Başkan Erdoğan'dan DEM'in skandal bildirisine tepki: Nerede durduklarının işaretini verdiler | Bahçeli'nin çıkışına destek: Tarihi fırsat

Başkan Erdoğan, MHP lideri Bahçeli'nin siyaseti sallayan çıkışlarını değerlendirdi. Bahçeli'nin tarihi bir fırsat penceresi açtığını belirten Erdoğan, "Terör belası başta olmak üzere kronik sorunları çözmek, kardeşliği pekiştirmek için bugün önümüze bir kez daha fırsat çıkmıştır." dedi. Kandil'deki terör baronlarına hiçbir çağrılarının olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Muhatabımız millettir" dedi. Başkan Erdoğan Takvim.com.tr'nin gündeme getirdiği, DEM'in skandal bildirisine de tepki göstererek "Nerede durduklarının işaretini verdiler" ifadelerini kullandı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :30 Ekim 2024 , 13:24 Güncelleme Tarihi :30 Ekim 2024 , 16:21
Başkan Erdoğan’dan DEM’in skandal bildirisine tepki: Nerede durduklarının işaretini verdiler | Bahçeli’nin çıkışına destek: Tarihi fırsat

İÇİNDEKİLER

Başkan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tarihi çağrısını ve DEM'in skandal bildirisini değerlendirdi.

TAKVİM DEM'İN SKANDAL BİDİRİSİNİ GÜNDEME GETİRDİ
MHP lideri Devlet Bahçeli, "Teröristbaşı Öcalan Meclis'e gelsin PKK'yı lağvettiğini açıklasın" çıkışıyla birlikte DEM'e "Türkiye partisi olun" telkininde bulundu. DEM ise iç cephe yerine 'dış cephe'de konumlanmayı tercih etti. DEM Parti'nin Türkiye'yi işgalcilikle suçlayıp 'teröristan' hayali kuran Suriye PKK'sını (YPG) akladığı bildiriyi Takvim.com.tr gündeme getirdi.

Bildiri sonrası MHP lideri Bahçeli, "Uzanan hoşgörü elini idrak edemediler" diyerek "Terör ve bölücülüğü sadece hayatımızdan değil, milli hafızadan da söküp atma hedefinden cayma, sapma ve savrulma söz konusu değildir. Şayet buna direnç gösterilirse, eski usul mücadele stratejilerinden çok daha sert, seri ve şiddetli yöntemlerin devreye alınması mukadder hale gelmeli, hiç kimsenin de gözünün yaşına bakılmamalıdır" ifadelerini kullandı.

BAŞKAN ERDOĞAN'DAN TARİHİ AÇIKLAMALAR
Yaşananlar siyaset gündemini sallarken Başkan Recep Tayyip Erdoğan bugün tarihi açıklamalarda bulundu.

Erdoğan Bahçeli'nin tarihi bir fırsat penceresi açtığını belirterek, "Kandil'deki terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur, olamaz da. TUSAŞ'a yapılan kalleş saldırı bir kez daha göstermiştir ki, teröristin anlayacağı yegane dil, terörle tavizsiz mücadeledir." ifadelerini kullandı. Erdoğan DEM'in bildirisine ise tepki göstererek "Nerede durduklarının işaretini verdiler" dedi.

Başkan Erdoğan AK Parti TBMM Grup Toplantısında konuştu (Fotoğraf: AA)Başkan Erdoğan AK Parti TBMM Grup Toplantısında konuştu (Fotoğraf: AA)

Başkan Erdoğan şunları söyledi:

"Nereden bakarsanız bakın Türkiye, her zamankinden daha güçlüdür. Terör belası başta olmak üzere kronik sorunlarımızı çözmek, kardeşliği pekiştirmek, Türkiye'yi kardeşlik ekseninde büyütmek için bugün önümüze bir kez daha bulunmaz bir imkan çıkmıştır.

