Your browser doesn’t support HTML5 audio

Narin Güran'ın babası Arif Güran'dan mütalaaya karşı savunma! Yüksel Güran'ı akladı Nevzat Bahtiyar'a "vahşi" dedi: "İntihar" açıklaması

Türkiye Narin Güran davasının ikinci duruşmasına kilitlendi. "Cinayet itirafı gelir mi? sorusuna yanıt aranırken baba Arif Güran "DARA-2" ısrarını sürdürdü. Daha sonra savcı mütalaasını açıkladı. Narin Güran'ın boğluarak öldürüldüğünü belirtip herkesin suç ortağı olduğunu belirtti. Savcı mütalaasına karşı savunma yapan Arif Güran, Yüksel Güran'ı kormuaya kalktı. Nezat Bahtiyar'ı "Vahşi" olarak tanımlayan Güran, "Beni neden öldürmedin?" diye çıkıştı. Gözyaşlarına boğulan Arif Güran önce "Yarabbi benim bu dakika canımı al, dayanamıyorum" dedi sonra da intihara teşebbüs ettiğini itiraf etti.

8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davada ikinci duruşma başladı.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları hazır bulundu.



"SİZ BİZDEN BİR ŞEY GİZLİYORSUNUZ"
Mahkeme salonununda aile toplantısında tehdit edildiği görüntüleri ortaya çıkan çoban Ahmet Aygün'e söz verildi. "Bana vurdular" diyen Aygün, duruşmada ağlarken bahse konu evin sahibi Erhan Güran, "Çobana 1-2 tokat atıldı" ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanı ise "Siz bizden bir şey gizliyorsunuz" diyerek tepki gösterdi.


Olaylı geçen duruşmada baba Arif Güran da söz aldı.
"300 KİŞİ VAR KÖYDE BENİM KIZIMI NASIL KİMSE GÖRMEZ"
"300 kişi var bu köyde, benim kızımı nasıl kimse görmez?"
diyen Güran, "Benim kızım gitmiş, benim ruhum gitmiş. En ufak bir şey, birisi bir şey dediğinde 'Allah için çağırın, getirin, konuşsun' diyorum. 300 kişi var bu köyde, benim kızımı nasıl kimse görmez? Bu mümkün değil. Bazılarının görmeleri lazım. Ama maalesef kimse görmüyor" ifadelerini kullandı.


MAHKEME BAŞKANI SORDU... YİNE DARA-2 ISRARI
Daha sonrasında mahkeme başkanı Arif Güran'a "Araştırılmasını istediğiniz bir şey var mıdır?" sorusunu yöneltti.
Güran şu yanıtı verdi:
"Dara-2 kayıt almıyormuş, havaalanı kamerası bozulmuş. Bütün tesadüfler benim kızıma denk geldi. Kızımın dosyası Türkiye'nin dosyası oldu. İlk günden beri kamera dedim ama unutuldu. Böyle bir dosyada nasıl kamera unutulur?"
SAVCI MÜTALAASI AÇIKLANDI: EYLEM MÜŞTEREK GERÇEKLEŞTİ, HERKES SUÇ ORTAĞI
Daha sonra savcı mütalaasını açıkladı. Narin Güran'ın boğluarak öldürüldüğünü belirtip herkesin suç ortağı olduğunu belirtti. Tutuklu sanıkların eylemi müşterek gerçekleştirdiğini ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalarını istedi.
Savcı mütalaası sonrası baba Arif Güran tekrar kürsüye geldi.



ARİF GÜRAN'DAN MÜTALAAYA KARŞI SAVUNMA! BU SÖZLERLE EŞİNİ KORUMAYA KALKTI
"Burada şu an bir anneyi evladıyla sınıyorlar. Hem evladını aldılar hem sınıyorlar. Bunu yüce Allah biliyor. Ben 22 yıllık eşimi tanırım" diyen baba Güran mütaalaya karşı savunmasında şu ifadeleri kullandı:

