Türkiye günlerdir CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun üniversite diplomasının "sahte mi değil mi usulsüz mü yoksa usule uygun mu" olduğunu konuşuyor.

Türkiye günlerdir CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun üniversite diplomasının "sahte mi değil mi usulsüz mü yoksa usule uygun mu" olduğunu konuşuyor.
Ekrem İmamoğlu'nun tartışmalı diploması (Takvim Foto Arşiv)
Bilindiği üzere Ekrem İmamoğlu'na üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin, "resmi belgede sahtecilik" suçundan soruşturma başlatıldı.
Yatay geçişte usulsüzlük iddiaları incelenmeye başlandı.
SONUÇ BUGÜN YA DA YARIN AÇIKLANACAK
Gözler İstanbul Üniversitesi'nden çıkacak karara çevrildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen, 'sahte diploma' soruşturmasında, İstanbul Üniversitesi'ne ikinci bir yazı gönderdi. İstanbul Üniversitesi'nin inceleme sonucunu bugün ya da yarın tamamlaması bekleniyor.
İmamoğlu'nun gençliği (Takvim Foto Arşiv)
İMAMOĞLU'NUN DİPLOMASI İPTAL EDİLECEK Mİ?
Peki Ekrem İmamoğlu'nun diplomasındaki usulsüzlük ortaya çıkarsa ne olacak? İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı sallantıda mı?
CHP'nin eski avukatı Mustafa Kemal Çiçek takvim.com.tr'ye özel yaptığı açıklamada, Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptali söz konusu olursa lise mezunu statüsüne düşeceğini ifade ederek, "Cumhurbaşkanlığı için gerekli olan en önemli iki şart 40 yaşını doldurmuş olma ve üniversite mezunu olma şartı olduğundan dolayı Cumhurbaşkanlığı yönündeki adaylığı süreç itibariyle düşmüş olacak" dedi.
Ön seçimde oy kullanmak üzere partiye üye olmayanlara dahi mesaj gitmesi hakkında da konuşan Çiçek, "YSK durumu denetler mi?" sorumuza "Merkez yoklaması veya başka bir prosedür olmuş olsaydı, hakimin dahil olduğu bir prosedür olmuş olsaydı olabilirdi ama bu süreçte böyle bir söz konusu olmaz ama kamuoyunda yıpratıcı bir durum olur. Parti üyesi olmayanların dahi bu ön seçime dahil edilmesi, adlarına mesaj gönderilmesi partiyi sonuç itibariyle yıpratıcı durumlar diye değerlendiriyorum" sözleriyle yanıt verdi.
Fotoğrafta: CHP eski avukatı Mustafa Kemal Çiçek (Takvim Foto Arşiv)
İşte Çiçek'in o açıklaması:
3 MADDE YÜZÜNDEN DİPLOMA İNCELEME YAPILIR
Diploma gerçek bir diploma. Çünkü Ekrem İmamoğlu yatay geçiş yaptıktan sonra 2.sınıfa İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü'nü bitiriyor. Burada tartışma konusu olan yatay geçiş işlemi. Yani yatay geçiş işlemi de o dönem itibariyle 1982 tarihli bir yönetmelik kapsamında yapılıyor. E ben de bir İstanbul Üniversitesi mezunu Hukuk Fakültesi mezunuyum. 95 yılında İstanbul Üniversitesi'nden girdim. Ben de yatay geçiş yapmak istedim ama gerçekleştiremedim. Çünkü çok zor şartları vardı. Yani evim Ankara'da. İstanbul'dan Ankara'ya geçmek istedim ve iki kişilik bir kontenjan vardı. Şimdi bu olay patlak verdiği zaman 90 öğrenci alan bir İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümünün ki o dönemde çok revaçlı olan bir okuldur işletme fakülteleri.
51 yatay geçişte öğrenci alması zaten insanın aklına binbir şüpheyi beraberinde getiriyor. Bunu ortaya koymak lazım. Burada yatay geçiş o dönem itibariyle YÖK tarafından tanınmayan sadece bir binadan ibaret olan bir Kıbrıs'ta mukim olan bir okuldan geçiş yapıldığı görülüyor. Ve bu geçişin gazete ilanından önce kapatılması gibi işte ilana müracaatların kısıtlanması gibi birçok husus kamuoyunda tartışılıyor.
