Your browser doesn’t support HTML5 audio

'Başıboş köpek düzenlemesi' komisyonuna CHP-DEM sabotajı! Tunahan Yılmaz'ın babasını ‘Sen kimsin?’ diyerek kovmuşlar! O anları anlattı

TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu sahipsiz hayvanlara ilişkin kanun teklifini görüşmek üzere 17 Temmuz'da toplandı. CHP ve DEM Partili vekiller komisyon görüşmelerini sabote etmek için masalara vurdu. CHP, DEM Parti ve TİP'li vekiller, Antalya'da başıboş sokak köpeklerinden kaçarken kamyonun altında kalıp hayatını kaybeden Mahra Melin Pınar'ın annesi Derya Pınar'ın üzerine yürüdü. DEM Partili Perihan Koca'nın Mahra Melin Pınar'ın acılı annesine "Şov yapmak için buraya gelmiş" dediği duyuldu. Öte yandan köpekperestlikte zirve yapan muhalefet, başıboş köpeklerin saldırısında ağır yaralanan Tunahan Yılmaz'ın babası Halil Yılmaz'ı "Sen kimsin" diyerek salondan kovdu.Hakarete uğrayan ve sinir krizi geçiren Halil Yılmaz yaşananları ''Bizim sesimiz olurlar dedim, söz hakkı dahi verilmedi'' diyerek tek tek anlattı.

TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda, sahipsiz hayvanlara yönelik Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

AK Parti İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım, hayvanlara işkence eden ve öldürenlere yönelik cezai yaptırımların olduğunu belirtti.

ÇOCUKLARIMIZ VE ONLARIN GELECEĞİNİ ÖNCELİYORUZ
AK Parti'ye "hayvanları katlediyorsunuz" gibi eleştirilerin yapıldığını, bunların haksız olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Köpekler özgürce sokaklarda gezsin diye çocukları evde hapsetmeyi doğru bulmuyoruz. Çocuklarımız ve onların geleceğini önceliyoruz." diye konuştu.


Komisyon, dün (17 Temmuz) AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Vahit Kirişci başkanlığında toplandı.

KÖPEKPERESTLİKTE ZİRVE! ACILI BABAYI 'SEN KİMSİN' DİYEREK KOVDULAR
Ankara'nın Keçiören ilçesi Kafkaslar Mahallesi'nde 7 Aralık 2023 tarihinde okula giderken sokak köpeklerinin saldırısına uğrayarak ağır yaralanan 4.sınıf öğrencisi Tunahan Yılmaz'ın babası Halil Yılmaz da komisyon görüşmelerine katıldı.


Ancak Yılmaz, başıboş köpek düzenlemesinin komisyon görüşmelerini sabote eden muhalefet grubu tarafından salondan kovuldu.
15 ameliyat geçiren Tunahan Yılmaz'ın babası Halil Yılmaz o anlarda sinir krizi geçirdi. Kendisine "sen kimsin" diye bağıran muhalefet vekillerine tepki gösteren baba Halil Yılmaz "Benim çocuğum diri diri yendi, 10 yıl tedavi görecek. Ben Allah'a çocuğumu alsın diye yalvardım" dedi.


Acılı baba sinir krizi geçirirken muhalefet milletvekilleri "çocukları alet etmeyin" diye bağırdı, bazıları ise baba Halil Yılmaz'ın üstüne yürüdü.

Acılı babaya bağıran ismin CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz olduğu öğrenildi.

ÇOK SAYIDA KÖPEĞİN SALDIRISIYLA AĞIR YARALANDI

Geçen yıl 7 Aralık'ta Keçiören ilçesi Kafkas Mahallesi'ndeki evinden çıkıp okuluna giderken boş arazide bulunan çok sayıda sahipsiz hayvanın saldırısına uğraması sonucu ağır yaralanan Tunahan Yılmaz'ın babası Halil Yılmaz, dün sahipsiz hayvanlara yönelik Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerini takip etmek için Meclis'e gitmişti.

