Diyarbakır'da 8 yaşında vahşice öldürülen Narin Güran'ın cinayetinde tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın 2. duruşması üçüncü günde devam ediyor.
2. duruşmanın ilk gününde neler yaşandı?👇
2. duruşmanın ikinci gününde neler yaşandı?👇
Takvim, yaşananları anbean aktarıyor...
Masum kızımız, 8 yaşındaki Narin evladımızın canice katledilmesine ilişkin davada Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi kararını vermiştir.
Bu acı olayda maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve sorumluların hak ettiği cezalara çarptırılarak adaletin tecelli etmesi milletimiz için büyük bir beklenti haline gelmiştir. Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı ilkeleri doğrultusunda gecikmeksizin verilen kararın milletimizin vicdanında yer bulması önemlidir. Gerek soruşturma aşamasında gerekse kovuşturma sürecinde adaletin tecellisi için duyarlı davranan herkese, yargı mensuplarımıza teşekkür ediyorum. Adalet, mülkün temelidir. Adaletin terazisi hiçbir zaman şaşmayacaktır. Bu tür acıların bir daha yaşanmaması için devlet ve milletçe hepimiz hep birlikte üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Narin evladımıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.
Narin Güran davasında çıkan kararın ardından tutuklu olan anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ve itirafçı Nevzat Bahtiyar Diyarbakır Adliyesi'nden çıkış yaptı. Yoğun güvenlik önlemleri altında cezaevine gönderildiler.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Narin Güran davasında alınan karara ilişkin ilk açıklamasını yaptı.
Bakan Göktaş, "Acısı hepimizin yüreğini yakan Narin kızımız için sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmaları adına Bakanlık olarak süreci yakından takip edeceğimize söz vermiştik ve bu sözümüzü kararlılıkla yerine getirdik.
Hukuk Hizmetleri Genel Müdürümüzün de içinde bulunduğu avukatlarımız, tüm duruşmalara katılarak Narin’i kendi evlatları gibi sahiplendi ve adaletin tecelli etmesi için büyük bir özveriyle çalıştı. Hiçbir karar Türkiye’nin evladı Narin kızımızı geri getiremez ancak sanıklara verilen ceza yüreklere su serpti.
Bu süreçte özveri ile canla başla Narin’in hakkını savunan ve Narin için adaletin tecelli etmesini sağlayan avukatlarımıza teşekkür ediyorum." dedi.
Tutuklu sanık Yüksel Güran, yüreğinin yaralı olduğunu belirterek, "Rabbim şahidim ve kefilimdir. Kızımın katili olmadım. Bir Allah'ın kulunun yanında kızıma zarar vermedim. Başım diktir. Şu an katilinin yanında cevap veriyorum. Beraatimi istiyorum." dedi.
Tutuklu sanık Enes Güran ise her zaman doğruyu konuştuğunu savunarak, üzerine atılı suçları kabul etmediğini ve beraatini istediğini belirtti.
Tutuklu sanık Salim Güran da Narin'in, yeğeni olduğunu hatırlatarak, "Canımdır, bu dünyada ona en son zarar verecek kişi benim. Öküz meydandadır. Kimse öküz buradadır demiyor. Suçsuzum, beraatimi istiyorum." beyanında bulundu.
Tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar da "Sayın Başkan'ım Narin'i kesinlikle ben öldürmedim. Cesedi Salim Güran bana verdi. Ben de taşıdım. Taşıma cezası neyse ben razıyım. Yemin ederim kesinlikle ben öldürmedim." dedi.
Mahkeme heyeti, "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçunun işlendiğinin sabit görüldüğünü gerekçe göstererek, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran'ın Türk Ceza Kanunu'nun 37/1, 82/1-d,e, 53/1 ve 63. sevk maddeleri uyarınca ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmalarına karar verdi.
Nevzat Bahtiyar'a ise "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Sanık Bahtiyar hakkında verilen kararın gerekçesinde şunlar kaydedildi:
"Sanık hakkında diğer sanıklarla 'iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan mahkememize kamu davası açılmışsa da sanığın, Arif Güran'ın evine geldiğinde maktul Narin'in cansız bedenini yerde bulduğu, ardından sanık Salim'in tehditleri ile Narin'in cansız bedenini Arif'in evinden alarak Eğertutmaz Deresi'ne götürdüğü ve cansız bedenin bulunduğu çuvalı dere kenarına üzerine taş koymak suretiyle sakladığı göz önüne alındığında, sanığın üzerine atılı eyleminin suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır.
Sanık, suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, suç sebep ve saikleri, Narin'in cansız bedeninin sanığın beyanları ile değil yapılan araştırmalar neticesinde bulunması, Narin'in öldürüldüğü tarihten cansız bedeninin bulunduğu güne kadar süren araştırmalara rağmen herhangi bir delilin bulunmaması, delil bulunmayışına sebebin ise söz konusu cansız bedenin uzunca süre suyun içerisinde kalması karşısında TCK'nin 281/1 maddesi uyarınca takdiren ve teşdiden cezalandırılmıştır."
4 SANIĞA İYİ HAL İNDİRİMİ UYGULANMADI
Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, 4 sanık hakkında verilen cezalarda iyi hal indirimi uygulamadı.
