TBMM'de Google'ı terleten "Siz neye razısınız? sorusu! 'Turkuvaz Medya'lı örnek: Türkiye'de toplumsal mutabakata gidiyor bu iş

Dijital platformlarda haksız rekabetin önlenmesi, haber telifinin korunması ve Google gibi platformlardan telif geliri alınabilmesine imkan sağlayacak 'Dijital Telif Yasası' için çalışmalar hız kesmeden sürüyor.

Bu kapsamda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında "dijital telif" gündemiyle peş peşe toplantılar düzenlendi.

Google heyeti Meclis'te

Takvim.com.tr'nin yakından takip ettiği dijital telif gündemli toplantıların en önemlisi bugün Google yetkililerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Google Reklamcılık ve Pazarlama Hükümetle İlişkiler Başkanı Tolga Sobacı, TBMM'nin düzenlemesine uyacaklarını dile getirdi.

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman


TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman "Mevzuatınızı yapın, biz uyarız diyorsunuz. Biz bunu yaparız" diye yanıt verdi.

Google Türkiye Avukatı Gönenç Gürkaynak ise "Mevzuatı ayarlayın, biz uyarız demek istemedik, biz de bu konuda çalışmak isteriz" deyince komisyon başkanı Yayman'dan jet hızıyla "Biz yanlış anlamadık, mevzuatımızı yaparız, sizlik bir şey yok" yanıtı geldi.

CHP Ankara Milletvekili ve Dijital Mecralar Komisyonu üyesi Okan Konuralp
GOOGLE OLARAK SİZ NEYE RAZISINIZ?

CHP Ankara Milletvekili ve Dijital Mecralar Komisyonu üyesi Okan Konuralp de toplantıda Google'a çarpıcı sorular yöneltti.

Google'ın masadan kaçtığının altını çizen Konuralp, "Google İstanbul Bilgi Teknolojileri Limited Şirketi'nin başında kim var? Türkiye Google olarak siz neye razısınız? Kanada modeline mi razısınız Avustralya modeline mi razısınız?" ifadelerini kullandı.

CHP Ankara Milletvekili ve Dijital Mecralar Komisyonu üyesi Okan Konuralp

GOOGLE'A 'TURKUVAZ MEDYA'LI ÖRNEK: "TOPLUMSAL MUTABAKATA GİDİYOR BU İŞ"
Türk medyasının Google ile yaşanan sorun konusunda ortak noktada buluştuğunun altını çizen ve Turkuvaz Medya üzerinden örnek veren Konuralp, "İlk defa Türk medyası ortak noktada buluştu... Google ile problemi var. Turkuvaz Medya'nın da var, muhalif medya kavramını kullanmak istemiyorum bağımsız medyanın da var. Var ama bir sorun var. Bu sorunla yüzleşin. Türkiye'de büyük bir toplumsal mutabakata doğru gidiyor bu iş" uyarısını yaptı.

CHP'li komisyon üyesinin açıklamasından öne çıkanlar şu şekilde:

"Google İstanbul Bilgi Teknolojileri Limited Şirketi'nin başında kim var? Türkiye Google olarak siz neye razısınız? Kanada modeline mi razısınız Avustralya modeline mi razısınız?

Bakın biz yaparız. İyisiyle kötüsüyle yaparız. Politik bir mülahaza ile söylemiyorum. İyi olur kötü olur bir yasa çıkar. Siz neye razısınız? Türkiye'nin evlatlarısınız, siz Türkiye'ye nasıl bir model öngörüyorsunuz? İnsan iki cümlede "Ya biz şuna razıyız" demez mi? Bence siz kaçıyorsunuz. Gerçekten topu uzaklarda çeviriyorsunuz.

Birçok soru var aklımda, hiçbirinin yanıtını alamadım. İlk defa Türk medyası ortak noktada buluştu... Google ile problemi var. Turkuvaz Medya'nın da var, muhalif medya kavramını kullanmak istemiyorum bağımsız medyanın da var.

Var ama bir sorun var. Bu sorunla yüzleşin. Türkiye'de büyük bir toplumsal mutabakata doğru gidiyor bu iş. Ben daha çok bağımsız medya penceresinden meseleye bakmak istiyorum ama bağımsız medya için de Google ve Google ile özdeşleşmiş bu düzen, bir problem yaratıyor. Ve siz bu probleme ilişkin en ufak bir gelecek tahayyülü sunmadınız"

CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan

"NİYET SAKLIYORSUNUZ, BU OLMAZ!"

Daha sonrasında komisyonda söz alan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan da Google'a 'şeffaf' olun çağrısında bulundu.

Özkan, "Bu makamın sorduğu soruya açıklıkla, şeffaflıkla yanıt vermezseniz en azından bazı rakamlara söylemezseniz o zaman sıkıntı olur. Biz burada bir yasayı çıkarırken AB ile uyum arıyoruz. Şimdi siz AB'de de yaptıklarınızı burada söylemiyorsunuz. Avrupa Birliği uyumuyla ilgili yasa çıkaracak bir mecradan da niyet saklıyorsunuz. Bu olmaz" dedi.

Google'ın "Shopping mevzusu bir sorundu kapattım" minvalindeki yaklaşımına tepki gösteren CHP'li Tuncay Özkan şöyle konuştu:

"Düşünebiliyor musunuz benim Google'la bir sorunum var, yayıncı kuruluşum Google'a dönüp diyorum ki "Kapattım kardeşim TV'yi"... Böyle bir şey olabilir mi? Karşılıklı ticaret, ilişkin devam edecekse sizin böyle bir tutum belirleme hakkınız da yok. Shopping'i niye kapattınız? Masada kalmak istiyorsunuz, konuşmak istiyorsunuz... "Ben kapattım" yaklaşımı Google'ın Türkiye'ye karşı yanlış bir yaklaşımıdır. "Ben kapattım, ben vermiyorum, ben senden çekiniyorum" öyle bir hakkı yok Google'ın.

