Bir milletin 'diriliş' destanı olan, tankın gücünün halkın gücünü yenemediği, vatan uğruna nice canların toprağa düştüğü 15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişiminin üzerinden tam 8 yıl geçti.
Bir milletin 'diriliş' destanı olan, tankın gücünün halkın gücünü yenemediği, vatan uğruna nice canların toprağa düştüğü 15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişiminin üzerinden tam 8 yıl geçti.
Türkiye Yüzyılı'nını kahramanı olan 252 vatan evladı ihanet gecesinde şehadet şerbeti içti.
KARANLIK GECEYİ ANLATTILAR
A Haber'in 15 Temmuz Şehitler Makamında yaptığı özel yayına şehit ve gazi yakınları katıldı. Hain darbe girişiminin yaşandığı gecede hafızalara kazınan o anları anlattılar. İşte gazi ve şehit yakınlarının gözünden o karanlık gece…
15 Temmuz gecesi Atatürk Havalimanı'nda hayatını kaybeden Şehit Mahir Ayabak'ın ablası Kayra Zehra Ayabak;
"O gün hepimizden habersiniz havalimanına doğru yürüdü. Saat akşam 11 civarı arkadaşları ile havalimanına gittiğinin haberini aldık. Gece 1 civarında babam ile görüşüyor ve o görüşme esnasında bir hava saldırısı gerçekleşiyor ve yaylım ateşi altında kaldıklarını söylüyor.
Babam kendini korumasını söylerken bir hengame gerçekleşiyor ve telefonu elden düşüyor. Telefonu almak için uğraştığı esnada kardeşim vuruluyor. Üzerinden 8 yıl geçti fakat Mahir hiç gitmemiş gibi. Takvim bize hala 15 Temmuz 2016. 16 yaşında bir çocuktu Mahir ve her şeyi kenara bırakıp aileme ve vatanımı korumam lazım dedi çıktı meydanlara. Zaten mucize bir çocuktu Mahir. Doğarken de deprem zamanı doğdu. Annem her zaman 'selalarla geldi benim oğlum ve selasıyla gitti' der."
15 Temmuz gecesi Harbiye'de şehit düşen Fahrettin Yavuz'un abisi Fuat Yavuz;
"Biz dört kardeşiz ve yatsı namazını kılmaya Mecidiyeköy'e gittik fakat Fahrettin namazın ardından hepimizden önce çıktı ve eve gitti. Daha sonra beni 2 defa aradı ve darbe olduğunu söyledi ben inanmadım bu ülkede her şey güllük gülistanlık nasıl olabilir dedim. Havalimanının ve köprünün tamamen tanklarla kapandığını söyledi. Daha sonra hemen A Haber'i açtım ve 12 Eylül darbesini de gördüğüm için bunun bir darbe değil kalkışma olduğunu düşündüm.
Daha sonra Süleyman Soylu'nun bir bağlantısını gördüm herkesi sokağa davet ediyordu. Ben hemen kardeşlerimi aradım bizim niyetimiz köprüye gelmekti. Fahrettin eşine de bugün gitmezsen yarın geç olur deyip sokağa çıkıyor. Biz Mecidiyeköy'den Harbiye'ye geldik ama nasıl geldiğimizi bilmiyoruz. Tabii başımızda ki dik durunca bizde dik durmasını bilen bir milletiz. O gün başkanımız başka bir yere de gitmeyi bilirdi hayatını kurtarmak için. Canı pahasına Marmaris'ten havalimanına gelmek kolay değildir."
"Biz TRT binasını korumak için oraya gittik ve kardeşimi direkt nişan alarak vurdular. Kafasından nişan alarak G-3 mermisi ile vurdular ve beynin 3'te 2'si dışarıdaydı. Bunların Allah'ı yok bunlar islamiyeti kullanarak bir teröristin peşine giderek 40 yıllık yapılanma ile maymuna dönmüş kişiliklerdir."