Mahkeme heyeti, sanıklar hakkında tutukluluk hallerinin devamına ilişkin gerekçesinde şunları kaydetti:
"Sanıklara verilen ceza miktarı, yine verilen cezanın CMK'nin 100/3. maddesinde sayılan katalog suçlardan olması, bu nedenle 5271 sayılı CMK'nin 100/3 maddesine göre tutuklama nedeninin dosyada var sayılması, Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin 5. maddesinde öngörülen geçerli şüphe sebeplerinin, 1982 Anayasası'nın 19. maddesinde belirtilen kuvvetli belirtinin ve CMK'nin 100/1. maddesinde öngörülen kuvvetli suç şüphesinin gösterir somut delillerin dosya içerisinde mevcut olması nedeniyle sanıkların mahkumiyetine karar verilmiş olması sanıklar hakkında verilen cezaların niteliği ve süresi gözetildiğinde serbest kalmaları halinde sanıkların kaçması veya saklanabileceği hususunda kuvvetli şüphenin oluşması, infaz şartları hep birlikte dikkate alınarak sanıkların hükmen tutukluluk hallerinin devamına karar verilmiştir."
Mahkeme heyeti, tutukluluk halinin devamına ilişkin kararın açıklanmasından itibaren 2 hafta içerisinde sanıkların, bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak veya dilekçe vermek suretiyle Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz yoluna başvurma olanağının bulunduğunu kararlaştırdı.
Heyet, kararın tebliğ edildiği günden itibaren 2 hafta içerisinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi ilgili ceza dairesine istinaf yoluna başvurma olanağının bulunduğuna, süresinde istinaf yoluna başvurulmadığı takdirde kararın kesinleşeceğine oy birliğiyle hükmetti.
İşte karar metni...
1-Sanik Salim Güran'ın diğer sanıklar Yüksel Güran ve Enes Güran ile iştirak halinde maktul Narin Güran'a yönelik "kasten öldürme" suçunu işlediği sabit görülmekle eylemine uyan 3237 sayıda TCK'nın 81/1 maddesi uyarınca MÜEBBET HAPIS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA Çocuk olan Maktulün sanık Yüksel'in kızı, sanık Enes’in kardeşi olması ve maktulün sanıklar tarafından iştirak halinde öldürülmesi nedeniyle 5237 Sayılı TCK’nın 82/1-d-e maddesi gereğince sanığın AĞIRLASTIRILMIŞ MÜEBBET HAPÍS CEZASI ILE CEZALANDIRILMASINA 7406 sayılı kanun ile 5237sayılı Türk Ceza Kanunun 62. maddesinde yapılan değişiklikler göz önüne alındığında sanık hakkında TCK'nin 62. maddesinin TAKDİREN UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA,
Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli iptal kararından 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı kanunun 10 maddesi ile yapılan değişiklik nazara alınarak sanık hakkında TCK’nın 53 maddesinin 1. Ve 2. Fıkraları ile 3. Fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına,
Sanık hakkında TCK’nın 50 maddesindeki hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi 51. Maddesindeki hapis cezasının ertelenmesi ve CMK’nın 231. Maddesindeki hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına ilişkin düzenlemelerinin UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA, sanığın gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürenin TCK’nın 63. Maddesi gereğince cezasından MAHBUSUNA,
Sanığa verilen ceza miktarı, yine verilen cezanın CMK’nın 100/3 maddesinde sayılan Katalog suçlardan olması, bu nedenle 5271 Sayılı CMK'nin 100/3 maddesine göre tutuklama nedeninin dosyada var sayılması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. Maddesinde öngörülen geçerli sebeplerinin, 1982 Anayasasının 19. Maddesinde belirtilen kuvvetli belirtinin CMKm 100/1 maddesinde öngörülen kuvvetli suç şüphesinin gösterir somut delillerin dosya içerisinde mevcut olması nedeniyle sanığın mahkumiyetine karar verilmiş olması, sanık hakkında verilen cezalanın niteliği ve süresi gözetildiğinde serbest kalması halinde sanığın kaçması veya saklanabileceği hususunda kuvvetli şüphenin oluşması infaz şartları hep birlikte dikkate alınarak HÜKMEN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA,
Tutuklulık halinin devamına ilişkin kararın açıklanmasından itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer Ağır Ceza Mahkemesi'ne verilecek dilekçe veya Hakim tarafından onaylanmak ve tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt katibine (tutukla is bulunduğu ceza infaz kurumuna ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak veya dilekçe vermek suretiyle yapılacak beyan ile Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yoluna başvurma olanağının bulunduğuna,
2. sanık Enes Güran’ın diğer sanıklar Yüksel Güran ve Salim Güran ile iştirak halinde maktul Narin Güran’a yönelik ‘kasten’ öldürme suçunu işlediği sabit görülmekle, eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 81/1 maddesi uyarınca MÜEBBET HAPIS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
Çocuk olan Maktulün sanık Yükselin kızı, sanık Enes’in kardeşi olması ve maktulün sanıklar tarafından iştirak halinde öldürülmesi nedeniyle 5237 Sayılı TCK'nun 82-1-die maddesi gereğince sanığın AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPIS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, 7406 sayılı kanın ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddesinde yapılan değişiklikler göz önlüne alındığında sanık hakkında TCK'nın 62. maddesinin TAKDİREN UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre ve 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. Maddesi ile yapılan değişiklikler nazara alınarak sanık hakkında