"Olay günü Batman'daydım. Sabah 08.30 gibi evden çıkıp davetiye dağıtmaya gittim. Akşamüstü beni komşum aradı, 'Neredesin?' dedi. 'Hayırdır?' dedim. 'Yok, sormak istedim' dedi. 'Bismil'deyim' dedim. Sonra, 'Narin gözükmüyor ama endişelenecek bir şey yok' dedi. Bu saatte Narin nasıl kaybolur dedim. Sonra bir telefon daha geldi, 'Narin kayıp' dediler. Ben oradan eve gelene kadar 3-4 kez kaza yapıyorduk. Kızım benim için çok önemliydi. 5 oğlum vardı ama Narin benim için farklıydı. Annesi için de öyleydi. Eğer ben Narin'e ne kadar önem gösterdiysem, annesi bin kat daha fazla göstermiştir."
"Burada şu an bir anneyi evladıyla sınıyorlar. Hem evladını aldılar hem sınıyorlar. Bunu yüce Allah biliyor. Ben 22 yıllık eşimi tanırım. Biz köye yetiştik. Jandarma geldi, Allah razı olsun, köpekler geldi. Ben bir süre kendimden geçtim. 'Bu insanlar hepsi buradaysa benim kızımın başına bir şey gelmiştir' dedim. Herkese bağırdım, 'Ne oluyor?' diye. 'Narin gözükmüyor' dediler. 'Neden duruyorsunuz?' dedim, 'Herkes aramaya katılsın.' O gece hiç durmadık. Köpek kanala, mısırın oraya nereye vurursa, ben oralara baktım. 20-30 genç ile mısırın içine girdik. Osman, Enes, Muhammed, oğullarım da oradaydı. Köydeki başıboş köpekler mi acaba kızıma saldırdı bile diye düşündüm. Keşke ben bu dakikalarda ölsem. Mısırın içerisinde bir koştuk, 3-4 tur gidip geldik."

Olay günü yaşananları anlatan baba Güran "Gece saatlerinde Memorial Hastanesi'ne gittik. (Kaza yaptığı söylenen küçük kız çocuğu ile ilgili olarak.) Benim telefonumu her yere paylaşmışlar. Telefonum çalmaya başladı, sürekli arıyorlardı. Öyle bir hal aldı ki artık telefonuma cevap veremez hale geldim. Sürekli ihbar geliyordu, 'Kızın benimle' diyenler bile oldu. Hatta bana çocuk sesi dinleten insanlar bile oldu" dedi.


Arif Güran sözlerini şöyle sürdürdü:

"Jandarma bana kimle sorunum olmadığını sordu. Nevzat'ın olayını anlattım. Bana '50 bin TL için adam öldürmez' dediler. Ben de 'Size bildiğim her şeyi anlattım, başka husumetim yok' dedim."
"En sonunda karakola gittiğim zaman, karakol komutanımız oradaydı, Emre Yarbay oradaydı. Ben orada iddia ettim, 'Kızım tepeye çıkmamış' dedim. Onlar da dedi ki, 'Narin, görmemesi gereken bir şey gördü ki, onlar Narin'e kıydı.' Ben de dedim ki, 'Kızım 8 yaşında, ne görüp ne anlayacak?' Bana dediler ki, 'Erhan, Baran ve senin dışında herkesin haberi var.' Öyle bir şey mümkün değil dedim. Ama ısrarla, 'Narin görmemesi gereken bir şey gördü' dediler."


"BENİM KIZIMIN GİDECEĞİ İKİ GÜZERGAH VAR"
"Benim kızımın gideceği iki güzergah var: biri evimin önündeki patika, oradan okula gidiyor; diğeri de bakkala gideceği yol. Benim kızımın öyle 2 saat zaman geçirecek, başkaları görecek gibi söylemlere inanmıyorum dedim. Sonra dediler ki, 'Bizim sana söylemememiz gereken bir şey söyleyeceğiz.' 'Söyleyin' dedim. Dediler ki, 'Şeyma Kaya 16.30'da senin kızını görmüş, İsa Kaya 18.30'da görmüş, Salim Güran ise 18.30'da Hüseyin amcanın oradan geçerek kızını alıp hızlıca gitmiş.' Dedim, 'Öyle bir şey olamaz. Salim'in 7 yaşında kızı var, Salim benim kızıma zarar vermez.' Dediler, 'Görgü tanıkları var.' Ama ben kendilerine, 'İnanmıyorum, ama siz öyle diyorsanız ben ne diyebilirim' dedim. Sonra Salim tutuklandı."