Burada husus şudur Fatma Hanım. Herkes burada açıklama yapıyor. İşte idareye güven ilkesi, istikrar ilkesi kapsamında 60 günlük dava açma süresinde bu işlem tesis edilmesi gerekiyor diyorlar ama şu yönden dedikleri doğru. İdarenin hukuka aykırı olarak tesis ettiği işlemleri dava açma süresi olan 60 gün içerisinde geri alma hakkı var. Bu süre içerisinde geri almaz ise istisnalar hariç biraz sonra söyleyeceğim. Bu kazanılmış hak oluyor. Üç halde İdare işlemi her türlü alabilir.
1- Kişinin beyanlarıyla idareyi yanıltması.
2- Açık hata halinin bulunması
3- Hileli işlem.
Bu haller varsa idare süreye bağlı olmaksızın 30 sene olsun 40 sene olsun önemli değil. Bu işlemi geri alabilir diyor. İşte şu anda İstanbul Üniversitesi rektörlüğünün Cumhuriyet Savcılığının talebi üzerine yaptığı inceleme de bu. Şimdi burada kişinin beyanıyla bir yanıltma var mı? Açık hukuki hata var mı? Hileli bir işlem tesis edilmesi durumu var mı? Bunlar geliyor. Kamuoyundaki tartışma bu hallerin olabileceğini gösteriyor. Ve bu verilecek karar sadece işte diploma yönünden Ekrem İmamoğlu boyutuyla değil o dönem yatay geçiş yapan herkesi ilgilendiriyor. Benim temennim şudur ki bu ülkenin evlatlarının hakkını yiyerek yatay geçiş yapmış olan nereye geçerse geçsin olanların hepsinin incelenmesi, irdelenmesi ve bunlar hakkında idarenin gerekli işlemleri yapmasıdır. Bu bir başlangıç olmalıdır diye düşünüyorum. İdarelerin, üniversitelerin bu konuda birçok kişinin haksız yatay geçiş yaptığına yönelik özellikle o 90'lı yıllarda, 90'lı yıllarda 2000'li yılların başında Kıbrıs'taki üniversiteler, Balkanlardaki üniversiteler, Kafkasya'daki ve Ortadoğu Ortadoğu Üniversitelerinden birçok geçiş yapıldı. Zaten bundan sonra da yasal düzenlemeler yapmaya başladı. YÖK daha sert koşullar getirmeye başladı. Bu anlamda bir başlangıç olup haksız, hukuksuz bu ülkenin çocuklarının hakkını yiyerek kimler geçtiyse tespit edilir ve gereği yapılır diye düşünmek istiyorum.
USULSÜZLÜĞÜN BEDELİ: LİSELİ
Peki Mustafa Kemal Bey bu mesela usulsüzlük tespit edildi diyelim dediğiniz gibi Ekrem İmamoğlu'na nasıl bir dezavantajı olacak bunun?
Yani usulsüzlük tespit edildiği zaman diplomayı idari işlem olarak İstanbul Üniversitesi rektörlüğü işte fakültesi iptal edecek. İptal ettiği zaman biliyorsunuz iptal artık o işlem ortadan kalkmış olur.
YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI GELENE KADAR LİSE STATÜSÜ
Ekrem İmamoğlu ve ekibi buna karşı idari yargıda dava açma hakları var. Yani diploma işleminin iptaline yönelik olarak İstanbul Üniversitesi'ni muhatap kılarak dava açarlar. Burada yürütmeyi durdurma talebi isteyebilirler. 1973 tarihli Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun kararı var. Biraz önce söylediğim o üç hal o kararda zaten tartışma konusu oluyor.
Bu gerçekleştiği vakit Sayın İmamoğlu'nun diploması iptal edildiği vakit lise mezunu olarak bir statüye kavuşacak. Yani yargıdan karar alana kadar, yargıdan karar gelene kadar lise mezunu olarak anılacak. Yargı bunu iptal eder etmez bu ayrı hukuki tartışma konusu ama bu bizim anayasamızda Cumhurbaşkanlığı için gerekli olan en önemli iki şart 40 yaşını doldurmuş olma ve üniversite mezunu olma şartı olduğundan dolayı Cumhurbaşkanlığı yönündeki adaylığı süreç itibariyle düşmüş olacak.