"DEVLET BEY TARİHE İSTİKAMET ÇİZEN LİDERDİR"
Buradan, Cumhur İttifakı'ndaki yol arkadaşımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye, tüm Milliyetçi Hareket Partisi camiasına, grubum adına, aziz milletim adına selam ve şükranlarımızı tekrar ifade ediyorum. Devlet Bey, tavır, konuşma, söylem ve siyasetiyle, feraset ve tecrübesiyle, cesur çıkışlarıyla, akıl dolu cümleleriyle daima tarihe not düşen, tarihe istikamet çizen bir liderdir. Kendisi her fırsatta anlayabilenler için, mazrufa odaklanma iradesi gösterebilenler için, vatan, millet sevgisinin, Cumhuriyet aşkının en önemlisi de milliyetçiliğin ne olduğunu, ne manaya geldiğini en açık, en sarih, en çarpıcı şekilde izah etmiştir.

"TARİFİ FIRSAT PENCERESİ"
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı'nın son çağrılarını bu çerçevede okuyanlar, önümüze açılan tarihi fırsat penceresini görmekte ve heyecanlanmaktadır. Buna karşılık ülkenin ve milletin, ortak çıkarları yerine, kendi şahsi ve zümrevi gündemlerinin peşinde olanlar her zamanki gibi tutarsızlık ve boş laf bataklığında çırpınmayı sürdürmektedir."

Başkan Erdoğan AK Parti TBMM Grup Toplantısında konuştu (Fotoğraf: AA)Başkan Erdoğan AK Parti TBMM Grup Toplantısında konuştu (Fotoğraf: AA)

"İPLERİNİ ELLERİNDE TUTAN PATRONLARINA İSPAT UĞRAŞINDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL"
Muhataplarının millet olduğunu vurgulayan Erdoğan, milletin de Türkiye'nin terör kamburundan kurtulması, dünyada ve bölgesinde yaşanan istikrarsızlıklardan uzak kalması noktasında gereken adımların atılması yaklaşımını desteklediğini bildiklerini, gerisinin lafügüzaf, belagat şehvetinde boğulmak olduğunu belirtti. Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Şu hususun altını özellikle çiziyorum: Bizim, Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki bölücü terör örgütüne, kandan beslenen Kandil'deki terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur olamaz da. Israrla bizimle muhatap olmaya çalışma gayretleri iplerini ellerinde tutan patronlarına kendilerini ispat uğraşından başka bir şey değildir.

TUSAŞ'a yapılan kalleş ve alçakça saldırı bir kez daha göstermiştir ki teröristin anladığı yegane dil terörle tavizsiz mücadeledir. Türkiye içinde de Irak'ta ve Suriye'de de Avrupa başta olmak üzere var olduğu her yerde terörle mücadelemizi kararlılıkla sürdürecek, ülkemize tehdit nereden geliyorsa mutlaka kökünü kazıyacağız. İnşallah önümüzdeki dönemde milletimize hem boydan boya tüm güney sınırlarımızın güvenliğini, hem insanımızın can ve mal emniyetini garanti altına alacak yeni müjdelerimiz olacaktır."

Erdoğan, "Terörün boyunduruğundan halen çıkamayan bazı Türkiyelileşmeye dair istek ve iradesi henüz olmayan siyasi parti de yaptığı son açıklamayla nerede durduğunun işaretini vermiştir. Şurası çok net anlaşılmalıdır ki Türkiye'nin terörü destekleyen, teröre arka çıkan, terörün sözcülüğünü yapan, kardeşliğe değil husumete, demokrasiye değil anarşiye, hukuka değil hukuksuzluğa hizmet eden oluşumlara taviz vermesi, bunlara göz yumması mümkün değildir." ifadesini kullandı.