TCK'NIn 53, maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına, Sanık hakkında TCK'nın 50. maddesindeki hapis cezasın seçenek yaptırımlara çevrilmesi, 51. maddesindeki hapis cezasının ertelenmesi ve CMK’nın 211 maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin düzenlemelerinin UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA
Sanığın gözaltında ve tutuklukta geçirdiği sürelerin TCK’nın 63. maddesi gereğince cezasından MAHSUBUNA,
Sanığa verilen ceza miktarı, yine verilen cezanın CMK’nınn 100/3, maddesinde sayılann Katalog suçlardan olması, bu nedenle 5271 Sayılı CMK'nın 1003 maddesine göre tutuklanma nedeninin dosyada var sayılması. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5, Maddesinde öngörülen geçerli şüphe sebeplerinin,
1982 Anayasasının 19. Maddesinde belirtilen kuvvetli belirtinin ve CMK'ın 1001 maddesinde öngörülen kuvvetli suç şüphesinin gösterir somut delillerin dosya içeresinde mevcut olması nedeniyle sanığın mahkumiyetine karar verilmiş olması, sanık hakkında verilen cezaların niteliği ve süresi gözetildiğinde serbest kalması halinde sanığın kaçması veya saklanabileceği hususunda kuvvetli şüphenin oluşması, infaz şartları hep birlikte dikkate alınarak sanığım HÜKMEN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA, Tutukluluk halinin devamına ilişkin kararın açıklanmasından itibareniki hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer Ağır Ceza Mahkemesine verilecek dilekçe veya Hakim tarafından onaylanmak ve tutanağa geçirilmek koşulu ile zabit katibine (tutuklu le bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak veya dilekçe vermek suretiyle yapılacak bey an ile Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yoluna başvurma olanağının bulunduğuna 3-Sanık Yüksel Güran'ın diğer sanıklar Enes Güran ve Salim Güran ile iştirak halinde maktul Narin Gürar'a yönelik "kasten öldürme suçunu işlediği sabit görülmekle, eylemine uyan 5237 saylı TCK'nın 81/1 maddesi uyarınca MÜEBBET HAPIS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA çocuk olan maktul salim Yüksel'in kızı, sanık Enes'in kardeşi olması ve maktulün sanıklar tarafından iştirak halinde öldürülmesi nedeniyle 5237 Sayılı TCK’nın 82/1-d-e maddesi gereğince sanığın AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA 7406 sayılı kanun ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 62. maddesi yapılan değişiklikler göz önüne alınğında sanık hakkında TCK'nın 62. maddesinin TAKDİREN UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre ve 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi de yapılan değişiklik nazara alınarak sanık hakkında TCK'nın 53, maddesinin 1. ve 2 fıkraları ile 3 fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına, Sanık hakkında TCK'nın 50. maddesindeki hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi, 51. maddesindeki hapis cezasının ertelenmesi ve CMK'nın 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin düzenlemelerinin UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA, Sanığın gözaltında ve tutuklukta geçirdiği sürelerin TCK'nın 63. maddesi gereğince cezasından MAHSUBUNA. Sanığa verilen ceza miktarı, yine verilen cezanın CMK'nın 100/1, maddesinde sayıdan Katalog suçlardan olması, bu nedenle 5271 Sayılı CMK'mın 100/3 maddesine göre tutuklama nedeninin dosyada var sayılması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. Maddesinde öngörülen geçerli şüphe sebeplerinin, 1982 Anayasasının 19. Maddesinde belirtilen kuvvetli belirtinin ve CMK'nın 100/1, maddesinde Öngörülen kuvvetli suç şüphesinin gösterir somut delillerin doya içerisinde mevcut olması nedeniyle sanığın mahkumiyetine karar verilmiş olması, sanık hakkında verilen cezaların niteliği ve süresi gözetildiğinde serbest kalması halinde sanığın kaçırması veya saklanabileceği hususunda kuvvetli şüphenin oluşması, infaz şartları hep birlikte dikkate alınarak sanığın HÜKMEN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA, Tutukluluk halinin devamına ilişkin kararın açıklanmasından itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer Ağır Ceza Mahkemesi'ne verilecek dilekçe veya Hakim tarafından onaylanmak ve tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt katibine (tutuklu ise bulunduğu ceza infaz kuruma ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak veya dilekçe vermek suretiyle yapılacak beyan ile Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yoluna başvurma olanağının bulunduğuna
4- Her ne kadar sanık Nevzat Bahtiyar hakkında diğer sanıklarla birlikte iştirak halinde Maktul Narin Güran'ı kasten öldürme suçundan cezalandırılması istemine mahkememize kamu davası açılmışsa da, sanığın Katılan Arifin evine geldiğinde Maktul Narin'in cansız bedenim yerde bulduğu, ardından sanık Salimin tehditleri ile Narin'in cansız bedenini Arifin evinden alarak Eğertutmaz deresine götürdüğü ve cansız bedenin bulunduğu çuval dere kenarına üzerine taş koymak suretiyle sakladığı göz önüne alındığında, sanığın üzerine atılı eyleminin Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçunu oluşturduğu anlaşıldığından; suçun işlenme biçimi, suç konusunun önem ve değeri, suç sebep ve saikleri, maktul Narin'in cansız bedeninin sanığın beyanları ile değil yapılan araştırmalar neticesinde bulunması, maktul Narin'in öldürüldüğü tarihten cansız bedenimin bulunduğu tarihe kadar geçen süre, bu süre içerisinde sus delillerinin bulunamaman (Adli Tıp Kurumları tarafından yapılan onlarca
Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında, "karardan sonra öğrenmek istediğiniz şeyleri anlatacağım. Nevzat neden konuşmadı? Konuştuğunu bilmeniz mümkün değil." dedi.
