Başkan Erdoğan TBMM'de açıkladı... Ceza infaz hükümleri değişiyor: Neşteri vuracağız | Neler değişecek?

Son dönemde toplumda infial yaratan olayların peş peşe yaşanması sonrası Başkan Recep Tayyip Erdoğan önemli bir açıklama yaptı. Bazı önemli adımlar atmaya karar verdiklerini belirten Başkan Erdoğan, ceza infaz hükümlerinde değişiklik yapılacağını belirterek, "Ne gerekiyorsa yapacağız. Tıkanıklık varsa neşteri vuracağız. " ifadelerini kullandı. Başkan Erdoğan yapılacak değişiklilere ilişkin de bilgi verdi.

Giriş Tarihi :09 Ekim 2024 , 13:03 Güncelleme Tarihi :09 Ekim 2024 , 17:13
Başkan Erdoğan TBMM’de açıkladı... Ceza infaz hükümleri değişiyor: Neşteri vuracağız | Neler değişecek?

İÇİNDEKİLER

İstanbul Ümraniye'de suç kaydı kabarık olan Yunus Emre Geçti'nin Şeyda Yılmaz isimli polisimizi şehit etmesi, Fatih surlarında Semih Çelik'in İkbal Uzuner ve Ayşegül Halil'i katletmesi, Narin Güran cinayeti, Beyoğlu'nda bir kadının 2 erkek tarafından taciz edilmesi, Sıla bebeğin ölümü kamuoyunda büyük bir infiale neden oldu.

AK Parti'nin "cezasızlık algısının oluşmasının önüne geçilmesi" için önemli çalışmalar yaptığı öğrenildi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan TBMM'de meseleye ilişkin önemli açıklamalar yaptı.

BAŞKAN ERDOĞAN AÇIKLADI: NEŞTERİ VURACAĞIZ
Erdoğan, "Milletimizin sesine kulak vererek bu konuda önemli adımlar atmaya karar verdik. Ne gerekiyorsa yapacağız. Tıkanıklık varsa neşteri vuracağız. " ifadelerini kullandı.

AK Parti Grup Toplantısı'nda konuşan Başkan Erdoğan, her zaman kendi iç muhasebesini cesaretle yapan, nerede eksik varsa üzerine kararlılıkla giden bir kadro olduklarını vurgulayarak, toplumun nabzını tutma, millete kulak verme noktasında da rakiplerine göre birkaç adım önde olduklarını kaydetti.

Milletin beklentilerine cevap üretme iradelerinin hala çok güçlü olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siyaset kurumunun asli görevi de zamanla ortaya çıkan yeni meselelere çözüm bulmaktır. Son dönemde yaşanan kimi cinayetler ve müessif hadiseler üzülerek görüyoruz ki milletimizin kendini güvende hissetme ve adaletin tecellisi konusunda tereddüde düşmesine sebebiyet vermiştir. Ülkemizin 2018 yılından beri küresel siyasi gerilimlerin, Kovid salgınının yol açtığı çok boyutlu krizlerin ve bölgemizde süregelen çatışmaların etkisiyle yaşadığı ekonomik sıkıntılar da bu tablonun bir parçasıdır. Milletin, ülkeyi yönetme sorumluluğu yüklediği Cumhurbaşkanı olarak kabinesiyle, Meclis grubuyla, parti yönetimiyle karşımızdaki bu fotoğrafı doğru okumak ve gereken tedbirleri almak en başta gelen vazifemizdir."

Başkan Recep Tayyip Erdoğan (Fotoğraf: AA)Başkan Recep Tayyip Erdoğan (Fotoğraf: AA)

