Ayasofya mücahidi İsmail Kandemir Hakk'a yürüdü! Kariye, İznik, Trabzon... 'Zincirler kırılsın' mücadelesiyle geçen bir ömür

Ayasofya'yı "Kızılelma" olarak tanımlayan, yıllarca Ayasofya ve Kariye'nin yeniden ibadete açılması hukuk mücadelesi veren İsmail Kandemir, 79 yaşında hayata gözlerini yumdu. "Recep Tayyip Erdoğan, Ayasofya'nın açılmasının en büyük mimarıdır" diyen Kandemir, müzeye çevrilen sırasıyla İznik Ayasofya, Trabzon Ayasofya, İlyas Bey, Kariye ve İstanbul Ayasofya'nın cami olarak yeniden açılması için de yargıya başvurup hukuki süreci başlatan bir isimdi. Feth-i Mübin'in zincirlerinin kırılması ve yeniden ibadete açılması sonrası "Kuşlar gibi uçuyorum ve sevinçliyim çok mutluyum. Başardık" demişti.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :12 Mayıs 2024 , 15:39 Güncelleme Tarihi :12 Mayıs 2024 , 17:05
Ayasofya mücahidi İsmail Kandemir Hakk’a yürüdü! Kariye, İznik, Trabzon...  ’Zincirler kırılsın’ mücadelesiyle geçen bir ömür

Ayasofya ve Kariye Camii'nin yeniden ibadete açılması çetin bir hukuk mücadelesi veren, 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle Danıştay 10. Dairesi'ne dava açıp kazanan Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği Başkanı İsmail Kandemir yaşamını yitirdi.

Kandemir'in çeşitli rahatsızlıkları nedeniyle hayatını kaybettiği öğrenildi.

"Ayasofya davası"nı kazanan kişi olarak bilinen İsmail Kandemir, Emirsultan Camisi'nde ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı.


"AYASOFYA BENİM İÇİN BİR KIZIL ELMA"

Ayasofya'yı "Kızılelma" olarak tanımlayan merhum Kandemir, Feth-i Mübin'in sembolü olan camiinin yeniden ibadete açılmasıyla büyük mutluluk yaşamış, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte saf tutacağını belirterek "Kuşlar gibi uçuyorum ve sevinçliyim çok mutluyum. Başardık. Cumhurbaşkanımızla şimdi camide konuşup saf tutacağız" ifadelerini kullanmıştı.



KARİYE İÇİN DE HUKUKİ MÜCADELE VERDİ

Geride bıraktığımız günlerde ibadete açılan Kariye Camii'nde de İsmail Kandemir'in büyük bir hukuki mücadelesi var.

Kandemir'in başkanlığını yaptığı Sürekli Vakıflar, Tarihi Eserler ve Çevreye Hizmet Derneği, Kariye'nin müzeye çevrilmesi hakkındaki bakanlar kurulu kararının iptali için Danıştay'da açtığı davayı Kasım 2019'da kazandı.

Kariye, Danıştay kararından 8 ay sonra, 21 Ağustos 2020'de Cumhurbaşkanlığı kararıyla Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredilerek camiye çevrildi.




ÖMRÜNÜ AYASOFYA DAVASINA ADADI! 50 DAVA AÇTI, 2016'DA KAZANDI

Ömrünün önemli bir kısmını Ayasofya davasına adayan bu uğurda mücadele edip çaba sarf eden İsmail Kandemir, ilk davayı 1994 yılında Danıştay'a açtı.

Kandemir konuya ilişkin "İlk davayı 1994 yılında Danıştay'a açtım. O zaman yetkisizlikten reddedildi. Daha sonra Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği kurarak Ayasofya'nın camiden müzeye çevrilmesine ilişkin 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle Danıştay'a yeniden dava açtım. 50 tane dava açtım ve 2016 yılındaki son davayı kazandım" değerlendirmesinde bulunmuştu.



Ayasofya mücahidi İsmail Kandemir, müzeye çevrilen sırasıyla İznik Ayasofya, Trabzon Ayasofya, İlyas Bey, Kariye ve İstanbul Ayasofya'nın cami olarak yeniden açılması için de yargıya başvurup hukuki süreci başlatan bir isimdi...

Kandemir mücadelerle geçen sürece ilişkin şu açıklamalarda bulunmuştu;

* 1966 yılında da İstanbul Ayasofya'da da namaz kıldım. İstanbul Ayasofya'nın içindeki memurlar görmesin diye pencerenin kenarında namaz kılıyorduk. Arkadaşla nöbet tutuyor ve sırayla namaz kılıyorduk. Görevliler geldiğinde ise namazı bozuyorduk.

