FETÖ'cü hainler Turkuvaz Medya binasını kurşunladı.
Turkuvaz dün olduğu gibi bugün de sınır bekleyen kalekollar gibi hâlâ terör örgütleri FETÖ ve PKK'nın önünde sur gibi dikiliyor. Sadece o kadar mı? Başta Gazze halkı olmak üzere zulüm gören her insan topluluğunun yanında tüm yayın organlarıyla neredeyse sadece Turkuvaz duruyor.
Dün bir kez daha anladım ki, birileri 15 Temmuz'u ısrarla unutturmaya ve tahrip etmeye çalıştıkça bu ülkenin vatanseverleri "unutmamak ve unutturmamak" için daha bir şevkle safları sıklaştırıyor. Toplantıda konuşan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve İstanbul Valisi Davut Gül'ün bu konudaki cesaret ve kararlılıklarını gördükçe o gece şehit olanların boşuna hayatlarını feda etmediklerinden bir kez daha emin oldum.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Turkuvaz Medya Merkezi'nde düzenlenen ʺ15 Temmuz Unutmadık Unutturmayacağızʺ programına katıldı. Program sonunda Gazeteci Ekrem Kızıltaş (solda) Bakan Yerlikaya'ya (sağda) hediye takdim etti. (11 Temmuz 2024)
Hele ki, birer birer kürsüye çıkan gazilerin ve şehit yakınlarının anlattıkları... Dün İstanbul'da nem oranı yüzde 75'ti. Eminim bunun en önemli sebebi, salonu dolduran bizlerin gözlerine inen yaş ve buğuydu.
Unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız... Çünkü iyi biliyoruz ki; unutmak, yok olmak demektir.
Eğer bir gün 15 Temmuz'u hatırlamazsak bilin ki kanımız kurumuş demektir.
Daha kıymetlisi var mı?
FETÖ'cü hainler Turkuvaz Medya binasını kurşunladı.
Anma toplantısındaki konuşmacılar arasında 15 Temmuz Şehit Derneği Başkanı İsmail Hakkı Tunuç da vardı. Öyle bir anı nakletti ki tüylerim diken diken oldu.
Dernek Başkanı Turunç hain darbe sürecinde İBB'de görevliymiş. Darbeden 20 gün sonra merhum Belediye Başkanı Kadir Topbaş "Şehit ailelerini ziyaret edin, bir ihtiyaçları varsa giderelim" demiş. Hemen randevu alıp 40 yaşlarında bir şehit eşinin evine gitmişler ve nasıl yardımcı olabileceklerini sormuşlar. O aziz hanımefendi demiş ki:
"Ben şehit eşi, çocuklarım da şehit evladı oldular. Bana bundan daha kıymetli ne verebilirsiniz ki?"
Bu ülkede demokrasiye kastedenlerin, bu ülkeyi istila etmek isteyenlerin artık asla başarılı olamayacaklarını bundan daha iyi kanıtlayabilecek başka söz var mı?
HAFTANIN ŞİİRİ
15 TEMMUZ KAHRAMANLARINA
Niye şaşırdın bre gafil, tankın önüne yattım diye
Sandın ki ilk kurşunda uyacağım emrine
Unutma ki dikilen bendim yedi düvelin önüne
Anafartalar'da, Plevne'de ve dahi Malazgirt'te
Bu cesaret bana atalarımın yadıdır
15 Temmuz tarih değil, bir devrin adıdır
İmanımı zırh yaptım, al bayrağımı kefen
Düştüm istiklalimin peşine bir an bile düşünmeden
Hak dışında korkmam ne talimattan, ne emirden
İyi belle ki kılıcım en Halisdemir'den
İşte bu yüzdendir minnetim Olçok'lara
Vatanı bırakmadılar diye o hain alçaklara
Dilimdeki şehadet şerbetinin tadıdır
15 Temmuz tarih değil bir devrin adıdır
Yüksel Aytuğ - 2016
O GECE NELER OLDU? DARBECİLER MİLLETİ AŞAMADI
Saat gece 12 sularında 3 Land araç kışladan çıkış yaptı. Ancak beklenmedik bir duvarla karşılaştılar. Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine darbecilere direnmek için yollara çıkan vatandaşlar ile polisler darbecilerin yolunu kapatmıştı.
Onlardan biri de seramik ustası Servet Asmaz'dı. 4 çocuk babası Servet Asmaz (44), Başkan Erdoğan'ın çağrısı üzerine Boğaziçi Köprüsü'ne gitmek için yola koyuldu. Ardından TEM Otoyolu'ndaki kalabalığın içerisine girdi.
TUGAYA GERİ DÖNDÜLER
Turkuvaz Medya binasına bir türlü ulaşamayan hainler, kalabalığın dağılmaması üzerine G3 piyade tüfekleriyle halkın üzerine ateş açtı. "Darbecilere geçit vermem!" diyen Servet Asmaz, doğrudan vuruldu. 4 çocuk babası Asmaz, kaldırıldığı hastanede şehadet şerbetini içti. Yolarına bir süre daha devam eden darbecilerin önü daha sonra Seyrantepe'de tekrar kesildi. Bu seferki kalabalık çok daha fazlaydı.
19 kişilik birlik, Turkuvaz Medya'yı işgale gidemeyince tugaya geri dönmek zorunda kaldı. Sabah gazetesinin haberine göre, kışlada görevli Kurmay Albay Sait Ertürk ile Albay Davut Ala, tugaya geri dönen darbecileri etkisiz hale getirmek için karşı harekat başlattı.
Darbeciler, teslim olmaları çağrısına ateşle karşılık verdi. Hain kurşunların hedefi olan Ertürk şehit oldu, Ala ise ağır yaralandı. Geçirdiği ameliyatların ardından hayata geri dönen Ala, daha sonra tuğgeneralliğe terfi etti.
13 KEZ AMELİYAT OLDU
Davut Ala 19 Şubat 2018'de kanlı geceyi şöyle anlattı: "Bu insanlara 'teslim olun' diye üç kez bağırdım. Onlar ateşle karşılık verdi. İlk mermiyi bana atılar. Mermi cüzdanıma geldi. İki, üç silah sesinden sonra Yaşar'ın düştüğünü gördüm. Onu çekmeye çalışırken, parmağıma kurşun geldi, sol parmağım koptu. Parmağımı avucumun içine aldım. Sol dizime iki mermi girdi. Sağ ayağıma, iki elime, kalbimin iki santim altına mermiler girdi. Kelime-i şahadet getirince, ciğerim yandı. Kan kaybından bayılmışım. 10 gün komada kalmışım. 13 defa ameliyat geçirdim."
HAİN PLAN İFŞA OLDU
Turkuvaz Medya'yı işgal planını darbeci yüzbaşı İsmail Menderes'in yönettiği anlaşıldı. 66. Mekanize Piyade Tugayı'nda görevlendirilen Menderes, işgale katılan subay, astsubay ve erlere, "Herkes alabildiğinde yanına doldursun, mühimmat alsın. A Haber'i basmaya gideceğiz. Binaya girdiğinizde size silah çeken, ateş eden olabilir karşılık verin onlara." dedi.