Terör örgütü PKK'nın Kandil'de yuvalanan terör ağalarının yıllardır taktığı "Kürt halkı ve Önder Apo" maskesi düşüyor...
İşgalci İsrail Gazze'nin ardından Lübnan'da katliamlarına devam ederken bir yandan da İran ve Suriye'ye füzeler fırlatıyor. Yanı başımızda harlanan savaş ve "teröristan" tehlikesi sonrası Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın "İç cepheyi sağlam tutma" vurgusuyla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarihi adımlar attı.
Bahçeli önce DEM Parti ile tokalaştı daha sonra İmralı'daki teröristbaşı Abdullah Öcalan'a "Gelsin Meclis'te PKK'yı lağvetsin" çağrısı yaparak siyasetin gündemini değiştirdi.
BAŞKAN ERDOĞAN SÜRECE DESTEK VERDİ
Başkan Recep Tayyip Erdoğan da "Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsat penceresi kişisel hesaplara kurban edilmesin!" uyarısında bulunup "Terörsüz, şiddetsiz Türkiye inşa edelim" dedi.
Erdoğan son olarak TBMM'de yaptığı konuşmada Kürtlere tarihi bir çağrı yaptı. Geçtiğimiz gün (30 Ekim) TBMM'de MHP lideri Bahçeli'nin siyaseti sallayan çıkışlarını değerlendirerek Kürtlere seslenen Erdoğan, Bahçeli'nin bir fırsat penceresi açtığını belirterek Kandil'deki terör baronlarına hiçbir çağrılarının olmadığını vurguladı.
"KÜRT KARDEŞİM BU ELİ TUT VE SİYONİSTLERİN APARATLARINI ARADAN ÇIKAR"
"Kürt kardeşlerime sesleniyorum" diyen Erdoğan, "Şunu lütfen unutmayınız: 85 milyon olarak aşımız bir, ekmeğimiz bir, kıblemiz bir, vatanımız, toprağımız bir, bayrağımız, marşımız bir, devletimiz bir, en önemlisi de mazimiz bir, istikbalimiz bir, kaderimiz birdir. Buradan Gazi Meclis'imizden, milletin kürsüsünden sesleniyorum; sevgili Kürt kardeşlerim, senden bu eli samimiyetle, sımsıkı tutmanı bekliyoruz. Siyonist İsrail'in aparatlığını, emperyalizmin uşaklığını, Türkiye düşmanlarının maşalığını yapanları aradan çekip çıkarmanı istiyoruz. Sevgili Kürt kardeşim, imanına, İslamına, ezanına, vatanına, toprağına, kardeşlik hukukuna sahip çıkmanı istiyoruz." ifadelerini kullandı.
DEM'İ UYARDI: BİR KOLTUKTA TERÖR, DİĞERİNDE SİVİL SİYASET TAŞINMAZ
Başkan Erdoğan DEM'e de uyarıda bulunarak "Terörün boyunduruğundan halen çıkamayan bazı Türkiyelileşmeye dair istek ve iradesi henüz olmayan siyasi parti de yaptığı son açıklamayla nerede durduğunun işaretini vermiştir. Şurası çok net anlaşılmalıdır ki Türkiye'nin terörü destekleyen, teröre arka çıkan, terörün sözcülüğünü yapan, kardeşliğe değil husumete, demokrasiye değil anarşiye, hukuka değil hukuksuzluğa hizmet eden oluşumlara taviz vermesi, bunlara göz yumması mümkün değildir." ifadesini kullandı.
Terörle siyasetin, şiddetle demokrasinin yan yana gelmeyeceğinin altını çizen Erdoğan, "Bir koltukta terör, diğerinde sivil siyaset taşınmaz. Hukukun ve demokrasinin içine girmeyen, hukuk ve demokrasi içinde karşılığını alır, almıştır ve bundan sonra da alacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
ERDOĞAN'IN "ARADAN ÇIKARIN" DEDİĞİ SİYONİST APARAT: KANDİL!
Başkan Erdoğan'ın Kürtlere çağrı yaparak "Aradan çıkarın" dediği siyonist İsrail'in aparatlığını yapan oluşum ise Kandil'deki terör ağalarından başkası değil.
Bunu geçtiğimiz gün örgütün paçavralarından birine konuşan PKK elebaşlarından Duran Kalkan açıkça ortaya koydu. Kalkan, teröristbaşı Öcalan'ın çağrısına uyacaklarını savunsa da süreci tıkayacak yönde mesajlar verdi.
Terörist Kalkan, "Elbette dünyadan tecrit edilmiş, İmralı ortamında olmaz bunlar." dedi. Atılan adımın "savaş taktiği" olduğu göndermesini yapan terörist Duran Kalkan, "Söz konusu çevreler, bağcı dövmek istemiyorlarsa, özel savaş taktiği yapmıyorlarsa, o zaman uygun koşullar yaratmalılar. Başka türlü olmaz." diyerek Türkiye'ye şart koşmaya kalktı.
TUSAŞ SALDIRISINA SAHİP ÇIKTI!
Orta Doğu'da bir savaşın sürdüğünü savunan Kalkan, "Savaşın merkezi Türkiye'dir. " diyerek yine Türkiye'yi hedef aldı.
