Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kuruluna hitabında 7 Ekim 2023'ten beri aralıksız süren İsrail saldırılarında 41 bini aşkın Filistinlinin hayatını kaybettiğini aktardı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kuruluna hitabında 7 Ekim 2023'ten beri aralıksız süren İsrail saldırılarında 41 bini aşkın Filistinlinin hayatını kaybettiğini aktardı.
Erdoğan, çoğu çocuk ve kadın 41 bin insanın acımasız bir şekilde hayattan kopartıldığının altını çizerek, yine çoğu çocuk 10 binden fazla Gazzeli'nin nerede olduğunu kimsenin bilmediğini, aynı şekilde 100 bine yakın insanın yaralandığını ve sakat kaldığını bildirdi.
"GÖZLERİMİZİN ÖNÜNDE ÇIRPINAN YARALI BİR SERÇEYİ KURTARAMADIK"
İsrail'in saldırıları sonucunda Gazze'nin dünyanın en büyük çocuk ve kadın mezarlığı haline geldiğine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"17 binden fazla çocuk İsrail'in kurşunlarının, bombalarının hedefi oldu. Hind Recep, sadece 6 yaşındaydı. Yakınlarıyla güvenli bir yer ararken araçları İsrail güçleri tarafından vuruldu. Dayısı, yengesi, kuzenleri herkes ölmüş, sadece o hayatta kalmıştı. Tam 12 gün boyunca çaresizce kurtarılmayı bekledi. 'Beni Almaya gelecek misiniz, korkuyorum." diyerek bir yardım elinin 12 gün boyunca kendisine uzanmasını bekledi. Dünyamızın geldiği seviyeye, elimizin altındaki teknolojiye rağmen; çatısı altında binlerce personel çalıştıran devasa bütçeli kuruluşlarımıza rağmen, 8 milyarlık insanlık ailesi olarak, henüz 6 yaşındaki bir kız çocuğunu, gözlerimizin önünde çırpınan yaralı bir serçeyi maalesef kurtaramadık."
HİND RECEB OLAYI NEDİR?
İsrail güçleri, 29 Ocak'ta Gazze Şeridi'nde gerçekleştirdiği katliamlar ve işgal nedeniyle güvenli bir alan kalmayan kentte sığınacak bir yer bulabilmek için yola çıkan bir aracı vurdu.
Gazze'nin Tel el-Heva Mahallesi'nde seyir halindeyken hedef alınan araçta, 6 yaşındaki kız çocuğu Hind ile akrabalarından 5 kişi bulunuyordu. Saldırı sonucunda ilk anlarda araçtaki 4 kişi hayatını kaybetti ancak o sırada Hind ile birlikte sağ kalan Leyan Hamade adlı 15 yaşındaki kız çocuğu Filistin Kızılayını arayarak yardım istedi.
Filistin Kızılayı tarafından paylaşılan ses kayıtlarında Leyan, Kızılay yetkilisine "Amca bize ateş açıyorlar, yanımızda tank var, araçta mahsur kaldık." şeklindeki çaresizce seslenişi sonrasında silah sesleri duyulunca Leyan'ın sesi kesildi.
"HEPSİ ÖLDÜ, GELİN ALIN BENİ BURADA TEK KALMAK İSTEMİYORUM"
Hedef alınan araçta Leyan'ın da ölümünden sonra yalnızca 6 yaşındaki Hind kaldı. İsrail güçlerinin kuşatması ve işgali nedeniyle ulaşılamayan araçta yaralı şekilde mahsur kalan Hind'e annesi telefonla ulaştı. Hind, annesine, "Anne, Leyan öldü.. Hepsi öldü, gelin alın beni burada tek kalmak istemiyorum." dedi. Bu konuşmadan sonra Kızılay ekipleri ambulansla Hind'in mahsur kaldığı aracı bulmak için yola çıktı ancak yola çıkan ekipten de uzun süre haber alınamadı.
Hind'i kurtarmak için yola çıkan ambulanstan haber alınamaması üzerine Kızılay ekipleri Hind ile telefonla bağlantı kurdu. Kız çocuğunun Kızılay acil yardım operatörleri ile görüşmesinin kayıtları da Kızılay tarafından yayınlandı.
Yayınlanan ses kayıtlarından 6 yaşındaki çocuğun arabada hayatta kalan tek kişi olduğu ve akrabalarının cansız bedenleri arasında İsrail güçlerinden saklandığı anlaşıldı.
Araçta mahsur kalan ve etrafı ölen akrabalarıyla çevrili olan kız çocuğu, 3 saat boyunca telefonda konuştuğu Kızılay ekiplerine kendisini kurtarmaları için yalvardı.
Hind'in telefondaki Kızılay görevlisiyle konuşurken son sözleri "Beni gelip alacak mısınız? Çok korkuyorum, lütfen beni almaları için birini gönderin." oldu.
Filistin Kızılayı, 4 Şubat'ta Hind Receb ile yakınlarını kurtarmak üzere yola çıkan Kızılay ekibinden günlerdir haber alınamadığını duyurdu. Küçük Hind ile dayısı, eşi ve 3 çocuğunun cansız bedenlerine 12 günün ardından 10 Şubat'ta İsrail güçlerinin bölgeden çekilmesi sonrasında ulaşıldı. Hind'in içinde bulunduğu araç, ön camı ve gösterge paneli parçalanmış, yan tarafında kurşun delikleri açılmış halde bulundu.
Filistin Kızılayı, Hind'in arabanın içindeki 6 ceset arasında bulunduğu ve hepsinde de ateşli silah ve bombardıman izleri olduğunun tespit edildiğini duyurdu.
Olay yerine gönderilen Filistin Kızılayına ait ambulansın da bombalandığı belirlendi. Filistin Kızılayı, Gazze kentindeki Tel el-Heva Mahallesi'nde direkt hedef alınan ambulansın içinde Kızılay ekibinden Yusuf Zeyno ve Ahmed Medhun'un da cansız bedenlerine ulaştıklarını açıkladı.