Terörle siyasetin, şiddetle demokrasinin yan yana gelmeyeceğinin altını çizen Başkan Erdoğan, "Bir koltukta terör, diğerinde sivil siyaset taşınmaz. Hukukun ve demokrasinin içine girmeyen, hukuk ve demokrasi içinde karşılığını alır, almıştır ve bundan sonra da alacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

"HANGİ KÜRT KARDEŞİM BU ALÇAKÇA İŞBİRLİĞİNİ GÖRMEZDEN GELEBİLİR"

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buradan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e de takdirlerimi iletiyorum. AK Parti olarak kurulduğumuz andan itibaren hep söylediğimiz; Devlet, herkesin devleti olmalı; devlet, herkesi eşit kucaklamalı. Siyasetimizi, 23 yıllık bir gecikmeyle de olsa, açık yüreklilikle dile getirdiği ve kardeşliğe katkı sağladığı için Sayın Özel'i buradan tebrik ediyorum. CHP'nin, Sayın Özel'in genel başkanlığında, tarihin bu önemli kırılma noktasında doğru yerde duracağına, kardeşliğin safında yer alacağına ben yürekten inanmak istiyorum. Türkiye için de şartlar müsait hale gelmişken, fakat söyledim söylüyorum, bir hukuk devleti içerisinde PKK terör örgütünün özellikle attığı adımlardan rahatsız olan Sayın Özel'e de bundan rahatsız olma, bu işi öğreneceksin, hukuksuzluk nedir bunu da öğreneceksin. Dolayısıyla şunu bilmen lazım; hukuksuzluğun olduğu bir yerde adalet olmaz, adil bir yönetim biçimi olmaz. Bunları öğrenmeye mecbursun.

Coğrafyamız bir ateş çemberine dönüşmüşken, terör örgütünün mensupları Esenyurt'u kasıp kavururken bundan niye rahatsız oluyorsun? Bundan rahatsız olmayacaksın, tam aksine burada mevcut yönetime destek vereceksin. Ve biz, 'bundan zatialiniz rahatsız oluyor' diye attığımız adımlardan geri durmayacağız. Bölgemizde sınırlar yeniden çizilmek istenirken, ezeli kardeşliğimizi ebedi olarak muhafaza etmek yolunda bizim asli muhatabımız, unutma, bizzat Kürt kardeşlerimizin kendisidir. Sayın Özel, benim Kürt kardeşim artık 40 yıldır bölücü terör örgütü üzerinden sahnelenen oyunu, kurguyu görmektedir. Bölücü terör örgütünün önceki gün Avrupa'da yaptığı gösteride örgüt paçavraları yanında İsrail bayrağının da sallandığını görüyor. Bunu sen de göreceksin. Hangi Kürt kardeşim bu alçakça işbirliğini görmezden gelebilir?"

Başkan Erdoğan AK Parti TBMM Grup Toplantısında konuştu (Fotoğraf: AA)Başkan Erdoğan AK Parti TBMM Grup Toplantısında konuştu (Fotoğraf: AA)

"MALAZGİRT ZAFERİ, TÜRK'ÜN DE KÜRT'ÜN DE ORTAK ZAFERİDİR"
Erdoğan, "Kudüs'ün işgalcileriyle, bebek katilleriyle, soykırımcılarla, emperyalistlerle yan yana yürüyenler, bundan gocunmayanlar, dahası bundan zerre miskal utanmayanlar Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi'nin torunları olamazlar. Selahaddin Eyyubi'nin torunları, evet, bütün bu adımlardan onlar da yıllarca rahatsız oldular ve Batı'nın insanlığı ifsat projesi olan LGBT sapkınlığını savunanlar, benim Müslüman Kürt kardeşimin ezeli düşmanıdır, ebedi düşmanıdır." diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, merhum Ziya Gökalp'ten yaptığı alıntıyı hatırlatan Erdoğan, "Türkler ile Kürtlerin birbirini sevmesi her iki taraf için hem dini hem de siyasi bir farzdır. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir, Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir. Tıpkı Sayın Devlet Bahçeli gibi biz de hayatımız boyunca hep benzer bir hissiyatı dile getirdik, 'coğrafyamızda Türk Kürtsüz, Kürt de Türksüz yaşayamaz, var olamaz, varlığını idame ettiremez' dedik, bunu her zaman kalbimizle söyledik, yüreğimizle söyledik, gönülden söyledik, samimiyetle, ihlas, muhabbetle, hüsnüniyetle söyledik." dedi.

