Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu
20-21 NİSAN'DA İL BAŞKANLARI VE BELEDİYE BAŞKANLARINI TOPLUYOR
CHP Genel Başkanı
Özgür Özel, Ramazan Bayramı sonrası 20-21 Nisan tarihleri arasında bütün il başkanları ve belediye başkanlarını toplayacağını açıkladı.
Özel sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı;
Onlara şunu söyleyeceğim... Eski hastalıklardan kurtulacağız... Eski hastalıklarla, iç çekişmelerle Türkiye'nin geleceğini kimseye kararttırmam.
CHP'DEKİ İÇ ÇEKİŞME VE ENTRİKA
CHP Genel Başkanı'nın 'kimsenin gözünün yaşına bakmam' diyerek iç çekişmelerden dem vurması akıllara partide dumanı üstünde tüten 'emanetçi - vesayetçi' tartışmalarını getirdi.
Bilindiği üzere Ekrem İmamoğlu, kurultay sonrası CHP'yi istediği gibi dizayn etti. Parti 'vesayetçi' gibi davranan İmamoğlu ve 'emanetçi' konumuna düşen Özgür Özel arasındaki güç çekişmesiyle savrulurken Kemal Kılıçdaroğlu'na yakın isimler de birtakım lobicilik faaliyetleri yürüttü. Bahse konu olan süreçte entrika tavan yaptı.
Özgür Özel ve Yavuz Donat
İşte Sabah Gazetesi Yazarı
Yavuz Donat'ın "
Özgür Özel ile bayram sohbeti" başlıklı köşe yazısından öne çıkanlar;
Genel başkan seçildikten
153 gün sonra...
Yerel seçimden de
8 gün sonra... CHP Genel Başkanı
Özgür Özel ile sohbet.
Haftaların yorgunluğundan sonra... Üzerinde rahat bir kıyafet...
Eşofman.
CHP'nin klasik siyaseti,
Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığına endeksli... Varsa yoksa Erdoğan.
Çarşamba günü Ramazan Bayramı.
Bayramdan sonra yoğun Meclis çalışması...
Ülkenin önünde iç ve dış sorunlar.
Özgür Özel... Yeni dönemde...
Nasıl bir yol izleyecek?
"Cumhurbaşkanı Erdoğan davet etse de gitmem... Görüşmem... Randevu falan da istemem" mi diyecek?
Her şeyi sorduk...
Keyifli bir sohbet oldu.
"İLK ADIMI BEN ATACAĞIM"
Bayram barıştır...
Kucaklaşmaktır.
Kucaklaşmaktan kastımız ille de
sarılmak...
Yanak yanağa... Tokalaşmak değil.
Karşılıklı konuşmak... Hal hatır sormaktır...
Sağlıklı günler dilemektir.
Özgür Özel dedi ki:
Geçen bayram, Devlet Bahçeli'den başlayarak bütün liderleri aramıştım... Bir tek Erdoğan'ı aramadım.
Ama o zaman ikinci partiydik.
Şimdi... 31 Mart seçimleri... Ve CHP birinci parti... Alttan almak, fedakârlık yapmak, ilk adımı atmak, ilk eli uzatmak bize düşer.
Bayram günü Sayın Cumhurbaşkanı'nı arayacağım... Bayramını tebrik edeceğim.
Sonrasında kendilerine bazı şeyler söyleyeceğim.
Başkan Erdoğan ve Özgür Özel
ERDOĞAN'A NE SÖYLEYECEK?
Kelimesi kelimesine... Banttan çözüm... İşte CHP Genel Başkanı'nın sözleri:
- Diyalog kanallarının açık tutulması gerektiğini... Kendilerinin millet tarafından iktidar ile görevlendirildiğini...
Bizim de 31 Mart seçimlerinde Türkiye nüfusunun yüzde 65'ine, milli gelirin de yüzde 85'ine hâkim bir coğrafyada yerel iktidar olduğumuzu...
Birlikte çalışmak zorunda olduğumuzu...
Ve dönem dönem istişare etmek zorunda olduğumuzu söyleyeceğim.
MAKAMA SAYGI
Özgür Özel... Ve bayramdan sonraki yeni dönem... Ses kayıt çözümüne devam:
En sert muhalefet olacağız...
Fakat... Nezaketten ve makamlara saygıdan asla ve asla taviz vermeyeceğiz.
Zira... Ben milletin göreve getirdiği bir
insanı yok sayarsam, o zaman kendi belediye
başkanlarımın da yok sayılmasını
göze alırım... Bu doğru bir şey
değil.
"YANINA GELMEM" YOK
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.
Özgür Özel'in
yoğurt yiyişi farklı.
Ve sohbetin devamı:
Eskisi gibi, "Ben senin yanına gelmem
" yok... Böyle bir siyaset izlemeyeceğim.
Tercih ederim ki Çankaya Köşkü'nde buluşalım...
Çünkü orada da Sayın Erdoğan'ın çalışma odası var.
Kendisinden randevusu isteyeceğim... Nereye randevu verirse orada görüşeceğim.
Ve... Bu ülkenin meselelerini çözeceğiz.
ÇOCUKLUK HASTALIĞI
Evet...
Tam böyle söyledik... CHP'nin bir türlü geçmeyen çocukluk hastalığı... Bitmek bilmeyen iç çekişmeler.
Öylesine ki...
İsmet İnönü bile CHP'den istifa etmek zorunda kalmıştı.
Behçet Kemal Çağlar... 10'uncu Yıl Marşı'nı yazan iki şairden biri... (Diğeri
Faruk Nafiz Çamlıbel.) CHP'den istifa etmişti.