Sosyal medyada bir kullanıcının "Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü Nevzat Bahtiyar’ın ailesini arayıp Ailenin koruma tedbirini genişlettiği doğru mu Ali bey?" sorusuna Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz "doğru" cevabını verdi.
Mahkeme başkanı, "Saat 18.20, saat 21.00’de hazır olun. Duruma göre bakacağız. Ambulanstan bir ekip burada olsun." dedi
Yüksel Güran'ın son avukato Doğuşkan Kurucu ise şunları söyledi:
"Sayın Başkan, müvekkilim hakkında ortaya atılan “öz kızı olduğu” iddiası son derece çirkin, utanç verici ve gerçekle bağdaşmayacak bir şekilde dile getirilmiştir. Bir anne, kızını kaybetmiş bir annenin yaşadığı acı yeterince ağır değilmiş gibi, üzerine bu tür iddialarla yıpratılmaya çalışılması kabul edilemez. Dosya içinde yer alan bir rapor, Narin’in annesinin Yüksel Güran, babasının ise Arif Güran olduğunu belirtmektedir. Böyle bir raporun varlığından bahsetmek bile utanç vericidir. Bu rapordaki iddiaların yalan olduğunu açıkça ifade etmek istiyoruz. Bunun yanı sıra, müvekkilim Yüksel Güran’ın, sözde kan kalıntılarını yok etmek için kendi kanını vererek delilleri gizlemeye çalıştığı iddiası da tamamen akıl dışıdır. Ayrıca, Salim Gürhan ile müvekkilim arasında olay gününde bir telefon görüşmesi yapıldığı iddiası dosyada yer almaktadır. Ancak bu görüşmenin içeriğiyle ilgili müvekkilime yöneltilen suçlamalar da gerçeklerle bağdaşmamaktadır."
Yüksel Güran'ın Avukatı Furkan Çakır şunları söyledi:
"Yüksel Güran’ın, yani Arif Güran’ın evinin civarında bir kavga olduğu iddia edilmiş, bu durum tutanaklara geçmiş ve ilgili mercilere iletilmiştir. Ancak bu kavgaya Yüksel Güran’ın katılması mümkün değildir. Narin kızımızın kaybolduğuna dair haberi aldıktan sonra biyolojik ve psikolojik olarak çökmüştür. Bu nedenle, bu kavganın içinde bulunması imkansızdır. Ancak buna rağmen, tutanaklarda Yüksel Güran’ın olaya montajlandığını görüyoruz. ‘Sen oradasın, sen orada değilsin ama seni biz orada göstermek zorundayız,’ dercesine bir yaklaşımla hareket edilmiştir. Çoğunuz dosyayı incelemişsinizdir, bilirsiniz. 21.09.2024 tarihine kadar Nevzat Bahtiyar’ın son ifadesine kadar, yani Yüksel Güran’a yöneltilen o mesnetsiz suçlamaların yapıldığı son tarihe kadar, müvekkilim sosyal medya linçlerine maruz kaldı."
Yüksel Güran'ın avukatı Demiroğlu savunmasını şöyle sürdürdü:
"Hiçbir zaman noktasal olarak daraltılmış bazın doğru veri sunmayacağını biliyoruz ve ceza dosyasında da delil olarak önümüze konulmaması gerektiğini düşünüyoruz. Yargı uygulamalarında beyanları değerlendirirken elimizde Nevzat’ın beyanları var. Bu beyanların çelişkili olup olmadığını değerlendirmek zorundayız. Nevzat’ın beyanlarına asla üstünlük tanınamaz. Neden? Nevzat, 8 Eylül 2024 tarihinde aracının Eğetutmaz Deresi’nde tespit edilmesinin ardından yakalanmış ve ifadesine başvurulmuştur. Ancak alınan ilk ifadesinden sonra yine beyan değiştirmiştir.
"NEVZAT'IN BEYANLARI MADDİ GERÇEK İLE ÖRTÜŞMÜYOR"
Narinimiz nasıl katledildi? Nevzat neden böyle davranıyor? Biz Türk-Kürt toplumunda asla kadına ya da çocuğa yönelik, onların iffetini hedef alacak bir durumun olmadığını biliyoruz. Ancak burada iğrenç bir senaryo kuruldu ve müvekkilimin iffetiyle oynanmak istendi. Güya Salim ile aralarındaki ilişkiyi görmesi üzerine bir senaryo uyduruldu. Nevzat’ın bu beyanlarının hiçbir zaman maddi gerçek ile örtüşmediğini biliyoruz.
