DÖNER İSTANBUL'DA BİTİRİLDİ
Başkan Erdoğan ise verdiği yanıtta, "Herhalde döner İstanbul'da bitirildi." ifadelerini kullandı.
Alman gazetecİ Marion Sendker
ALMAN GAZETECİNİN KİMLİĞİ ORTAYA ÇIKTI
Basın toplantısının ardından Alman gazetecinin kimliği merak konusu oldu. İki lidere döner sorusu soran Alman gazetecinin Marion Sendker olduğu ortaya çıktı.
MARION SENDKER KİMDİR?
Marion Sendker, Köln ve İstanbul'da yaşayan hukuk mezunu ve gazetecidir. Uluslararası ve Karşılaştırmalı Hukuk alanında uzmanlaşmış olup Medya Hukuku ile de ilgilenmektedir. Münster, Roma, Stellenbosch ve Köln'de eğitim gören sanatçı, şu anda Uluslararası Hukukun Türk Anayasasına uygunluğu konusunda doktora programına hazırlanıyor. Almanya'da çoğunlukla WDR ve Deutschlandfunk'ta gazeteci olarak çalışıyor ve çeşitli dergilerde yazıyor. Ayrıca KAS'ın sunduğu okullara yönelik bir dijital eğitim programına katılıyor ve medya hukuku dersleri veriyor. Marion, Türkiye'de ARD radyo ve Welt TV'de yarı zamanlı muhabir olarak çalışıyor.
https://www.takvim.com.tr/galeri/dunya/uluslararasi-gazeteci-marion-sendkerden-carpici-bati-medyasi-analizi-pkk-yanlisi-ve-tek-tarafli-haberler-yapiliyor
PKK DESTEKÇİSİ BATI MEDYASINI İFŞA ETMİŞTİ
2022 yılında AA mikrofonlarına konuşan gazeteci Sendker, PKK, terör ve buna benzer haberlerin Alman ve Batı medyasında çoğunlukla tek taraflı bir şekilde dile getirildiğini ve Batı medyasında daha çok PKK yanlısı görüşlerin hakim olduğunu söyledi.
O dönem Takvim.com.tr Sendker'in açıklamalarını manşete taşıyıp "Uluslararası gazeteci Marion Sendker'den çarpıcı Batı medyası analizi: PKK yanlısı ve tek taraflı haberler yapılıyor" başlığıyla duyurmuştu.
Avrupa medyasının PKK/YPG haberlerinde neden tek taraflı bir dil kullanılıyor?
Bence PKK, terör ve buna benzer haberlerin Alman ve Batı medyasında belli bir biçimde ve çoğunlukla tek taraflı bir şekilde dile getirilmesinin birçok farklı nedeni var. Bunun bir nedeni, Batı'dan Türkiye'ye ve burada olan olaylara oryantalist bir bakış açısıyla yaklaşmamızdır.
Batı medyası daha çok PKK yanlısı haberler mi yapıyor?
Rakamları vesaire bilmiyorum ama Almanya ve Batı Avrupa medyasında daha çok Kürt veya PKK yanlısı ya da buna benzer görüşler hakim gibi görünüyor. Bu içerikleri üreten uzmanlar daha yoğunlukta. Bu, kamu görüşü gibi bir şey haline geldi.
Avrupa ülkeleri neden hala PKK bağlantılı organizasyonları destekliyor?
İnsan kaçakçılığı ve çocuk istismarıyla ilintili olduğu bilinmekle birlikte, Almanya'da ayrıca çocukların PKK tarafından Kuzey Suriye'de nasıl kaçırıldığına dair devlet yetkilileri tarafından açıklanan kamuya açık raporlar mevcut ve Almanya'da ve Batı Avrupa'da bu organizasyona yakın insanlar hala destekleniyor.
DEMOKRATİK DEĞERLER YALANI
Neden desteklendikleri sorusu çok iyi bir nokta. Fakat öte yandan örgüt, kamusal alanda kendisini çok barışçıl ve demokratik gibi gösteriyor. Alman halkından, hükümetinden ve medyadan Batı Avrupa'da tetikleyici bir kelime olan "demokratik değerler" adına davalarını desteklemeleri konusunda yardımlarını istiyor. Çünkü demokrasi orada öne çıkan bir konu. Bu nedenle tarihimiz de göz önünde bulundurulduğunda, demokrasi için savaşan kimsenin çok da kötü olamayacağı hissine sahibiz. Bu his bazen yeterince sorgulanmıyor.