En son Ahlat'ta Malazgirt Zaferinin 953. yıl dönümü törenlerinde verdikleri tarihi fotoğrafla bu hakikati bir kez daha ifade ettiklerini anlatan Erdoğan, "Alparslan'ın ordusunda Türk de vardır, Kürt de vardır, Arap da vardır. Malazgirt Zaferi, Türk'ün de Kürt'ün de ortak zaferidir. Bu zafer sadece Türklere, sadece Kürtlere değil, Türk-Kürt kardeşliğine de Anadolu'da bir yurt inşa etmiştir." sözlerini sarf etti.

Malazgirt'ten Milli Mücadele'ye kadar ortak vatanı, toprağı, şerefi, namusu, en çok da kardeşliği hep birlikte savunduklarını vurgulayan Erdoğan, "Uzunca bir süredir bizi birbirimizden ayırmak istiyorlar, çünkü Malazgirt'in intikamını almak istiyorlar, çünkü Kudüs'ün fethinin öcünü almanın peşindeler. Hani diyor ya şair, 'Bunlar engerekler ve çıyanlardır. Bunlar aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır. Tanı bunları, sakın tanımamazlıktan gelme'. Bu millet hiçbir ayrım yapmaksızın fertlerinin tamamıyla dünyanın en imanlı, en sarsılmaz, en yenilmez gücüdür." yorumunu yaptı.

Bunu bozmaya, bunu dağıtmaya, bunu zayıflatmaya, bunu içerden çökertmeye çalışanların olduğunu aktaran Erdoğan, "Kardeşlerim; biz bu tuzağa düşmeyeceğiz. Ortak düşmanı sevindirmeyeceğiz. Kardeşliğimizi bozmaya çalışanlara geçit vermeyeceğiz. Hasımların açtığı husumet parantezini kapatacağız. Geçmişin yaralarını birlikte saracağız. Tarihi yine birlikte yazmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

Başkan Erdoğan AK Parti TBMM Grup Toplantısında konuştu (Fotoğraf: AA)Başkan Erdoğan AK Parti TBMM Grup Toplantısında konuştu (Fotoğraf: AA)

"'GEL MİLLETİN VERDİĞİ YETKİYİ TERÖR BARONLARINA PEŞKEŞ ÇEKENLERE, O YETKİNİN ASIL SAHİBİNİN KİM OLDUĞUNU GÖSTERELİM' DİYORUM"

Başkan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Biz bunca yıldır Türkiye'deki her kesimin özgürlüğü için, en çok da Kürt kardeşlerimizin istiklali, onuru, namusu için mücadele verdik. Allah'a hamdolsun pek çok alanda hayal dahi edilemeyecek yerlere geldik. Şu ana kadar birçok meseleyi birlikte ortak akılla çözüme kavuşturduk. İşte şimdi ülke ve millet olarak Sayın Devlet Bahçeli'nin Cumhur İttifakı ortağımız MHP'nin elini değil, tüm vücudunu taşın altına koymasıyla çok daha büyük bir imkan ele geçirdik. Önümüze açılan bu fırsat penceresinin iç cepheyi dost düşmana karşı güçlendirme fırsatının millet ve milletin meşru temsilcisi siyaset kurumu tarafından çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Şunu lütfen unutmayınız: 85 milyon olarak aşımız bir, ekmeğimiz bir, kıblemiz bir, vatanımız, toprağımız bir, bayrağımız, marşımız bir, devletimiz bir, en önemlisi de mazimiz bir, istikbalimiz bir, kaderimiz birdir. Buradan Gazi Meclis'imizden, milletin kürsüsünden sesleniyorum; sevgili Kürt kardeşlerim, senden bu eli samimiyetle, sımsıkı tutmanı bekliyoruz. Siyonist İsrail'in aparatlığını, emperyalizmin uşaklığını, Türkiye düşmanlarının maşalığını yapanları aradan çekip çıkarmanı istiyoruz. Sevgili Kürt kardeşim, imanına, İslamına, ezanına, vatanına, toprağına, kardeşlik hukukuna sahip çıkmanı istiyoruz. 'Gel Türkiye Yüzyılı'nı birlikte inşa edelim' diyoruz. 'Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında al bayrağımızın gölgesinde aydınlık, müreffeh, kardeşçe bir istikbali birlikte kuralım' diyoruz. Bundan 101 sene önce Cumhuriyet'i birlikte kurduk, bu Cumhuriyet benim olduğu kadar senin de Cumhuriyetin. 'Gel Cumhuriyet'i birlikte hepimiz için bir esenlik yurdu yapalım' diyoruz. 'Gel yumruklarını sıkanları aradan çıkartalım' diyoruz. 'Gel terörü meşrulaştıranların, sırtını dağa verenlerin altındaki zemini boşaltalım' diyorum. 'Gel milletin verdiği yetkiyi terör baronlarına peşkeş çekenlere, o yetkinin asıl sahibinin kim olduğunu gösterelim' diyorum."