5 şehit verdiğimiz TUSAŞ saldırısına da sahip çıkarak orada üretilen mühimmat ve silahların terör örgütüne büyük darbe vurduğunu itiraf eden Kalkan, "Kürdistan'da yıllardır katliam gerçekleştiren makinelerin üretildiği yer. Bundan daha askeri bir yer olamaz. Bunun sivil şu bu denilmesinin gerçekle bir alakası yok." iddiasında bulundu.
KANDİL'İN MASKESİ DÜŞTÜ
Bu çıkışlar ve Türkiye'yi parçalamak üzere Kandil'de yuvalanmış terör baronlarının teröristbaşı Öcalan üzerinden yaptığı manevralar, aslında bir emperyal planın figürleri olduklarını gözler önüne serdi.
Kulislerde, yeni dönemin ve İmralı'dan gelen açıklamanın Kandil tarafından sabote edilmeye çalışıldığı konuşuluyor.
Bu yapı, kendi kirli çıkarlarını korumak için yıllardır "Önder Apo" söylemini kullanarak kitleleri kışkırttı, ancak iş silah bırakmaya geldiğinde, göstermelik bağlılıklarını kenara koymaktan çekinmedi.
TAKKE DÜŞTÜ, GERÇEK ORTAYA ÇIKTI
Devlet Bahçeli'nin, "Umut hakkı" gibi tarihi bir zemin yaratma çağrısı ve Başkan Erdoğan'ın Bahçeli'ye güçlü desteği sonrası, Öcalan'ın terörü bitirme yönündeki potansiyel adımı görünür hale geldi.
Ancak Kandil'den gelen tepkiler, "Her şey Önder Apo'nun fiziki özgürlüğüne bağlı" bahanesiyle, bu süreci baltalama niyetini açık etti. Duran Kalkan gibi elebaşları ABD-İsrail merkezli planın parçası olarak kendi iktidarlarını sürdürmek için sürece sırt çevirdi ve çatışmanın sürdürülmesi için hamleler yaptı.
EMPERYALİT ÇIKARLAR İÇİN ÇATIŞMAYI DİRİ TUTMAK İSTİYORLAR!
Kandil'in bu manevraları, "Önder Apo" söyleminin bir araçtan ibaret olduğunu ve asıl amaçlarının ABD'nin bölgedeki çıkarlarına paralel olarak çatışmayı diri tutmak olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
ABD'NİN PİYONU OLDUKLARI TESCİLLENDİ
Kandil'in PKK ve ona bağlı yapılar üzerinden silahlı saldırıları sürdürme ısrarı, aslında yalnızca kendi çıkarlarıyla sınırlı değil. ABD'nin terör örgütü PKK'ya silah ve eğitim verdiği açıkça biliniyor. ABD, PKK'yı terör örgütleri listesine almasına rağmen, sahada PKK/YPG'ye destek vererek bölgedeki stratejik çıkarlarını koruyor. Terörist Duran Kalkan'ın Türkiye'nin savunma sanayisinde sembol haline gelen TUSAŞ'a yönelik saldırıyı öven açıklamaları da bu planın bir parçası olduklarını gizlemediklerinin açık göstergesi.
SİLAHSIZ ÇÖZÜMÜN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL
Kandil'in, yıllar içinde DEP'ten HDP'ye DEM'e kadar uzanan siyasiler üzerindeki baskısı, sivil siyasetin silah gölgesinde kalmasına da sebep oldu.
HDP-DEM'in destek aldığı il ve ilçelerde belediye başkanından işçiye kadar kendi kontrolü dışında hiçbir adıma izin vermeyen Kandil, "Önder" dedikleri teröristbaşı Öcalan'ın çağrısını dahi sabote etmeyi sürdürüyor. Bugün "silahsız çözüm" arayışına girenlerin önündeki en büyük engel de Kandil baskısı olarak öne çıkıyor.
TÜRKİYE PKK'YI BİTİRDİ GEREKİRSE SURİYE VE IRAK KURUTULUR!
Türkiye, sınırlar içerisinde PKK'yı askeri olarak bitme noktasına getirdi. Irak ve Suriye'de de benzer adımları atmaktan geri durmaz. Bunu da Başkan Erdoğan vurguladu. Ancak uzun süredir terör baronlarının sömürüsü ile örselenen aidiyet duygusunu yeniden onarma, iç çepheyi güçlendirme adımlarına odaklandı.
DEM NEREYE SAVRULACAK?
TBMM'de temsili olan DEM Partisi geçtiğimiz gün imza attığı skandal bildirinin aksine Kandil ile arasına mesafe koyduğu, siyaseti silahın önüne geçirdiği bir duruş sergileyebilirse, çözülmez denilen sorunların çözümü daha da kolaylaşacak.
Sonuç olarak, Kandil'deki figüranların "Önder Apo" söyleminin bir yanılsamadan ibaret olduğu net şekilde ortaya çıktı. Emperyal çıkarlar uğruna bölgeyi kan gölüne çeviren bu yapı, artık çözümün değil sorunun parçası. Türkiye'nin attığı her adım, sivil siyaset yoluyla bu çatışmayı sona erdirecek. Kulislerde konuşulanlar ve yaşanan gelişmeler, ABD-İsrail güdümündeki Kandil'in barış sürecinin önündeki en büyük engellerden biri olduğunu gösteriyor.