'BİZİM DIŞ POLİTİKAMIZIN ANA OMURGASI TÜRKİYE EKSENİDİR'
Batı'yla ilişkilerimizi güçlendirirken Doğu'ya sırtımızı dönmüyoruz. Başkalarının bize çizdiği istikamette değil, kendi çıkarlarımız doğrultusunda özgür irademizle adımlarımızı atıyoruz. Türkiye'nin çıkarı neredeyse oraya gidiyor, menfaati neyi gerektiriyorsa o yönde işbirliklerimizi geliştiriyoruz. Daha önce farklı vesilelerle söylemiştim. Bugün önemine binaen bir kez daha tekrarlıyorum. Bizim dış politikamızın ana omurgası Türkiye eksenidir. Türkiye'nin milli menfaatleri, güvenlik hassasiyetleri, ekonomik ve ticari çıkarları her şeyin üzerindedir. En temel önceliğimizdir. Bakınız, biz makas değiştirmiyoruz. Bilakis, Türkiye merkezli bir anlayışla değişen küresel sistemde hak ettiğimiz yeri almaya çalışıyoruz.
Çok uluslu işbirliği platformlarıyla münasebetlerimizi farklı seviyelerde ilerletme çabalarımızın arka planında işte bu bakış açısı vardır. 2018 yılında Johannesburg'da düzenlenen 10. BRICS zirvesine İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı sıfatıyla iştirak etmiştik. 22-24 Ekim tarihleri arasında Kazan'da düzenlenen son zirvede Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Putin'in davetine icabetle katıldık. Genişletilmiş liderler oturumunda ülkemizin bölgesel meselelerle ilgili vicdanlı ve ilkeli duruşunu muhataplarımıza anlatma fırsatı bulduk. Zirve marjında Rusya, Venezuela, Özbekistan, Vietnam ve Kongo liderleriyle ikili görüşmeleri bulduk. Ayrıca zirveye katılan diğer devlet ve hükümet başkanlarıyla da bir araya geldik. BRICS platformunda yer alan ülkelerle ciddi işbirliği potansiyeline sahip olduğumuz kanaatindeyim.
İSTİKBAL YÜRÜYÜŞÜMÜZÜ DEVAM ETTİRECEĞİZ'
Tekrar söylüyorum, ülkemizin BRICS ile gelişen münasebetleri, mevcut angaçmanlarımızın alternatifi asla değildir ve olamaz. Türkiye, tüm bu platformlarda bir NATO müttefiki ve Avrupa Birliği'ne tam üyelik müzakereleri yürüten ülke kimliği ile yer almaktadır. Millet olarak, bin yıllardır hangi mecrada ilerliyorsak, bugün ve yarın da aynı çizgide istikbal yürüyüşümüzü devam ettireceğiz.
'TERÖR BARONLARININ BÖLGEMİZDE KENDİLERİNE UŞAKLIĞINI YAPACAKLARI YENİ SAHİPLER ARADIKLARI ANLAŞILIYOR'
Aziz milletim, Tataristan'ın başkenti Kazan'a ayak bastıktan hemen sonra, Tusaş'ın Kahraman Kazan'daki yerleşkesine yapılan hain terör saldırısında 5 vatan evladının şehit edildiğinin haberini aldık. Şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet, tedavileri süren yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Saldırının zamanlamasının ve seçilen hedefin tesadüf olmadığı açıktır. Bu kanlı ve kalleş terör eyleminin ülkemiz iç siyasetinde farklı bir iklimin filizlenmeye başladığı bir döneme tekabül etmesi ayrıca manidardır. Bölücü örgütün kimlerin maşası, kuklası, taşeronu olduğu son saldırıya bir kez daha kendini göstermiştir. Kandan beslenen terör baronlarının bölgemizde kendilerine yeni efendiler, uşaklığını yapacakları yeni sahipler aradıkları anlaşılıyor. Milletimizin de bu saldırıyla neyin amaçlandığını, nerelere sinyal verilmek istendiğini net olarak gördüğüne inanıyorum. Şunu bir defa açık açık belirtmek isterim. Türkiye Cumhuriyeti olarak bu alçak saldırıyla verilmek istenen mesajları buruşturup çöpe attık. Bizim terörden, canilerden, mankurtlaşmış maşalardan ve onları kullanan patronlarından alacağımız bir mesaj da zaten olamaz.