Bir Kızılderili atasözüdür:
-
Ağacın dalları kendi aralarında kavga etmezler.
CHP'de ise... Ağacın dalları arasında her dönemde kavga var.
Özgür Özel'e,
bu konuyu... Çocukluk hastalığını hatırlattık... Dedi ki:
Hava alanına beni karşılamaya 5-10 bin kişi gelmişti (İzmir Adnan Menderes Havaalanı...4
Nisan-Perşembe.)
Miting gibi oldu... Dedim ki... Bu eski hastalıklardan
kurtulacağız.
İlçe yönetimleri işini yapacak... İl yönetimleri işini yapacak... Belediye başkanları işini yapacak.
Partide kim varsa kendi görevini yapacak.
Kimse bir diğerinin kuyusunu kazmayacak...
Varsa bir eksiğini kapatacak.
Eski hastalıkları yaşatanlar bu partiyi muhalefette
tutar... Eski hastalıkları terk edersek iktidara gideriz.
"İLK KEZ"
Sohbete devam:
Eski hastalıkları nüksettirecek kimsenin gözünün yaşına bakmam.
Bayramdan sonra... Bunu ilk kez size söylüyorum... 20-21 Nisan'da... Bütün il başkanları ile bütün belediye başkanlarını birlikte toplayacağız... Yaklaşık 600 kişi.
Onlara şunu söyleyeceğim... Eski hastalıklardan kurtulacağız... Eski hastalıklarla, iç çekişmelerle Türkiye'nin geleceğini kimseye kararttırmam.
KREDİ
Özgür Özel, 31 Mart yerel seçim sonuçlarına
kredi gözüyle bakıyor:
Vatandaş, bize bir kredi verdi...
Ama bu kredi, al harca
diye verilmiş tüketici kredisi
değil.
Seçmenin verdiği yatırım kredisi...
Seçmen,
"Sizin geleceğinize yatırım yapıyorum" dedi.
Mesajı iyi okumak lazım... Milletin bize mesajı şu: "Sizi dört yıl izleyeceğim...
Memnun kalırsam krediyi artırarak devam ettiririm...
Yoksa geri çağırırım
.''
ÇİFT SANTRAFOR... VE PENALTI
Teknik direktör Özgür Özel... Ve
takımla ilgili bazı ayrıntılar:
Şu anda takımda iki forvet var... Biri Mansur Yavaş, diğeri Ekrem İmamoğlu... Ama birçok yeni figür de parlıyor.
Bu isimlerden en iyi takımı kurmak önemli.
Maçın son dakikasında bir penaltı kazanıldığında, teknik direktör, "Bırakın ben atacağım
" demez... En formda oyuncusuna attırır.
Belediye başkanlarımız kendi aralarında çok iyi işler yapacaklar...
Günü geldiğinde de arkadaşlarımızdan biri Cumhurbaşkanı adayı olacak.
Türkiye'de hepimize yetecek, hizmet edebilecek birçok mevki var.
LİDER... TEKNİK DİREKTÖR
Siyasette
çok seslilik olacaktır... Doğaldır. Ama... Siyasetin de kendi içinde bir disiplini vardır. Özgür Özel'e bu konuyu açtık.
Çok başlılık... Kemal Kılıçdaroğlu'nun bürosu... Ekrem İmamoğlu ile ilişkiler... Hariçten gazel okuyanlar... Akıl verenler... Zor bir süreç. Özgür Bey bu süreci nasıl yönetecek?
Altan Öymen ile uzun bir telefon konuşması yaptım... Hikmet Çetin ile uzun istişarelerde bulunuyoruz.
Sayın Kılıçdaroğlu, önceki genel başkanlarımız gibi, tecrübesiyle bize yön verecektir.
Önceki genel başkanları varlığı, tecrübeleri ve uyarıları bizim için çok kıymetli olur.
Ben genel başkanlığı, futboldaki teknik direktörlük gibi görüyorum... En iyi takımı kuracak... En doğru kişiyi, en doğru yerde görevlendirecek.
PARANTEZ
Ekrem İmamoğlu ile ilişkiler... Sormazsak olmaz. Yanıt:
Aramızda kelimenin tam anlamıyla bir kardeşlik hukuku var... Bir arkadaşlık hukuku var... Çünkü ikimiz de aynı şeye inanmış durumdayız... Atatürk'ün partisini Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında iktidar yapmak.
Bunun için kime sorumluluk düşerse düşer... Kime fedakârlık düşerse düşer.
Özgür Özel - Yavuz Donat - İpek Özel
NOKTAYI KOYARKEN
Özgür Özel ile sohbet uzun... Hepsini yazsak yarın da devam etmek gerekecek...
Bir bölümü bizde kalsın. Sohbeti telefon ile kayda almak...
Becereceğimiz iş değil... Özgür Bey, eksik olmasın, bizim cep telefonumuzu ayarladı...
Konuşmayı kaydettik. Ve... Fotoğraf konusu... Genel Yayın Yönetmenimiz
Metin Yüksel, bu konuda çok titiz...
İyi fotoğraf istiyor... Yanımızda bir foto muhabiri arkadaşımızın bulunması için ısrar ediyor...
Hep yan çiziyoruz. Özgür Bey ile bir araya gelince... Gördüğümüz ilk kişiye cep telefonunu uzattık: -
Kardeş... Sana zahmet... Fotoğrafımızı çeker misiniz? Bir de
üçlü fotoğraf var:
Özgür Özel... Hukuk Fakültesi son sınıfta okuyan kızı
İpek ve
biz. Güneş arkadan gelmiş...
Yüzler iyi görünmüyor. Kusura bakma sevgili Metin Yüksel kardeşim.