"BAZI ÖNEMLİ ADIMLAR ATMA KARARI ALDIK"
Erdoğan, uyguladıkları ekonomi programıyla 6 yılın birikimi olan sıkıntıları çözme yolunda önemli mesafe katettiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"İnşallah sene başından itibaren rahatlama, insanımızın günlük hayatına da net bir şekilde yansımaya başlayacaktır. Sınır güvenliğimiz konusunda hem terör örgütleriyle mücadele hem komşu ülkelerle ilişkiler hususunda gayet iyi bir seviyeye geldik. Toplumda güvenlik ve asayişin temini noktasında geçmişe ve birçok Avrupa ülkesine kıyasla çok iyi bir yerdeyiz. Ancak son dönemde ardı ardına gelen, bir polis memurumuzun şehit edilmesinden genç kızlarımızın vahşice katledilmelerine kadar bir dizi hadise, milletimizde haklı bir tepkiye yol açmıştır. Onlarca suç kaydı olan kriminal tiplerin ellerini kollarını sallayarak ortalıkta dolaşması herkes gibi bizi de rahatsız ediyor. Pazartesi günü yaptığımız Merkez Yürütme Kurulu toplantımızda bu olayları enine boyuna değerlendirdik. Milletimizin sesine kulak vererek bu çerçevede bazı önemli adımlar atma kararı aldık. İnsanlarımızın sokakta, evinde, iş yerinde hiçbir endişe duymadan hayatını güvenle sürdürebilmesini sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız. Emniyet teşkilatımız içinde bir zafiyet varsa neşteri vurup bunu gidereceğiz. Adalet sistemimizde tıkanıklık, yanlışlık varsa neşteri vurup Allah'ın izniyle onu da çözüme kavuşturacağız. Medyada ve sosyal medyada suça özendirme, suçu teşvik etmede sorun varsa gerekli müdahalede bulunacağız."

"YENİ SUÇLAR İŞLEME EĞİLİMİ DİKKATE ALINARAK, TUTUKLU YARGILANABİLMESİNİN ÖNÜ AÇILACAK"
"Suçu önlemeden suçla ve suçlularla mücadeleye, yargılamalardan infaz ve ıslah sistemimize, nerede boşluk varsa mutlaka hal yoluna koyacağız" diyen Erdoğan, bu sorunların çözümü için bir dizi düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Erdoğan, çok sayıda suç kaydı olan kişilerin bu eğilimlerinin yargılama safhasında görülebilmesini ve dikkate alınmasını sağlayacaklarını dile getirdi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan (Fotoğraf: AA)Başkan Recep Tayyip Erdoğan (Fotoğraf: AA)

Mevcut durumda seri suç işleyen kişilerle ilgili açılan onlarca dava olmasına rağmen bunların sonuçlanmadan kayıtlarda görünmediğine işaret eden Erdoğan, "İlk derece mahkemesi, istinaf, Yargıtay derken bir cezanın kesinleşmesi 5 hatta 7 yıla kadar uzayabiliyor. Bu süreçte suçlu kişi, yeni işlediği cürümlerde herhangi bir sabıka kaydı olmadığı için tutuklama olmadan yargılanabiliyor. Özellikle suçu geçim kaynağı haline getirenler ile suçta kibirlenenlerin, sistemin bu yönünü istismar ettiklerini görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Kanunların suçlu lehine işlemesi anlamına gelen bu çarpıklığı düzeltmek için iki önemli adım atmayı planladıklarını açıklayan Erdoğan, "bunlardan ilkinin kurumsal düzenlemeye, ikincisinin seri suç işleyenlerin tutuklanabilmesi uygulamasının kolaylaştırılmasına yönelik olduğunu" bildirdi.

Erdoğan, yargı erkini güçlendirmek amacıyla Adalet Bakanlığı bünyesinde kurulacak bir birimin, farklı mahkemelerdeki davaları, düzenlenen iddianameleri hatta emniyet kayıtlarını toparlayıp bunlarla ilgili gerekli incelemeleri yaptıktan sonra savcıların ve hakimlerin dikkatine sunacağını kaydederek, "Gereken kanuni düzenlemeleri yaparak, mesela 5 suç kaydı olan birinin diğer davalarının bitip sabıka kaydına işlenmesi beklenmeden, yeni suçlar işleme eğilimi dikkate alınarak, tutuklu yargılanabilmesinin önü açılacak. Tutukluluk süresi, kişinin işlediği suçlar ve alacağı cezalarla orantılı bir şekilde belirlenecektir. Elbette bu husus, toplum vicdanını yaralayan belirli suçlar için geçerli olacaktır." ifadelerini kullandı.