Teklife karşı çıkan bazı muhalefet milletvekillerinin olduğunu ve görüşmeler sırasında gerginlik yaşandığını anlatan Yılmaz, "Dün Meclis'e mağdur aileler olarak davet etmişlerdi bizi. Oraya mağdur aile olarak gittik. Biz zannettik ki oradaki milletvekillerimiz bizim sesimiz olacak. Onlar bırakın sesimiz olmayı benim sesimi aldılar." dedi.

"BİR GEÇMİŞ OLSUN DEMEDİLER"

Meclis'te yaklaşık 8 saat saygı çerçevesi içinde konuşmaları dinlediğini ifade eden Yılmaz, hiç kimsenin mağdurlara geçmiş olsun demediğini ileri sürdü. Yılmaz, "Hiç kimseden bahsetmediler. Benden bahsetmediler, çocuğuma geçmiş olsun demediler." dedi.

Görüşmeler sırasında bir milletvekilinin "Bu çocuklara sordunuz mu siz, bu yasayı. Sokaktaki başıboş köpekler uyutulacak, ötenazi olacak diye sordunuz mu? Tarih sizi kanlı elleriyle anacak." dediğini ileri süren Yılmaz, bunun üzerine "Ben sordum, dedim. Bana 'Sen kimsin?' dedi." açıklamasında bulundu.

"KİMSEYE SAYGISIZLIK ETMEDİM. TEK AMACIM ŞEHİRLERİMİZİ GÜVENLİ HALE GETİRMEK"

Yılmaz, tartışmanın ardından çok sinirlendiğini ve olanları sağlıklı hatırlayamadığını, kimseye saygısızlık yapmadığını dile getirdi.

Kimseyi incitmek istemediğini söyleyen Yılmaz, "Benim sadece bir amacım var. Sokaklarımızı güvenli hale getirsinler. Şehirlerimizi güvenli hale getirsinler. Tek amacımız bu." dedi.

''BİZİM SESİMİZ OLURLAR DEDİM, SÖZ HAKKI DAHİ VERİLMEDİ''

Herkesin kendi çocuğuna bakmakla yükümlü olduğunu ve bu sorunun hemen çözülmesini istediğini ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:

"Diğer bütün çocuklar bizim çocuklarımız. Ben o dünkü 'Sen kimsin?' diyen vekile diyorum. Onlar bizim geleceğimiz. Onların çocukları da bizim çocuklarımız. Allah benim yaşadığım acıları onların çocuklarına yaşatmasın. Biz oraya sesimiz olsun diye gittik. Masalara vurmalar, bağırmalar, çağırmalar, ben neye uğradığımı şaşırdım zaten orada. Dedim ki 'Ben nasıl bir ortama geldim?' Ben ömrümde böyle bir ortam görmedim, saygı çerçevesinde bir konuşma bekliyordum. Bizim sesimiz olurlar dedim. Mağduriyetimizi anlatırız dedim. Ama söz hakkı da verilmedi."

"TEDAVİ SÜRECİ DAHA DA UZAYACAK"

Meclis'ten çıktıktan sonra ağlayarak eve gittiğini anlatan Yılmaz, "Tunahan bana 'Niye ağlıyorsun baba?' dedi. Oğlum sen iyileşiyorsun ya ben ondan ağlıyorum dedim." ifadesini kullandı.

Başıboş sokak köpeklerine insan gücünün yetmeyeceğini ifade eden Yılmaz, Tunahan'ın saldırıya uğradığı bölgede de halen çok sayıda başıboş köpek olduğunu söyledi.

Yılmaz, oğlu Tunahan'ın önümüzdeki 2 yıllık tedavi programının belli olduğunu, bu sürecin daha da uzayacağını kaydetti.

NELER OLMUŞTU?

