 Nisan öncesi somut adım attı" yorumları yapıldı. Ekrem İmamoğlu cephesi de 'DEM'li kriz sonrası Kılıçdaroğlu'na savaş açtı. Gelişme üzerine Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu'nu fondaşları üzerinden yaylım ateşine tuttu. CHP içindeki Ekremci kliği "Alçak ve şahsiyetsizler" olarak tanımlayan Bay Bay Kemal, "Kimse beni susturamaz ve sindiremez" diyerek İmamoğlu'na rest çekti.

İMAMOĞLU TUNÇ SOYER DEVREYE SOKTU
CHP'de Burcu Köksal'ın açıklamalarıyla patlayan krizin ateşi sönmüyor. PKK terör örgütünün siyasi ayağı DEM'i kaybetme korkuna kapılan Ekrem İmamoğlu, İstanbul ilçelerinde listeleri terör yanlılarıyla doldurmasına rağmen, DEM de krizi fırsata çevirip CHP'den daha fazla taviz koparmaya başladı. DEM paniği yaşayan İmamoğlu, son çare olarak binlerce PKK'ya yakın ismi belediye kadrosuna katıp İzmir'i Kandil'in "şehir yapılanmasına" çeviren, belediye imkanlarını terör örgütü yanlılarına peşkeş çeken ve DEM'lilere ihale kıyaklarıyla finansal destek sağlayan Tunç Soyer'i apar topar İstanbul'da yardımına çağırmakta buldu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in birlikte seçim çalışmasına katılma çağrısını reddeden Soyer, kendisi yerine gösterilen Cemil Tugay yerine İstanbul'a gidip İmamoğlu ile fotoğraf verdi.

CHP İzmir adayı Cemil Tugay, İmamoğlu'na destek için İstanbul'a giden Tunç Soyer'e sitem ederek, "Burada bir dakika yanımda durmayan bir belediye başkanımız, başka şehirde başkaları için çalışıyor" dedi.

CHP'deki baş döndüren gelişmeleri Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, "İmamoğlu'ndan Soyer bombası" başlıklı yazısında kaleme aldı.

İşte Mahmut Övür'ün konuyla ilgili yazısı:
Afyonkarahisar'da patlayan bomba İstanbul'u sarsarken, Ankara da nasibini aldı. Hemen fonda medya harekete geçti ve günah keçisi olarak Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedefe koydu. Herhalde "hançer" yetmedi ki, bu kez "Kaleş"le saldırıyorlar.
Onların hedefinde Kılıçdaroğlu'yla birlikte Özgür Özel de var. Şu birkaç günde CHP'de olanlara bakın.
Afyon'da Burcu Köksal bombası patlıyor, Kılıçdaroğlu yeniden hedefe konuluyor, DEM ayağa kalkıyor, korkuya kapılan İmamoğlu, amiri olan Köksal'ın istifasını istiyor, yetmiyor bu kez devreye Tunç Soyer'i sokuyor.
Peki ne oluyor dersiniz CHP'de?
İşin bir ucunda İstanbul'da DEM'sizlik korkusu, öteki ucunda da gözden çıkartılan Özgür Özel var.
İmamoğlu'nun Özel'den rahatsızlığı az çok biliniyor. Köksal bombası patlayınca bu kez DEM'i kaybetme korkusuna kapılan İmamoğlu bir taşla iki kuş vurmak için Soyer'i devreye sokuyor.


Ne kadar ilginç değil mi? Soyer'i aday yapmayan da çağırıp destek isteyen de o... Çünkü DEM'le iyi ilişkisi olan Soyer'e ihtiyacı var. Soyer, İzmir'de belediyeyi DEM'lilerle birlikte yönetti. Onlara ihale verdi, binlerce DEM'liyi işe aldı. Aday belirleme sürecinde de DEM'liler İzmir'de Soyer'in aday olmasını çok istedi.
İzmirli genç bir siyasetçi şöyle diyor:
"Afyon'daki kadın açıklama yapınca İmamoğlu apar topar Soyer'i aradı ve DEM'le ilişki kurmasını istedi. Bu hamle Özel'e karşı bir hamle. İmamoğlu, Özel'i kendi mitinglerine bile sokmuyor. Soyer, önce Kılıçdaroğlu'na gidiyor, 'İmamoğlu'ndan bir talep var, ne diyorsun?' diyor. O da 'Bu konuda aracılık yapabilirsin' diyor."


Bu görüşmenin Ankara versiyonu bunun tam tersi. Önceki akşam Ankara'da karşılaştığım İzmirli bir başka siyasetçi şöyle diyor:
"Görüşme doğru ama Kemal Bey kabul etmedi. Soyer kendi kararını verip İstanbul'a gitti."
Düşünsenize, İzmir'in Büyükşehir Belediye Başkanı kendi şehrini bırakıp İstanbul'da İmamoğlu ile çalışacağını söylüyor.
Neden acaba? İstanbul, Soyer için neden bu kadar önemli?
Çünkü o da siyasi kariyerini İmamoğlu gibi CHP'den daha öne koymuş durumda. O CHP Genel Başkanlığı'nı, İmamoğlu da DEM'in oyunu istiyor. İkilinin bu konuda anlaştıkları söyleniyor.
Aslında ikisi de CHP'yi umursamıyor. Baksanıza Soyer, İzmir'de değil İstanbul'da çalışıyor. Bu çelişkiyi şu anki CHP İzmir adayı Cemil Tugay da fark etmiş ki şöyle diyor:
"Ben burada belediye başkan adayıyım. Kendi adıma değil Cumhuriyet Halk Partisi adına. Ama burada bir dakika yanımda durmayan bir belediye başkanımız, başka şehirde başkaları için çalışıyor."
Açıklamaya bakın; "Başka şehirde başkaları için çalışıyor" dediği de CHP'nin Eşbaşkanı İmamoğlu. İpler kopmuş anlayacağınız.
Hem de ne kopma. CHP yönetimi Soyer'i aday yapmayıp itibarsızlaştırınca o da elindeki bütün olanakları CHP aleyhine kullanıyor. İzmirlilere göre açık açık belediyenin içini boşaltıyor. Büyük ihaleler dağıtıyor. En son Yeni Asır'ın yazdığı ve durdurulan, "İzmir trafiğine elektronik denetleme sistemi" gibi birçok ihaleden söz ediliyor. Durmadan işçi veya park bahçelere ağaç alıyor. İzmir'deki tüm billbordlarda kendi afişleri var. Tugay'a randevu bile vermiyor.


İzmirli genç siyasetçiye son olarak şu soruyu soruyorum: "Kendisini başkan yapmayan İmamoğlu ile neden bir araya geldi?"
Cevabı CHP siyasetinin heli pürmelalini anlatıyor:
"Herkes birbirine ihanet ediyor. Onun da çaresi yok, başka ne yapabilir. Özgür Özel'i düşman ilan ederek kendisine yeni bir alan açmak istiyor. Siyasetin dışında kalmamak için buna mecbur. Dün Özel onu perişan etti, siyasetin dışına itti. Bugün de o önüne gelen fırsatı değerlendiriyor."

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