Başkan Erdoğan, 6 yıldan daha az ceza alanların hiç cezaevine girmeden hayatını sürdürmesinin toplumda infiale neden olduğunu belirtti.

Erdoğan, "Bu durumun önüne geçmek için yine belirli suçlarda infaz hükümlerinin ancak mesela alınan cezanın yüzde 10'u cezaevinde geçirildikten sonra işlemeye başlaması sağlanacaktır. Örneğin 3 yıl ceza almış bir kişi yaklaşık 3,5 ay cezaevinde kalmadan serbest kalmasıyla neticelenecek hükümlerden yararlanamayacaktır. Böylece suç işlemeye teşebbüs edecek kişilerin her halükarda cezaevine gireceğini bilerek kendini kontrol etmesi sağlanacak ve pervasızca etrafa saldırmasının önüne geçilecektir." diye konuştu.

Erdoğan, Adalet Bakanlığı ve Meclis Grubundan bu düzenlemelerin teknik çalışmalarını Cumhur İttifakı'yla beraber istişare ederek süratle tamamlamalarını istedi.

Erdoğan, iyice kontrolden çıkan bir riske de dikkat çekmek istediğini söyleyerek, şöyle konuştu:

"Son dönemde medya organlarımız özellikle reyting kaygısıyla basın ilkelerini umursamayan son derece sorunlu bir yayın politikası izlemeye başladı. İfade tutanaklarından polis kayıtlarına, kaynağı belirsiz iddialardan önü sonu belli olmayan videolara kadar her türlü bilgi, belge ekranlarda çarşaf çarşaf yayınlanıyor, haber ve tartışma programlarının saatlerce konusu oluyor. Habercilik adına, üzülerek söylüyorum, mağdurlar tekrar mağdur ediliyor. Cinayet vakaları insanımızın ailecek televizyon izlediği saatlerde en ince detayına kadar anlatılıyor. Bu tür olaylarda meselenin sosyal öğrenme boyutu ne yazık ki göz ardı ediliyor. Bunu kabul etmemiz, buna rıza göstermemiz söz konusu olamaz. Basınımız, medyamız elbette özgür olmalıdır ama bu bilhassa toplumsal olaylarda sorumlu yayıncılık yapmaya mani değildir. Radyo Televizyon Üst Kurulumuz bu konuları daha hassas takip etmelidir."

"CEZASIZLIK ALGISINI ORTADAN KALDIRMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR"

Erdoğan, organlarının bağımsız, tarafsız ve objektif faaliyet yürütmesinin yanı sıra toplumda adalet duygusunun güçlendirilmesi için bugüne kadar hiçbir fedakarlıktan kaçmadıklarını, hatta her türlü desteği sağladıklarının altını çizdi.

Teknolojiyle beraber ortaya çıkan yeni sınamalar karşısında mülkün temeli olan adaletin tesisinin en öncelikli mesele olduğunu belirten Erdoğan, "Her ne sebeple ortaya çıkarsa çıksın cezasızlık algısını ortadan kaldırmak, toplumun güvenlik ve adalet konusundaki kaygılarını süratle gidermek boynumuzun borcudur. Aksi takdirde hep birlikte milletimize karşı sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmemiş oluruz. Böyle bir vebalin altına da giremeyiz. Adalet hizmetlerinin iyileştirilmesi noktasında 22 yılda yaptığımız onca reforma, onca başarımıza, onca emeğimize kendini bilmezlerin gölge düşürmesine eyvallah etmeyeceğiz. Yapacağımız bu düzenlemelere muhalefetin de destek vereceğini ümit ediyorum." ifadelerini kullandı.

TBMM HAREKETE GEÇTİ: YOL HARİTASI BELİRLENECEK
Öte yandan son dönemde çocuklara yönelik şiddet, cinsel istismar ve öldürme olaylarının bir daha yaşanmaması için TBMM harekete geçti. TBMM'de kurulan araştırma komisyonu ile tüm devlet kurumlarıyla seferberlik başlatılarak yol haritası belirlenecek.