50 bin lira için cinayet olmaz denildi, ben de öyle düşünüyorum. Ancak her insanda bu meblağın yarattığı husumet farklı olabilir. Nevzat’ın kardeşi ve oğlunun beyanlarından bunu anlıyoruz. Nevzat, kardeşi Mehmet ve Ferhat’a, ‘Salim Güran ve ailesinin çevresinden uzak durun’ diyor. Yine bu kritik tarihten, Mayıs ayından sonra Salim ile iletişim kurmadığı çok açık. Arasında sorun olan birisine, ‘Gel bu cesedi al’ demek akla aykırıdır. Bir de üstüne ‘Yengemle beraber olduk’ demek, akıl ve mantık işi değildir.
Tutanağın delil değerinin olmadığı, mahkemenizde dikkate alınmalıdır. Masumiyet karinesini ihlal eden yayınlar yapıldığını gördük. Anayasa’nın 38. maddesi ne diyor? Diyor ki: ‘Kendisi veya yakınları ile ilgili hiçbir surette beyanda bulunmaya kimse zorlanamaz.’ Susmayı suç unsuru olarak sayamazsınız. Tutmuşlar, aile üyesi olmayan birilerinin beyanını gerekçe göstererek, ailenin organize ettiğini şüphe sebebi olarak ileri sürüyorlar. Peki, bunun anne ile ne ilgisi var?
Didem Arslan Yılmaz’ın programında yapılan röportajlardaki beyanlar değerlendiriliyor. Bu beyanların hâlâ müvekkil aleyhine delil olarak getirilip mütalaaya konması bizi üzmüştür. Bir diğer husus, Nevzat’ın bu hikâyesine inanılmaması gerektiğinin bir başka göstergesi de Yüksel ile Salim arasında hiçbir arama ya da iletişim kaydının olmamasıdır. Hangi delile bakarsak bakalım, bunu hiçbir yere sığdıramıyoruz. Gerçekten bütün delilleri değerlendirdiğimizde, anne Yüksel ile ilgili hiçbir delilin olmadığını görüyoruz. Biz vereceğiniz karara elbette saygılıyız. Ancak göz göre göre, anneyle ilgili hiçbir delil olmamasına rağmen bu hukuksuzluğa her yerde karşı çıkacağız.
Anne Yüksel Güran’ın beraatine ve tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz"
Anne Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu:
"Sizin mahkeme heyetiniz üzerinde de bu yolla töhmet oluşturulmaya çalışılıyor. Biz başka yerlerde duyuyoruz; 'Zaten karar verilmiş' deniyor. Bu söylemler motivasyonumuzu düşürmeye yönelik. Bugün 4 sanığın huzurda bulunmasının tek nedeni, kolluğun soruşturma aşamasındaki eksiklikleridir” “İlk ifade her zaman önemlidir. Kayıp vakasıyla ilgili ilk ihbarda kayıp saati 15.00-15.30 olarak belirtilmiştir. Kanaatimce bu dosyada kusurun ve eksikliğin faturası bugün aileye kesiliyor. Ancak Narin’e geç ulaşılmasının sorumlusu aile değildir. Birilerinin devlet saygınlığı mı acaba sarsıldı diye hareket etmeyeceğiz
Toplumda oluşan inançlara, ileri sürülen kanaatlere ya da yayınlarda işlenen delil durumlarına göre karar vermeyeceğinize inanıyoruz. Sizler sabırla, üç gündür savunma hakkını gölgelemeyerek bizi dinliyorsunuz. Ancak iddianamede ve mütalaada, suçlamanın kaynağı olarak gösterilen delilin sadece daraltılmış baz bilgisi olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Daraltılmış baz ile ilgili uzmanlardan öğrendiğiniz kadarıyla, baz sinyal gücünün tespiti geçmişe dönük mümkün bile değil."
Aranın ardından Anne Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu konuştu. Demiroğlu şunları söyledi:
"1972 yıllarında verilen bir Yargıtay kararı var, orada geçen bir söz gerçekten çok iyi. Hukuka yardım etmek istediğimde bu sözü unutmuyorum. Orada der ki: 'Hâkim, tabiatına, planına, gerçeğe uygun şekilde, katı kalpler üzerinden sıkışmadan çözüm üretmek zorundadır.' Yani biz burada bir senaryo üretirken akıl, bilim ve vicdanı bir kenara bırakamayız. Bugün bu dava dosyasında toplumsal bir cinnet hali var. Bu cinnet hali içerisinde masum insanlar, henüz dava dosyası açılmadan, maalesef lekelendi ve hakları ihlal edildi.
"DÜNYAYA DUYURACAĞIM"
Bazı yayın organları bu sorumluluğu yerine getiremedi. Boy boy, müvekkillerimin fotoğraflarına yer verilerek insanlar hakkında mahkemenize talimat verilmeye çalışıldı. Savunma avukatı olarak söylüyorum: Narin kızımız vahşice katledildi. Adalet Bakanı da 'karanlıkta hiçbir nokta kalmayacak' dedi. Ancak sunulan iddianamede bir kesit alınarak, anneye yöneltilen suçlama, bir jandarmanın niyet okumasına dayanan bir tutanaktır. Bu durumu hukukçuların takdirine bırakıyorum. Bugün bu suçlama üzerinden anneye yapılan bu ithamı bütün dünyaya duyuracağım."