HAYVANSEVERLER VE MAĞDURLAR ARASINDA GERGİNLİK
Milyonlarca vatandaşın korkulu rüyası haline gelen başıboş sokak köpekleri sorununun çözülmesi için çalışma tamamlandı.
Meclis'te komisyon toplantısı başlamadan hayvanseverlerle mağdurlar arasında gerginlik yaşandı. Her iki taraf görüşmelerin yapıldığı toplantı salonuna girmek istedi. Ancak kapıda Meclis görevlileri ile hayvansever derneklerinin temsilcileri arasında tartışma yaşandı.

MUHALEFET GÖRÜŞMELERİ SABOTE EDİYOR
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Vahit Kirişci ilk olarak teklif sahiplerine söz vermek istedi ancak muhalefet buna itiraz edince karşılıklı tartışma ve itişmeler yaşandı.

DEM'LİLER MASALARA VURDU
DEM Parti vekillerinin görüşmeleri sabote etmek adına masalara vurduğu görüldü.

CHP VE DEM'LİLERDEN "AK PARTİ GÖRÜŞMELERİ MANİPÜLE EDİYOR" YALANI
Komisyon görüşmelerine geçilmesine izin vermeyen CHP ve DEM Partililer sosyal medya hesaplarından görüşmeleri AK Parti'nin manipüle ettiği yalanını servis ediyor.


Toplantının başlangıcında muhalefet milletvekilleri, toplantı için salonun yetersiz olduğunu ve ilgili sivil toplum örgütleri temsilcilerinin dışarıda kaldığını vurgulayarak, bu nedenle toplantının başka bir salonda yapılmasını talep etti.

Kirişci, teklif sahibi AK Parti Rize Milletvekili Harun Mertoğlu'na söz verdi.

Muhalefet milletvekillerinin taleplerinde ısrar etmesi üzerine tartışma yaşandı. Komisyon Başkanı Kirişci, toplantıya ara verdi.

Bu arada CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ve DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, basın mensubu kameramanların dışarıya çıkartılmamasını istedi.


ACILI ANNENİN ÜZERİNE YÜRÜDÜLER
Komisyon toplantısına, Antalya'da başıboş sokak köpeklerinden kaçarken kamyonun altında kalıp hayatını kaybeden 10 yaşındaki Mahra Melin Pınar'ın annesi Derya Pınar da katıldı.


Toplantı esnasında kanunla ilgili konuşan AK Partili milletvekilinin "insanı yaşat ki, devlet yaşasın" ifadesine anne Derya Pınar destek verince, muhalefet milletvekilleri acılı anneye tepki gösterdi.

Tepki karşısında şaşkına dönen anne Derya Pınar, ölen çocuğunun ayakkabılarını muhalefet vekillerine gösterdi. CHP, DEM Parti ve TİP'li milletvekilleri ise "senin çocuğunu AK Parti öldürdü diyerek" annenin üzerine yürüdüler.


'DEM'SİZ SÖZLER
DEM Partili Perihan Koca'nın Mahra Melin Pınar'ın acılı annesine "Şov yapmak için buraya gelmiş" dediği duyuldu.

Çocuğu köpek saldırısında ağır yaralanan Tunahan'ın Yılmaz'ın babası Halil Yılmaz da benzer bir muamele ile karşı karşıya kaldı.

Milletvekillerin konuşmalarının ardından sivil toplum örgütü temsilcileri görüşlerini anlattı. Teklifin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak maddeler üzerindeki görüşmelere geçildi.

'SAHİPSİZ HAYVAN' KAVRAMI ORTADAN KALKMIŞ OLACAK
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Vahit Kirişci, bütün hayvanların sahiplenilmek zorunda olduğunu belirterek, "Bu hayvanları kurum, kuruluş, şahıs, adına ne dersek diyelim, onlar sahiplenecek. Bunların dışındakiler de bu bakımevinde sahiplenilecek. Dolayısıyla 'sahipsiz hayvan' kavramı ortadan kalkmış olacak." dedi.

Kirişci, AK Parti'nin Meclis Başkanlığına sunduğu ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda görüşülen sahipsiz hayvanlara ilişkin kanun teklifini değerlendirdi.

