Smotrich'in sunduğu plana göre, "Filistin yönetimine karşı tedbirler alınması, 5 kaçak yerleşim birimine yasal statü kazandırılması ve söz konusu yerleşim birimlerinde binlerce konut inşası için ihaleler açılmasının istendiği" kaydedilmişti.
İşgal altındaki Batı Şeria'da 451 bin, Doğu Kudüs'te ise yaklaşık 230 bin İsrailli, Filistin topraklarını gasbediyor. Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki bu gasplar yasa dışı sayılıyor.
İsrail, 1967'den itibaren işgal altında tuttuğu Batı Şeria'da 7 Ekim'den itibaren uluslararası hukuka aykırı biçimde Filistin topraklarını gasbetmeye ilişkin adımlarına hız vermişti.
New York Times'ın haberine göre Bezalel Smotrich, yakın zamanda Batı Şeria'da "önce sahada ve sonra yasal olarak egemenlik kuracaklarını" iddia ederek Filistin topraklarının ilhak edilmesi ve buradaki yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerini de "yasallaştırma düşüncesi olduğunu" dile getirmişti.
Filistin ile İsrail arasında 1995'te iki devletli çözüme hazırlık amacıyla imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria, A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
Batı Şeria'nın yüzde 18'ini kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e güvenliği ise İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin idare ve güvenliği İsrail'e bırakılmıştı.
KAÇAK YERLEŞİMLER İSRAİL KANUNLARINA GÖRE DE YASA DIŞI
Kaçak yerleşim birimleri, genelde Filistinlilerin özel mülkü olan tarım arazilerine, karavan ve konteyner benzeri prefabrik yapılarla inşa ediliyor.
Batı Şeria'daki uluslararası hukuka aykırı Yahudi yerleşim yerlerinden farklı olarak bu gecekondu yerleşimler, İsrail yasalarına göre de hukuk dışı kabul ediliyor.
Gecekondu yerleşim birimlerindeki İsrailliler, Filistinlileri taciz ederek tarım arazilerine ulaşmalarını engelliyor, İsrail ordusu da buralardaki İsraillilere koruma sağlıyor.