PKK'nın bir terör örgütü olduğu gerçeği kasten mi görmezden geliniyor?
Objektif ve tarafsız olma gerekliliğinin farkındalar. Fakat bilginin ve gerçeklerin toplanma şekli taraflı.
Almanya'da yaşayan çok sayıda Kürt ve Türk bulunuyor. Onlar da bu konularda çalışıyorlar. Fakat bu konuda yaptıkları çalışmalarda her zaman olmasa da çoğunlukla belli bir anlatı kopyalanarak alınıyor. Bu kişi tabii ki çatışmayı normal bir Almandan daha iyi bilecektir fakat onların görüşleri de tek taraflı olabilir. "Türk olsun Kürt olsun, bu kültürden gelen bir insan var. O bilir." gibi bir eğilim var belki de. Yani biz bu insanı referans olarak alıyoruz ve sorgulamıyoruz.
PKK konusunda Batılı gazeteciler aktivizmle gazeteciliği birbirine mi karıştırıyor?
Bence gazetecilik ve aktivizm arasında çok ince bir çizgi var. Almanya'da ve Batı Avrupa'da gördüğümüz üzere bu çizginin dışarıdaki aktivistler tarafından suistimal edilme riski her zaman mevcut. Bazı gazeteci muhitlerinde, aslında PKK ideolojisini ve de propagandasını yayan Kürt kültür evleriyle veya gruplarıyla bağlantılı insanlar olduğunu görüyoruz. Bu insanlar gazetecilere azami surette yaklaşmaya çalışıyorlar. Onlarla, sanki sadece Türkiye'de, Kuzey Suriye'de ve Kuzey Irak'ta var olan homojen bir grupmuş gibi Kürt insanının durumu hakkında konuşuyorlar ve gazetecileri bu konu hakkında haber yapmaya çağırıyorlar. Onlara özgürlük, demokrasi, kadın ve işçi hakları için savaştıklarını söylüyorlar ve birkaç yıldır iklim değişikliğine karşı mücadeleyi de bu listeye eklediler. Bu, Batı Avrupa ve Alman gazeteciliğinde son derece karşılığı olan bir konu. Çünkü bu gazetecilerin çoğu suç teşkil eden konuları keşfetmeleri gerektiğini veya iyi bir amaç için, bu iyi amaç ne olursa olsun, savaşmaları gerektiğini düşünüyorlar.
PKK'nın terör organizasyonu olarak listelendiğini biliyorlar ama yine de onu "işçi partisi" olarak adlandırıyorlar. Peki bu ikisi birbiriyle uyuşuyor mu, bu ikisi nasıl bir araya geliyor sorusu pek gündeme gelmiyor.
PKK ve örgüte bağlı organizasyonlar Batı kamuoyu için de bir tehdit değil mi?
Bence PKK, YPG ve türevlerinin Batı kamuoyu için ne derece bir tehdit arz ettiğini söylemek zor. Çünkü bir taraftan bir kesim bu grupların Almanya'da ve Avrupa'da en azından kamusal alanda şiddete başvurmadıklarını ileri sürüyor. Sahne arkasında neler olup bittiğini bilmiyoruz.
Fakat örneğin yine Almanya'da PKK bağlantılı bazı kişilerin sızdığı bildirilen topluluklar var. Bazen bu kişilerin kim olduklarını söylemek çok zor.
Alman ve Batı Avrupa medyası Batı kamuoyunu yanlış mı yönlendiriyor?
PKK'nın, Alman ve Batı Avrupa medyasında çok bilinen bir kelime olmasına rağmen, neredeyse her zaman bir süre önce resmi isimleri olan "işçi partisi" kelimesiyle özdeşleştirilmesi çok ilginç. Ve hala "Kürt İşçi Partisi" olarak adlandırılıyor. Bu ise onun işçi haklarıyla özdeşleşen veya savaşan demokratik bir parti olabileceği izlenimine yol açıyor. Terör örgütü listesinde yer alıyor olması ise satır aralarında kayboluyor, hatta bazen haberlerde buna değinilmiyor bile.
Batı Avrupalı ve Alman gazeteciler için PKK veya PKK bağlantılı organizasyonların ve grupların yapısını anlamak çok zor çünkü o bölgede çok sayıda Kürt grup bulunuyor ve bunlardan bazıları kültür evleri ve grupları şeklinde yapılanmış. Web sitelerine baktığınızda veya kendileriyle konuştuğunuzda, kulağa çok iyi, çok barışçıl, demokratik, arkadaş canlısı geliyorlar.