Aranın ardından duruşma tekrar başladı. Mahkeme başkanı "Bu gece duruşma bitecek ve gece kararımızı açıklayacağız." dedi.
Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili görülen ve 3'üncü günde de devam eden davanın 2'nci duruşmasına, saat 16.00'ya kadar ara verildi.
Yüksel Güran: Narin o gece eve gelmedi. Size yemin ederim, eve gelmedi. Camiye gitti ve bir daha görmedim. O gün ne oldu? Diyorlar ki Salim ve Yüksel öldürdü, Enes de oradaydı. O zaman neden Nevzat arıyor? Niye Salim, ‘Kardeşimin karısıyla yatmışım,’ diyecek? Salim, seni 5 dakikada nasıl ikna etti? Sen o kadar korkak mısın?”
Bu sırada Yüksel Güran, Nevzat’a dönerek konuştu, mahkeme başkanı araya girdi ve “Buraya bakın,” dedi.
Yüksel Güran kaldığı yersen devam etti:
“Nevzat, neden madem o gün Salim, ‘Sen yaptıysan birlikte gidelim,’ demiyorsun? Onun avukatına da söylüyorum. Rojin’in babası için ağladım. Ama bir adam, Nevzat, 8 yaşındaki Narin’i çuvala koyuyor, dere kenarına götürüyor, 30 dakika ip arıyor, sonra suyun içine atıyor. Ardından namazını kılıyor, çayını içiyor, Narin için gözyaşı bile dökmüyor ama Nevzat’ı savunuyorsunuz.
Bak, sen Ankara’dan gelmişsin, yetmedi, namusumuzu ortaya koyuyorsun. O Kur’an-ı Kerim’i nasıl dereye koyuyorsun? Nevzat, devlet seni koruduğu için rahat konuşuyorsun. Ama yukarıda Allah var! Kızım vahşice öldürüldü. Biz anneler birbirimizi biliriz. Ben 9 ay karnımda taşıdım.” (Saçını açarak devam etti.) “Narin’in elinde benim saçım var, deniyor. Suçlamıyorum. Hiçbir anne böyle bir şey yapmaz. Anneler birbirini anlar. Ama burada bir kadın Of, çok sıkıldım.” Diyor. Gelme o zaman. Ama dün Bir anne bana ‘Başın sağ olsun,’ dedi. Bu hoşuma gitti. Cezaevine girdiğimde bana ilk ne dediler biliyor musunuz? ‘Kaç çocuğun var, kaçı ölü?’ Elim ayağım titredi. ‘2 çocuğum ölü, 5’i sağ,’ dedim. Çok ağır geldi.
Hediye’nin çocukları annelerini hiç görmedi. Anasız babasız yaşıyorlar. Yukarıda Allah var. Ama burada nasıl bir mahkeme var, Rabbim de var! Kızımı unuttum, namusumun derdine düşmüşüm, dediler. Ben Güran ailesinde büyüdüm, sonra Arif’i seçtim. Doğru düzgün okumadım, Türkçe ile Kürtçe’yi karıştırıyorum. Cezaevine girdiğimde hepimiz mutluyduk; ‘Nasıl olsa suçsuzuz, çıkarız,’ diye düşündük. ‘Narin’e dair bir şey çıkacak,’ dedik.
Ama avukatlar yanıma geldi ve o kadar şey söylendi ki… DNA belli değil dediler. O anda çöktüm. Güran ailesinin hepsini namusuyla suçladılar. İnsan suçsuz yere oturuyor. Sabah namazı okununca tek başıma abdestimi alıyorum, başımı havaya kaldırıyorum, gözyaşı döküyorum.” (Burada sanık, dosyadaki bilirkişilere yönelik beddualar etti.) “Bu adam biliyor, ben Narin’e ne kadar düşkündüm. Hiçbir zaman ‘Neden ben?’ diye sormadı.
Niye bu kadar bize zulüm yapıyorsunuz? Biz ne yaptık? Bizim ne kötülüğümüz oldu Nevzat’a. O bize zindan etti hayatı. 4 aydır biz neler çekiyoruz kim biliyor? Hiçbir zaman çift ayakkabımız, çift montumuz olmamış. Hepsini çocuklarıma harcadım. Sen (Nevzat) sadece Narin’in değil bütün Güranların katilsin. Hiç kimse demiyor Narin’in annesi ne çekiyor. O kadar insan zalim olmuş. Suçlamaları kabul etmiyorum.
Sanık kürsüsüne anne Yüksel Güran geldi.