'213 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ'
Bu terör eylemi, çok net söylüyorum, paniğin, telaşın, tükenmişliğin, çaresizliğin emaresidir. Nitekim, hain saldırıya cevabımızı bölücü örgütün Suriye ve Irak'taki inlerini başlarına geçirerek kat kat misliyle verdik. Irak ve Suriye'nin kuzeyinde terör örgütüne ait 470'in üzerinde nokta hedef alınmıştır. Aralarında sorumlu düzeyde canilerin de bulunduğu toplam 213 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Milletimiz ve şehit ailelerimiz şundan emin olsun, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve Milli İstihbarat Teşkilatımız şehitlerimizin kanını yerde bırakmamıştır. Emniyet ve adli birimlerimizle teröristlerin tüm bağlantılarını ortaya çıkarmak için kapsamlı soruşturma yürütmektedir. Terörü kaynağında kurutma stratejimizden geri bir adım dahi asla atmayacağız. Teröristlere yönelik operasyonlarımızı titizlikle devam ettirirken terörsüz Türkiye hedefimizden de kesinlikle kopmayacağız. Türkiye kırk yıldır başına musallat edilen bu beladan mutlaka kurtulacaktır. Terör sizlerin de iyi bildiği gibi yıllarca ülkemizde siyaseti yönlendirmek için bir aparat olarak kullanılmıştır. Ne zaman siyasette diyalog zemini güçlense, ne zaman toplumda kutuplaşma azalsa, ne zaman sıkılı yumruklar açılsa terör hemen devreye girmiştir. Buna geçmişte defalarca şahit olduk. Aynı senaryonun tekrar sahnelenmesine seyirci kalmayacağız.
'ÜLKEMİZİ İSTİKAMETİNDEN SAPTIRAMAYACAKLAR'
Terör baronları Türk siyasetini dizayn edemeyecekler. 85 milyonun arasına nifak duvarları öremeyecekler. Ülkemizi istikametinden saptıramayacaklar. Terör örgütlerini kumanda ederek ülkemizin gündemini yönlendirme ve belirleme peşinde koşanları da aynı şekilde hüsrana uğratacağız. Yurt içinde veya dışında Türkiye'ye hainlik eden, ihanet eden ve Türkiye düşmanlarıyla birlikte hareket edenlerin akıbetleri berbat olacaktır. 15 Temmuz gecesi 252 kardeşimizi şehit eden FETÖ ihanet şebekesinin Pensilvanya'daki elebaşının ağababalarının kucağında haysiyetsizce ölümü herkese ibret olmalıdır. Kim adına olursa olsun dili doğalı bu millete kurşun sıkanlar, hainlik edenler, sırtından hançerleyenler, milletin evlatlarının kanını dökenler ne bu dünyada ne de ebedi alemde iflah olmayacak her zaman lanetle anılacaklardır. Bu vesileyle 23 Ekim'deki terör saldırıları sonrasında ülkemizde güçlü dayanışma sergileyen tüm dost ve kardeş ülkelere, tüm devlet ve hükümet başkanlarına, uluslararası kuruluşların yetkililerine kalpten teşekkür ediyorum.
'SAHA EXPO SAVUNMA SEKTÖRÜNDE ARTIK RÜŞTÜNÜ İSPATLAMIŞTIR'
Birleşmiş Milletler Güvenliği Konseyi'nin saldırıyı kınayan ve ülkemize taziye sunan açıklamasını da memnuniyetle not ettik. Ülkemizde siyasi partilerimizin teröre karşı tek ses, tek nefes olmasını da takdirle karşıladığımızı burada ifade ediyorum. Ancak faili apaçık ortada olan bir terör eylemini dahi kınamayanları veya failini gizleyerek kınamış gibi yapanları ise milletimize havale ediyorum. Değerli basın mensupları, ilki 2018 yılında düzenlenen Saha Expo 2024'te savunma sanayimizin gurur verici ürünlerini bizzat görme fırsatı bulduk. 150 binden fazla ziyaretçi, 300'ün üzerinde delegasyon, 150'den fazla alıcı delegasyonu, 120'i aşkın ülkeden üst düzey katılım, 1400'den fazla şirket iştirakiyle Saha Expo savunma sektöründe artık rüştünü ispatlamıştır. Ülkemizin dünyada iftihar kaynağı olan savunma sanayindeki atılımlarımızı kararlılıkla devam ettireceğiz. Her türlü zora, engele ve ambargoya rağmen yılmadan, azimle çalışan savunma sektörümüzün tüm kuruluşlarına, şirketlerine, mühendisinden, işçisine, tüm kardeşlerime, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.