TBMM Genel Kurulunda, "çocukların her türlü şiddet, ihmal ve istismardan korunarak akıl, ruh ve beden sağlıklarının gelişimi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi" amacıyla araştırma komisyonu kuruldu.

Komisyon ilk olarak konuya ilişkin İçişleri ve Aile bakanlıkları başta olmak üzere ilgili bakanlıkları dinleyecek. BTK, RTÜK gibi ilgili devlet birimlerini de çağırarak teknik anlamda neler yapılabileceğine ilişkin sorulara yanıt arayacak.

TBMM'de ʺçocukların her türlü şiddet, ihmal ve istismardan korunarak akıl, ruh ve beden sağlıklarının gelişimi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesiʺ amacıyla araştırma komisyonu kurulduTBMM'de ʺçocukların her türlü şiddet, ihmal ve istismardan korunarak akıl, ruh ve beden sağlıklarının gelişimi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesiʺ amacıyla araştırma komisyonu kuruldu

Çocukların korunmasına ve üstün yararına yönelik mevcut politikalar ve stratejilerin incelenerek ailenin, toplumun ve kurumların çocukların korunması üzerindeki etkilerinin değerlendirilecek. Alanında otorite bilim adamları ve üniversite öğretim üyelerine davette bulunacak olan TBMM, çocukların her türlü şiddet, ihmal ve istismardan korunarak akıl, ruh ve beden sağlıklarının gelişimlerini destekleyici tedbirlerin belirlenmesi, mevcut koruma mekanizmalarının güçlendirilmesi için yeni öneriler belirleyecek. İlk etapta üç ay çalışacak olan ve bir ay da uzatma süresi kullanabilecek olan komisyon, Ankara dışında yaşanan vakalara ilişkin incelemeler yapacak. Komisyon seferberlik anlayışla yürütülecek çalışmalar sonrası devlet kurumlarına yol haritası olacak bir rapor hazırlayacak.

EN BÜYÜK GÖREV
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Osmaniye Milletvekili Derya Yanık ise Türkiye nüfusunun yüzde 26'sını 22 milyon çocuğun oluşturduğunu; çocukların beden ve ruh sağlıklarını koruyarak güven içinde geleceğe hazırlamanın en büyük görevleri olduklarını söyledi.

AK Parti iktidarları boyunca çocukların yüksek yararını gözeterek onların iyiliği ve esenliği için destek mekanizmalarını geliştirdiklerini ve geliştirmeye devam ettiklerini anlatan Yanık, şunları kaydetti:

"AK Parti 22 yıldır kadın ve çocuklar noktasında yapılabilecek her şeyin hem dünyadaki örnekleri hem de kendi örneklerimizi geliştirerek yaptık, bu konuda asla yüksüneceğimiz bir husus yoktur. Kandil'e çıkarılan çocukları burada konuşamayanlar, kendi parti mensupları tarafından tacize uğrayan çocukları burada konuşamayanlar, AK Parti'nin 22 yıllık birikimine söz edemez. Çocuklara yönelik riskleri öngören ve gerekli adımları atacak mekanizmaları kuruyoruz. 'Çocukların yüksek yararı' ilkesini gözeterek, pek çok alanda devrim niteliğinde uygulamaya imza atsak da bu çalışmaları hiçbir zaman yeterli görmedik. Bugün kurduğumuz komisyon da bu anlamda, 'ihtiyaçların, güncel gelişmelerin ışığında yapılabilecek ne var?' sorusunun peşinde koştuğumuz bir çalışmadır. Yaptığımız hiçbir çalışmayı yeterli görmedik, görmeyeceğiz."

SOSYAL MEDYA RİSKİ
Yanık, sosyal medyanın kontrolsüz kullanımının çocuklar ve aileler üzerinde ciddi bir risk oluşturduğuna işaret ederek "Çocuklarımızı dijital dünyanın risklerinden korumaya çalışırken bu mecraların sorumlu bir şekilde kullanılması da aynı ölçüde hayati öneme sahiptir" diye konuştu.