Yüksel Güran savunmasında şunları söyledi:
Ben anneyim ve çocuğum ile birlikte katil olarak sergiliyoruz. Bu dünyada artık bir hayatım kalmadı. Hüseyin Bey, Ali Rıza Güran, sizden özür diliyorum. Hayatımı anlatacağım. Ben Arif ile evlendiğimde asla yalan söylemeyeceğime söz verdim. Hiçbir zaman kendi ekmeğiyle büyüyen çocuklara kötü bir şey olmadı, hiçbir gün evde şiddet yaşanmadı. 7 çocuğumuz oldu. Narin evimizde kaybolduğunda ne oldu? 17 sene önce Tülin'i kaybettim. Kızımın ölümüne kadar beni suçladılar. Dar Kapı Hastanesi'nde vefat etti. Herkes biliyor, raporlar ortada. Kızım engelliydi. Oraya kadar azalmayı kaybettim. Şimdi de bu dosya ile beni suçladılar. Sonra karakoldayım ve benimle oradaki görevliler benimle alay ediyor. Sen neden ameliyat oldun diye benimle alay etti ve Beni sen… (Bu yerde uygunsuz ifadeler kullandı.)” Enes Güran, annesinin bu sözlerini duyunca araya girdi ve, “Onu sana söyleyen kamu görevlisi oc dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı derhal değişiklik yaptı ve Enes'e susmasını söyledi. Polis eşliğinde Enes dışarı çıkarıldı. Mahkeme başkanı, “Ben söyleyene kadar içeri almayın” dedi. Başka çıkmak istenen var mı dedi. Bu sırada Salim Güran da dışarı çıkmak istedi.
Enes Güran’ın avukatı Mustafa Demir, Türkiye’de insanların halen ölen Kurtlar Vadisi karakterini andığını hatırlatması üzerine mahkeme başkanı araya girdi.
Mahkeme başkanı, avukata, “Kurtlar Vadisi kırmızı çizgimiz” dedi.
Enes Güran’ın avukatı Mustafa Demir: "Enes, işkenceyi anlatmadan önce bir adım öne gelip, 'Bana doğru anlatayım mı?' demişti. Bir önceki celsedeki görüntülerde bu mevcut. Eğer ona 'Anlatma' deseydim, bu kez herkes, 'Neyi biliyor da anlattırmadılar?' diyecekti. Ben de 'Anlat' dedim, o da işkencesini anlattı."
Duruşmaya katılmayacağını açıklayan Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz salona girdi.
Mahkeme Başkanı: "Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz polis eşliğinde salona girdi.
Av. Ali Eryılmaz: "Sizin göstermediğiniz hassasiyeti Emniyet Müdürlüğü gösterdi."
Mahkeme Başkanı: "Emniyet Müdürlüğü'ne emri ben verdim."
Enes Güran’ın avukatı Mustafa Demir: Dosyayı aldığımızda biz de Salim’den şüpheleniyorduk. Aramaları neden sildi diye merak ediyorduk. Cevabı verdi. Özel hayatıyla ilgili olduğunu söyledi zaten. Salim’in telefonunda bir uygulama vardı. ‘Kaçamak’ diye bir uygulama. Arif Bey’e söyledim mesela buna şaşırdı. Çocuklarına, eşine sadıktır demişti.
Enes Güran’ın avukatı Mustafa Demir, savunma yapmaya başladı.
Demir savunmasında şunları söyledi:
Kusursuz bir cinayet işlemiş Nevzat Bahtiyar. Eğer kameralar olmasaydı Nevzat asla bulunmazdı. ‘Ben gariban bir adamım’ diyor. Böyle garibanlık mı olur? Hiçbir şeyde doğru söylemiyor.
Bu duruşmada bize patlıcan alan bir Nevzat var. Hani herkese anlatıyor ya, “Ben gariban bir adamım,” diyor. Böyle garibanlık mı olur? 10.000 lira indirimi kabul etmiyorsun. Ben onun doğru söylediğini düşünmüyorum, çünkü bugüne kadar hiçbir şeyde doğru konuşmadı. Bunda da doğru söylediğini düşünmüyorum. Madem Salim Güran sana, “Bu çocuğu götür, göm,” dediğinde bunu yapıyorsun, bir evin sıvasını mı yaptıramayacak? Sen onların hani adamıydın.
Nevzat ile Vecdi arasında yine bir iletişim başlıyor. Bu iletişim bir şeyleri etkiliyor mu? Biz bunu net olarak söyleyemiyoruz çünkü dinleyemedik. İlk başta HTS kayıtları elimizde yoktu. Bu nedenle bu konuyu soramadık. Bakın, Nevzat burada pür dikkat dinliyor. Normalde hiçbir şeyi dikkatlice dinlemeyen bir insan, buraları büyük bir dikkatle dinliyor. Çünkü doğruluk payı olduğunu biliyor. Temas etmiş, gerçek evraklar üzerinden konuşuyoruz. O akşam yakalanacağının kendisine bildirildiğini düşünüyorum. Belki ahırda… Ahır bölgesi aranmış olsaydı belki bir şey bulunabilirdi. Ya da yan taraftaki diğer alanlarda…
Özellikle Narin’in son görüldüğü yerlerde, daha kapsamlı arama yapılması gerekiyordu. Mavi ışık kullanarak her yerde arama yapılmış, taşların üzerindeki kan izlerine bile bakılmış. Ancak keşke bu yöntem diğer yerlerde de uygulanmış olsaydı. Çünkü Narin’in son görüldüğü yer, okul kamerasına göre artık kesinleşmiş durumda. Hayalet Söylemi: Bu noktada, “hayalet” lafı devreye giriyor. Çünkü Narin Güran’in en son görüldüğü yere ilişkin bir tutanak var. O bölgede en yakın yer Nevzat Bahtiyar’ın evi. Ama tutanakta Nevzat’ın evinden hiç bahsedilmiyor.