* Trabzon Fatih Eğitim Enstitüsü'nde okudum. 1966'da Trabzon Ayasofya'nın dışında toz içinde bulunan alanda namaz kıldım. Bu namazı kıldıktan sonra bu caminin içinde halıların üzerinde namaz kılacağıma yemin ettim. 1966'da öğrenci iken başlattığım mücadele; 8 Haziran 2013'de Trabzon Ayasofya'nın ibadete açılmasıyla son buldu.

* İznik Ayasofya'ya gezmek için gittiğimde içeri giriş için para verdim. Para verdiğim halde içeri almadılar. Bu sırada Roma'dan bir grup papaz geldi. Papazlar içeri alınınca beni de mecbur aldılar. İznik Ayasofya'da hukuki süreci başlatan olay budur. İznik Ayasofya, 6 Kasım 2011'de ibadete açıldı.

* İstanbul'un fethinde; Fatih Sultan Mehmet cuma namazını kıldırmıştır, 24 Temmuz'da da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan cuma namazını kıldırmalıdır. Fatih Sultan Mehmet'in vakfiyesinde İstanbul Ayasofya'nın herhangi bir yerinin kilise olarak kullanılacağına yönelik madde yok. Dünyanın her ülkesinde mülkiyet önemlidir ve kutsaldır. İstanbul Ayasofya, Fatih Sultan Mehmet'in mülkiyetindedir. Kızıl Elma'nın gerçekleşmesi için çalıştık. Allah da nasip etti.



* Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Ayasofya'nın açılmasının en büyük mimarıdır. Yunanistan'da da cuma namazı kılacağız. Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa edilen ve şu anda kapalı bulunan Fatih Camii'nde namaz kılacağız.Bu konuda dilekçemizi hazırladık, avukatımızı belirledikten sonra vekalet vereceğim. Bu konuda da hukuki mücadele vereceğiz. Türkiye'de müzelerin yeniden camiye dönmesini hukuki yollarla aldıysak, hukuki yollarda Yunanistan'daki Fatih Camii'ni açacağız. Hazırlıklarımız tamam. Belgeleri hazırladım, bütün çalışmaları yaptım.

* 1994 yılında İstanbul Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal edilmesine yönelik dava açtık. 1996 yılında açtığımız dava reddedildi. Dava açma ehliyetimin olmadığı iddia edildi ve açtığım dava reddedildi. AK Parti döneminde ise açtığım davalar yaptığım başvurular kabul edildi. Sırasıyla müze olan İznik Ayasofya, Trabzon Ayasofya, İlyas Bey, Kariye ve İstanbul Ayasofya cami olarak açıldı.

* İznik Ayasofya'ya gezmek için gittiğimde içeri giriş için para verdim. Para verdiğim halde içeri almadılar. Bu sırada Roma'dan bir grup papaz geldi. Papazlar içeri alınınca beni de mecbur aldılar. Papazlar cübbelerini çıkardılar ve ayine başladılar. Ben de namaz kılmaya başladım. Onlar ayin yaparken, ben de namazımı kıldım. O zaman dedim ki 'Benim camimde papazlar ayin yapamaz. Benim camimde Müslümanlar namaz kılabilir. İznik Ayasofya'da hukuki süreci başlatan olay budur. İznik Ayasofya, 6 Kasım 2011'de ibadete açıldı.

* Fatih Sultan Mehmet, İstanbul fethi sırasında işçilerin cuma namazı ile vakit namazları kılması için Rumelihisarı Boğazkesen Mescidi'ni yaptırmış. 1996'da bir gazetede Boğazkesen Mescidi'nde konser yapıldığına yönelik haberi görünce harekete geçtim. Söz konusu mescidin alanında şarkı söyleniyor ve dans ediliyordu. 'Mescidimde bu olmamalı' dedim ve dava sürecini başlattım. Açtığım dava kabul edildi ve Rumelihisarı Boğazkesen Mescidi, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 18 Haziran 2016'da açıldı.

* Fatih Sultan Mehmet'in vakfiyesinde İstanbul Ayasofya'nın herhangi bir yerinin kilise olarak kullanılacağına yönelik madde yok. Mümkün değil. Vakfiyenin tamamında söz konusu yerin cami olduğu ifade edilmiş. Dünyanın her ülkesinde mülkiyet önemlidir ve kutsaldır. İstanbul Ayasofya, Fatih Sultan Mehmet'in mülkiyetindedir. Duruşmalarda mülkiyetin önemine dikkat çektik. Cami Fatih Sultan Mehmet'in mülküdür.


'BUNDAN SONRAKİ DAVAMIZ FATİH SULTAN MEHMET VAKFINI CAMİ YAPMAK'

Merhum İsmail Kandemir, sonraki davasının Yunanistan'daki Fatih Sultan Mehmet Vakfı'nı cami olarak açmak olduğunu belirterek "Bundan sonraki davamız Yunanistan'daki Fatih Sultan Mehmet'in Vakfını cami olarak açarak, Atina'da cami statüsünün gelişmesini ve Müslümanların bundan faydalanmasını diliyorum" demişti.