"Ben ve hanımım karakola gittik. Sayın savcımız karakoldaydı. Oradaki komutan dedi ki, 'Savcı müsait değil, sonra gelirsiniz.' 'Tamam' dedim. Sonra komutan dedi ki, 'Siz Salim'in aracını kullanıyor musunuz?' 'Hayır' dedim. 'Narin bu arabaya binmiş mi?' dedi. Ben de dedim ki, 'Bu araba kapının önünde, kapısı açık bir araba.' Sonra Yüksel' sordu, 'Ne sordu?' Dedi. Anlattım. Yüksel de dedi ki, 'Nişan'a gitmiştik, Narin de binmişti.' Sonra jandarma bana dedi ki, 'Bunu (nişan konusu) söylemeyeceksin.'"

"Sayın Başkanım, yine beni çağırdılar, ifadeye gittim. 'Arif, kimden şüpheleniyorsun?' diyorlardı. Ben bu konuda her şeyi anlatmak zorundayım. Benim kızım kaçırılmış diye bir algı var. Şikayetler var, aramalar var. 'Ankara'da, İstanbul'da' diyorlardı. Hep 'Kızım kaçırılmış' diye söylendi. Sonra yine geldiler, 'Arif, Narin Hüseyin amcanın evinden koşarak geliyor' dediler. Gösterdiler, 'Bu kız kaçıyor, neden arkasına bakıyor?' dediler. 'Ben bilmiyorum' dedim. Sonra, 'Bu evde bir şey var' dediler. 'O zaman araştırın, siz ne diyorsanız ben hazırım' dedim."

"VAHŞİ NEVZAT, BENİ NEDEN ÖLDÜRMEDİN DE KIZIMI ÖLDÜRDÜN?"
Nevzat Bahtiyar'ı "vahşi" olarak tanımlayan Arif Güran, "Benim zoruma giden şudur: Gelip benimle günlerce oturdu. Eğer Salim bunun başına silah dayadıysa, gelip bana söyleseydi, benim başımın tacıydı. Sen benimle namaz kıldın, sen o namaza kurban ol, sen benim 8 yaşımdaki kuzumdan ne istedin? Ben uyuyamıyorum, her gece rüyamda kızım beni çağırıyor. Beni neden öldürmedin, benim kızımı öldürdün?" diye konuştu.
Mütalaaya karşı savunmasında gözyaşlarına boğulan Arif Güran, Nevzat Bahtiyar'ı işaret ederek "Bu adam itirafçı değil. Bu adam evinden kaçarken yakalandı" diye haykırdı. Anne Yüksel Güran da "Nevzat, seni Allah'a havale ediyorum, senin de çocukların var" dedi.
Daha sonra Arif Güran sözlerini şöyle sürdürdü:
"Böyle bir ahlaksızlık var mı? Sen benim yanımda günlerce namaz kıldın. (Nevzat Bahtihar'ı kastederek) Bu namaz seni çarpsın. Ben bu dünyada da öbür dünyada da senin imanına davacıyım. Eğer bir insan önce kendi namusuna baksın. Ben 22 yıllık evliyim, ailemi nasıl tanımam? Ama o an, o dakikalar, o saatler benim her şeyimi sildi. Az önce Avukat Ali Eryılmaz, Erhan Güran'a diyor ki, 'Televizyonda arıyorsunuz kızınızı.' Sen benim namusumu konuşarak televizyona çıkıyorsun. Sen aynaya bak."



"YA RABBİ, BENİM BU DAKİKA CANIMI AL, BEN DAYANAMIYORUM ARTIK"
"Tülin kızımız engelli doğdu. Ama dünyanın en güzel gözleri ondaydı. Sabahlara kadar ağlardı, hastaydı, eşim başında dururdu. 8 sene baktı. Benim eşim böyle bir annedir. Eğer ben burada bir kez öldüysem, bu ana orada bin defa ölüyor. Bu nasıl vicdansızlık? Bir caninin lafıyla her şey oluyor. Ben adalet istiyorum. Ya Rabbi, benim bu dakika canımı al, ben dayanamıyorum artık.
"İNTİHARA TEŞEBBÜS EDİYORDUM"
Oğlum beni öptü, kendime geldim, yoksa intihara teşebbüs ediyordum. Sizin vicdanınız nerede? Kimse Narin için bir şey yapmadı. Devlet benim kızımı buldu sadece. Bütün insanlar sadece para için, takipçi için bunları yapıyor.

Ben her dakika, her saniye ölüyorum.
Daha sonra salonda tansiyon yükseldi. Mahkeme başkanı duruşmaya ara verdi.

GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.