Erdoğan, "Rabb'imden şunları diliyorum: Ey Türk'ü ve Kürt'ü İslam'ın şanlı ordusu kılan Allah'ım, sen Türk'ün ve Kürt'ün kardeşliğini koru, muhabbetimizi çoğalt, imanımızı artır, bize güç ver, bizi tekrar bu kadim coğrafyanın huzur ve barış ordusu yap. Senin her şeye gücün yeter, amin." diye dua ederek sözlerini tamamladı.

DEM PARTİ'NİN SKANDAL BİLDİRİSİNDE NE VARDI?

DEM Parti Meclisi, 27 Ekim'de 'iç cephe' hamlesini hedef alan skandal bir bildiri yayımladı.

DEM Parti'nin yayımladığı skandal bildiri (Takvim.com.tr / Ekran görüntüsü)DEM Parti'nin yayımladığı skandal bildiri (Takvim.com.tr / Ekran görüntüsü)

"Türkiye'de sağlanacak onurlu bir barış Ortadoğu'nun da barışı olacaktır" başlıklı bildiride Türkiye işgalcilikle suçlanırken PKK/ YPG'nin Suriye'nin kuzeyinde estirdiği terör faaliyetleri aklanmaya çalışıldı.

'TERÖRİSTAN' HAYALİ KURAN PKK/YPG'NİN YANINDA KONUMLANDILAR
Türkiye'nin 'teröristan' tehlikesini bertaraf etmek için iç cepheyi sağlam tutma girişimlerinde bulunduğu günlerde DEM Parti bildirisinde şu skandal ifadeler yer aldı:

"Rojava, Kuzey ve Doğu Suriye halklarının kazanımlarını yıllardır boğmaya çalışan AKP-MHP iktidarının işgal ettiği bölgelere yerleştirdiği çetelerin tasfiyesi gündemdedir. Güney Kürdistan'a yönelik işgal ve ilhak politikaları ise ciddi bir çıkmazın içine girmiştir. İran'ın savaş çemberine alınmasıyla bölgede yaşayan Kürt halkının belirleyici bir politik özne olarak güç kazanması olasılığını kendi yayılmacı politikaları için handikap ve çıkmaz olarak görmektedir. Kürt halkının kazanımlarının yok edilmesi üzerinden bölgesel güç olma hevesleri berhava olan ve dış politikada yalnızlaşan rejim için bu gelişmeler, iç siyasi dengeleri de ziyadesiyle etkilemektedir.

Uyguladığı yayılmacı ve sömürgeci politikalarla Ortadoğu'daki gelişmelerde denklem dışında kalan AKP-MHP iktidarı, Türkiye halklarını tehlikeli bir politik gerçeklikle yüz yüze bırakmıştır."