GOOGLE'IN BÖYLE BİR HAKKI YOK

Google'ın böyle bir hakkı olursa o zaman Türkiye de AB normları dışına çıkar "O zaman Google'ı istemiyoruz" deme hakkı olur. Çünkü süreç yönetiminde pek çok problemle karşı karşıya kalabiliriz. Oysa masada kalın, konuşalım. Sayın başkan (Hüseyin Yayman) orada. Her zaman ulaşabilirsiniz.

GOOGLE TÜRKİYE'YE EFELENEMEZ

Google'ın Türkiye'ye efelenerek "Ben politikamı böyle yürütüyorum arkadaş sen bana uyacaksın" diyerek yaklaşımı başka şeylere yol açar.

En yakın zamanda sayın Okan Konuralp'in söylediği şeyin yanıtını verin, siz ne hayal ediyorsunuz? Dijital dünyayı ortaklaştıran Google, bir ortak yaklaşımla bu sorunlarda alt adalet düzeyini belirleyebileceğine inanıyorum"

Google heyeti Meclis'te

GOOGLE NEDEN FORMÜL GETİRMEDİ?

Google Türkiye Avukatı Gönenç Gürkaynak, CHP'li komisyon üyesi Okan Konuralp ve Tuncay Özkan'a cevaben şu ifadeleri kullandı:

Sayın Okan Konulap ve Sayın Tuncay Özkan'ın tarafından tekrar gündeme getirilen soruyla başlayalım.

O çekirdekte yer alan bir soruya dönüşüyor. Belki bu komisyonun da toplanma amacına hizmet eden bir soru. Formül olarak siz neye razısınız? Formülünü kullanalım. Google şuna elbette razı; Ya serbest piyasa ekonomisinin doğal sonuçları ne ise bu korunarak gerekli mekanizmalarıyla doğacak olan yapı ve bunun güdülmesi. Veya TBMM tasarrufu o yöne doğru giderse o zaman iyi çalışılmış parametreleri belirgin.

O parametrelere bizim de müdahil olup kendi pozisyonumuzu beyan etmemize el veren yapılara açık olduğu. Ama bizim de bilgi alabildiğimiz Türkiye'deki ekosistemle ilgili olarak da TBMM'nin elindeki bilgiler ne olacaksa ona dair bir fikir edinip buna göre katkı sunabildiğimiz bir yapının sonucu olan mevzuata razıyız. Yani biz burada angaja vaziyetteyiz ve bunun bir parçası olmak istiyoruz. Bunun önemli bir girişim ve konu olduğunu olduğu bu komisyonun şuanda yürümekte olduğu yolun da farklı farklı sonuçlara yol açabilecek bir yol olduğunu iyi biliyoruz. Başka ülkelerde bunu tecrübe etmişliğimiz var. Bir tek eksiğimiz belki sizi rahatsız eden eksik bu. Bunun doğrusu şudur. Ya da Google pozisyonu budur diye karşınıza çıkamıyoruz. Çünkü biz de farklı ülkelerde farklı formüllerin doğru işlediğini gördük. Soruların bazılarına cevap olması açısından şunu da ifade etmeme izin verirseniz. Örneğin bazen sorular şöyle de geldi. Telif ödemesine niye kendiliğinizden girişmiyorsunuza gitti iş.

Az evvel sorulardan Sayın Sevilay Çelenk özer sorusunda "Neredeyse mevzuaatı olmadan biz kendimiz ödemeye girişseydik. Doğrusu buysa diye duydum ben. Biz burada şöyle bir konumda olduğumuzu daha iyi anlatmalıyız diye düşünüyorum. Ödev olmadan kendinden sorumluluk belirleyebileceği alan 2 türlü alan olabilir. 1 telif ihlallerine müsamaha göstermemek. 2 telifle alakalı olarak veya katma değerli içeriklerle alakalı olarak Google ile enteraksiyona girmek isteme. Google ürünleri üzerinde bulunmak isteme, kendi katma değerinin bir şekilde Google tarafından abartıldığını düşünen muhataba dışarı imkanı verdik. İki tane ödevi olabilir. Bu iki ödevini de dört dörtlük yürüttüğünü düşünüyoruz. Ama onun dışında cepheye çıkıp ben şimdi kendime göre telif ödemelerine gireceğim dese alt yapısı olmadan ama ayrımcılık iddiaları ile karşı karşıya kalır. Kime göre konumlanıyorsun? Nasıl eklemleniyorsun? Bunlar herhangi bir özel bir şirketin taşıyabileceği sorumluluklar olmaktan çıkar. Dolayısıyla hukuki vazifesini dört dörtlük yürütmeye çalışan bir şirket var. Bununla beraber Sayın Okan Konulap'in en baştaki notlarına dönecek olursak. Dört dörtlük lafını iki kere kullanmış olmanın belki de sinir bozuculuğuyla yani bize haksızlık yapan TBMM veya o kadar hatasızsınız bir perspektiften gelmedik.

Sunum yapma arzusuyla gelmemizin sebebi samimiyetle zaten soru cevap kısmını bildiğimiz ve nasılsa doğrudan sorularına girileceğini bildiğimiz için konuyu bağlamına oturtmaktı. Baya teknik bir konu. Kullanıcının rızası olmaksızın ve yayıncının rızası olmaksızın bir içeriğin yürümediği gibi konular kıymetli diye düşünüyoruz. Onun için sunumla geldik.