Tutanağa göre, Fuat Güran’ın evi 400 metre uzakta, Hüseyin Güran’ın evi 250-300 metre uzakta, baba Arif Güran’ın evi 100 metre uzakta. Ama Nevzat’ın evi daha yakın bir mesafede olmasına rağmen tutanakta yer almıyor. Neden Nevzat’ın evinden bahsedilmiyor? “Siz niye söylemediniz?” diyorlar. Ama kimse fark edememiş ki. Adam dediğim gibi, adeta bir hayalet gibi davranıyor. Aramalarda en önde yer alıyor, oturup babayı teselli ediyor, olay yerinde her zaman bulunuyor.
Nevzat, bilgi almak için her yerde bulunuyor. Ancak bu bilgileri kendi başına analiz edemediği için güvendiği kişilerden destek alıyor. Özellikle kardeşiyle bu bilgileri paylaşıp, kardeşinin yönlendirmesine göre hareket ediyor. Başlangıçtaki koruma refleksi ve çelişkili ifadeler de bunu gösteriyor. İlk ifadelerde, “Gazalar hemen onu evden çıkardı, arabayla aşağı indi,” deniliyor. Ama acaba Nevzat, köyden daha erken bir saatte çıkmış olabilir mi? Bu yüzden kameralar ve HTS kayıtları bizim için çok önemli. Kameraların daha kapsamlı bir şekilde incelenmesi gerekiyor. Bu konu mahkeme için de oldukça kritik bir nokta.
Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz, duruşmaya neden katılmadığına ilişkin sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu.
Eryılmaz, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
Duruşmadan bir hafta önce, kalacağım otelden adliyeye ve dinlenme salonuna gidip gelirken tarafıma koruma sigortasını talep ettim. Ancak bu talebim kabul edilmedi. Adliye içinde güvende olmadığımı belirtmedim. Sorun adliye içinde güvenlik değil. Sorun adliyeye gelirken gerekli olan güvenlikti. Adliyenin dışındaki diğer sanıkların aile bireyleri ile dolu. Bu şartlarda nasıl çalışmaya katılabilirim?
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz duruşmaya gelmezken, Bahtiyar’ın ikinci avukatı Adnan Ataş salonda hazır bulundu.
Mahkeme heyeti yerini adlı ve Narin Güran davası başladı.
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz güvenlik nedeniyle duruşmaya katılmayacağını duyurdu.
Nevzat Bahtiyar da geniş güvenlik önlemleri altında salona getirildi. Enes o anda gözlerini Nevzat Bahtiyar’a dikip bir süre söylendi.
Duruşma öncesi tutuklu sanıklar, cezaevinden yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde çıkarılarak adliyeye getirildi.
Duruşmanın 3. gününde Enes Güran'ın avukatı ile birlikte Yüksel Güran'ın savunması alınacak.
İkinci duruşmada savunma yapan ağabey Enes Güran, günlerce konuşulan kolundaki ısırık iziyle ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı ve diğer sanıklar gibi o da baş şüpheli Nevzat Bahtiyar için "O bir katil" dedi.
Güran, "Kolumdaki morluğa gelince, ben kendim ısırdım. Hakkımı helal etmiyorum, zehir zıkkım olsun. Onlardan çıkmasa da çocuklarından çıkacak. Gerekirse kafamı koparın ama beni Narin'in ölümüyle suçlamayın. Ömrümün sonuna kadar cezaevinde kalabilirim, ama vicdanım rahat" diye konuştu.
Salim Güran'ın avukatı ise Narin'in üzerinden bulunan PSA bulguna dikkat çekerek, Nevzat Bahtiyar'ın küçük kızı istismar etmiş olabileceğini söyledi.
Nevzat Bahtiyar ise iddiaları reddederek, kendisinin sadece cesedi gömdüğünü cinayeti işlemediğini belirtti.
Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan Narin Güran'ın 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar'ın da bulunduğu 12 kişi tutuklandı.
Yüksel, Enes ve Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince 23 Ekim'de kabul edildi.
Sanıkların yargılanmasına 7 Kasım'da başlanmış, 3 gün süren ilk duruşma, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilerek 26 Aralık'a ertelendi.
İlk duruşmanın ardından cumhuriyet savcısı hazırladığı 14 sayfalık mütalaayı celse arasında mahkemeye sundu.
Mahkeme, davanın ikinci duruşmasına amca Erhan Güran ve çoban Ahmet Akgün'ün zorla getirilmesine, amca Salim Güran'ın işçisi tutuklu 15 yaşındaki şüpheli Ramazan Atasoy'un ise cezaevinden celbine karar verdi.
26 Aralık'ta gerçekleştilen 2. duruşmada Salim Güran'ın işçisi Ramazan Atasoy'un çelişkili ifadeleri dikkat çekti.
Mahkeme başkanı Erhan Güran'a "Bir şeyler gizliyorsunuz" diyerek tepki gösterdi.
Savcı mütalaasını tekrarladı.
2. duruşmanın 2. gününde amca Salim Güran, Nevzat Bahtiyar ve Enes Güran savunma yaptı.