RUM TARAFININ UZLAŞMAZ TAVRI
Kıbrıs Türk halkının Türkiye'nin de desteğiyle adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm için iyi niyetle çaba sarf ettiği vurgulanan tezkerede, "Ancak, 50 yılı aşkın süredir devam eden müzakere sürecinde Türk tarafının yapıcı rolüne rağmen, Rum tarafının uzlaşmaz tavrı nedeniyle sonuç alınamamıştır. Kıbrıslı Rumlar Avrupa Birliği üyeliği ile ödüllendirilirken Kıbrıslı Türkler haksız ve insanlık dışı bir izolasyona, kısıtlama ve ambargolara maruz bırakılmıştır. Kıbrıs Türkü bu duruma ne layıktır ne de razıdır. Oyalanmaya, siyasi eşitliği ve Ada'nın doğal kaynaklarını eşitlik temelinde paylaşımı öngörmeyen önerilerle zaman kaybına tahammülleri de kalmamıştır." görüşleri ifade edildi.
"İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM SİYASETİ, KALICI BARIŞI SAĞLAMANIN YEGANE YOLUDUR"
Ada'da tek ve kesin çözümün, Kıbrıs Türk halkının özden gelen haklarının teslim edilmesi, egemen eşitliğin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesiyle mümkün olacağı aktarılan tezkerede, şu ifadelere yer verildi:
"İki devletli çözüm siyaseti, Akdeniz bölgesinde istikrar ve kalıcı barışı sağlamanın da yegane yoludur. Ada'da iki ayrı halkın ve iki ayrı devletin varlığı daha fazla göz ardı edilmemelidir. Kıbrıs meselesinin çözümüne yönelik teşebbüslerin, bu gerçek üzerine inşa edilmesi şarttır. Kıbrıs Türk Devleti'nin, uluslararası toplumun bağımsız ve eşit egemen bir üyesi olarak hak ettiği yeri alması daha fazla tehir edilemez. Bu çerçevede, Türk Dünyası'nın ayrılmaz bir parçası olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Türk Devletleri Teşkilatında ve Türk Devletleri Parlamenter Asamblesinde gözlemci üye statüsü kazanması memnuniyet vericidir. Bu gelişmelerin ileri adımlarla tamamlanması en tabii beklentimizdir."
"TÜRKİYE, KIBRIS TÜRKLERİNİN ÖZGÜRLÜK VE REFAHININ TEMİNATI OLMAYA DEVAM EDECEK"
"Uluslararası toplumu Ada'daki gerçekleri kabul ederek, Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığı insanlık dışı izolasyona bir an önce son vermeye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni hak ettiği şekilde tanımaya davet ediyoruz." ifadeleri kullanılan tezkerede, şunlar kaydedildi:
"Kıbrıs Türkü kardeşlerimizle birlikte bu yöndeki gayretlerimizi sonuca ulaşana dek sürdüreceğimizi vurguluyoruz. Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de Kıbrıs Türklerinin özgürlük ve refahının teminatı olmaya devam edecek, 'garantör devlet' ve 'Anavatan' olarak sorumluluklarını hassasiyetle yerine getirmeyi sürdürecektir. Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve çıkarlarının aşındırılmasına hiçbir şekilde müsaade etmeyecektir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne tam desteği her koşulda ve kesintisiz olarak devam edecektir. Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yıl dönümünü idrak ettiğimiz bu tarihi günde, Kıbrıslı soydaşlarımızla gönül ve dava beraberliğimizi teyit ediyoruz, sarsılmaz birlik ve dayanışmamızı bir kez daha tüm dünyaya ilan ediyoruz. Kıbrıs Türkleri, sonsuza kadar bağımsız devletlerinin çatısı altında ve kendi bayraklarının gölgesinde barış, huzur ve güvenle yaşamaya devam edecektir."