Türkiye'nin 2003'te Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'ni, ardından 2004'te bu sözleşmeden hareketle Hayvanları Koruma Kanunu'nu kabul ettiğini hatırlatan Kirişci, 2019'da hayvanlara uygulanan şiddet ve kötü muamele olaylarının incelenerek alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonunun hazırladığı raporun da 2020'de Meclis'te kabul edildiğini söyledi.

Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 2021'de TBMM'de kabul edildiğini anlatan Kirişci, bu kanunun da ilerleyen süreçte insanın, çevrenin ve diğer maddi varlıkların korunmasıyla ilgili yetersizliklerinin dikkate alındığını belirtti.

Sokaklardaki hayvan popülasyonunun artmasının halk ve çevre sağlığını, kamusal güvenliği tehdit eder boyuta ulaştığını Türkiye'nin kahir ekseriyetinin kabul ettiğini dile getiren Kirişci, "Sahipsiz hayvanlar ve sokak konusunu bu kanun teklifinin tam merkezine koymakta fayda var." diye konuştu.

Kirişci, kanun teklifiyle "Sokak hepimizin ortak alanı, nasıl sokakta insanlarımızın yaşamasına rıza göstermiyorsak hayvanların da sokakta yaşamaları doğru değildir, bu hayvanların güvenliği için de önemlidir." denildiğini aktardı.

SAHİPLENDİRMEYLE İLGİLİ BİR SÜRE VAR MI?
Mevcut kanuna göre, belediyelerce, saldırgan veya rehabilite edilmesi gereken hayvanların bulunduğu yerden alınarak kısırlaştırıldığını ve sokağa salındığını belirten Kirişci, bu uygulamanın 4 milyon sahipsiz hayvan popülasyonunun olduğu Türkiye'de yetersiz kaldığını ifade etti.

Kanun teklifine göre, sahipsiz hayvanların bulunduğu yerden alınıp kısırlaştırılacağını ve rehabilitasyonunun ardından bakımevinde bakılmaya devam edileceğini anlatan Kirişci, "Bakımevinde tutarak nihai murat ne? Sahiplendirmek. Burada da kendisini hayvansever ve hayvan dostu olarak gören herkese görev düşüyor. Onlar da hayvanların sahiplendirilmesi için çaba sarf edecek." diye konuştu.

Sahiplendirmeyle ilgili bir süre tahdidi olmadığını, hayvanların belli bir süre sonra ötanazi yoluyla hayatlarına son verilmeyeceğini vurgulayan Kirişci, "Burada yerel yönetimler yetkili. Yerel yönetimler, kamu güvenliği ve kamu sağlığını tehdit eden bir boyutu varsa, bununla ilgili işlemleri yapacak." ifadelerini kullandı.

Hayvandan hayvana ve hayvandan insana geçen hastalıklara dikkati çeken Kirişci, "Şu anda dünyanın sayılı ülkeleri diyorlar ki, 'Türkiye'ye turizm için de olsa gitmeyin. Kuduz riski çok yüksek olan ülkeler kategorisinde.' Bu bizim için iyi bir şey değil. Dolayısıyla biz, bir kara listeden de kurtulmak zorundayız. Tedavi edilemez ve saldırgan hayvanlara uygulanacak bir ötenazi var. Ötenazinin kararını merkezi otorite vermiyor, yerel yönetimler veriyor. Ötenazi, karar verildiğinde gündeme geliyor." dedi.

BU KANUN TEKLİFİ, BAKIMEVLERİNE DE STANDART GETİRİYOR
Kirişci, hayvan bakımevlerinin kapasitesi ve standartlarının düşük olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:

"322 adet bakımevi var ve 105 bin civarında sahipsiz hayvana bu bakımevleri ev sahipliği yapıyor. Türkiye'de 4 milyon sahipsiz hayvandan söz ediyoruz. Bu kanun teklifi, bakımevlerine de standart getiriyor. Bakımevlerinde hayvanların rehabilite edilmesi, hastalıkları varsa iyileştirilmesi, merkezi idarelere, kamu kurum ve kuruluşlarına sorumluluk getiriyor. Yerel yönetimlere diyor ki 'Sen buraya bir ameliyathane kuracaksın. Bakımevinde kaldıkları süre boyunca hayvanları korumak adına bu çalışmaları en iyi şekilde yürüteceksin.' Bunun için bir maddi güç gerekiyor. 25 binin üzerinde nüfusu olan belediyeler için kesinleşmiş bütçe gelirlerinin binde beşi ama büyükşehirlerde binde üçü. 'Bu sorun çözülsün.' diye bir toplum kanaati var. Bunun çözümüyle ilgili makul, hayvanları da koruyan, onların da can olduğunu dikkate alan, çözümler üretmeye çalışan, sorumluk yüklediğimiz yerel yönetimlere 'Bu konuda imkanlarınız var, bunu ayırırsanız yapın.' demek doğru değil. Önceki kanunun en büyük eksikliği de bu. Son hesapta onların bunu yapıp yapmadıkları denetlenmiyor. Denetlenmiş olsaydı, sahipsiz hayvanların barınaklardaki sayısı 105 binle sınırlı kalmazdı."

Sahiplenilen hayvanların salıverilmesinin de risk oluşturduğunu dile getiren Kirişci, "Neticede bütün hayvanlar sahiplenilmek zorunda. Bu hayvanları kurum, kuruluş, şahıs, adına ne dersek diyelim, onlar sahiplenecek. Bunların dışındakiler de bu bakımevinde sahiplenilecek. Dolayısıyla 'sahipsiz hayvan' kavramı ortadan kalmış olacak." değerlendirilmesinde bulundu.

6 AY İLE 2 YIL ARASINDA HAPİS CEZASI GELİYOR
Kanun teklifinde, sahiplendiği hayvanları salıverenlere para cezaları olduğunu anlatan Kirişci, açık alanları, etrafı çevrilmiş olsa bile hayvanlar için bakımevi olarak görmediklerini, bakımevlerine kanun teklifiyle getirilen standartlar olduğunu söyledi. Kirişci, bunu yapmayan yerel yönetime de her bir hayvan için 50 bin lira idari para cezası geldiğini ifade etti.

Komisyon Başkanı Kirişci, "Belediyelerin 'Nasıl olsa bunun hesabını kimse sormuyor.' dememeleri ve geçmişteki kanundan da bu manada ayrışması ve yasamada bir iyileştirme çalışması olarak, bütçeden para ayrılmadığı durumlarda hem belediye başkanına hem de belediye meclis üyelerine 6 ay ile 2 yıl arasında hapis cezası geliyor. Hiçbir siyasi, kendi siyasi geleceğiyle ilgili böyle bir uygulamanın hayata geçmesini istemez. Yani siyasi geleceğini karartmak istemez. Sadece maddi cezalar değil hapis cezalarıyla da bunların tahkim edilmesi, bu kanun teklifinin en güçlü yanlarından birisi." dedi.

Hayvanlarla iç içe yaşamış bir medeniyetin bireyleri olduklarını belirten Kirişci, konuyu başka mecralara çekmeyi doğru bulmadığını kaydetti.

Herkesin taraflı tarafsız "Bu bir sorundur, bu sorun çözülmelidir." dediği bir anda olunduğunu dile getiren Kirişci, şu ifadeleri kullandı:

"Bir erkek bir dişi hayvanı bir araya getirdiğinizde, 2 kez doğum yaptığında, her doğumda da 6-8 hayvan dünyaya getirdiğinde, birinci yıl 12, ikinci yıl 128, böyle katlanarak gidiyor ve en son 6 yılda 67 bine çıkıyor. Dolayısıyla bu kadar doğurganlığı yüksek hayvan popülasyonu için bizim çok dikkatli ve özenli olmamız gerekiyor. Sahipsiz hayvanlar meselesiyle hem kendi ülkemizin marka değerini aşağılara çekmememiz hem de toplumumuzun sağlığını korumamız ve güvenliğimizi de riske etmememiz gerekiyor."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN
GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.