Çünkü şart yerine gelmemiş olacak. YSK sizden bu belgeleri talep ettiği zaman sunamamış olacaksınız. O döneme kadar yürütmeyi durdurma kararı alınır veya karar çıkar bu ayrı tartışma konusu. Ama belediye başkanlığı yönünden bir durum söz konusu değil. Çünkü belediye başkanlığı yönünden veya milletvekili adaylığı yönünden üniversite bitirme şartı, diploma şartı söz konusu değil.
Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel (Takvim Foto Arşiv)
ÖN SEÇİMDEKİ USULSÜZLÜKLER
Peki Mustafa Kemal Bey diğer sorum da şu aslında geçtiğimiz günlerde ortaya çıktı. 23 Mart'taki ön seçim için bazı isimlere de oy kullanın diye mesajlar gitmiş ama bu dediğimiz isimler eski CHP üyesi, Memleket Partili, Devalı. Yani farklı farklı isimler. Aslında partiye üye olmayan isimler. Şimdi bu partiye üye olmayan isimlerden oy istenmesi ya da partiye üye olmayan isimlere oy kullandırtma yine yasal olarak bir sorun teşkil ediyor mu? YSK bunu inceler mi?
E tabii bu sonuç itibariyle parti bir ön seçim yapıyor. Bu ön seçim biliyorsunuz hakim kontrolünde yapılıyor. Yani o gün Ankara'da veya başka yerde seçim hakimleri de bu işin içerisinden çünkü bildireceksiniz parti bir seçim yapıyor. Yani ön seçimin esası iki türlü oluyor biliyorsunuz. Ön seçim ve merkez yoklaması olarak oluyor. Burada parti kendi inisiyatifiyle yapacak bildiğim kadarıyla. Bir merkez yoklaması değil bu. Ön seçimin olduğu için parti kendi kurullarıyla bunu yapacak. Yani partinin kendisini izah edici bir durum söz konusu olacak burada.
Sizin dediğiniz gibi esasında baktığımız zaman diplomanın iptali yönünde karar çıkarsa biliyorsunuz ön seçime de müracaat ederken Sayın İmamoğlu o dilekçesinde diplomayı da belirtti üniversite diploması olarak ve Cumhurbaşkanlığı aday adaylığı için de normalde üniversite şartı olduğu ortada. Normalde bunun yapılmaması lazım. Böyle bir karar gelirse hafta sonu yapılacak ön seçime kadar. Ama bunu yapacaklar. Karar gelse de gelmese de yapacaklar. Çünkü bir gövde gösterisi yapılmak isteniyor. Artık bundan bir geri dönüş olmayacak. Bu ön seçim bu anlamda gerçekleşmiş olacak. Diğer bir yön tabii bunların ayrılanların bu dediğiniz kişilerin birçoğu da benim tanıdığım isimler zaten. Ben de Cumhuriyet Halk Partisi'nden istifa ettim. Bana gelmedi. Ben çünkü Yargıtay'dan bu istifamı gerçekleştirdim. Bu düşmüştü.
PARTİ ADINA YIPRATICI
Bu arkadaşlarımız da muhtemelen bunu Yargıtay'dan yapmışlar ama parti kütüğünden muhtemelen düşmemiş görünüyor. Bu şık bir durum olmaz. Başka partilerde olan başka parti üyeleri olan kişilerin de böyle seçime katılıp oy vermesi şık bir durum olmaz ama biraz önce söylediğim gibi bu bir ön seçim niteliğinde olduğu için ve partiyi bağladığı için bunun ben hukuki bir müeyede ile karşılaşacağı kanaatinde değilim.
Merkez yoklaması veya başka bir prosedür olmuş olsaydı, hakimin dahil olduğu bir prosedür olmuş olsaydı olabilirdi ama bu süreçte böyle bir söz konusu olmaz ama kamuoyunda yıpratıcı bir durum olur. Parti üyesi olmayanların dahi bu ön seçime dahil edilmesi, adlarına mesaj gönderilmesi partiyi sonuç itibariyle yıpratıcı durumlar diye değerlendiriyorum.